Tarihül-Ýslam
Pages: 1
Efendimiz in s.a.v. hususiyeleri By: sumeyye Date: 23 Nisan 2011, 14:08:26
EFENDÝMÝZ (S.A.V)'ÝN HUSUSÝYETLERÝ VE ÜMMETÝNE  AÇIKLAYIÞI


«Rabbiyin nîmetine gelince þükret.» Ayetinin gereði olarak ümmetine bunlardan bahsediþi.

Ýskenderiye'deki Ebul Hasen Ali b. Ahmed el Haþimîy'e okudum ki, «Size Baðdat'taki Muhammet! b. Ahmed b. Ömer, Ahmed b. Muhammed el Hasimî'den beþ yüz elli bir senesinde þöyle haber verdi:

-Bize Hasen b. Abdirrahman eþ Þafiî, Ahmed b. Ýbrahim el Abkasî aracýlýðýyla Muhammed b. Ýbrahim ed Deybüîî'den üç yüz yirmi bir yýlýnda þunu nakletti:

Bize Muhammed b. Ebil Ezher, Ýsmail b. Cafer, Abdullah b. Dînar, Ebû Salih es Semman aracýlýðýyla Ebû Hüreyre'den (r.a.) Peygamber'in (s.a.v) þöyle buyurduðunu anlattý:

«Ben ve benden önceki peygamberlerin durumu þu örne­ðe benzer:

Adamýn birisi bir bina yapýp, onu süsleyip çok güzel de­kore ediyor. Ancak köþelerden birinde bir tuðla (kerpiç) koy­acak yeri boþ býrakýyor. Oradan gelip geçen insanlar bu bi­naya bakýnca güzelliðinden hayretler içerisinde kalarak, "Pe­ki þu kerpiç de yerine konulsa olmaz mýydý?" demeye baþlýy­orlar. Ýþte (Peyðamber'den peygambere kurulup ikmal ediler­ek gelen din binasýndaki) bu boþluða konulacak kerpiç be­nim. Ben Peygamberlerin sonuncusuyum.»

Hadisi Buharý nakleder.[583]

Kuteybe de, Ýsmail, Zührî, Saîd b. Müseyyeb, Ebû Seleme isnadýyla Ebû Hüreyre (r.a.)'tan Peygamber (s.a.v)'in þöyle buyurduðunu nakleder:

«Allah tarafýndan düþmanlarýmýn kalbine salýnan korku ile desteklendim. Az kelimeli öz manalý söz söyleme sýrrýna kavuþturuldum. Uykuda bulunduðum sýrada yeryüzü hazine­lerinin anahtarlarý getirilip önüme konuldu.»

Hadisi Buharý ve Müslim rivayet etmiþlerdir.[584]

El Alâ b. Abdirrahman, babasý, Ebû Hüreyre (r.a.) isna­dýyla Efendimizin (s.a.v) þöyle buyurduðunu rivayet eder:

«Ben altý hususta peygamberlere üstün yapýldým:

1- Bana az, ama öz söz söyleme sýrrý verildi,

2- Düþmana korku salma (heybetiyle) desteklendim,

3- Harp ganimeti bana helal kýlýn­dý,

4- Yeryüzü bana temiz ve namazgah kýlýndý,

5- Ben bütün yaratýklara peygamber olarak gönderildim,

6- Benimle pey­gamberlerin gelmesi sona erdirildi.»

Müslim rivayet etti.[585]

Malik b. Miðved, ez Zübeyr b. Adiy, Mürra el Hemedânî isnadýyla Abdullah (b. Mes'ût) (r.a.)'m þöyle dediðini nakle­diyor:

-Rasûlüllah (s.a.v) Ýsra gecesi götürülüp de, Sidratül Münteha denen yere vardýrýldýðmda üç þey kendine verilmiþ ti:

1- Beþ vakit namaz verildi,

2- Bakara suresinin son tarafý verildi,

3- Ümmetin'den Cehennem'e atýlacak büyük günah sahipleri de Allah'a þirk koþmadýkça affedileceði hususu ken­dine verildi.

Hadisteki "El Mukhýmât" kelimesi "Kahame" kökünden olup "Tukhimü" Cehennem'e atýlýr, demektir.

Hadis sahihtir. [586]

Ebû Avâne der ki: Bize Ebû Malik, Rabî aracýlýðýyla Huzeyfe (r.a.)'tan Efendimiz (s.a.v)'in þöyle buyurduðunu naklet­ti:

«Þu üç þeyle insanlara üstün yapýldým:

1- Yeryüzünün her tarafý bizim için mescit yapýldý ve top­raðý da bize temiz ve temizleyici kýlýndý,

2- Saflarýmiz melek­lerin saflarýna benzetildi,

3- Ve bana Bakara suresinin sonun­daki þu ayetler arþýn altýnda bulunan bir hazineden verildi.»

Bu hadis sahihtir."

Biþr b. Bekr. Evzaî'den naklediyor: Bana Ebû Ammâr. Ab-lullah b. Ferûh aracýlýðýyla Ebû Hüreyre (r.a.)'tan Peygamber s.a.v)'in:

«Ben kýyamet günü Adem evlatlarýnýn seyyidiyim. Sur flenince topraðýn ilk açýlýp ortaya çýkardýðý kimse ben ulacam. Ýlk þefaatçi ben olacaðým. Þefaati ilk kabul olunan ben acaðým.» buyurduðunu anlatýr.

Ravî Ebû Ammar'ýn adý Þeddat olup bu hadisi Müslimriyet etmiþtir.[587]

Ebû Hayyan et Teymî. Ebû Zür'a yolu ile Ebû Hüreyre O'tan þöyle nakleder:

-Rasûlüllah (s.a.v)'e et ikram edildi. Etin ön budunu Önüne 'dular. Etin burasý, en hoþuna giden yeri idi. Ondan bir ça ýsýrýp þöyle buyurdu:

«Kýyamet günü insanlarýn seyyidi ben olacaðým. Bunun hangi sebepten olduðunu biliyor musunuz? Allah (cc.) kýya­mette önceki milletleri ve gelecek nesilleri tellalýn sesini duyurabileceði, gözün ulaþabileceði yüksek bir düzlükte to­playacak. Güneþ onlara yaklaþacak. Ýnsanlarý hiç ihtimal vermedikleri asla dayanmaya güç getiremedikleri bir üzüntü ve tasa kaplayacak. Ýnsanlardan kimisi kimisine "Hiç düþün­müyor musunuz siz önce neredeydiniz? Þu baþýnýza gelene bakmýyor musunuz?" diyecek ve beraberce Âdem (a.s.)'a gele­cekler ve:

"Ya Âdem! Sen insanlarýn babasýsm. Allah seni kendi eli­yle yarattý ve kendi ruhundan sana üfledi ve meleklere sana secde etmelerini emretti, Rabb'ine git de bize þefaatçi ol. Gör­müyor musun ki nerede idik, baþýmýza ne geldi." derler. Âdem de:

"Rabbim (c.c.) bugün öyle öfkeli ki, daha önce böylesine kýzmadýðý gibi sonra da bu derece kýzmayacak. O, beni o aðaç­tan men etti, ben ise ona âsi oldum. Bugün ben ancak kendi nefsimin, nefsimin, nefsimin, nefsimin, nefsimin derdin-deyim. Benden baþkasýna gidin, Nuh'a gidin!" der.

Onlar da Nuh'a gelir ve, "Ya Nuh! Yer yüzü halkýna gelen ilk Rasûl Peygamber sensin. Allah seni «çok þükreden kul» diye övdü. Ne idik, þimdi ne olduk, bunu görüyorsun. Rab-b'iyin katýnda bize þefaatçi olsan" derler. Nuh da:

"Rabbim bugün daha Önce örneði hiç görülmeyen, bundan sonra da görülmeyecek derecede kýzgýn. Benim kendi kavmi­me davetim vardý. Ama bugün sadece kendi nefsim nefsim, nefsim, nefsim... Benden baþkasýna, Ýbrahim'e gidin!" der.

ibrahim'e gelip: "Ya Ýbrahim! Sen dünyadakilerin arasýn­da Allah'ýn Nebî'si ve Halil'isin. Nerede idi, baþýmýza neler gel­di, görüyorsun. Rabb'ine gidip bize þefaatçi olsan" derler. Ýbrahim (a.s.) da3 "Rabb'im þimdiye kadar görülmemiþ ve gö­rülmeyecek þekilde öfkeli." deyip kendinin dünyada söylediði yalaný anlatarak, "nefsim, nefsim, nefsim, nefsimsiz baþka­sýna gidin, Musa'ya gidin" der.

Onlar da Mûsâ (a.s.)'a gelirler. Mûsâ (a.s.) da ayný sözleri tekrarlar ve: "Ben öldürmekle emredilmediðim birisini öldür­düm. Þimdi nefsimle meþgulüm." diye onlarý îsâ (a.s.)'a gönde­rir.

Onlar da gelip: "Ya îsâ! Sen Allah'ýn Rasülü, Meryem'e ilka buyurduðu kelimesi ve kendinden bir ruhusun. Ýnsanlara beþikte konuþtun. Rabb'ine karþý bize þefaat etsen ne halde­ydik nelere düþer olduk, görüyorsun." derler. O da:

"Rabb'im bugün emsali ne önce görülmüþ ne görülecek bi­çimde öfkeli. Siz Muhammed (s.a.v)'e gidin!" der.

Onlar da Muhammed (s.a.v)'e gelirler ve: "Ya Muhammed! Sen Allah'ýn Rasûlü, peygamberlerin son mührüsün. Allah senin geçen ve gelecek olan günahlarýný affetti. Rabb'ine gidip bize þefaat istesen. Ne idik, þimdi baþýmýza neler geldiðine bir bak." derler.»

Rasûlüllah (s.a.v) devamla þöyle buyurdu:

«Bunun Üzerine ben kalkýp Arþ'in altýna geleceðim ve Rabb'ime secde edeceðim. Allah (c.c.) sonra benim için per­deleri aralayýp, kendine yapacaðým hamd ve senalarýndan ba­na öyle güzel þeyler ilham edecek ki, benden önce kimseye böyle bir fethi müyesser kýlmamýþtý. Bana "Ya Muhammed! Baþýný kaldýr ve iste, verileceksin, þefaat et. Þefaat etmeye yetkili kýlýnacaksýn." denecek. Ben de "Ya Rabbi! Ümmetim, Ümmetim, ya Rabbi, ümmetim, ümmetim, ya Rabbi ümme­tim, Ümmetim ya Rab" diyeceðim. Rabbim de: "Ya Muham­med! Ümmetinden hesabý olmayanlarý Cennet'in sað kapýsýn­dan içeri kat, onlardan baþkasý insanlarla diðer kapýyý kul­lanmada müþterektir." buyuracak.

-Muhammed'in nefsi elinde olan Zat'a yemin ederim ki, Cennet kapýlarýnýn kanatlarý arasýndaki mesafe Mekke ile Yemen'deki Hecer, yahut Mekke ile Þam tarafýndaki Busra mesafesi kadardýr.[588]

Leys b. Sad; Ýbnül Hâd, Amr b. Ebî Amr isnadýyla Enes  (r.a.)'tan naklediyor:

-Rasûlüllah (s.a.v)'i «Ben kýyamet günü topraðýn kendis­inden ayrýlacaðý ilk insan olacaðým, ama bunda bir övünme yok. Hamd sancaðý bana verildi, övünecek bir þey yok. Kýya­met günü insanlarýn Seyyid'i benim, övünecek bir þey yok.» buyururken  duydum,   diyerek  þefaat hadisini  baþtan sona naklediyor.[589]

Bu konuda Ibni Abbas'tan da hadis vardýr.[590]

Hem bu anlamda pek çok hadis olduðu gibi, Muhamed Mustafa (s.a.v) Efendimiz'in þerefine dair Kur'an'da da bir çok ayetler vardýr.[591]

Ebil Cevza. Ýbni Abbas (r.a.)'ýn þöyle dediðini rivayet eder:

-Allah (c.c.) kendisine (s.a.v)'den daha sevimli bir þey yaratmadý. Efendimiz'in hayatý ile yemin ediþi dýþýnda kimse­nin   hayatý   ile   Allah   yemin   etmemiþtir.   Efendimiz   için:

«Ömrüne  yemin  olsun  ki,   onlar  sarhoþluklarý  içinde yollarýný þaþýrmýþlardýr.» (Hicr ayet 72) buyurmuþtur.[592]

Buhari'nin Sahih'indeki Katâde hadisinde Enes (r.a.) Ra­sûlüllah (s.a.v)'in:

«Ben uyurken, Cennette dolaþtýrýldýðýný bana gösterildi. Birden kendimi içi boþ incilerden yapýlma kubbelerin iki ta­rafýný kuþattýðý bir nehirde buldum. "Bu nehir nedir ya Ceb­rail?" deyince, "Ýþte bu. Allah'ýn sana verdiði Kevser’dir." dedi ve eliyle iþaret etti. Baktým kokusu keskin misk gibiy­di.» buyurduðunu anlatýr.[593]

Zührî de Enes (r.a.)'tan Nebi (s.a.v)'in:

«Havuzumun büyüklüðü San'a ile Eyle þehri arasý kadar olup orada gökteki yýldýz sayýsýnca ibrik var.» buyurduðunu bildirir.[594]

Yezîd b. Ebî Habib, Ebul Hayr'dan Ukbe b. Âmir (r.a.)'ý þöyle derken duyduðunu nakleder:

-Rasûlüllah (s.a.v) Uhut þehitlerine sekiz yýl sonra namaz kýldýrýp sanki ölülere ve dirilere veda ediyordu. Sonra mimbere çýkýp:

«Ben Öncünüz olacaðým, ben size þahit bulunacaðým. Sizin buluþma yeriniz havuzum olacaktýr. Ben þimdi þu yerimden ona bakýyorum. Bana yeryüzü hazinelerinin anahtarý verildi. Vallahi benden sonra sizin Kafir olacaðýnýzdan korkuyor deðilim. Fakat sizin üzerinize korktuðum þey sizin dünya için yarýþa girmenizdir.»[595]

Müslim Câbir  b.  Semûra  (r.a.) hadisinde Nebî (s.a.v)'in þöyle buyurduðunu rivayet eder:

«Havuz baþýna ilk geleniniz ben olacaðým. Onun iki yaka­sýnýn arasý San'a ile Eyle þehirleri arasmdaki mesafe kadar­dýr. Oradaki ýbrýklar nerdeyse yýldýzlar sayýsýncadýr.»[596]

Muâviye b. Salih de Süleym b. Âmir yolu ile Ebû Ümame (r.a.)'tan Nebî (s.a.v)'in þöyle buyurduðunu anlatýr:

«Kýyamet günü Allah ümmetimden yetmiþ bin kiþiyi he­sapsýz Cennet'e katacaktýr.» Adamýn biri, "Ya Rasûlallah! Havuzuyun geniþliði ne kadardýr." deyince de þöyle buyurdu:

«Aden ile Amman arasý kadar hatta daha geniþ, Orada bi­ri altýn diðeri gümüþ iki pýnar akar ki, onun suyu sütten daha ak, baldan daha tatlý, miskten daha güzel kokuludur. Onu bir içen bir daha sonsuza kadar susamaz. Yüzü bir daha kararmaz.»

Bu., hasen dereceli bir hadistir.[597]

Ýbni Mâce de zayýf bir ravi olan Atýyye el Avfî hadisinde Ebû Saîd el Hudrî (r.a.)'tan Nebi (s.a.v)'in þöyle buyurduðunu nakleder:

«Benim uzunluðu Ka'be ile Beytül Makdis arasý olan bir havuzum vardýr ki, sütten daha beyaz suyu vardýr. Onun etrafýndaki su alacak kaplarý yýldýzlar sayýsýncadýr. Þüphe­siz, kýyamet günü peygamberlerin ümmet bakýmýndan en çok ümmeti olaný benim.»[598]

Ata b. es Sâib, Muharib b. Disâr aracýlýðýyla Abdullah b. Ömer (r.a.)'tan, Nebi (s.a.v)'in þöyle buyurduðunu rivayet ediyor:

«Kevser, Cennet'te iki tarafý altýn ile kuþatýlmýþ, akýþ mecrasý inci ve yakut üzerinde olan, topraðý miskten daha güzel kokan, kardan daha ak bir nehirdir.»[599]

Yine ibni Abbas (r.a.)'ýri:

«Kevser: Allah (c.c.)'ün Nebi (s.a.v)'e verdiði çok hayýr­dýr.» dediði sabittir.[600]

Aynýsýný Saîd b. Cübeyr de rivayet ederek:

«Cennet'teki Kevser: Ýhsan edilen çok hayýrlardan biri­dir.» der.[601]

Sahih bir rivayetteki hadisinde Âiþe (r.a.):

«Kevser; Cennet'te bir nehir olup Rasûlüllah'a verilmiþ tir. Onun kýyýlarý içi boþ olan incilerden süslenmiþtir.» de­mektedir.[602]

Hz. Âiþe (r.a.)'dan rivayet olunduðuna göre: "Kim Kevser ýrmaðýnýn sesini dinlemek isterse, parmaklarýný kulaklarýna týkasýn!" demiþtir.[603]

Sahih bir senedle Enes (r.a.)'tan nakledildiðine göre Ra sûlüllah (s.a.v):

«Kýyamet günü, peygamberler arasýnda etbaý en çok olan benim ve ben ilk þefaat eden kimse olacaðým.» buyurmuþtur."

Ebû Hüreyre  (r.a.)'tan sahih olarak nakledildiðine göre Nebi (s.a.v):

«Peygamberlerden kendisine, insanlarýn aciz kalarak in­anmaya mecbur olduklarý mucizelerden bir þeyler veril­meyen hiç bir peygamber yoktur. Bana verilen mucize ise Al­lah'ýn bana vahiy yoluyla vahyettiði Kur an'dýr. Artýk ben kýyamet günü peygamberlerin Ümmeti en fazla olaný olacaðýmý ümit ediyorum.» buyurmuþtur.[604]

Süleyman et Teymî de Seyyar vasýtasýyla Ebû Ümâme el Bahilî (r.a.)'tan, Peygamber (s.a.v)'in þöyle buyurduðunu nak­leder:

«Allah (c.c.) beni diðer peygamberlere (veya ümmetimi di­ðer Ümmetlere) dört þeyle üstün kýldý:

1- Beni bütün insanlýða peygamber etti,

2- YeryÜzünü bana ve ümmetime hem mescit hem de temizleyici kýldý. Ümmetim nerede namaz vaktine gir­se artýk abdest alma (teyemmüm) yeri de namazgahý da yanýndadýr,

3- Ben öyle bir korku salmakla yardým gördüm ki, gideceðim yere benden bir ay önce ulaþýp düþmanlarýmýn kalplerine atýlýr.

4- Bana ganimet helal kýlýndý.»

Bu hadisin isnadý hasen derecelidir. Seyyar sadûk biri­dir. Ýmam Ahmed, Müsned'inde rivayet etmiþtir.[605]

Saîd b. Beþîr de Katâde yoluyla Enes (r.a.)'tan Nebî (s.a.v) Efendimiz'in:

«Ben þu dört þeyle insanlardan üstün kýlýndým.

1- Þecaatta

2- Cömertlikte,

3- Çok Cimav edebilmede,

4- Çok kuvvetli harp edebilmede.» buyurduðunu nakleder.[606]




[583] Bu hadis Zehebî'nin kendi isnadý ile gelmiþtir. Buharý Menakýb 61/18; Müslim Fezail 2286; Tirmizî 3022, 3613, Müsned 5/7, 137, 3/9; Beyhakî Süneni Kübra 9/5; Beyhakî Delâü 1/365, 366; Ýbni Ebî Þeybe 11/499.

[584] Buharý Cihad ve Siyre 56/122, Teyemmüm 7/1, Salat 8/56, Ta^bir 91/11, Ýrti­sam 96/1, Müslim Mesacid 521, 523; Nesâî 1/209, 211; Tirmizî 1595; Daramý Siyer 29 (2/224); Müsned 1/98, 301, 2/222, 264, 268, 314, 396, 412, 455, 501, 3/304, 4/416, 5/145, 148, 162, 248, 256; Temhîd 5/219; Ebû Avâne Müsned 1/395; Buharý Tarih-i Kebîr 4/114, 5/455; Beyhakî Süneni Kübra 1/212, 2/329, 433, 6/291, 9/4; Ebû Nüaym Hýlye 8/316; Ýbni Ebî Þeybe 11/432, 433; Humeydî 945.

[585] Müslim  Mesacid  523;   Tirmizî   1553;   Tahavî  Müþkil   1/451;   Müsned   2/412; Beyhakî Süneni Kübra  2/432,  9/5;  Beyhakî Delâil  5/472; Ebû Avâne   1/395; Ebû Ya'la Müsned  11/6491,  6492,  6287; Beðavî Þerhüs  Sünne 13/197  (h.no 3617); Ýbni Hibban (Mevârid) 2304.

[586] Müslim îman 173; Tirmizî Tefsir 3330; Nesâî 1/223, 224; Müsned 1/387, 422; Beyhakî Delâil 5/474.

[587] Müslim Fazail 2278; Ebû Davûd 4673; Tirmizî 3615; Ýsri Kâce 4308 Daramî Mukaddime 1/27; Müsned 2/540, 3/2; Beyhakî Delâil 5/476; Ýbni Ebi Þeybe 11/477, 14/96, 128; Ýbni Ebî Âsým Süne 2/370; Ebû Ya’la Müsned h.no.4308, 2786, 2899, 3064, 3989, 3997.

[588] Ýmam Ahmed Müsned hadis no.9636, 2/435, 368, 3/16, 4/407, 435; Buharý Tef­sir Ýsra Suresi 65/17/5; Müslim îman 194; Tirmizî 2551; Ýbni Ebî Asým es Sünne 2/396; Evâil 27; Ebû Avâne Müsned 1/72; Beyhakî Delâil 5/477; (Ýbni Ebî Þeybe Musannef 11/444'te bunu Ebû Hüreyre'den verir.) Zehebî çok kýsa aldýðý için hadisi ehemmiyetine binaen Müsned'den tamamýný naklettim.

[589] Müslim  2278;  Ebû Dâvüd 4673; Tirmizî 2551; 3148,  3692; Ýbni Mâce 4308; Müsned 1/281, 3/2; Hakim 2/465; Ýbni Ebî Þeybe 14/98135,

[590] Müsned 1/201, 295.

[591] Meselâ Kalem sûresi 4cü ayet olan «Þüphesiz sen büyük bir ahlak üzere­sin.» ayetinde geçtiði gibi.

[592] Taberî Tefsir cüz 14/44; Ebû Ya'la (gayet kýsa olarak) h.no. 2754; Ebû Nüaym Delail h.no.21, 22.

[593] Buharý rikak 81/53; Müsned 3/103, 115, 152, 191, 207, 232, 263, 289.

[594] Tirmizî 2559; Müsned 3/225, 230, 4/149, 154, 5/149; Hakim 1/71: Taberanî 8/140, 3/267. Bu konudaki þehir isimleri aslî deðil uzaklýða iþareten izafi ol­duðu için, diðer rivayetlerde "Mýsýr ile Eyle", "San'a ile Medine", "Aden ile Amman" þekliyle naklediliyor.

[595] Buharý Menakýb 61/25, Meðazî 64/28, Rikak SÝ/7; Müslim 1795; Nesâî 4/61, 62; Müsned 4/149, 153, 154; Taberanî 3/64; Ýbni Ebî Þeybe 11/439, 441; Ýbni Ebî Asým Sünne 2/345, 627; Temhîd 2/302; Ýbni Hibban 1858; Beyhakî Delâil 6/403; Beyhakî Süneni Kübra 4/14. Rivayetlerdeki farklarý tercemeye ilave ettim.

[596] Müslim Taharat 249, Ýmara 1822, Fazail 2289, 2290, 2296, 2303; Ýbni Mâce 3944, 4305; Müsned de bu baþlýkla on altý hadis varsa da Cabir b. Semûre rivayeti iki yerdedir: 5/86, 89. Bu konuda Ebû Hüreyre, Cündüp, Ebû Beki-'e Câbir, Huzeyfe b. el Yeman, Ýbni Abbas, Sehl b. Sa'd, Es Sanabehî, Ýbni Mes'ûd (r.a.)'lardan olduðu gibi Ebû Bekir (r.a.)'tan da rivayet vardýr.

[597] Müslim Fazail 2300. 2301; Tirmizî 2061; Müsned 5/250; Taberanî 8/181

[598] Ýbni Mâce 4301; Ýbni Ebî Þeybe 11/440, 13/146; Ýbni Ebî Asým Sünne 2/335; Tarih-i Ýsfahan 1/110.

[599] Tirmizî Tefsir 3419; Ýbni Mâce Zühd 4334; Müsned 2/67, 158, 3/102; Hakim 3/171; Taberî Tefsir cüz 30/210; Beðavî Sünne 15/169.

[600] Buharý Rikak 81/53; Hakim 2/537.

[601] Buharý Tefsir 65/13/10S; Müslim  Salar 400; Ýbni Ebî Þeyhe   11/50S; Taberî Tefsir 30/181

[602] Müsned 2/67. 158, 3/102.

[603] Bu rivayetin kaynaðýna ulaþamadým.

[604] Müslim Mesacid 521; Müsned 2/222, 3/304, 5/248; Tirmizî 1553.

[605] Müslim Mesacid 521; Müsned 2/222, 3/304, 5/248; Tirmizî 1553.

[606] Hatib Tarih-i Baþdad S/70.

Ýmam Zehebi, Tarihü’l-Ýslam, Cantaþ Yayýnlarý: 2/283-295

Ynt: Efendimiz in s.a.v. hususiyeleri By: Sevgi. Date: 28 Aralýk 2021, 01:21:44
Esselamü Aleyküm. Rabb'im bizleri Peygamber Efendimizin hayatýný kendine örnek alanlardan eylesin inþaAllah
Ynt: Efendimiz in s.a.v. hususiyeleri By: Bilal2009 Date: 03 Ocak 2022, 20:33:26
Ve aleykümüsselam Rabbim paylaþým için razý olsun

radyobeyan