Faziletleri By: seymanur K Date: 16 Haziran 2011, 17:35:34
(Kurrâ) Faziletleri
Haris þöyle devam etmektedir: Halef b. Hiþam, Abdulvehhab, Biþr[745] ve Halid b. Zeyd b. Muaviye'nin azadlýsý el-Kusem'den[746] gelen bîr rivayete göre, Ebu Ümame el-Hýmsî[747] Hz. Peygamber'in: "Kim Kur'ân'ýn üçte birini okursa kendisine peygamberliðin üçte biri verilir, Kur'ân'ýn üçte ikisini okuyana peygemberliðin üçte ikisi; tamamýný okuyana da peygamberliðin tamamý verilir" buyurduðunu nakletmektedir.
Bize Halef b. Hiþam, Ýsmail b. Ayyaþ el-Hýmýsî; el-Hasen'den Hz. Peygamber'in, "Kur'ân'ýn üçte birini öðrenen peygamberliðin üçte birini almýþ olur. Kur'ân'ýn yarýsýný öðrenip gereðince amel eden, peygamberliðin yarýsýný almýþ olur. Kur'ân'ýn tümünü öðrenip gereðince amel eden ise, peygamberliði bütünü üe elde etmiþ olur" buyurduðunu nakletti.
Bize Ömer b. Talha [748], Esbat b. Nasr [749] ve Sýmak'tan [750] gelen bir rivayete göre Mülhan b. el-Meharik et-Teymî[751] þunlarý söyledi:
Biz, bir halka oluþturmuþ otururken Ammar b. Yasir, yanýmýza geldi. Biz kalkýp çevresine kümelenerek, "Bize Hz. Peygamber'den dinlediklerinden bir þeyler anlat, sen onun dostuydun, þayet aramýzdan ayrýlacak olursan senin gibi birini bulamayýz" dedik. Bize, "Kur'ân okumalýsýnýz, Kur'ân'da sizden öncekilere ve sonrakilere iliþkin hazineler var" dedi.
Haris þöyle devam etmektedir: Yezid b. Harun, Þube, Ebu Ýshak, Amr b. Mürre'den bize gelen bir rivayete göre Abdullah, (H. 11-67). Künyesi adamýþ ve gizli ibadeti be-Ü'1-Emsar, s.88; el-Hilye, c. 2/198. 28]
277-278 yok.
Rabbim! Baþkalarýna verdiðin nimetler için sana þükürler olsun" diye dua ettiði rivayet edildi" diye ilave ettiðini söyledi.
Haris devam ediyor: Yessar bize, Andolsun, onlarýn (daha önce gönderilen peygamberlerin) kýssalarýnda akýl sahipleri için pek çok ibretler vardýr... Fakat kendisinden öncekileri tasdik eden...[752] ayetine iliþkin Katade'nin, "Kur'ân kendisinden önceki kitabý tasdik eder; Her þeyi ayrýntýsý ile anlatýyor[753] ayeti buna tanýktýr" dediðini ve "Allah (c) Kur'ân'da helalleri, haramlarý, itaat ve isyaný ayrýntýsý ile anlatmýþtýr" diye ilave ettiðini haber verdi.
Haris þöyle devam etmektedir: Ebu'n-Nadr, Þu'be, Ata b. es-Saib, el-Ahves'ten bize gelen bir rivayete göre Abdullah þöyle demiþtir: "Kur'ân'ý öðrenin ve okuyun. Her harfe karþýlýk on sevap alýrsýnýz. Ama ben Elif-lâm-mîm bir harftir demiyorum; aksine "elif bir harf, "lâm" bir harf ve "mîm" bir harftir".
Haris þöyle devam ediyor: Muhammed b. Ca'fer, Verka ve Ebu Necih'ten bize gelen bir rivayete göre Mücahid Büyük haber... [754] ayetine iliþkin, "Büyük haber Kur'ân'dýr" demiþ-
280…………..
Cabir, [755] Hilal b. Yesaf [756] ve Ferve b. Nevfel [757] kanalý ile bize gelen bir rivayete göre, Habbab b. Eret Hz. Peygamber (s) ile mescitten çýkarken bana, "Eðer Allah'a yakýn olmak istersen, Kur'an oku. Bilmelisin ki O'na, kelamýndan daha yakýn ve sevimli olan baþka bîr þey bulamazsýn" dedi.
Þöyle devam ediyor: Kur'ân okumalarý ile Allah (c); Kur'ân okuyanlarý yüceltmiþ ve onlarýn: Allah'ýn emri doðrultusunda hareket ettiklerini haber vermiþ ve Allah'ýn kitabýný okuyup namaz kýlanlar kendilerine verdiðimiz nzýktan (Allah için) gizli açýk sarfedenler asla zarar etmeyecekleri bir kazanç umabilirler [758] buyurmuþtur. Bu, yaptýklarýna karþýlýk ahirette cennet vaadedildiði için, Allah (c) katýnda onlarýn ticaretleri ziyan etmez anlamýna gelir.
Haris diyor ki: Bize Yahya b. Ebu Bukeyr, [759] Þu'be ve Yezid'ten [760] gelen bir rivayet þöyledir:
Mutarrif b. eþ-Þehîr: [761] Elif-lâm-râ! Ýþte... [762] dedi ve: Allah'ýn kitabýný okuyanlar, namaz kýlýp kendilerine verdiðimiz nzýktan (Allah) için gizli ve açýk sarfedenler, asla zarar etmeyecekleri bir kazanç umabilirler [763] ayetlerini, Allah çok baðýþlayan ve þükrün karþýlýðýný bol bol verendir [764] ayetine kadar okuyarak, "Ýþte bu bir Kur'ân ayetidir" diye ilave etti.
Haris diyor ki: Bize el-Kusem b. el-Kusem, [765] Þu'be ve Alkame b. Mürsed'ten [766] gelen bir rivayete göre Alkame; Sa'd b. Ubeyd'ten [767] iþittim, Ebu Abdurrahman es-Sülemî, Osman b. Affan'dan [768] (r) naklen Hz. Peygamber'in, "Sîzin en hayýrlýnýz Kur'ân'ý öðrenen ve üretendir" buyurduðunu söylüyordu. Ebu Abdurrahman, "Beni iþte þuraya, þu oturduðum yere oturtmuþtu" diye ilave etti.
Haris diyor ki: Bize, Ebubekir b. Ebu Þeybe, [769] Abde b. Süleyman [770] ve el-A'meþ'ten [771] gelen bir rivayete göre Abdullah, "Kur'ân okuyan en zengin insandýr" demiþtir.
Haris: Bize Ebu'n-Nadr, el-Heysem b. Cemmaz,"[772] Yahya b. Ebi Kesir,[773] Ebu Seleme b. Abdurrahman'dan [774] gelen bir rivayete göre Hz. Peygamber (s.a), "Ýnsanlarýn en çok ibadet edenleri en çok Kur'ân okuyanlarýdýr. Ýbadetin en üstünü de duadýr" buyurmuþlardýr.
Ebu'n-Nadr, Þu'be ve Süleyman et-Teymî'den [775] gelen bir rivayete göre Ebu Ömer, [776] Süleyman et-Temimîye: "Süleyman! Þayet bir þahýs Allah'ýn kitabýný okuyarak, baþka biri de gümüþ paralara garkolmuþ olarak sabahlasalar ben Kur'ân okuyanýn, ecir olarak diðerinden daha kazançlý olduðunu düþünürdüm" demiþtir.
Haris: Bize Ebu'n-Nadr, Salih en-Naci [777] ve Katade'den gelen bir rivayette Zürare b. Evfa [778] þunlarý söylemiþtir:
Bir þahýs Hz. Peygamber'e gelerek "Ey AlIah'ýn elçisi! Allah katýnda en sevimli amel hangisidir?" diye sordu. Hz. Peygamber "Kur'ân'ý hatmedenin amelidir" (el-Hâllu'l-Mürtehýl)[779] buyurdular... Sonra "Baþtan sona okuyup, sonra tekrar baþa dönerek Kur'ân'ý hatmedenin amelidir" diye ilave ettiler.
Muhâsibî þöyle devam etti: Sonra Allah (c), Kitabýný okuyup ezberleyenlere, kesin delil lütfetmiþ ve onlarý baþkalarý için zorunlu olmayan farzlarý yerine getirmekle yükümlü tutmuþtur. Cenab-ý Hak Hiç bir insanýn Allah'ýn kendisine kitap, hikmet ve peygamberlik vermesinden sonra (kalkýp) insanlara Allah'ý býrakýp bana kul olun! demesi mümkün deðildir. Aksine 'Okumakta ve öðrenmekte olduðunuz kitap gereðince Allah'a halis kullar olun' (demesi gerekir)[780] buyurmaktadýr.
Allah, kitap ve hikmet verdiði bütün peygamberlere, kendi emrini teblið etmelerini, kitaptan kendilerine öðretilen ve kendi anladýklarý doðrultusunda hareket eden ilim, hikmet ve idrak sahibi olmalarýný emretmiþtir.
Allah, Biz içinde doðruya rehberlik ve nur olduðu halde Tevrat'ý indirdik. Kendilerini (Allah'a) vermiþ peygamberler onunla yahudiler arasýnda hükmederlerdi. Allah'ýn kitabýný korumalarý kendilerinden istendiði için Rablerine teslim olmuþ olan zahidler ve bilginler de (onunla hükmederlerdi), hepsi onun hak olduðuna tanýklýk ederlerdi[781] buyurmuþ ve onlarý kitaptan öðrendikleri ile hüküm vermek ve Tevrat'ýn hak olduðuna tanýklýk etmekle yükümlü tutmuþtur. Sonra onlara, Ýnsanlar arasýnda Tevrat'la hükmetmeleri konusunda, kullardan korkmamayý vacib kýlmýþ ve Ýnsanlardan korkmayýn benden korkun [782]buyurmuþtur. Sonunda ise Eðer müminler iseniz [783]diye ilave etmiþtir.
[745] Biþr b. Abdullah es-Sülemî. Þam'a yerleþmiþtir. Ömer b. Abdülaziz'in muhafýzlarýndandý. Ýbn-i Hýbban sika olduðunu söylemiþtir. Tehzibu't-Tehzib, e. 1/454.
[746] Tanýnmýyor.
[747] Tanýnmýyor.
[748] Ömer b. Talha el-Ezdî. Basralýfar rivayellerini kabul etmiþler, hadisçlier ise zayýf buþmuþlardýr. el-Mizan, 7/208.
[749] Esbat b. Nasr el-Hemedanî. Sýmak ve Ýsmail es-Sindî'den hadis rivayet etmiþtir. Ebu Ðassan el-Hindî, Amr b. Hammad ve bir grup ravi de kendisinden okuya-yet etmiþtir.
[750]Simak b. el-Velîd ei-Hanefî; Ebu Zemil. Yemenli, saðlam Basra'ya gelerek orada Basralýlara hadis rivayet etmiþtir dis kaydetmiþtir. Meþahiru Ulemai'l-Emsar, s. 12 kendisinden Sýddîka b. Yessar.
[751]Tanýnmýyor.
[752] Yusuf: 12/111.
[753] Yusuf: 12/111.
[754] Nebe: 78/2.
[755] Ukayl b. Cabir b. Abdullah el-Ensari el-Müzenî. Kendisinden Sýddîka b. Yessar hadis rivayet etmiþtir; Ýbn-i Hýbban sika olduðunu söylemiþtir. Tehzibu'l-Tehzib, 7/253. Yazma nüshada "Ýbn-i Cübeyr" þeklindedir.
[756] Hilal b. Yessaf el-Eþcaî el-Kufî. Hasan b. Ali ve aralarýnda Fevra b. Nevfel'in de bulunduðu bir topluluktan hadis rivayet etmiþtir; imamlar sika olduðunu belirtmiþlerdir. Ýbn-i Sa'd, 6/208; Meþahiru Ulemai'l-Emsar, s. 109; et-Tehzih, c. 11/86.
[757] Ferve b. Nevfel el-Eþcaî el-Kufî. Rivayet zincirini atlayarak doðrudan Hz. Peygamber'den rivayetierî vardýr. Hilal b. Yusuf, Ebu Ýshak es-Sebi'î, Þureyk b. Tarýk ve Nasr b. Asým kendisinden hadis rivayet diniþlerdir. Tehzibu't-Tehzib, c. 8/266.
[758] Fatýr: 35/29.
[759] Yahya b. Bukeyr Ebu Zekeriyya el-Kufî (H. 209). Baðdat'a yerleþmiþ ve Baðdatlý alimler kendisinden hadis rivayet etmiþler ve imamlar sika olduðunu belirtmiþlerdir. et-Tehzib, c. 11/190. Yazma nüshada "Ýbn-i Bukeyr" þeklindedir.
[760] Mutarrif b. Þuheyr el-Mutarrif b. Abdullah b. eþ-Þuheyr el-Amiri (H. 11-67). Künyesi Ebu Abdullah'týr; kendini Ýbadet, takva ve zühd hayatýna adamýþ ve gizli ibadeti benimsemiþti. Ýbn-i Sa'd, c. 7/103; Meþahiru Ulemai'l-Emsar, s.88; el-Hilye, c. 2/198.
[761] Yezid b. Hamid Ebu't-Teyyah ed-Dubaî el-Basrî (H. 130). Aralarýnda Mutarrif b. eþ-Þehîr'in de bulunduðu bir grup raviden hadis rivayet etmiþ: kendisinden ise çok sayýda ravi hadis rivayet etmiþtir. Ýbn-i Sa'd, c. 7/13; Tehzibu't-Tehzib. c. 11/320.
[762] Yunus: 10/1.
[763] Fatýr: 35/29.
[764] Fatýr: 35/30.
[765] Tanýnmýyor.
[766] Alkame b. Kürsed el-Hadramî (R 120). Künyesi Ebu Haris el-Kufî'dîr. Bir grup tabiinden hadis rivayet etmiþtir. Þu'be, es-Sevrî ve Mis'ar gibi üçüncü kuþaðýn önde gelen ravileri de kendisinden hadis almýþtýr. Ýmamlar sika olduðunu belirtmiþlerdir. Ýbn-i Sa'd, c. 6/231; Tehzibu't-Tehzib, c. 8/278.
[767] Sa'd b. Ubeyde es-Sülemî (yaklaþýk H. 103-106). Ebu Damre el-Kufî; kendisi el-Muðire, Ýbn-i Ömer, el-Berae b. Azib ve Ebu Abdurrahman es-Sülemî'den hadis rivayet etmiþtir. Ebu Abdurrahman'ýn kýzý ile evli idi. el-A'meþ, Mansur ve Ýbn-i Uteybe ve Alkame b. Mürsed de kendisinden hadis rivayet etmiþlerdir. Tehzibu't-Tehzib, c. 3/478.
[768] Osman b. Affan (H.Ö. 46-H. 35). Müminlerin halifesi olup þehid edilmiþtir. el-Ýsa-be, c. 4/224.
[769] Ebubekir b. Ebu Þeybe. Hâris'in üstadlarýndan söz ederken biyografisini vermiþtik.
[770] Abde b. Süleyman Ebu Muhammed el-Kufî (H. 178). Adýnýn Abdurrahman b. Süleyman b. Hacib b. Zirave olduðu söylenmiþtir. Kendisi güvenilir ravilerden hadis almýþ; Ahmed b. Hanbel, Ýshak ve Ebu Þeybe'nin iki oðlu da kendisinden hadis rivayet etmiþlerdir. Tehzibu'l-Tehzib, c. 6/459.
[771] el-A'meþ Süleyman b. Mehran el-Esedî el-Kufi (H. 60-148). Kendisi Ýbn-i Ebi Evfa', Ebu Vail ve önde gelen ravilerden hadis almýþtýr; hadis ve diðer alanlarda Kufe'nin en alim þahsiyeti idi. Yahya b. el-Kattan onun için: "Ýslam'ýn ilim deryasý idi" demiþtir; dikkatli, sika ve büyük bir takva örneði olmakla birlikte tedlis (rivayet zincirinde ravilerden birini atlamasý) ile tanýnmýþtýr. Ýbn-i Sa'd, c. 6/238; Tarihu Ýbn-i Hayyat, c. 2/655; Meþahiru Ulemai'l-Emsar, s. 111; el-Mizan, c. 2/244; el-Ýber, c. 1/209; Tarthu'l-Ýslâm, c. 6/31; el-Bidaye ve'n-Nihaye, c. 10/105; Tehzibu't-Tehzib, c. 5/222.
[772] el-Heysem b. Cemmaz el-Hanefiyyu'1-Büka. Tanýnmýþ bir Basralý olup Yahya b. Ebi Kesir'den hadis rivayet etmiþtir. Ýbn-i Muin onun için: "'Basra kadýsýdýr, zayýf birravidir ve rivayeti kabul edilmez" demiþtir. Mizanu'l-Ýtidal, c. 4/319.
[773] Yahya b. Ebi Kesir el-Yemanî (H. i 29). Cerh ve tadil (senet kritiði) alanýnda tanýnmýþ bir alimdir, ancak rivayetlerinde kendisinden önceki raviyi atlamýþtýr. Mizanu'l-Ýtýdal, c. 4/408.
[774] Ebu Seleme b. Abdurrahman (H. 104). Medine'nin yedi fakihinden biri, Abdurrahman b. Avfin oðludur, üstün nitelikli, kendini ibadete vermiþ, takva sahibi, Kureyþ'in faziletlilerinden biri idi. Yukarýda verdiðimiz ismin künyesi olduðu ve isminîn Abdullah olduðu söylenmiþtir. Meþahirýt Ulemai'l-Emsar, s. 64.
[775] Süleyman et-Teymî Ýbn-i Turhan (H. 142). Basra halkýnýn en güvenilir, abid, sika ve rivayetine güvenilir olanlarýndandýr. Meþahiru Ulemai'l-Emsar, s. 93.
[776] Ebu Ömer: Hammad b. Vakid el-Ýyþî es-Saffar. Rivayetlerinde çok sayýda hata ve vehm bulunmaktadýr. el-Mizan, c. 1/600.
[777] Salih el-Merî (H. 172); lakabý Naci'dir, Basra'nýn abidlerindendi, zayýf bir ravi olarak tanýnmýþtýr. et-Tehzib, 4/382.
[778] Zürare b. Evfa. Sahabî olup Hz. Osman döneminde vefat atmýþtýr. el-Ýsabe, c. 3/7.
[779] Burada cümle düþüklüðü vardýr. Muhtemelen "Ey Allah'ýn Elçisi! Kur'ân'ý hatmeden kimdir?" olmalý.
[780] Âl-i Ýmran: 3/79.
[781] Maide: 5/44.
[782] Maide: 5/44.
[783] Maide: 5/44.
radyobeyan