Muameleler By: seymanur K Date: 18 Aðustos 2011, 13:30:11
Muamelelerde Sebeplerin Hükümlerinin Sabit Olduðu Zamanýn Açýklanmasý
Sebeplerin hükümleriyle iliþkisinde üç durum söz konusudur:
1- Fiillerde olduðu gibi hükümleri sebeplerine bitiþik olanlar.
2- Hükümleri sebeplerinden önce gelenler.
3- Hükümlerinin sebeplerine terettüp etme vaktinde ihtilaf edilenler. Bunlar da; hükümleri derhal gerçekleþenler ve bazý hükümleri gecikenler olarak iki kýsma ayrýlýr.
Þimdi bunlarý açýklayalým:
1- Hükümleri Sebeplerine Bitiþik Olanlar
Fiillerin hükümleri fiillere bitiþiktir. Þunlar bu konuya örnektir
a- Ot, odun, maden ya da suya el koyma, avlanma, að atma, ok fýrlatma, mýzrakla yaralama suretiyle mubah mallara el koyma, bunlara sahip olma anlamýna gelir.
b- Kafirleri öldürmek onlarýn üzerinden çýkan eþyalarda hak sahibi olmayý getirir.
c- Þarap içmek, zina, hýrsýzlýk, yol kesmek. Bu fiillere bunlara iliþkin hadler baðlanýr ve fasýk kabul edilme sonucunu doðururlar. Ayrýca fasýk kabul edilmeye baðlý sonuçlar da terettüp eder.
d- Kendisine boþama veya azat gibi hükümler baðlanan yeme, içme, eve girme gibi fiiller. Bu fiillerin hükümleri fiillerin ifasýyla ayný anda meydana gelir.
2- Hükümleri Sebeplerinden Önce Gelenler
Þu durumlar bu konuya örnektir
a- Satýlan mal alýcýnýn teslim almasýndan önce telef olduðunda, satým akdi telefin hemen öncesinde telef sebebiyle kendiliðinden fesh olur. Satýmýn fesholmasýnm telefe bitiþmesi mümkün olmadýðý gibi, teleften sonra olmasý da mümkün deðildir. Çünkü fesih mülklerin ilk sahiplerine geri dönmesidir. Satýlan malýn telef olmasýndan sonra mülklerin sahiplerine geri dönmesi düþünülemez. Çünkü mal, mülkiyet konusu olmaktan çýkmýþtýr. Þu halde malýn satýcýnýn mülkiyetine hemen telef öncesinde intikal ettiðini kabul etmekten baþka yol yoktur. Bu sebepledir ki satýlan mal köle veya cariye olduðunda onun kefenleme ve defin masraflarý satýcýya ait olur.
b- Yanlýþlýkla öldürme. Bunun iki hükmü vardýr: Birincisi; öldürme fiiline bitiþik olan, ki bu keffaretin gerekli olmasýdýr, ikincisi ise öldürme fiilinden önce gelen hükümdür. Bu da diyetin gerekli olmasýdýr.-Ta ki bu diyet ölen adýna farzlarýnýn yerine getirilmesi için miras býrakýlmýþ olsun, bununla borçlarý ödensin, vasiyetleri yerine getirilsin. Zira ölen kiþi kendisi için ödenen bedel üzerinde mirasçýlarýndan daha çok hak sahibidir. Bedele konu olan þey kime ait ise dine göre bedel de o kiþinin hakkýdýr. Ölen de kendi caný üzerinde mirasçýlarýndan daha çok hak sahibidir.
Hz. Peygamber'in (s.a.v.) Dahhâk b. Kays'a Eþyem ed-Dabâbî'nin hanýmýný kocasýnýn diyetinden mirasçý kýlmasýný emretmesi de bunu göstermektedir. Çünkü mirasçý kýlma ALLAH'ýn farz kýldýðý þeylerde olur. Mirasýn özelliklerinden olan iki hacb (mirasa engel olma hali) de buna dahildir. Diyetle ilgili bu durum keffaretler için geçerli deðildir. Çünkü herhangi ge-rektirici bir sebep bulunmaksýzýn temel prensiplere muhalefet etmeye ihtiyaç yoktur.
c- Kiþi baþkasýna "köleni benim adýma karþýlýk almaksýzýn azat et" veya "þu bedel karþýlýðýnda azat et" dese, söz konusu kiþi de köleyi azat etse, sözü söyleyen azadýn az öncesinde köleye sahip olmuþ kabul edilir. Köle bundan sonra azat olur. "Azat ve mülkiyet birlikte meydana gelir" diyenler hata etmiþlerdir. Çünkü bu görüþ, olumsuz ve olumluyu ayný anda bir araya getirmektir. Zira mülkiyet bir ihtisas (kiþiye özgü olma durumu)týr. Azat ise her türlü ihtisasý ortadan kaldýrýr.
d- "Muhayyerlik süresi içinde satýcýnýn mal üzerindeki mülkiyeti ortadan kalkar" görüþünü benimsiyorsak, alýcý satým konusu köleyi azat ettiðinde, köleye azadýn öncesinde sahip olmuþ gibi kabul edilir. Ta ki azat iþlemi, azat edenin mülkiyeti dýþýnda gerçekleþmiþ olmasýn. Satýcý azat iþlemini onaylasa, alýcý da azat etse satýcýnýn mülkiyetinin muhayyerlik süresince devam etkabul edersek kölenin aha tarafýndan azat edilmesi, satýcý tarafýndan yapýlmýþ gibi kabul edilir,
3- Bükümlerin Sebeplerine Terettüp Ettiði Vakitte Ýhtilaf Edilenler
Bunlar sözlü ifadelerdir. Bunlar; tek taraflý irade beyaný ile tamam olanlar ve ancak cevap ile tamamlananlar þeklinde iki kýsma ayrýlýr.
a- Tek taraflý beyan ile tamam olanlar: Ýbra, üç defa boþama, zifaf Öncesi boþama, azat, ric'at vb.dir.
En doðru görüþe göre bu ifadelerin hükümleri en son harfe bitiþiktir. Örneðin hürriyet "Sen hürsün" sözündeki "n" harfine bitiþiktir. "Sen boþsun" sözünde boþama "n" harfine bitiþiktir. "Seni bir dirhem borcundan ibra ettim" sözünde ibra "m" harfine bitiþiktir. Karþý taraf "beni bir dirhemlik borcumdan ibra et" dediðinde alacaklý "seni ibra ettim" dese ibra "m" harfine bitiþmiþ olur.[4]
Ric'at de böyledir. Nikah hükümleri ric'at'in son harfi ile birlikte geri döner. Bunlar Ýmam Eþ'ârî ve Þafiî mezhebinin önde gelen alimlerinin görüþleridir. Bu, emir, yasak vb. gibi tüm sözlü ifadelerde geçerli olan genel bir kuraldýr. Örneðin kiþi "otur" dediðinde "r" harfi ile birlikte emir vermiþ olur. Yine "oturma" dediðinde "a" harfi ile birlikte yasaklamýþ olur. Ýkrarlar, þahitlikler ve hakimlerin hükümleri de böyledir.
Þafiî mezhebine mensup bazý alimler ise þöyle demiþlerdir: "Bu hükümler ifadelere bitiþik deðildir. Aksine zaman aralýðý söz konusu olmaksýzýn hükümler hemen bu sözcüklerin ardýndan meydana gelir".
Hükümlerin sözlü ifadelerin son harfine bitiþik olduðunu þu durum gösterir: Bir kimse bu ifadelerden birinin son harfini iþittiðinde bu harfle birlikte o sözü söyleyen kiþi açýsýndan ilgili hükmün gerekli olduðunu bilir.
b- Cevap ile tamam olanlar: Bedelli akitler ve diðer konuþmalar böyledir. En doðru görüþe göre bu ifadelerin hükümleri, ifadenin son harfine bitiþiktir. Örneðin kiþi "Sana bu evi bin dirheme sattým" dediði anda satým akdinin geçerliliði "kabul ettim" ifadesindeki "m" harfine bitiþiktir. Kiþi "bana þunu bin dirheme sat" ve karþýdaki "sattým" dediðinde en doðru görüþe göre satým akdi "sattým" ifadesindeki "m" harfi ile birlikte gerçekleþir. Yine kiþi "seni kýzýmla evlendirdim" dese, karþý taraf "kabul ettim" diye cevap verse, bu sözdeki "m" harfi ile birlikte nikah akdi gerçekleþir. Kadýn "istersen boþsun" diyen kocasýna "istiyorum" diye karþýlýk verse, "istiyorum" sözündeki "m" harfi ile birlikte boþama gerçekleþir.
Kiþi "sana evimi bir dirheme kiraladým" dese, bir baþkasý da "kabul ettim" diye cevap verse, "kabul ettim" ifadesindeki "m" harfi ile birlikte kira akdi gerçekleþir. Kiþi "bana evini bir dirheme kiraya ver" dese, karþýdaki de "kiraya verdim" diye cevap verse "m" harfi ile birlikte kira akdi gerçekleþir.
Hükümleri Daha Önce Meydana Gelen ve Bazý Hükümleri Gecikenler
Bunun örnekleri þunlardýr:
a- Satým akdi. En doðru görüþe göre akdin gerçekleþmesi ve geçerliliði son harfe bitiþiktir. Satým akdinin baðlayýcýlýðý ise onaya veya iki tarafýn akit meclisini terketmesine yahut þart muhayyerliðinin sona ermesine kadar gecikir.
Mülkiyetin satým akdine bitiþik olmasý konusunda çeþitli görüþler vardýr:
1- Bitiþir.
2- Akdin Baðlayýcýlýðýna kadar gecikir.
3- Mülkiyetin akde bitiþmesi mevkuftur. Akde onay verildiðinde mülkiyetin akde bitiþmiþ olduðunu anlarýz, feshedilirse veya kendiliðinden fesholursa mülkiyetin akde bitiþmemiþ olduðunu anlarýz.
b- Hibe akdi. Akdin geçerliliði ve gerçekleþmesi en doðru görüþe göre son harfe baðlýdýr. Akdin baðlayýcýlýðý ise hibe konusunun teslim alýnmasýna kadar gecikir.
c- Rehin. Akdin kurulmasý en doðru görüþe göre son harfe bitiþiktir. Baðlayýcýlýðý rehnin teslim edilmesine kadar gecikir.
d- Ric'î talak. Boþamanýn gerçekleþmesi, talak sayýsýný azaltmasý, cinsel iliþkiyi haram kýlmasý, ric'at hakkýný temlik etmesi "sen boþsun" sözündeki son harf olan "n"ye bitiþiktir. Nikahý tamamen sona erdirmesi ise iddetin sona ermesine kadar gecikir. Ric'at'a gelince tüm hükümleri sözcüðün son harfine baðlýdýr.
Vasiyete gelince; imam Þafiî'nin bir görüþüne göre mülkiyet, lehine vasiyet yapýlanýn kabulü ile gerçekleþir. Bu, belirttiðimize uygun olan görüþ olmakla birlikte doðrudan uzaktýr. Þafiî'nin bunun dýþýnda iki görüþü daha vardýr: Birincisi mülkiyet vasiyet edenin ölümü ile hasýl olup, icap ve kabul arasýndaki zaman diliminde gerçekleþir. Ýkinci ve güçlü olan görüþe göre ise mülkiyet askýdadýr, eðer lehine vasiyet yapýlan kabul ederse mülkiyet icap
kabul arasýndaki zaman dilimine rastlayan ölüm ile hasýl olur. Kiþi vasiyeti reddederse mülkiyet hasýl olmaz. Bu, vasiyetin diðer tasarruflardan ayrýldýðý noktadýr.
e- Yanlýþlýkla öldürme. Diyetin vacip olmasý ölümden önce gerçekleþir. Diyetin ilk üçte birinin istenmesi ilk senenin sonuna, Ýkinci üçte bir ikinci senenin sonuna, üçüncü üçte birinin istenmesi ise üçüncü senenin sonuna kadar gecikir. Vadeli bedeller de böyledir. Bunlarýn gerekli olmasý sebeplerine bitiþik olmakla birlikte, istenmesi vade bitimine kadar gecikir.
[Sebepler ve Hükümler Arasýndaki Uygunluk Ýliþkisi]
Sebepler; hükümlerine uygun olanlar -ki çoðunluðu böyledir- ve hükümlerine uygun olmayanlar -ki bu taabbüd diye ifade edilir- diye iki kýsma ayrýlýr. Benzerlerinde görüþ ayrýlýðý vardýr.
Hükümlerine uygun olmayan sebebe örnek; kadýna dokunmak, iki necaset yolunun birinden bir þey çýkmasý ile abdestte organlarý yýkamanýn gerekli olmasý. Bu belirtilen sebeplerin hiçbirinin organlarý yýkamakla münasebeti akýlla bilinemez. Necaset çýkan yerde kalan pislik mazur görüldüðü halde necasetin bulaþmadýðý yerlerin yýkanmasýnýn vacip olmasý akýlla nasýl anlaþýlabilir?
Hükümlerine uygun olan sebebe örnek; necasetleri yýkamanýn gerekli olmasý, suç iþleyenlere engel olmak maksadýyla onlarý cezalandýrmanýn gerekli olmasý, idari maslahatlarý yerine getirmeye sevketmesi amacýyla idarî iþlerde adaletin þart koþulmasýnýn gerekliliði.
Ganimetin, bunu kazananlara ait olmasý da böyledir. Savaþ, ganimetin onlara ait olmasýný gerekli kýlar. Çünkü onlar ganimeti savaþarak elde etmiþler, mýzraklarý ve oklarý ile ganimetin elde edilmesine vesile olmuþlardýr. Öldürülen düþmanýn üzerinden çýkan þahsî eþyalarýn, kendini tehlikeye atarak onu öldürene ait olmasý da böyledir. Çünkü onu elde etmeye kuvvetle vesile olmuþtur. Ayrýca bu, müþriklerle savaþmada tehlikeleri göze almaya teþvik içindir. Fey'in Peygamberlerin efendisi ve Nebilerin sonuncusu Hz. Mu-hammed'e (s.a.v.) ait kýlýnmasý da böyledir. Çünkü ALLAH, düþmanlarýnýn kalbine korku salmak suretiyle ona yardým etmiþtir. Ýmam Þafii'nin iki görüþünden birine göre Hz. Peygamber'in ölümünden sonra fey' müslüman ordulara verilir. Çünkü kafirleri korkutma konusunda müslüman ordular Hz. Peygamber'in yerini almýþtýr.
Düþmanýn üzerinden çýkan þahsî eþyanýn onu Öldürene deðil de yaralayarak yere düþürene ait olmasý da böyledir. Nitekim Afrâ'nýn iki oðlu Ebu Cehil'i yaralayarak yere düþürmüþ, daha sonra Ýbn Mes'ud kafasýný keserek onu öldürmüþtür. Þahsî eþyayý öldürenin hak etmesinin sebebi ona karþý direnmesi ve müslümanlara yapabileceði kötülükleri önlemesidir. Bunu, yaralama sonrasý kafayý kesen deðil yaralayarak yere düþüren yapmýþtýr. Rivayetlerin ve þahitliklerin yalnýzca adil kiþilerden kabul edilmesi de böyledir. Çünkü diðer tüm müslümanlar arasýnda onlarýn doðruluk ve güvenilirlikleri ortaya çýkmýþtýr. Zaruretleri ve ihtiyaçlarý ortadan kaldýrmak için muameleleri ve nikah iþlemlerini geçerli kýlmak da böyledir.
[Sebeplere Hüküm Bina Edilmesi]
Bazý sebeplere tek bir hüküm, bazýlarýna ise iki hüküm bina edilir. Bazen
de tek bir sebebe birçok[5] hüküm bina edilir.
a- Bir Sebebe Bir Hüküm Bina Edilmesi
1- El koymak suretiyle ava sahip olmak.
2- Þahitlikle hükmetmenin vacip olmasý.
3- ikrarla hükmetmenin vacip olmasý.
4- Davalýnýn yeminden kaçýnmasýndan sonra davacýnýn yemin etmesi durumunda hükmetmenin vacip olmasý.
5- Az miktarda suya necasetin bulaþmasý veya suyun vasýflarýndan birinin deðiþmesi durumunda suyun necis kabul edilmesi. Necasetin pek çok hükümleri vardýr. Yine meþru yýkamadan sonra temizliðin meydana gelmesi de böyledir. Temizliðin de pek çok hükümleri vardýr.
6- Devlet baþkaný, hakim, kölenin efendisi veya babanýn emir vermesi durumunda itaatin vacip olmasý.
7- Akitlerde icaptan sonra karþý tarafýn kýsa bir süre için seçim hakkýna sahip olmasý.
8- Mallarýn yanlýþlýkla telef edilmesi tazmin etmeyi gerektirir.
9- Ýhramlý kiþinin avý öldürmesi; ceza kurbaný kesme, oruç tutma ve fakirleri doyurma arasýnda seçim yapmasýný gerektirir. Bu tek bir hükümdür.
10- Devlet baþkanlýðý ve hakimlik konusundaki ehliyet devlet baþkanlýðý ve hakimliðe atanmayý gerektirir.
11- Ýhramlý iken güzel koku ve yað sürünmek dokuzuncu maddede belirtilen üç þey arasýnda seçim yapýlmasýný gerektirir.
12- Ýhramlý iken saçý týraþ etmek oruç tutma, sadaka verme ve kurban kesme arasýnda seçim yapmayý gerektirir.
13- Beþ deve sahibi olmak koyun, iki yaþma girmiþ bir diþi deve (binti me-had), üç yaþýna girmiþ bir erkek deve (ibni lebûn), üç yaþýna girmiþ bir diþi deve (binti lebûn), dört yaþma girmiþ bir diþi deve (hikka), beþ yaþýna girmiþ bir diþi deve (ceze'a) ve seniyye'yi zekat olarak verme konusunda seçim yapmayý gerektirir.
b- Bir Sebebe îki Hüküm Bina Edilmesi
1- Yanlýþlýkla adam öldürme. Bu kiþinin günahý affedilir. Bunun iki hükmü vardýr: Birincisi keffaretin gerekli olmasý, ikincisi tazminin gerekli olmasýdýr.
2- Mubah, vacip veya mendup olduðu durumlarda yemin bozma iki hüküm doðurur: Birincisi yemin keffareti için belirlenen üç þeyden birini seçmek, ikincisi oruç tutma mecburiyeti.
Yemini bozma haram kýlman bir konuda olursa bakýlýr: Büyük bir günah ise haramlýðý, kiþinin fasýk sayýlmasýný veya tekfir edilmesini gerektirir. Yemin bozma küçük bir günah konusunda olursa onun haram oluþu; yemin keffareti için belirlenen üç þeyden birini seçmeyi ve oruç tutmayý gerektirir.
3. Temettü haccý iki hükmü gerektirir: Birincisi hedy kurbaný, ikincisi buna güç yetirilememesi halinde oruç.
Sövmek ve vurmak büyük günah derecesine varmadýkça haramlýk ve ta-zir ile cezalandýrýlmayý gerektirir. Büyük günah derecesine varýrsa haramlýk, fasýk sayýlma ve tazir ile cezalandýrýlmayý gerektirir.
c- Bir Sebebe Üç Hüküm Bina Edilmesi
1- Mallan kasten itlaf etmek. Bunun hükümleri; haramlýk, tazir cezasý, tazminin gerekli olmasýdýr.
2- Zina iftirasý atma (kazf). Hükümleri; haramlýk, fasýk sayýlma, sopa cezasý.
3- Evlilik yapmýþ kiþinin zina etmesi. Hükümleri; haramlýk, fasýk sayýlma, ölünceye kadar taþlanma.
4- Þarap içmek. Hükümleri; haramlýk, fasýk sayýlma, had cezasý.
5- Nebiz içmek. Haram olduðuna inananlara göre bu fiil haramlýðý, fasýk sayýlmayý ve had cezasýný gerektirir. Haram olduðuna inanmayanlara göre haramlýk ve fasýk sayýlma söz konusu olmaksýzýn had cezasýný gerektirir.
6- Zýhâr. Bu, haramlýðý, fasýk sayýlmayý ve sýrasýna uygun olarak keffareti gerektirir.
7- Kasten adam öldürmek haramlýðý, fasýk sayýlmayý ve velinin kýsas ve diyetten biri arasýnda seçim hakkýna sahip olmasýný gerektirir. Þafiî keffareti de bunlara eklemiþtir, bu durumda bunun dört hükmü olmaktadýr.
d- Bir Sebebe Dört Hüküm Bina Edilmesi
Örneðin bekar bir kimsenin zina etmesi böyledir. Bu fiil; haramlýðý, fasýk sayýlmayý, sopa atýlmasýný ve sürülmeyi gerektirir.
Küçük abdestsizlik; namazýn, tavafýn, þükr secdesi, sehiv secdesi ve tilavet secdesinin, mushafa dokunma ve taþýmanýn haram olmasýna sebeptir. Orta dereceli abdestsizlik yani cünüplük ise bunlara ek olarak Kur'an okumanýn ve mescitlerde bulunmanýn haram olmasýna sebeptir. Büyük abdestsizlik yani hayz ise bunlara ek olarak oruç, cinsel iliþki ve boþamanýn haram olmasýna sebeptir.
e- Bir Sebebe Pek çok Hüküm Bina Edilmesi
Cinsel iliþkinin pek çok hükmü bulunmaktadýr. Bunlarýn bir kýsmýný þöyle sayabiliriz:
- Cünüplükte geçerli olan yedi, hayýz halinde geçerli olan yukarýda belirttiðimiz on hüküm,
- Oruç konusundaki hükümler; Haramlýk, fasýk sayýlma, orucun bozulmasý, sýra ile keffaret gerekmesi.
- Vacip itikaftaki hükümler; Haramlýk, itikafýn bozulmasý, tazir cezasý. Fasýk sayýlmaya gelince cinsel iliþki camide olursa bu fasýklýktýr. Caminin dýþýnda olursa kiþinin ihtiyacý için çýktýðý vakitte cinsel iliþki yapýlýrsa fasýk sayýlmayý gerektirmez. Çünkü bunun mubah olup olmadýðý konusunda görüþ ayrýlýðý vardýr. Bunun dýþýnda meydana gelirse, bu konuda bir tercih yapmaksýzýn bekleriz.
- Hac ve umredeki hükümler; haramlýk, fasýk sayýlma, keffaret, haccýn in'kadýný deðil sýhhatini bozmasý. Fasid hacca devam etmeye gelince bu, tartýþmalý bir konudur. Çünkü hac, cinsel iliþki ile deðil ihram ile vacip olur.
- Kadýnýn, onu boþayan kocasýyla evlenmesinin yeniden helal hale gelmesi.
- Sahih nikahta iki tarafýn anlaþtýðý mehri pekiþtirmesi, fasit nikahta ve þüphe ile olan cinsel birleþmelerde emsal mehri gerektirmesi. Mehrin belirlenmediði nikahta mehri gerektirmesi. Þüphe ile olan cinsel iliþki ve nikahlý iken olan birleþmede Ýddeti gerektirmesi. Cinsel iliþki, cariye kiþinin mülkiyetine geçtiðinde ve mülkiyetinden çýktýktan sonra cariyenin istibra yapmasýný gerektirir.
- Haramlýk, fasýk sayýlma, sopa vurulmasý, sürgün ve taþlanarak öldürülmeyi gerektirmesi.
- Cinsel iliþki kocalarýyla birlikte yaþayan hür kadýnlar ve cariyelerin doðurduðu çocuklarýn nesebinin bunlarla Ýliþkide bulunanlara baðlanmasýný gerektirir. Cinsel iliþki, bekar ve tek baþýna yaþýyan kadýnlarla þüphe yolu ile kurulan cinsel iliþkilerde nesebin iliþkide bulunan erkeðe baðlanmasýný gerektirir.
- Zina haddi konusunda her iki eþi de muhsan kýlmasý.
- ilada cinsel iliþki ile kadýna dönmenin gerçekleþmesi, bazý alimlere göre zýharda da kadýna dönmenin gerçekleþmesi. ';
- Ýddet sýrasýnda þüphe ile olan ve hamilelik meydana ge'tiren cinsel iliþkinin iddeti kesmesi.
- Kiþiye karýsýnýn anasýný, büyükannelerini, kýzýný ve onlarýn kýzlarýný haram kýlmasý. Bunlardan herhangi biri ile cinsel iliþki kurduðunda haddi gerektirmesi.
- Ýki kýz kardeþi tek bir kimsenin nikahýnda birleþtirmeyi haram kýlmasý, kiþinin fasýk sayýlmasý, yaptýðýndan dolayý had uygulanmasý.
- Cariyede ortak olma þüphesi söz konusu iken meydana gelen cinsel iliþkinin haramlýðý, kiþiyi fasýk kýlmasý, mehrin bir kýsmýný gerektirmesi.
- Nikah esnasýnda meydana gelen þüphe ile olan cinsel Ýliþki, iddeti içinde eþ ile iliþkiyi haram kýlmasý, taziri gerektirmesi.
Cinsel iliþkinin kocaya haram olduðunu belirttiðimiz tüm durumlarda, kadýnlar durumu bildiklerinde kocalarýna imkan tanýmalarý haramdýr. Kiþinin kendisine ait zannettiði cariye ile cinsel iliþki kurmasý gibi þüphe halinde tazir cezasý gerekir. Þüphe söz konusu deðilse ya recmetme veya sopa vurma ve sürgün etme þeklinde had cezasý gerekir.
Þüphe iki taraftan yalnýzca biri hakkýnda meydana gelirse, bu kadýnlarla ala&ali ise kadýnlar emsal mehirlerini hak ederler. Kendilerine had cezasý uygulanmaz, haramlýk da söz konusu olmaz. Kocalarla alakalý ise kadýnlar hakkýnda zina edenlere uygulanan hükümler söz konusu olur. Kadýnlar mehre hak kazanamaz, iddet beklemeleri gerekir.[4] Bu ve sonraki paragraflarda yer nhn ifrulelevin aslý Arapça olmakla birlikte, konunun daha ýyý anlaþýlmasý açýsýndan Türkçe'ye uyarlanmýþtýr. (S.D.)
[5] Metinde geçen "altmýþ" keiimesi ihtirazý" bir kayýt olmadýðýndan "birçok" diye tercüme ettik. (S.D.)