> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Fıkhı Eseleri > Mükayeseli İbadetler İlmihali > Hububat Dışındakiler İçin
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Hububat Dışındakiler İçin  (Okunma Sayısı 533 defa)
21 Ağustos 2012, 13:39:23
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 21 Ağustos 2012, 13:39:23 »



II. Hububat Dışındakiler İçin: [995]


Ölçü ve tartı ile mübadele edilen -msl., pamuk vb. bağ, renk, balya, demet gibi değişik şekil ve hesaplarla alınıp-satılan ürün­lerde nisabın miktarının ne olacağı da ihtilaflıdır:

a) Ebu Yusuf a göre, -naslarda geçtiğinden ve yoksulların ya­rarına olduğundan, ülkenin hububat cinsinin en düşük olanının 5 vesk'lik değeri esas alınır.  Buna göre, bir ülkede ölçülen en ucuz ziraî mahsul arpa ise bunun 653 kg. para olarak değerine ulaşan -msl., pamuk da- zekâta tâbi olacaktır.

b) Muhammed eş-Şeybânî'ye göre, beş misi (ç. emsal) esastır; bu da en üstüne göre düzenlenir. Ancak, pamuk özel olarak, beş hami (ç. ahmal; bir hami, 300 menn'dir, tümü 1500 menn eder); za'feran ve şeker kamışının 5 menn olması gerekir. Kısaca, “her cins için kullanılan en büyük birim” esastır. Bu görüş, uygulamada bü­yük güçlükler doğurur.

c) Zeydiye Mezhebine göre, bu gibi ürünler için 200 dirhem, yani nakit nisabı ölçü olur.

d) Davud ez-Zahirî'ye göre, ölçülemeyen maddelerde nisap aranmaz, ne çıkarsa tümü zekâta tâbi olur.

e) İbn Hanbel'e göre, her üründe beş vesk (1600 Irak rıtlı), yani 653 kg. Yunus Vehbi Yavuz'a göre, -vesk'in tercihine bağlı olarak- her ürün için bir ton esastır.

Yusuf Kardavî ve Hayreddin Karaman, bu görüşlerden Ebu Yusuf’unkinin tercih edilmesi, ancak en düşük vasıflısının değil, orta seviyedekinin esas alınması gerektiğini benimsemektedirler. Bunun tespiti de, şüphesiz her bölge ile zaman ve iktisadî şartlara göre değişik olarak düzenlenir. Onun içindir ki, konu uzmanla­rına havale edilmelidir.

1948 tarihli Mısır zekât kanunu tasarısı, ziraî ürünlerde elli cüneyhin matrah dışında tutulmasını benimsemiştir.


Hesaplanması:


1) Nisap hesabı meyve olgunlaştıktan, diğerleri kabuğundan ayrıldıktan sonra yapılır. [996]

2) Nisap hesabında senelik ihtiyaçlarla ürünün yetişmesi için yapılan masraflar hesap dışı bırakılır. Öşre tâbi ürünlerde de, çiftçi ve bakmakla yükümlü olduklarının senelik ihtiyacı üründen ayrı­larak, kalanı üzerinden zekât ödenir. [997]

Libya Zekât Kanunu'na (m. 9) göre, sadece hasat, harman ve ayırma için yapılan masraflar matrahtan düşülür.             

Günümüzde sulama kanal ve motopomlarla yapılmakta, ay­rıca verim için sun'i gübreler kullanılmakta ve ilaçlamalar yapılmaktadır. Bütün bunların yapılabilmesi için de, işçi ve amele ücreti ödenmektedir. Ziraî yatırımın bu nevi girdileri, hayvan veya âlet ile su çekip sulama külfetinden daha az değildir. İçtihada muh­taç bu yeni külfet ye girdilerin oran yönünden veya nisabın hesap­lanması yönünden zekâta tesir edip etmediği tartışılmıştır: [998]

a) Selef hukukçularına göre,  sulama dışındaki hiçbir kül­fet, öşrün oranını % 10'dan 5'e düşürmez.

b) İkinci gruptaki Atâ, İsmail b. Abdilmelik vb. hukukçu­lara göre, sulama dışındaki külfet ve masrafların   tutarının üründen çıkarılması ve geri kalandan sulama şekline göre öşür ödenmesi  gerekir. [999] 

ABT/SAT (Arap Birliği Teşkilatı Sosyal Araştırmalar Toplantısı), ayrıca, ekin ve meyve zekâtının safi gelirin % 5'i üzerinden tahsil edilmesini kararlaştırmıştır (m. 2).                                                       

c) Hanefî ve Zahirî Mezhebleri ile Malik ve eş-Şafiî'ye göre, hiçbir masraf öşrün oranını düşürmez; maliyet ne olursa olsun ürünün tamamı üzerinden zekât ödenir.

Bu üç görüş içinde uygulamaya en müsait olanı, Muhammed Ebu Zehra ve Yusuf Kardavî'nin de belirttiği gibi, ikinci gruptaki hukukçuların görüşüdür. [1000]

Borç ve haraç dışındaki işçilik, ilaç, gübre, tohum, kira ve vergi gibi harcamalar ve geçim masrafları, İbn Abbas, İbn Hazm, eş-Şafiî ve Ebu Hanife'ye göre -borç olsun olmasın- nisap ve mat­raha tesir etmez; İbn Ömer, Atâ ve İbnu'l-Arabi'ye göre -borç olma­yıp peşin ödenmiş bulunsa da- mahsulden düşülür ve geriye kalan nisabı dolduruyorsa zekâtı ödenir; bazı sahabe ve tabiîn müctehid-leri ile Ahmed b. Hanbel'e göre bunlar borç ise matrahtan düşülür. Yusuf Kardavî'nin de ifade ettiği gibi, zekâtın mana ve ruhu ikinci görüşü destekler.

Gelir vergisinde de borçlar ve masraflar matrah dışı kalır: “Türk Gelir Vergisi Kanununda işletme hesabı bakımından maddede sözü edilen ziraî hasılat, hesap dönemi içinde tahsil edilen veya alacak olarak, tahakkuk eden para miktarlarıdır. Ziraî ka­zanç ise, bu hasılattan, yılı içinde ödenen veya borçlanılan giderle­rin çıkarılmasından arta kalan miktardır (m. 55). Görüldüğü üzere, ziraî kazançta bir çiftçinin yılı içinde üretmiş olmakla bir­likte satmadığı mahsulün değerleri hasılata girmemektedir. Oysa ticarî kazançlarda, özellikle mal alım satımı ile uğradan tüccar­larda, stok itibariyle dönem başı ve dönem sonu sonuçları gözönünde tutulmaktadır. Sözüedilen hasılat miktarının içeriği, her türlü ziraî mahsullerin satış bedelleri, ziraat makina ve âletlerinin başka çiftçilerin ziraî işlerinde çalıştırılması karşılığından her­hangi bir tüketim maddesi veya üretim aracı alınması halinde, alman madde veya aracın emsal bedelleridir (m. 56). Öte yandan hasılatın bulunmasında gözönüne alınacak giderler veya borçlanı­lan miktarlar başlıca şu unsurlardan oluşur: İşletme ile ilgili ola­rak tohum, gübre, fide, yem, ilaç ve benzeri maddeler için ödenen bedeller; satılmak üzere satın alman ziraî mahsul veya hayvanla­rın bedelleri; işletmede çalıştırılan işçilere ödenen ücret ve prim gibi paralar; ziraî tesisat, makine, âlet ve taşıtların çalıştırma, ba­kım ve tamir giderleri vb. Buna karşılık, GVK'nun 41. maddesinde ticarî kazançlar bakımından indirilmesi kabul edilmeyen giderler -teşebbüs sahibi ile eş ve çocuklarının ziraî işletmeden çektiği para­lar gibi-, aynı şekilde ziraî kazançlar için de kabul edilmez.”

Yine aynî vergilerin tenkit edildikleri noktalardan biri de şudur:

“Ayın olarak ürün üzerinden alman vergiler, hem adaletsiz, hem de çok masraflıdır. Gerçekten bu vergiler gayrisafi ürün üze­rinden alındığı ve ürünün elde edilmesi için yapılan masrafları gözönünde tutmadığı için, vergi yükü, safi ürüne göre, mükelleften mükellefe değişmektedir. Örneğin 100'er ürün elde eden iki mükel­lefin gayrisafi ürünleri üzerinden 10'ar olduğu varsayılırsa, safi ürüne göre, birinci mükellefin gerçek vergisi % 20 (safi miktar üzerinden 10) ve ikincisinin % 14.3 (safi miktar 70 üzerinden 10) oranında olur. Buna göre, masraf arttıkça vergi oranı da artmakta olduğundan, aşar, tarımın gelişmesini engelleyen ve yine adaletsiz olan bir vergi sayılır. Öte yandan, ürün olarak alman değerlerin toplanması, saklanması ve gerektiği hallerde satılması büyük masrafları gerektirir. Bu sebeple bu vergiler, verimsiz oldukları ve mükellef üzerinde baskı yarattıkları için terkedilmişlerdir.” [1001]

Bu gibi özellik ve durumlar, öşürde de dikkate alınarak, zekâ­tın ruhuna uygun çözümler üretilmelidir.

3) Nisap ve matrahın hesaplanması, öncelikle öşre tâbi her cins ürünün kendisiyle yapılır. Ayrı ayrı nisabı bulmayan hububat ve meyva cinslerinin birbirine eklenmesi hukukçular arasında tar­tışmalıdır. Hukukçuların ittifakına göre, ziraî-ürünlerde kalite açısından bazı farklılıklar bulunsa bile, meyve ve hububattan her kalem bir Sınıf oluşturarak (yani üzüm üzümle) nisap hesabında birbirine eklenebilir, böyle bir durumda zekât iyi, orta ve kötünün hissesine göre alınır; ancak İbnu'l-Munzir'in belirttiğine göre, kuru hurma, kuru huoubat cinsi ile buğday, arpa ve çavdarın birbirini tamamlamalarında ihtilaf edilmiştir: [1002]

a) Ebu Hanife, Muhammed, eş-Şafiî, Ahmed, Sevrî ve Za­hirî Mezhebine göre, her birinin ayrı birer ismi bulunduğu için, ziraî ürünler birbirine eklenmezler. Yani,  buğday,  ancak buğ­dayla tamamlanabilir.

b) Ebu Yusuf tan bu konuda dört görüş rivayet edilmektedir:

1) Aynı arazide ekilen ziraî ürünlerden -msl., buğday, arpa ve mercimek- her birinin nisabı öncelikle kendi başına yapılır ve nisabı tamamlamak için birbirine eklenirler.

2) Her cinsin nisabı kendi başına yapılır, birbirine ek­leme sözkonusu değildir (bununla ilgili olarak aynı cinsten iki nevi mahsul elde edilince ne yapılacağı konusunda bir ri­vayet yoktur),

3) Muhammed eş-Şeybanî'nin de katıldığı bu görüşe göre, iki üründen kızıl veya beyaz buğday gibi trampa edilmesi halinde birinin fazla olması caiz değilse -ister aynı, is­ter ayrı arazide elde edilsinler- birbirine eklenirler, fakat bi­rinin fazlalığında -arpa ve buğday gibi- trampası caiz değilse eklenemezler, her birinin nisabı ayrı yapılır.

4) İki gelir, -cinsleri farklı da olsa- aynı mevsimde elde edilirse birbirine eklenirken, aynı mevsimde elde edilmeyen­ler eklenmezler.

c) Malikî ve Hanbelî Mezheblerine göre, aynı sınıfa giren ürünler, nisap hesabında birbirine eklenebilir:

Malik'e göre, mercimek, nohut ve fasulye aynı cinsten sayıl­dığı gibi, buğday, arpa ve çavdar gibi hububat da aynı cinsten kabul edilir. Ona göre, bu tür ziraî ürünlerde esas olan, yiyecek olarak insana yararmdaki birliktir. Aynı özelliği taşıyıp, aynı yararı sağlayanlar, tek bir sınıf kabul edilirler.

Libya Zekât Kanunu (m. 17), bu konuyu,, şu şekilde düzenle­miştir:

“Aşağıdaki sınıflar, her maddedekiler ayrı bir cins kabul edilmek suretiyle birbirine ilâve edilerek nisabı buldukları tak­dirde, zekâtları ödenir:

a) Altın ve gümüş;

b) Buğday ve arpa,

c) Kuru hurma,

d) Yağlı tohumlar,

e) Baklagiller,

f) İnek ve manda,

g) Koyun ve keçi,

h) Develer.”

Ancak, şunu iyi bilmek gerekir: Yılın iki ayrı mevsiminde meydana gelen ürünler birbirine eklenmez; Hanbelî Mezhebine göre, b...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Hububat Dışındakiler İçin
« Posted on: 29 Mart 2024, 10:35:15 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Hububat Dışındakiler İçin rüya tabiri,Hububat Dışındakiler İçin mekke canlı, Hububat Dışındakiler İçin kabe canlı yayın, Hububat Dışındakiler İçin Üç boyutlu kuran oku Hububat Dışındakiler İçin kuran ı kerim, Hububat Dışındakiler İçin peygamber kıssaları,Hububat Dışındakiler İçin ilitam ders soruları, Hububat Dışındakiler İçinönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes