Dinde Bidatlar By: seymanur K Date: 10 Aðustos 2011, 12:25:06
DÝNDE BÝDATLAR
Müminlerin annesi, ümmü Abdillah (1) Ayþe (r.a)’den dedi ki: Rasululalh (sav) buyurduki: Bizim bu iþimizde dinimizde ondan olmayan birþey ortaya çýkarýrsa, o reddolunur) Buhari ve Müslim rivayet etti.
Müslimin bir rivayetindede: Kimbizimiþimiz (dinimiz) üzere olmayanbir amel yaparsa o reddolur)
Bu hadisi þeyhayn sahihaynde tahric etti. Kasým bin Muhammed halasý Ayþe (ra)den rivayetetti, Lafýzlarý farký bir manalýr birbirine yakýndýr, bazýlafýzlarýnda kim bizim dinimizde ondan olmayaný çýkarýrsa o merdudu”
Bu hadis islam temellerindenbüyükbir asýldýr, ameller için zahirinde ölçüdür. Allahýn rýzasý istenmedne yapýlan amelin amiline sevab olmadýðý gibi Allah ve rasulünün emri üzere olmayan ameldeiþleyene reddolunur, Allah ve rasulünün izin vermediði hususta dindekim bir þey ortaya çýkarýrsa o dinden deðildir.
Ýrbad bin Sariye’nin peygamber (sav)in þöyle buyurduðu hadisi rivayet ettiði gelecek: (S: 115) Benden sonra sizden kim yaþarsa çok ihtilaf görecek benim ve benden sonra hulefai raþidinin sünetine uyun,azý diþlerle ýsýrýn, iþlerin sonradançýkanýndan sakýnýn, muhakkak her sonradan çýkan bidattýr, her bidatda dalalettir”
Hutbesinde þöyle buyuyordu: (Sözlerin en doðrusu Alahýn kitabý, hidayetlerin en hayýrlýsý Muhammed (sav)’in hidayetidir, iþlerin en þerlisi sonradan çýkarýlanlarýdýr (2)
Sonradan çýkarýlan iþler üzerine kelamý iaret olunan Ýrbad hadisinin zikre zamanýna býrakacaðýýz, burada þaiin emri üzere olmayan ameller ve onlarýn reddolunmasý üzerine konuþacaðýz.
Bu hadis mantukuyla (Mantul kelam: Usul terimlerinden bir terimdir, Metercim) þairin emri üzere olmayan her amelin reddolunacaðýna delildir. Mefhumuylada emri üzere olan amelinde merdud olmadýðýný (makbul olduðunu ) bildiriyor, burada murad, onun dini ve þer’idir. O halde mana: Kimin ameli þeratýn dýþýndaysa ve þeriatla baðlý deðilse o reddolunur. Bizim emrimiz üzere deðilse) sözü þuna iþarettir: Amel yapanlarýn amellerin hepsinin þeriatýn hükümleri altýnda olmasý gerektir, o amellerin üzerinde þeriat emriyle yasaðýyla hükmedicidir.Kimin ameli yeriatýn hükümleri altýndaysa ve ona uygunsa o makbüldür,kiminki bundan dýþarýdaysa oda reddolunur.
Ameller iki kýsýmdýr: Ýbadetler ve muamelat. Ýbadetler gelince: Onlardan tamamen Allah ve rasulünün hükmüden bazýsý haricse o ameline (ameli yapana) reddolunur, ve Alllah ve rasulünün hükmeden bazýsý haricse o amilen (ameli yapana) reddolunur, ve Allah tealanýn þu kavli altýna girer: Yoksa onlarýn, Allahýn izin vermediði bir dini getiren ortaklarýmý var? (3) Kim Allah ve rasulünün Allah yaklaþma vesilesi kýlmadýðý bir amelle Allaha yaklaþmak isterse ameli batýldýr, kendisine reddolunur. Bu beytullahta namazlarý ýslýk ve el çýr0ma olanlarýn haline benzer.
Ýbadette yakýnlaþma olmayan baþkasýndan mutlaka yakýnlaþma olmaz, peygamber (sav) güneþ altýnda ayakta duranbir adam gördü, onu sordu, ve denildiki: O adam oruç tutmaya ayakta durup oturmamaya ve gölgelenmeye adak yaptý, Peygamber (sav) ona oturmasýný,gölgelenmesini ve orucunuda tamamlanmasýný emretti (4) Onun ayakta güneþ altýnda duruþunu Allaha yakýnlaþma olaraksaymadý Bununcuma günü peygamber (sav)’in hutbesini dinlerken olduðu rivayet edilir (5) adam peygamber (sav) hutbeye devam ettiði müddetçe, peygamber (sav)’in hutbesine saygý için ayakta durup oturmamayý, gölgelenmeyi adamýþtý, peygamber (sav) bunu ifa edilmesi gereken Allaha yaklaþma vesilesi saymadý, bununla beraber baþka yerlerde ayakta durmak ibadettir, namaz, ezan ve arafatta dua için olduðu gibi. Ýhramlý içinde güneþte durmak yakýnlaþma vesilesidir, bunlar bazýyerlerdeki hareketler yakýnlaþma vesilesiyle her yerdede yakýnlaþma vesilesi olmadýðýna iþaretitr. Bu hususta þeriata yerleri varid olan þeylere uymak gerekir. Ayný þekilde hususan nehyedilmiþ ibadeti yapmakta yaklaþma vesilesi olmaz, bayram günü oruç tutmak veya nehyedilen vakitte namaz kýlmak gibi. Ayþe ümmü Abdillah diye kimselerdi Denildiki Ona bu kimseyi kardeþinin oðlu Abdullah bin Zübeyr ile Rasullah (sav) takti Yine denildiki:Rasululalh’tan (sav) birdüþük yaptý onu Abdullah ismiyle isimlendirdi. (Bidayevennihaye ibni Kesir 8/ 91) (2) Bu Nesainin rivayetiri. (3)Þura suresi ayet: 21 (4) Buhari, Ebu Davud ve Ýbni Mace Ýbni Abbas’tan tahric etti. (5) Taberina el Kebirde tahriç etti. Adak yapan) Abu Ýsraildir. Ýsmi Kueyn veya Besirdir.
Kimde aslý meþru ve yakýnlaþma vesilesi olanbir amel yaparda sonra ona meþru olmayan bir þey katarsa, yada meþru bir þeyi ihlal ederse ihlali kadar þeriata muhalefet etmiþtir, veya kendisinden olmaya þeyi girdirdiði nisbette muhafet etmiþtir, ameli temelinden reddolunurmu, olmazdý? Buna kabul olunur veya reddolunur diye bir þey söylenmez ve bakýlýr. Eðer ihlal ettiði þey amelin parçalarýndan veya þeriatta batul olmasýný gerektirecek þartlarýndan biriyse, namaz için teharete gücü yettiði halde ihlaleden gibi, veya namazda rüku veya secdeyi ihlal eden gibi,bu amel reddolur,eðer amel farzsa iadesi gerekir.
Eðer ihlal ettiði þey amelin batýl olmasýný gerektirmiyorsa, farz namazda cemaati kaçýran gibi, buna ameli reddolunur denmez bilakis nakýstýr.
Eðer ameli meþru olmayan bir þey ziyade etmiþse, ziyadesi reddolunur, yani ve yaklaþtýrýcý vesile olmaz ve ona sevab verilmez. Fakat bazan amel temelinden ibtal olur, mesela nakazýna bilerekbir rekatdaha fazla etleyen gibi, bazanda temelinde ibtal etmez (S: 117), abdesti üçerüçerdeðilde dörder kere su kullanarak alak gibi, veya gündüzle beraber geceyide oruç tutmak gibi.
Ýbadette emrolunan þey yasak olunanla deðitirebilir,namazda avret yerini haram elbiseyle örten gibi, veya abdesti gasbedilmiþ su ile alan gibi, veya gasbedilmiþ arazide namaz kýlmakgibi, alimler bunda ihtilaf ettiler: Ameli aslýndan reddolurmu, olmazmý? Fakihlerin çoðu aslýnda reddolunmayacaðý görüþündedir.
Abdurrahman bin Mehdi kelam ashabýndan (Þimeriyle) denilenlerden, Ebu Þemr (1) ashabýnadan þöyle dediklerini hikaye etti: Ücretinde haram para bulunabir elbiseyle namaz bir kimse kýlarsa, namazý geri iade etmesi gerekir, ve dedi ki: Onlarýn sözlerinden daha çirkin bir söz duymadým.. Allahtan afiyet istiyoruz. Abdurrahman bin Mehdi selefin sözlerine vakýf olan büyük fakihlerdendir, bu söze inkar ette ve bidrat kýldý,bu onun bu gibi durumlarda namýzýn iadesine dair seleften bir þey bilmediðine iþaret ediyor. Bu haram malla hac yapmaya benziyor, hadiste reddolunacaðýna dair rivayet variddir,fakat hadissabit deðildir (2)
Alimler farzýn düþüp, düþmeyeceði hususunda ihtilaf ettiler.
Buna yakýn: Haram aletle kurban kesmek, veya kesmesi caiz olmayanýn kesmesi, mesela hýrkýs,gibi alimlerin çoðu dedik: Bu þekilde kesilen mübah olur, bazýlarý: Haramdýr, dedi. Yine ihramlýnýn av hayvanýný kesbeside ihtilafladýr, fakat bunun bunun haramlýðýna dair söz daha meþhur daha zahirdir, çünkü yasaklanmýþtýr. Bunun için bazý alimler ibadete has olupta onu ibtal edecek yasakla, onu ibtal etmeyecek yasaðý ayýrmýþlardýr. Necasetle veya taharetsiz veya avret yerini örtmeden veya kýbleden baþka yere dönüp kýlýnan ibtal olur (S:118), çünkü yasak namazla özeldir, gasb edilen yerde kýlýnannamaz bunun gibi deðildir. Buna þuda delildir: Orucu yeme içme ve cinsel iliþki gibi oruca özel yasaklar bozar, oruca özel olmayan yalan söylemek, gýybet cumhura göre bozmaz.
Hacda böyledir: Ýhramlýyken yapýlmasý yasaklanan þey onu ibtal eder, oda cinsel iliþkidir, haccý ihrama has olmayan yasaklar ibtal etmez, adam öldürmek, hýrsýzlýk yapmak yapmak ive içki içmek gibi. Ýtikafta böyle: buna has bir yasakla ibtal olur oda cinsel iliþkidir. Bizim ve çoðunluðun görüþüne göre sarpoþluklada ibtalolur çünküsarhoþun mescide girmesi yasaklanmýþtýr,ve Alah tealanýn þu ayetininiki yorumunda birine girdið için: Sarhoþlar iken namaza yaklaþmayýn) (3), murad namaz mekanlarýnadýr,hayýzlý gibioldu,bizim görüþümüzde baþka büyük günahlarý iþlemesiyle itikafý batzýl olmaz, ekser alimlerin görüþüde budur. Bu hususta seleften bir grub muhalefet etti, onlardan bazýsý: Ata, Zühri, Sevri, Malik ve baþkalarýndan da hikaye edildi.
_______
Akidesi Mürcielik ve kaderciliktir. Ýmanýn sadece Allah bilmek olduðunu zannettiler. (ElMilel vennihal) (2) Bezzar ve Taberani evsatta tahric etti, Eshehani Ömerin kölesi ve Eslemden rivayet etit, mürseldir Heysemi Bezzarýn rivayetihakkýnda dedik: Rivayette Sülelyann bin Davud el Yemani var O zayýftýr, Meckauzzevaid 3/ 209 ve sonrasý. (3) Nisa suresi, ayet: 43
Mamelat ise: Akidler, feshler ve bu ikisi gibidir, onlardan þeri konumlarý deðiþtirenler, zina haddini mali ceza yapmak v.b gibi bu aslýnda reddolunur çünkü bu islamýn hükümlerinde dah önce görülmemiþtir.Buna þu delildir: Bir adam peygamber (sav)’e : Benim oðlum filanýn yanýda ücretli iþçidir, onun karýksýyla zina etti, bende fidye olarak yüz koyun ve bir hizmetçi verdim, dedi, peygamber (sav) buyurduki: Yüz koyun ve hizmetçi sana geri verilir, senin oðlunada yüz sopa ve biryýl uzaklaþtýrmadýr” (1) Onlardan bazýsý ya akid yapýlmayacak cinsten þeye akid yapmak veya þartlardan biri olmadýðý için,veya akid yapýlana zulüm oluyorsa veya akid vakit darlýðýndan dolayý gerekli (farz) olan Allahýn zikrinden (namaz vs.) alýkoyuyorsa, bu akid tamamen reddolunurmu, olmaz mý?
Bu hususta insanlar çok ihtilaf ettiler, (S: 119) Bazýlarý redolur mülk ifade etmez, bazý þekillerde mülkifade edre diye varid (rivayet) olduðundan dolayý ihtilaf ortaya çýkmýþtýr inþa Allah doðruya en yakýn olaný:% Yasak Allahýn hakkýndaysa, bu tamamen mülkiyet ifade etmez. Hakkýn Allah için olmasýnýn manasý: Ýki anlaþmalýnýn(akidleþenin) rýzasýyla düþmez. Eðer yasak Belli bir insanýn hakýndan dolayý ise, onun rýzasýyla düþer, bu iþ onun rýzasýna kalmýþtýr, eðer razý olursa akid lüzumlu olurve mülk devam eder, eðer razý olmazsa fesholur. Eðer zarara uðrayacak olanýn rýzasý tamemen muteber deðilse, köle ve karýnýn boþama ve azad etmedeki durumlarý gibi, onun rýzaýna da öfkesinede itibar edilmez,zorluk olacaðýndan dolayý þefkat için hususan yasak olmuþsa buna muhalefet edipte zorluðu iþlemiþse bununla ameli ibtal olmaz.
Biriniciye gelince: Onun çok þekilleri var: Birisi nikahý haram olanýnnikahý, ebedi olarak ya neseb yada sebebten (süt v.b) veya iki kardeþi ayný nikah altýnda toplamak sebebiyle zatý itibariyle harma olanlar veya düþürülmesine razý olunmasýyla düþümeycek olanbir þartýn yerine gelmemesiyle haram olanlar, iddet bekleyen,kadýnýnnnikahý, veya ihramlý kadýnýn,veya velisiz kadýnýn nikahý gibi. Peygamber (sav)’in bir erkekle kadýný kadýn hamileyken ayýrdýðý rivayet edilir. (2), nikahýn iddet esnasýnda olmasýndan dolayý reddetki. Faiz akdi mülk ifade etmez,geri verilmesi emredilir, peygamber (sav) bir sa’hurmayý iki sa’ile satana geri vermesini emretti. (3)
Ýçkinin, ölü etinin, domuzve köpek gibi sair satýþý yasaklananlarýnda satýþý yasaktýr.
Ýkinci gelince: Bunun çeþitli þekilleri vardýr: Velinin kýzý ancak izniyle evlendirmesinin caiz olduðunu durumda kýz izni olmadan evlendirmesi, peygamber (sav) kýzýný izinsiz evlendiren babanýn yaptýðý nikahý reddetti (4) Bu nikahýn ibtali veya cazliði konusunda Ahmedden iki rivayet var. (S:120)
Bazý alimler baþkasýnýn malýnda izinsiz tasarruf yapanýn tasarrufunu aslýndan batýl saymadýlar,bil akis mal sahibinin iznine baðlýdýr, Eðer caizgörürse caizdir,icazet vermezse caiz deðildir, dediler. Urve bin Ca’din peygamber (sav)e iki koyun satýn almayýyla delil getirdiler. Halbuki peygamber (sav) ona bir koyunalmasýný emretmiþti, sonra birini sattý, bunuda peygamber (sav) kabul etti. (5)
Ahmed bunu meþhur rivayetinde baþkasýnýn kendisine verilen izne muhalifi kullanmasýna has kýlýyor. Yine onlardan: Hastanýn kendi malýnýn tamamýnda tasarruf sahibi olup olamayacaðý, tasarruffu aslýndan batýl olup olmayacaðý yoksa tasarrufunun varislerin izin vermesiyle malýnýn ççte ikisinedemi olacaðý meselesi. Bunda fakihler arasýnda meþhur ihtilaf var.
_______
Ahmed ve kütübü sitte ashabý tahric etti. (2) Ebu Davud ve Abdurrazzak Musannefinde rivayet etti. (3) Hadis sahihtir,Buhari ve Müslim Ebu Said Hudrive Ebu Hureyneden tahric etti. (4) Ahmed Ebu Davud ve Ýbni Mace Ýbni Abbas’tan (ra) rivayet etti. (5) Hadis sahihtir, Ahmed Buhari, Ebu Davud, Tirmizi, Ýbni Mace Ýbni Hiban Urve bin Ebil Ca’d el Barikiden rivayet etti.
Bir adam altý kölesinden baþka malý yoktu hepsini azad etti, durum peygamber (sav)’e havale edildi, onlarý çaðýrdý ve onlarý (köleleri) üçte ayýrdý ikisini azad ettirdi dördünü köle yaptýrdý, ve adamda çok aðýr söz buyurdu (1). Her halde varisler hepsinin azad edilmesine cevaz vermemiþler. Allah en iyisini biir. Yine satýcýnýn malýn ayýbýnýn gizlemesi v.b,musarrat gibi (hayvanýn sütünü bir kaçgün saðmayýp satýþa çýkarmak, bu durumdahayvanýn memeleri büyük ve çok sütlü görünür, mütercim), necþ alýþveriþi gibi (Satýþa çýkarýlan bir malý alýcý olmadýðý halde fiyatlandýrmak, þu kadara alýyorum deyip diðer alýcýlarýnda ona göre fiyat vermesini saðlamak), þehrin tücarýnýn dýþardan mal getirenlerin malýný þehrin pazarýna gelmeden yolda karþýlayýp almak, ya pazar ehlinezarar vermek yada gelenlere fiyatý kapalý tutmak amacýyla bu þekilde yapmak v.b bunlarýn sahihliði husuunda Ahmedin mezhebinde meþhur ihtilaf vardýr. (S: 121) Hadis ehlinden bir grub bunun batýlolduðu ve geri verilmesi gerektiði görüþündedir. Sahih olan zulme uðrayanýn cevaz vermesiyle geçerli oluþudur.
Peygamber (sav)’den sahih olarak sabittirki, musarrat müþterisini buhayler býrakmýþtýr (2) dýþaradn mal getirenleri pazara indiklerinde muhayyer býrakmýþtýr, (3), bütün bunlar aslýnda reddolunmayaðýna delildir.
Yerleþik olanýn çöldekine satýþan gelince: Bu doðrulayan kimse bu kabilden saymýþtýr, batýl görenlerse hakký bütün belde ehli için kýlmýþtýr, ve onlarda sayýya gelmeyecek kadar çoktur, haklarýnýn düþürülmesi düþünülemez, ve Allahýn hakký olmuþtur. Bunlardan: Birisi aralarýnýnýn ayrýlmasý haram olanbir köle satsa ve aralarýnýn ayýrsa anne ve çocuðu gibi, bu batýl olupredmi edilir yoksa bunlarýn rýzasýnamý baðlýdýr? Peygamber (sav)’den bu satýþýn geri çevrilmesini emrettiði variddir (4) Ahmed (ra) razý olsalarda satýþýn caiz olacaðýný söyledi,onlardan bazýlarý: Nahai,Ubeydullah bin Hasan el Anberi, buna göre sahih olur ve rýzaya baðlýdýr.
Yine onlardan: Birisi bazý evladýna baðýþta bulunup diðerlerine bulunmasa, peygamber (sav)’den sabittirki, Beþir bin Sa’d oðlu Noman hususi saðýþta bulununca ona peygamber (sav)geri almasýný çocuklar arasýnda eþit davranmasýný) emretti. (5), Böylece mülkün çocuða intial etmediðine iþaret edilmiþ olmadý. (S: 122) Çünkü bu baðþý durumu gözetleyereksahih olur, eðer baðýþta çocuklara eþit davranýrsa veya çocuða verdiðini geri alýrsa, caizolur, þeyat ölürde böylebir þey yapmazsa, Mücahid dedi ki: O mirastýr, Ýmam Ahmeddende buna benzer rivayet vardýr,baðýþ bozulur, cumhura göreyse baðýþ bozulmaz Varisler bu baðýþa dönebilirlermi? Bunda iki meþhur görüþ var,ikiside imam Ahmed’den rivayet edilir.
Yineyasak edilmiþ boþama, hayýz anýnda boþama gibi, çünkü denildiki: Bundan eþ hakký için nehyedildi,piþmanlýk duyabilir diye, kimde bir þeyden acýmadan dolayý yasaklanmýþsa ondan kaçýnmayabilir.bilakis onu yapar ve zorluðunada katlanýr, yaptýýnýn batýllýðýyla hükmedilmez, hastalýk ve yolculuk anýnda oruç tutan kimse gibi, veya malýný tamamen elinden çýkarýpta insanalar el açan insan gibi, veya ayakta durmasý hastalýðýndan dolayý zararlýyken ayakta namaz kýlmaz, veya nefsine zarardan korkmakla birlikte suyla gusül yapmasý, teyemmüm yapmamasý, veya senenin tamamýný oruç tutmasý, gece uyamayýp gece boyu ibardet etmesi, haramlýðý söylenmesine raðmen üç talak birden yapmasý. Denildiki: Hayýzlýyken boþamaktan kadýnýn hakký için nehyedilmiþtir, çünkü bunda iddetinin uzamasý söz konusudur,þayet razýolsada hayýz esnasýnda kadýn bedel karþýlýðý kocasýndan boþamasýný isteseharamlýk veþekilde ortadan kalarak mý? Bunda alemlerin iki meþhur görüþü var,bizim meþhur mezhebimize ve Þafiinikine göre haramlýk bu þekilde ortadan kalkar.
________
(1) Ahmed, Ebu Davud veNesai Ebu Zeyd elEnsariden tahric etti. (2) Hadis sahihtir, kütübü sitte ashabý ve Ahme tahric etti. (3) Hadis sahihtir Buhari haricinde diðer küübü sitte ashabý ve Ahmed tarhic etti. (4) Buhari ve Nesai ibni Ömerden tahric etti (5) Müttefak aleyhtir.
Eðer denilse ki: Haramlýk özellikle erkeðedir, eðerbu iþe giriþip kendininhakýkýn iskat eese sakýtolur, eðer bu haramlýðýn zararý kadýna olsada yine talak vaki olur, çünkü talakýn vaki olmasý için müslümanlarýn hepsine göre kadýnýn rýzasý geçerli deðildir,bu hususta Rafizi ve benzerleri gibi çok az bir frub muhalefet etti, ayný þekilde azad etmede kölenin rýzasý geçerli deðildir, isterki zarar görsün, fakat kaýn zarar görürse ve talakýndan bir þey (üç talaktanbir veya ikisi) kalmýþsa, kocaya geri ona dönmesi emredilir. peygamber (sav)4in ibni Ömere eþine dönmesini emrettiði gibi (1),bu hem kadýnýn zararýný telafi hemde, erkekten vaki olan harma boþamayý telafi içindir.
Ta ki ayýrýcý talaký haram talaktan ortaya çýkmasýn ve mübah talak mümkün olsun.
Ebuz Zübeyr Ýbni Ömer (ra)den rivayet etti, peygamber (sav)kadýný ibni Ömere geri gönderdi Ýbni Ömer kadýný hiç bir þey görmedi (2), bu rivayetle Ýbni Ömer ashabýnýn tamamýndanyalnýz kalmýþtýr,ðlu salim, kölesi Nafi’ Enes, Ýbni Þirin Tavus, Yunus bin Cübeyr, Abdulah bin dinar, Said bin Cübeyr ve Meynun bin Mihran.. ve diðerleri gibi bu lafzýndan dolayý Ebu Zübeyre muhaddis ve fakihlerden itiraz ettiler ve dediler: O güvenilir kimselere muhalefet etti, onun yalnýz kalmasý kabul edilemez. cemaatin ibni ömerden yaptýðý rivayet çok yönlerle peygamber (sav)’in ibni Ömerin boþamasýnýn saydýðýna iþaret ediyor, kadýný hayz halindeboþamýy ibni ömere sorana,Ýbni Ömer: Eðer birveya iki defa boþamýþsan,peygamber (sav) bana þu þekilde yani kadýna geri dönmemi emretti,eðerüç defa boþamýþsan muhakkak Rabine asi olmuþsundur, ve karýnsenden ayrýlmýþtýr, diyordu. (3)
Bir rivayette ebu Zübeyrin ziyade bir rivayeti var, fakat onun arkasýna düþülmedi(takip edilmedi) sonra rasulullah (sav) þunu okudu: Ey peygamber! kadýnlarý boþayacaðýnýzda, onlarýiddetlerini gözeterek boþayýn ve iddetide sayýn. (4)
Ravilerin hiç biri bunu ibni Ömerden zikretmedri, ancak Abdullah bin dinar ibni ömerdenbu hadisi rivayet edirken okuduðnu rivayet ediyor,sahih olandabudur.
Bazýlarýda Ýbni Ömer talakýnýnüç kere olduðuna inanýyor, peygamber (sav)’in kadýný geri kendisine dönderdiðini çünküboþamayý hayz esnasýnda yapmamýþtýr, diye inanýyorlar.
Buda yine Muaviye bin Ammar ed Dühni’nin Ebu Zübeyrden yapýlan rivayetiyle sabitir. (S: 124)Herhalde EbuZübeyrbuna inanýyordu,lafzý anladýðý manada rivayet etmiþ olmalý.
Ýbni Lehia bu hadisi Ebu Zübeyrden rivayet etti, Cabir’den rivayetle dedik: Ýbni Ömer karýsýný hayýzlýyken boþadý peygamber (sav) buyurduki: Ona geri dönsün o onun karýsýdýr” bu isnadda Cabirizikretme hususunda hata etti, o onun karýsýdýr sözüylede yalnýz kaldý, bu talakýn vuku bulmadýðýna iþaret etmiyor ancaküç defa vuku bulmadýðýna iþaret ediyor, bu hadiste Ebu Zübeyr üzerinde ihtilaf oldu, Ýbni Ömerin güvenilirveonu bilen ve devamlý onunla beraber olan ashabýnda ihtilaf edilmedi.
Ebu Eyyup ibni Þirinin þöyle dediðini rivayet eti: Yirmi sene kendilerini itham etmediðim kiþiler bana ibni Ömerin karýsýný üç defa boþadýðýný bahsetti, ve karýsýdahayýlý iken peygamber (sav) ona geri dönmesini emretti. Ben onlarý itham etmiyorum ve hadiside bilmiyorum taki Ebu Gallab Yunus bin Cübeyrle karþýlaþtýðm o saðlamdý,bana kendisininibni Ömere sorduðunu ve kendisine bir defa boþadýðný anlatýðýný bana söyledi. Bunu Müslim tahric etti (5)
______
Bu geçen sahih hadiste açýktýr. (2) Ahmed, Ebu Davud ve Nesai Ýbni Ömeden tahric etti. (3) Ahmed, Müslim, Nesai ve Beyheki tahric etti. (Neylül Evtar 6/22) (4) Talak suresi, ayet: 1 (5) Hadisi Ahmed, Buhari ve Müslim tahric etti.
Bir rivayette, ibni Sirin dedi ki: Hadisin vechini bilmiyor ve anlamýyordum. Buda güvenilir olupta fýkýh ehli omayan kiþiler arasýnda Ýbni Ömerin karýmýný üç defa boþadýðý hadisesi yayýldýðýna iþarettir, herhalde Ebu Zübeyrde bu kabildendir,bunun için Nafi’ Ýbni Ömerin boþamasýnýn bir defamýüç defamý olduðu soruluyordu, Nafi’ Mekke’ye gelince Ata’nýn meclisinde n oraya bu þüphe için sormalarý üzerine adam gönderdi. Ýbni Sirinharam boþamanýn vaki olmadýýný söyleene itiraz ediyordu. Ýmam Ahmed Ebil harisrivayetinde dedi ki: Emrolunduðu þeye muhalif olduðu için haram boþama vuku bulmaz diyen kiþi hakkýnda soruldu: dedi ki: Bu kötü pis adamýn sötüdür,dedi ve ibni ömerin kýssasýný zikretti. Ebu Ubeyd dedi ki: Hicaz,Tihame, Yemen, Þam Irak ve Mýsýr gibi bütün þehirlerdeki alimerin icmai haam talakýn vakiolacaðý üzerinedir. Ýbnil Münzir bunu ehli ilimden sözünü ezberlediði her kimseden hikaye etti, ancak sözlerij hesaba alýnmayan bidat ehli müstesnadýr.
Ýbni Hazmýn (1) Ýbn-i Ömerden haylzlýyken talakýn olmayacaðý Muhammed bin Abdusselamel Huþeni’ye dayarak yaptýðý rivayet ise: (S: 125) Bize Muhammed bin Beþar, bahseti (o’da)Bize Ubeydullah bin Ömeden O’da Nafiden,O’di Ýbni Ömerden Abdul Vehhab esSekafi anlatý, kadýnýn hayýzlýyken boþanmasý hakkýnda (anlattý) ve dedi ki: O sayýlmaz. Bu eserin sonunda birlafýz düþmüþtür, oda þudur: bu hayýz sayýlmaz (hesaba alýnmaz) Ayný þekildede Ebu Bekir bin ebi Þeybe bunu kitabýnda zikretmiþtir. (2) ve Abdulhabb es Sekafiden rivayetetmiþtir.Yine Yahya bin Main de Abdul Vahhabtan rivayet etti ve dedi ki: Ýbni Ömerin muradý: Kadýnýn boþandýðý hayz kadýnýn kur (hayýz) manasýnada temizlik manasýnada gelir, mütercim, Ayette üç kur (boþananlarýn)beklemesi emrediliyo, bu iddettir,bu kelimeniniki zýt manayý taþýmasýndan dolayý alimelrihtilaf etttiler, bir kýsmýüç temizlik görene kadar bekleyecek, bir kýsmýda üç hayz görene kadar bekleyecek dedi, mütercim) sayýlacaðý bir þey deðildir, bu hilas’ýnda ve baþkasýnýnda muradýdýr.
Bu yine seleften bir topluluktan rivayet edildi, bazýlarý:Beyd bin Sabit, Said bin Müseyyeb, tefsirciler ve baþkalarýnda bir cemaat ibni Hazman zannettiði gibi zannetti ve bazý zikrettiklerimizden hayýzlýyken talakýn olmayacaðýný hikaye ettiler. Bu onlarýn vehmi sebebiyledir. Allah en iyisini bilir.
Bu hadisi kasým bin Muhammed, kendisinebir adamýn üç meskeni bulunduðu veüç meskeninüçte birini vasiyyet ettiði, bunlarýn tek bir meskende mi toplanacaðý sorulunca,rivayetetti ve dedi ki:Bütün bunlarýnhepsi (üç mesken için üçte birlik vasiyyet) bir evde toplanýr. (yani adamýnüçte birlik vasiyyeti bir ev yapýyor bir evlik pay ayrý ayrý üç evden deðilde komple bir evin vasiyyetedilene verileceðidir) Mütercim. bana Ayþe (r.a) peygamber (sav)’in þöye buyurduðunu söylede: “Kim bizim iþimiz üzere olmayanbir amel yaparsa o reddolur”
Muradý vasiyyet edenin vasiyetini Allah için daha sevimli ve daha faydalý oarak deðiþtirmek caizdir, bu Ata ve Ýbni Cüreycten hikaye edildi.
Belki bu görüþte olan Allah tealanýn þu kavliyle delilgetirebilir: (Her kim vasiyyetedenin haksýzlýða yahut günaha meyletmesinden endiþe ederdi(alakalýlarýn aralarýný bulursakendisine günah yoktur. (3), herhalde bu görüþü bütün köleleri azad edenkiþinin meselesinden delil çýkarmýþtýr, sahiholarak sabittirki bir adam ölümü anýnda altý kölesinden baþkamalý yokken altýsýnýda azad etmiþti, peygamber (sav) onlarý çaðýrdýve üçe ayýrdýikisini
__________
(1) El Muhalla Mesele: 1449 10/ 197 (2) Musannef: 5/5 (3) Bakara, ayet:182
Çünkü kölenin azadýný tamamlamak onlarý bölmekten daha hayýrlýdýr (yani yarý hür yarý köle olmasýndandaha iyidir, mütercim). Bunun için siraye ve siaye (bir kýsmý azad edilmiþ köle çalýþýr, ve çalýþtýðýnýn ücretini kendisini azadetmeyendiðer efendisine verir ve tamamen hür olur) Bir köleye iki efendi sahibte biri kendi nasini azad etmiþse yukardaki Sira’ye ve siaye meþru olmuþtur. Peygamber (sav) kölesinin bir kýsmýný azad eden adama: Onun tamamý azad edilmiþtir. Allahýn ortaðý yoktur” buyurdu (1)
Alimlerin çoðu kasým’ýn görüþene muhaliftir, vasiyyet edenin vasiyyeti toplanmaz görüþündedir, sözün þu ekleme yapýlýr: Ancak özellikle köle azandý müstesnadýr, çünkü köle azad etmedeki toplanan mana diðer mallarda mevcut deðildir, onlarda vasiyyet edenin vasiyyeti gereðince amel ediir. Fakihlerdenbir kýsmý azad e meselesinde her kölenin üçte birinin azad edileceði ve geri kalan kýsýmlarýndada yardým taleb edileceði görüþündirler.Peygamber (sav)’in hükmünü uymakdaha iyidir. Kasým vasiyyet olunana baktý varislerle bütün meskenlere ortak olmasý onlara zarar vereceðini düþündü ve bu zararýn vasiyyeti bir meskende toplamakla önleceðine karar verdi, çünkü allah teala vasiyyette zarar olmamasýný þart koþtu buyurduki kimse zarara uðramaksýzýn yapýlacaktýr.
Bu onar size Allah’tan vasiyyettir. Kim vasiyyetinde zarar verirse ameli reddolur çünkü vasiyyet hakkýnda allahýn þartýna muhalefet etmiþtir.
Fakihlerden bir tarife birinin meskenlerinin tamamýnda üçte birinivasiyyet etmesi ve meskenlerden üçte ikisinin telef olmasý durumunda ve sadece üçte birinin kalmasý durumunda tamanýný vasiyyet edilene verileceði görüþündedir bu Ebu Hanife’nin ashabýndanbir gubun görüþüdür.
Ebu Yusuf ve Muhammedden ve ashabýmýzdan Ebu Ya’lanýn bunazýt görüþünün olduðunu hikaye edilir. Bunu müþterek meskenlerin ortaklar arasýnda zorunlu taksim edileceðini görüþü üzerine bina ettiler. bu malik ‘in görüþüdür. Ashamýzdan ibni ebi Musa ve sözünün zahiri ve ashabýmýzýn meþhur görüþü: (S: 127) Çok muhtelif meskenler mecburitaksim edilmez, ve bu Ebu WHanife ve Þaiinin görüþüdü.Bazý Malikiler Kasýmýn bu mezkur fetvasýný bu hadisle yorumladýlar, varislerdren iki grup veya vasiyyet edilenler mesmenlerin paylaþtýrýlmasýný taleb etti ve meskenler birbirine taksim anýnda katmakta mümkünse diye yorumladýlar. ve bunlarýn sözüne taksim esnasýnda olumlu cevap verilir dediler. Bu yorum zahire muhalif ve uzaktýr. Allah en iyisini bilir.
________
Ahmed, Ebu Davud, Nesai ve Ýbni Mace Ebil Melihten tahric etti. O’da babasýndan rivayet etti (2) Nisa suresi, ayet: 12