Ýslami Hükümlerin Esas ve Hikmetleri
Pages: 1
Maslahat Ve Mefsedetlerin Dereceleri By: seymanur K Date: 13 Eylül 2011, 14:40:26
Maslahat Ve Mefsedetlerin Dereceleri


1- Maslahatlarýn Derecelen

Maslahatlar dereceleri bakýmýndan ikiye ayrýlýr.

1- Allah (cc)'m kullarýna vacip kýldýðý maslahatlar. Bu da kendi içinde de­recelere ayrýlýr; üstün, en üstün ve bunlarýn ortasýnda olanlar. En üstün mas­lahatlar, bizatihi deðerli, en kötü mefsedetleri ortadan kaldýrýp, en çok terci­he þayan maslahatlarý meydana çýkaranlardýr. Resulüllah (sav)'e amellerin en üstünü hangisidir diye soruldu, Allah'a iman dedi, sonra hangisi diye so­ruldu, Allah yolunda cihad buyurdu, sonra hangisi diye sorulunca da Allah indinde kabul edilen hac buyurdu. [76]

Hadiste iman amellerin en üstünü olarak nitelendirildi. Zira iman etme, maslahatlarýn en güzelini elde etme ve mefsedetlerin en kötülerini defetme demektir. Ayrýca iman bizatihi deðerli olduðu gibi ona sahip olan kimseyi de deðerli kýlar. îmanýn iki ayrý maslahatý vardýr. Birincisi dünya maslahatýdýr ki iman edene müslümanlara uygulanan hükümler uygulanýr, caný, malý, eþ ve çocuklarý himaye edilir. Ýkincisi ahiret maslahatýdýr ki bu da cennete gir­me ve Rahman'in rýzasýna nail olmadýr.

Hadiste imandan sonra cihad zikredildi. Zira cihad bizatihi deðerli de­ðil, araç olarak deðerlidir ve farz kýlýnmýþtýr. Faydalarý iki çeþittir; birinci­si maslahatlarýn elde edilmesidir. Bu da uhrevi ve dünyevi maslahatlar olarak ikiye ayrýlýr. Dinin yüceltilmesi, kafirlerin yok edilmesi, inananlarýn yüreklerinin ferahlamasý, kafirlerin mallarýnýn ganimet olarak, kadýn ve çocuklarýnýn köle olarak alýnmasý dünya maslahatýna örnek olarak verile­bilir. Cihadýn ahiret maslahatý ise çok büyüktür. Allah (cc) þöyle buyuru­yor; "Kim Allah yolunda savaþýr da öldürülür veya galip gelirseniz ona yakýnda büyük bir mükafat vereceðiz."[77] Ayette hem öldürülenlere hem de galip gelenlere büyük mükafat vadedilmiþtir. Ancak galip gelen öldü­rülenden daha üstündür. Zira o cihadýn maksadýný yerine getirmiþtir. Öl­dürülme, öldürme mesabesinde deðildir. Zira öldürülme kiþinin kendi fi­ili deðildir. Fakat öldürülen din uðruna öldürmek üzere saldýrýya geçtiði için sevap kazanýr.

Cihadýn ikinci faydasý ise hem dünya hem de ahiret mefsedetlerinin defe-dilmesidir. Zira cihad günahlarýn affýna vesile olur. Dünya mefsedetlerinin defedilmesine gelince; her þeyden Önce kafirlerin, Öldürülmeleri ya da kor­kudan müslüman olmalarý suretiyle kalplerindekÝ inkara son verilmiþ olur. Ayrýca kafirlerin müslümanlarý istila edip öldürmelerine ve müslümanlarýn mallarýný alýp çocuk ve eþlerini köle edinmelerine engel olunmuþ olur. Yine dinin kutsallýðýna halel getirilmemiþ olur.

Hadiste hac üçüncü derecede zikredildi. Zira haccm maslahatý cihadýn maslahatýndan daha azdýr. Hac ibadetinde de hem maslahatýn elde edilme­si hem de mefsedetin defi vardýr. Allah katýnda makbul olan haccýn müka­fatýnýn cennet olmasý, maslahatýn elde edilmesi; günahlarýn affedilmesi ile azaptan kurtulma ise mefsedetin defidir. Resulüllah þöyle buyurmuþtur: "Kim günaha girmeyip kötü söz söylemeden hac ibadetini tamamlarsa bü­tün günahlarýndan arýndýrýlýr, týpký anasýndan doðduðu günkü gibi günah­sýz olur."[78]

Elde edilmesi vacip olan maslahatlarýn dereceleri bir noktaya kadar kade­me kademe azalýr. En düþük mertebeden bir derece daha aþaðýsý artýk men-dup olan maslahatlarýn en üst mertebesidir.

Farz-ý ayýn olan maslahatlar gibi farz-ý kifaye olan maslahatlar da elde edilen maslahat ve defedilen mefsedet açýsýndan farklýlýk arz ederler. Savunma savaþý, hücum savaþýndan; cana ya da bedenin her hangi bir uzvuna yö­nelik saldýrýyý defetme, mal ve benzeri menfaatlere yönelik saldýrýyý defetme­den daha üstündür. Ayný þekilde iyiliði emretme ve kötülükten menetme, emredilen maslahatýn ya da menedilen mefsedetin derecesine göre farklý de­recelerdedir.

2- Allah (cc)'m kullarýna mendup kýldýðý maslahatlar. Bu maslahatlar kul­larýn daha iyi olmalarý içindir. Mendup olan maslahatlarýn en üst derecesi, vacip olan maslahatlarýn en alt derecesinden daha aþaðýdadýr. Mendup mas­lahatlar da en üst dereceden en aþaðýya kadar farklýlýk arz eder. Bunlardan daha aþaðý mertebede mubah maslahatlar vardýr. Mendub-u kifaye olan maslahatlar da elde edilen maslahat ve üstünlük açýsýndan farklýlýk arz eder.

2- Mubah Maslahatlar

Mubah olan maslahatlar dünyevidir. Bunlarýn bazýlarý daha faydalý ve da­ha önemlidir. Bunlar için ahirette ecir söz konusu deðildir.

Bir hurmanýn yarýsýný yiyen kimse, dünyevi bir maslahat elde etmek su­retiyle kendisine iyilik etmiþ olur. Yarým hurmayý sadaka olarak veren kimse ise uhrevi bir maslahat elde etmek suretiyle kendisine iyilik ettiði gi­bi fakir kimseye de dünyevi bir maslahat saðlamýþ olur. Faydasý sadece kendisine olan uhrevi bir maslahatý gerçekleþtiren kimse ecrini alýr. Ancak faydasý bir baþkasýna da sirayet eden bir maslahatý gerçekleþtiren kiþi ken­disi ecir kazandýðý gibi diðer kiþi de ahiret ya da dünya maslahatý elde et­miþ olur.

3- Mefsedetlerin Dereceleri

Mefsedetler Allah'ýn yapýlmasýný haram kýldýðý ve mekruh kýldýðý mefse-detler þeklinde ikiye ayrýlýr.

Haram kýlman mefsedetlerin de iki farklý mertebesi vardýr. Birincisi bü­yük günahlardýr. Bunlarýn da büyük, en büyük ve orta derecede olanlarý var­dýr. En büyük, mefsedeti en fazla olandýr. En düþük mertebede olan da mef-sedeti en az olandýr. Büyük günahlarýn dereceleri bir noktaya kadar azalýr. En düþük mertebedeki büyük günahtan bir derece aþaðýsý artýk küçük gü­nahlarýn en üst mertebesidir. Küçük günahlar haram kýlman mefsedetlerin ikinci mertebesini oluþturur. Küçük günahlarýn dereceleri de bir noktaya ka­dar azalýr. En düþük mertebedeki küçük günahtan bir derece aþaðýsý artýk mekruh kýlman mefsedetlerin en üst mertebesidir.

Mefsedetlerin ikinci mertebesi mekruh olanlardýr. Mekruh olan mefsedet­lerin dereceleri de bir noktaya kadar azalýr. En düþük mertebedeki mekruh­tan sonra artýk mekruh olma vasfý ortadan kalkar ve mubah sýnýrý baþlar.

Resulüllah (sav) büyük günahlarýn üç farklý mertebesini þöyle açýklamýþ­týr: "Resulüllah'a soruldu, en büyük günah nedir? Þöyle cevap verdi; seni ya­ratan Allah'a þirk koþman. Sonra hangisi? Rýzýk korkusuyla çocuðunu öldür­men. Sonra hangisi? Komþunun hanýmýyla zina etmen."[79]

Hadis-i þerifte bizatihi kötü olan Allah'ý inkar, en kötü mefsedetin elde edilmesi ve en iyi maslahatýn defedilmesi anlamýna geldiði için büyük gü­nahlarýn en kötüsü kabul edilmiþtir. Zira Allah'ý inkar ile mefsedekelde et­menin yaný sýra iman maslahatý da defedilmiþ olmaktadýr.

Allah'ý inkar etmeninleri iki çeþittir: Birincisi dünyai; inkar edenlerin ka­ný dökülebilir, mallarýna el konulabilir, eþ ve çocuklarý köleleþtirilebilir. Ýkin­cisi ahiret mefsedeti; ebediyen cehennemde kalýrlar ve Yargýlayýcýnýn gazabý üzerlerine olur. Allah'ý inkar edenin en üstün maslahatlarý defetmiþ olmasý da þöyle olur; dünyada tevhid, iman, Islamm izzeti gibi þereflerden mahrum olup böylece öldürülme, esir alýnma, mallarýna el konulma açýlarýndan em­niyet içerisinde olmaz. Ahirette de Rahman'ýn rýzasýný ve cennet nimetlerin­den yararlanma fýrsatýný tepmiþ olur.

Hadiste inkardan sonra ikinci sýrada çocuklarýn öldürülmesi geçmekte­dir. Zira bu durumda doðru yoldan sapma, cana kýyma, adalet dairesinden çýkýp günah ve isyan dairesine girme söz konusudur. Böylece kiþi ahiret aza­býna maruz kalýr, diyet ve kefaret cezasýna çarptýrýlýr ve adalet þartý aranan velayetlerden azlolunur.

Hadiste çocuk öldürmeden sonra komþunun eþiyle zina etmesi zikredil­miþtir. Zira bu fiilde nesebin karýþmasý gibi mefsedetler bulunur. Ayrýca komþuyu sýkýntýya sokan utanç verici bir durum ortaya çýkmýþ olur. Bu fiili yapan kiþi dünyada had cezasýna çarptýrýlacaðý gibi ahirette de azaba maruz kalýr ve adalet dairesinden çýkýp günah ve isyan dairesine girmiþ olur. Böy­lece bütün velayetlerden azlolunur.


[76] Buharý, Ýman, 1 /77; Müslim, iman, 1 /88

[77] Nisa 74.

[78] Buhari, Hac, 3/382; Müslim, Hac, 2/983

[79] Buhari, Tefsîru suretý'l-Furkan, 8/492




radyobeyan