Zafer By: meryem Date: 25 Mart 2011, 23:48:18
Zafer
A) Zafer Karþýsýnda Münafýklarýn Bocalamalarý:
"Sizin baþýnýza gelecekleri gözleyenler, Allah'tan size bir zafer (fetih) gelirse, 'sizinle beraber deðil miydik?' derler. Ama Allah, kýyamet günü aranýzda hüküm verir. Allah, inkarcýlara, inananlar aleyhinde asla fýrsat vermeyecektir."[1187]
Âyetin sonundaki duyuru, tamamen manevî/ruhî bir içeriðe sahiptir, hayatýn deðiþkenlik gösteren maddî þartlarýna uygulanamaz. Zira, "inkarcýlar" bazan þanslý günlerinde olabilirler, dolayýsýyla mü'minler üstünde geçici bir üstünlük saðlayabilirler.[1188]
Münafýklar, yahudi ve hristiyanlarýn hayat tarzlarýný taklide çalýþarak, iyi niyetlerini gösterme yarýþýna girerler:
"Kalplerinde hastalýk olanlarýn 'Bize bir felaket gelmesinden korkuyoruz' diyerek, onlara (kitap ehline) koþtuðunu görürsün. Ama Allah, bir zafer (fetih) verir veya katýndan bir emir getirirse kalplerinde gizlediklerine içleri yananlara dönerler."[1189]
B) Sadýk Müminlerin Zaferi:
"Ýþte bu, Allah'ýn inkarcýlarýn düzenini zayýflatýp yok etmesidir. Zafer istiyorsanýz, alýn görün iþte zaferinizi (peygambere karþý gelmekten/günahtan) vazgeçerseniz, sizin iyiliðinize olur. Yok tekrar dönerseniz, biz de döneriz. Topluluðunuz kalabalýk da olsa, size hiçbir fayda vermez. Allah, inananlarla beraberdir."[1190]
Bu âyetteki hitabýn mü'minlere mi, yoksa müþriklere mi yönelik olduðu müfessirler arasýnda tartýþmalýdýr. Her iki yoruma da elveriþliliði saðlayan unsurlar, "fetih" (zafer/karar) "fie" (ordu/topluluk) ve biraz ikincil de olsa "neud" (vaadden döneriz/tekrar bozguna uðratýrýz) sözcükleridir. Ancak âyetin baðlamýna, özellikle önceki âyetlere bakýlýrsa, hitabýn nýü'minlere yönelik olduðu belirginleþir.
Âyetin mü'minlere hitap ettiði benimsenirse, inananlar inançlarýna ve doðru yoldaki eylemlerine sadýk kaldýklarý sürece, Allah'ýn onlarla birlikte olacaðý; onlar gerçek mü'minler olmadýkça, gelecekte ne kadar büyük topluluklar oluþtururlarsa oluþtursunlar, güçsüz ve mukavemetsiz kalacaklarý yolunda müslümanlara bir uyarý durumunda olduðu anlaþýlýr.[1191]
Âyetteki fetih sözcüðü, ayrýca, "zafer, karar ve iyilikler" olarak da yorumlanmýþtýr. Buna göre, "bunlarý istiyorsanýz, peygamberin geliþiyle onlara kavuþmuþ bulunuyorsunuz" anlamý ortaya çýkar.[1192]
"Doðrusu biz sana apaçýk bir fetih (zafer) saðlamýþýzdýr."[1193]
C) Yakýn Zafer (Fethun Karîb):
Allah, peygambere baðlýlýðýný kanýtlayan ve pekiþtiren mü'minlere, yakýn bir zafer (fethun karib) vadetmiþtir:
"Andolsun ki Allah inananlardan, aðaç altýnda sana el verirlerken, hoþnut olmuþtur. Gönüllerinde olaný da bilmiþ, onlara güvenlik (sekînet: iç huzur) bahþetmiþ, yakýnda gerçekleþecek bir zafer (fethun karib) ve ele geçirecekleri bol ganimetlerle ödüllendirmiþtir. Allah, güçlü ve bilgedir."[1194]
Birçok müfessir, bu zaferin, Hudeybiye Antlaþmasýndan birkaç ay sonra meydana gelen Hayber'in fethiyle baðlantýlý olduðunu belirtir. Ama aslýnda burada kastedilen anlamýn daha geniþ olmasý kuvvetle muhtemeldir; yani hicri 8. yýlda Mekke'nin kansýz bir þekilde fethedilmesi, Ýslamýn bütün Arap Yarýmadasý'nda üstünlük saðlamasý ve nihayet, Hz. Peygamber'in halifeleri döneminde Ýslam birliðinin olaðanüstü geniþlemesi.[1195]
"(..) Allah, sizin bilmediðinizi bilir. Size, bundan baþka, yakýn zamanda bir fetih verecektir."[1196]
Buradaki fetih de, yukandaki âyette yer alanla baðlantýlýdýr.
Fetih, Allah yolundaki harcamalarýn erdemlilik ayracýdýr:
"Göklerin ve yerin mirasçýsý Allah olduðu halde. Allah yolunda niçin sarfetmiyorsunuz? Ýçinizden fetihten önce sarfeden ve savaþan kimseler, daha sonra sarfedip savaþan kimselerle bir deðildir, berikiler daha üstün derecededirler. Allah, hepsine en güzeli (cenneti) vadetmiþtir. Allah, iþlediklerinizden haberdardýr."[1197]
Buradaki fetih, müslümanlann hâlâ zayýf ve geleceklerinin belirsiz olduðu bir zamanda, Mekke'nin hicri 8. yýldaki fethi olarak yorumlanmýþtýr. Ancak, daha geniþ bir çerçevede düþünülerek, "zor ve sýkýntýlý zamanlar" olarak anlaþýlmasý daha uygun görünüyor.
"Ey inananlar! Sizi can yakýcý bir azaptan kurtaracak, kazançlý bir yolu göstereyim mi? Allah'a ve peygamberine inanýrsýnýz. Allah yolunda, mallarýnýzla ve canlarýnýzla cihad edersiniz. Bilseniz bu, sizin için, en iyi yoldur. Böyle yaparsanýz, Allah günahlarýnýzý baðýþlar. Sizi içlerinden ýrmaklar akan cennetlere, Adn cennetlerinde hoþ yerlere koyar. Büyük kurtuluþ iþte budur. Bundan baþka, sevdiðiniz bir þey daha var: Allah katýndan bir yardým ve yakýn bir zafer (nasrun minellah ve fethun karib). Ýnananlarý müjdele. Ey inananlar! Allah'ýn dininin yardýmcýlarý olun (..)."[1198]
Müfessirler, bu zafer vaadini, müslümanlann savaþla gelen fetihlerinin bir öngörüsü olarak deðerlendirirler. Ama bunun, Kur'an mesajýnýn manevî zaferini ve daha önce onu anlamamýþ olanlar arasýnda hýzla yayýlmasýný kastettiði ihtimali daha kuvvetlidir.[1199]
D) Zafer (Nasr) Sûresi:
Mina'da Hz. Peygamber'in hicrî 10. yýlýn Zilhicce ayýnda gerçekleþtirdiði Veda Haccý sýrasýnda, yani, vefatýndan yaklaþýk iki ay önce nazil olan bu sûre, kesinlikle onun insanlýða duyurduðu son tam sûredir. Bir gün önce, "sizin dininizi tamamladým" (Maide, 5/3) âyeti inmiþti. Hz. Peygamber'in Nasr sûresi'nin nüzulünden sonra aldýðý tek vahiy, Allah'a dönüþü ve hesap görülmesini hatýrlatan Bakara 2/281 âyeti olmuþtur.[1200]
Sûre, mü'minleri sayýca çoðalsalar bile, Allah'ý unutmamaya çaðýr:
"Allah'ýn yardýmý ve zafer (fetih) günü gelip, insanlarýn Allah'ýn dinine akýn akýn girdiklerini görünce, rabbini överek teþbih et, ondan baðýþlanma dile. O, tevbeleri daima kabul eder."[1201]
Buradaki fetih sözcüðü, yardým, zafer, karar ve Allah'ýn açýmladýðý bilgiler anlamlarýna ihtimallidir.[1202][1187] Nisa, 4/141.
[1188] Bkz. Muhammed Esed, age. 1/172(157).
[1189] Maide, 5/52. Vecdi Akyüz, Kur’an’da Siyasi Kavramlar, Kitabevi Yayýnlarý: 501.
[1190] Enfal, 8/18-19.
[1191] Muhammed Esed, age, 1/325 (21).
[1192] Râgýp el-Isfahâni, age, 558.
[1193] Fetih, 48/1. Vecdi Akyüz, Kur’an’da Siyasi Kavramlar, Kitabevi Yayýnlarý: 501-502.
[1194] Fetih, 48/18-19.
[1195] Muhammed Esed, age, 3/1048 (22).
[1196] Fetih, 48/27.
[1197] Hadîd, 57/10.
[1198] Saf, 61/10-13.
[1199] Muhammed Esed, age, 3/1145 (13). Vecdi Akyüz, Kur’an’da Siyasi Kavramlar, Kitabevi Yayýnlarý: 502-503.
[1200] Muhammed Esed, age, 3/1317.
[1201] Nasr, 110/1-3.
[1202] Râgýb el-Isfahânî, age, 557. Vecdi Akyüz, Kur’an’da Siyasi Kavramlar, Kitabevi Yayýnlarý: 504.