Zeval vaktinde namaz By: hafiza aise Date: 07 Aðustos 2011, 15:12:26
11. Zeval Vaktinde Namaz:
Ýmam Þafiî (r.h.) ve ona uyanlara göre cuma günü zeval vaktinde (yani güneþ tam ortadayken) namaz kýlmak mekruh deðildir. Üstadýmýz Ebu'l-Abbas Ýbn Teymiye'nin tercihi de budur. Üstadýmýz bu görüþünde Leys (b. Ebî Süleym)'in Mücahid-Ebu'1-Halîl-Ebu Katâde senediyle Hz. Pey-gamber'den (s.a.) rivayetinde Allah Rasûlü'nün (s.a.) cuma günü dýþýnda diðer günlerde günün tam ortasýnda namaz kýlmayý mekruh saydýðý ve: "Þüphesiz cehennem -cuma dýþýnda- alevlendirilir" buyurduðu hadise[910] itimad etmiþ deðildir. O, cumaya gelen kiþinin, imam minbere çýkýncaya kadar namaz kýlmasýnýn müstahabhðý noktasýna dayanmaktadýr. Sahih bir hadiste þöyle Duyurulmaktadýr:
"Bir kimse cuma günü gusleder, temizlenebildiði kadar temizlenir, yaðýndan yaðlanýr, yahut evindeki-güzel kokulardan sürünür de camiye çýkar ve yan yana oturan iki kiþi arasým ayýrmadan bir yere oturur, sonra kendi-sine takdir edilen namazý kýlar, sonra da imam minberde konuþmaya baþlayýnca susarsa, o cuma ile diðer cuma arasýndaki günahlarý baðýþlanýr." Hadisi Buharý rivayet etmiþtir/26*[911]
Bu hadisde Hz, Peygamber (s.a.) cumaya gelen kiþiyi kendisine takdir edilmiþ namazlarý klimaya teþvik etmiþ, namaz kýlmaktan -imamýn minbere çýkma vakti dýþýnda- menetmemiþtir.
Bu yüzden Ýmam Ahmed b. Hanbel'in tabî olduðu ve Hz. Ömer îbnu'l-Hattâb'ýn (r.a.) içinde bulunduðu seleften pek çok âlim þöyle demiþtir: "îma-mýn minbere çýkmasý namaza, hutbesi de konuþmaya mânidir." Namaza mâni olarak günün yan olmasýný deðil, imamýn minbere çýkmasýný görmüþlerdir.
Bir de insanlar mescidde, tavan altýnda bulunduklarýndan zeval vaktinin farkýna varmýyorlardý. Camideki kimse namazla meþgul olduðundan zeval vaktini bilemezdi. Ýnsanlarýn omuzlarýna basarak dýþarý çýkýp güneþe bakarak yeniden yerine dönmesi de mümkün olmazdý. Böyle yapmasý da zaten meþru deðildi.
Yukarýda geçen Ebu Katâde hadisi hakkýnda Ebu Davud der ki: Hadis mürseldir. Çünkü Ebu'l-Halîi, Ebu Katâde'den hadis iþitmemiþtir. Mürsel hadisle amel edilmiþ ve kýyasla yahut sahabî kavliyle destek görmüþ, ya da mürsel rivayette bulunan râvinin mürselleri imamlar tarafýndan tercih edildiði ve bu râvinin zayýf, metruk... vb. râvilerden rivayette bulunmadýðýnýn bilinmiþ olmasý gibi takviye edici hususlar bulunursa böyle bir mür-selle amel edilir.
Bu hadisi baþka þahid hadisler de kuvvetlendirmektedir: îmam Þafiî'nin kitabýnda zikrettiði hadis: Ýshak b. Abdullah - Saîd b. Ebî Saîd - Ebu Hureyre senediyle Hz. Peygamber'in (s.a.), cuma dýþýnda diðer günlerde gündüzün tam ortasýnda güneþ zevalden ayrýlýncaya kadar namaz kýlmaktan nehyettiði rivayet edilmiþtir.[912]
Ýmam Þafiî (r.h.) bu hadisi Ihtilafu'I-Hadîs adlý eserinde aynen bu þekilde rivayet etmiþtir. Kitabu'l-Cuma adlý eserinde ise þu senedle naklediyor: Ýbrahim b. Muhammed - Ýshak (b.Adullah)...
Abu Halid el-Ahmer de Abdullah b. Saîd el-Makburî adlý Medineli bir þeyh-Ebu Hureyre - Hz. Peygamber {s.a.) senediyle rivayet etmiþtir.
Beyhakî ise hadisi, el-Ma'rife adlý eserinde Atâ b. Aclân - Ebu Nadra - Ebu Saîd (eÝ-Hudrî) ve Ebu Hureyre senediyle (bu iki sahabîden) þu ifadelerle naklediyor: "Hz. Peygamber (s.a.), cuma günü dýþýnda, gündüzün tam ortasýnda namaz kýlmaktan nehyederdi." Ancak Beyhakî'nin de dediði gibi bu hadisin senedinde sözü delil teþkil etmeyecek þahýs vardýr. Beyhakî: "Ancak bu hadisler Ebu Katâde hadisine eklenince biraz kuvvet kazanýrlar" diyor.
Ýmam Þafiî der ki: "Cumaya erken gidip imam minbere çýkýncaya kadar namaz kýlmak, insanlarýn önemli iþlerindendir." Beyhakî diyor ki: Þafiî'nin iþaret ettiði husus sahih hadislerde mevcuttur ki, o da þudur: Hz. Peygamber (s.a.) cumaya erken gitmeye ve herhangi bir istisna getirmeksizin imam minbere çýkýncaya kadar namaz kýlmaya teþvik etmiþtir. Böylece cuma günü gündüzün tam ortasýnda namaz kýlmayý mubah gösteren bu hadislere uygun düþmektedir. Bize Atâ, Tavus, Hasan ve Mekhûl'den bu konuda ruhsat olduðu nakledilmiþtir.
Ben derim ki: Günün tam ortasýnda namaz kýlmanýn mekruh oÝup olmadýðýnda âlimler görüþ ayrýlýðýna düþmüþ ve ortaya üç görüþ çýkmýþtýr:
a) Bu vakit, hiçbir zaman kerahet vakti deðildir. Ýmam Mâlik bu görüþtedir.
b) Hem cuma günü, hem de diðer günlerde kerahet vaktidir. Ebu Ha-nîfe'nin ve meþhur rivayete göre Ýmam Ahmed'in görüþü budur.
c) Cuma günü dýþýnda kerahet vaktidir. Cuma günü ise kerahet vakti deðildir. Ýmam Þafiî de bu görüþtedir. [913]
[910] Ebu Davud, 1083. Hadis zayýftýr.
[911] Buharî, U/6, 11/19.
[912] Þâfýî, 1/52. Hadis zayýftýr.
[913] Ýbn Kayyim el-Cevziyye, Za’du’l-Mead, Ýklim Yayýnlarý: 1/352-354.
radyobeyan