44 – Duhan Suresi By: Gulinur Date: 11 Þubat 2011, 13:05:18
44 – DUHÂN SÛRESÝ
Mekke döneminin sonuna doðru nâzil olan sûrelerden olup 59 âyettir. 10. âyetinde geçip “duman, gaz” mânasýna gelen “duhan” kelimesi, bu sûreye isim olmuþtur. Baþ tarafýnda, müþriklerin baþýna gelecek bazý felaketlerden bahsedilir. Daha sonra da Hz. Mûsâ (a.s.)’ýn Firavun’a hak dini teblið etmesi, neticede Firavun’un boðulup onun ülkesinin bir kýsmýna Ýsrailoðullarýnýn vâris olmasý, dünya hayatýnýn gayesiz olmayýp, hayatýn âhiretteki büyük hüküm gününe doðru ilerlediði, müminler ile kâfirlerin âkýbetleri bildirilir.
Bismillâhirrahmânirrahîm.
1 – Hâ, Mîm.
2 – Açýk olan ve gerçeði açýklayan bu kitaba yemin ederim ki;
3 – Biz onu kutlu bir gecede indirdik. Çünkü Biz haktan yüzçevirenleri uyarýrýz. [97,1; 2,185]
Müfessirlerin çoðuna göre bu kutlu gece kadir gecesidir. Bazýlarý ise berat gecesi olduðunu söylerler.
4-6 – O, öyle bir gecedir ki her hikmetli iþ, tarafýmýzdan bir emir ile, o zaman yazýlýp belirlenir.
Rabbinden bir rahmet olarak hep elçiler göndermekteyiz. Muhakkak ki O, her þeyi hakkýyla iþitir ve bilir.
Emrin hakîm þu iki mânaya gelir: 1. Hikmetli, hiçbir yanlýþý olmayan iþ. 2. Kesinleþmiþ, önlenmesi mümkün olmayan iþ.
7-8 – Yakin, kesin bilgi ve itmi’nan peþinde iseniz, bilin ki O, göklerin, yerin ve ikisi arasýndaki varlýklarýn Rabbidir.
O’ndan baþka tanrý yoktur. Hayatý veren ve hayatý alýp öldüren de O’dur. Sizin ve daha önce gelmiþ geçmiþ atalarýnýzýn da Rabbidir.
9 – Fakat onlar þüphe içindedirler. Din gerçekleriyle alay edip eðlenirler.
Allah’ý inkâr edenler ve müþrikler, fikirlerinde mutaassýp olsalar da, zaman zaman kuþkulanýrlar. Zira bu mükemmel kâinatýn yaratýcýsýz olmasý imkânsýzdýr. Bu düþünce onlarýn inançsýzlýðýný, hiç deðilse þüpheli hale getirir. Fakat dünyaya çok baðlý olduklarýndan, þüphelerini ileri götürüp imanda karar kýlmaktan ekseriya mahrum kalýrlar.
10-11 – O halde sen göðün, bütün insanlarý saracak olan aþikâr bir duman çýkaracaðý günü gözle. Bu, gayet acý bir azaptýr.
12 – Ýþte o zaman insanlar: “Ey ulu Rabbimiz, bizden bu azabý kaldýr, çünkü artýk iman ediyoruz.” derler. [6,27; 14,44]
Buradaki “duman” iki türlü tefsir edilmiþtir:
a- Kureyþ Hz. Peygambere isyanda ileri gidince o, Yusuf (a.s.)’ýn yedi kýtlýk yýlý gibi kýtlýða mâruz kalmalarý için beddua etti. Kýtlýk oldu. Öyle ki köpek leþlerini bile yediler. Peygamberimize gelip, bunun kaldýrýlmasý için duasýný istirham ettiler. Bu kýtlýk sýrasýnda, açlýðýn etkisiyle, onlar yer gök arasýný duman halinde görüyorlardý. b- Kýyamet alametlerinden olarak doðu-batý arasýný kaplayacak duman
13-14 – Onlar nerede, iman nerede! Onlar ibret alan, hisse kapan insanlar deðil.
Böyle olmadýklarý için, gerçekleri apaçýk anlatan Peygamber geldiði halde ona sýrtlarýný döndüler de: “Bu, baþkalarý tarafýndan bir þeyler belletilmiþ divanenin biri!” dediler.
Müþriklerin iddialarýndan biri de þu idi: “Muhammed aslýnda saf bir insan. Fakat perde arkasýnda birileri var kendisine öðretiyorlar, o da gelip bize anlatýyor.” Bellidir ki bu tutarsýz bir iddiadýr. Çünkü böyle bir özel öðretim olsaydý onun en yakýnýnda olup devamlý temasta bulunduðu Hz. Hatice, Hz. Ebû Bekir, Hz. Ali, Hz. Zeyd (r.anhüm) gibi zatlara bu hal gizli kalmazdý. Eðer öyle olsaydý, bunlarýn baðlýlýklarý sarsýlmaz mýydý? Oysa bu zatlar, Hz. Peygamber (a.s.)’a en sadýk olanlardý.
15 – Azabý üzerinizden biraz kaldýracaðýz, fakat siz yine eski halinize döneceksiniz. [6,28; 23,75; 10,98; 7,88-89]
12 âyetin açýklamasýnda bildirildiði üzere Hz. Peygamber’den dua rica etmeleri üzerine o da dua etti. Cenab-ý Allah kýtlýðý kaldýrdýktan sonra, þükür yerine tekrar inkârlarýna döndüler.
16 – Ama o müthiþ satvetle kendilerini çarptýracaðýmýz gün, onlardan tam intikam alýrýz. [89,21-24; 34,51-54]
17-18 – Biz onlardan önce Firavun’un halkýný da imtihan ettik, onlara da pek deðerli bir resul gelip demiþti ki: “Ey Allah’ýn kullarý, benim hakkýmý verin, yani tebliðimi dinleyin; çünkü ben size gönderilen güvenilir bir elçiyim.
19-21 – Sakýn Allah’a baþ kaldýrmayýn, zira ben size apaçýk bir delil getiriyorum.
Beni taþlayýp öldürmenizden, benim de sizin de Rabbiniz olan Allah’a sýðýnýyorum.
Bana inanmýyorsanýz, bari beni kendi halime býrakýn (bana kötülük etmeyin).” [40,6]
22 – Onlar kabul etmeyince Rabbine þöyle yalvardý: “Ya Rabbî, onlar suçlu bir güruh! (Onlarý sana havale ettim, Sen onlarýn hakkýndan gel.)”
23-24 – Yüce Allah buyurdu: “Mümin kullarýmla geceleyin çýkýp git! Muhakkak ki sizi takip edeceklerdir. Denizi yarýp maiyetini geçirdikten sonra, onu olduðu gibi açýk býrak. Çünkü onlar boðulacak bir ordudur.
Baþka âyetlerde bildirildiði üzere, Hz. Mûsâ (a.s.) asasýný denize vurarak, deniz sularýnýn yarýlmasýný saðlamýþ, kavmi rahatça karþýya geçmiþ, onlarý takip eden Firavun, ordusu ile beraber denizde boðulmuþtu.
25-27 – Geride neler býrakmadýlar neler!... Ne baðlar, bahçeler, ne pýnarlar, ne çiftlikler... Ne güzel güzel konaklar, ne makamlar, içinde zevk-u safa sürdükleri ne nimetler!... [26,59; 7,137]
28-29 – Ýþte böyle oldu! Sonra bütün bunlarý, baþka bir topluma miras býraktýk. Merhamete lâyýk olma haklarýný kaybettiklerinden, periþan hallerine gök de aðlamadý, yer de! Artýk onlara yeni bir mühlet de verilmedi. [26,59; 7,137]
Hasan el-Basrî (r.a.) mirasçý toplumun Ýsrailoðullarý olduðunu söyler. Katâde ise der ki: “Bunlar, Firavun hanedanlarýndan sonraki toplumlardýr. Zira Ýsrailoðullarýnýn tekrar Mýsýr’a döndüklerine dair bilgi yoktur.”
30-31 – Böylece, Ýsrailoðullarýný gerçekten zelil eden, aþaðýlayan o iþkenceden, Firavun’un iþkencesinden kurtardýk. Doðrusu, bu adam, haddini aþan, büyüklük taslayan zorbanýn teki idi.
Burada Mekke müþriklerine þöyle bir tehdit sezdirilmektedir: “Mýsýr’ýn ihtiþamlý hükümdarýný bir kaðýt parçasý gibi büzüp bir tarafa atan Allah, sizi de periþan edebilir.”
32 – Mûsâ’ya baðlý olanlarý da, durumlarýný bilerek, o devirdeki bütün insanlara üstün kýldýk.
33 – Onlara, açýk ve zahir nimetleri ortaya koyan nice mûcizevî haller verdik.
34-36 – (Mekke müþrikleri ise), derler ki: “Biz bir kere öldük mü iþ biter, artýk dirilmemiz mümkün deðil. Ama siz dirilme iddianýzda tutarlý iseniz, daha önce gelip geçmiþ atalarýmýzý diriltin de görelim!”
Burada “Ýlk ölüm” var diye, daha baþka ölümlerin geleceði düþünülmemelidir. Mesela: “Falancanýn ilk çocuðu dünyaya geldi” denildiðinde, o kiþinin bir çocuðu daha dünyaya geleceði deðil, sadece o þahsýn daha önce çocuðu olmayýp ilk çocuðunun dünyaya geldiði anlaþýlýr.
37 – Onlar mý daha güçlü kuvvetli, yoksa Tübba’ halký ve onlardan önceki toplumlar mý? Belli ki onlar daha güçlü idiler. Ama aðýr suçlar iþlediklerinden imha ettik onlarý!
Kayser, Kisra, Firavun sýrasýyla: Roma, Ýran, Mýsýr hükümdarlarýnýn lakaplarý olduðu gibi Yemen (Himyer) hükümdarlarýna da Tübba’ denirdi. M. Ö. 115 - M. S. 300 arasýnda Sebe ülkesinde hükümran olmuþlardýr.
38 – Biz gökleri, yeri ve ikisinin arasýndaki varlýklarý eðlenmek için yaratmadýk!
39 – Evet, onlarý hak ve hikmetle, ciddî maksat ve gayelerle yarattýk, ama onlarýn çoðu bunu anlamazlar.
40 – Muhakkak ki bütün hesaplarýn görüleceði o karar günü, hepsinin buluþacaðý gündür.
41-42 – O gün dost dosta fayda veremez.
Allah’ýn merhametine mazhar olanlar dýþýnda, kimseye yardým da edilmez. O, gerçekten azîzdir, rahîmdir (üstün kudret sahibidir, merhamet ve ihsaný boldur). [23,101; 70,10-11]
43-44 – Muhakkak ki zakkum aðacý, günahkârlarýn yiyeceðidir.
45-46 – Kaynar su nasýl fokurdarsa, o da erimiþ maden gibi karýnlarýnda fokurdar.
47-50 – Allah Zebanîlere: “Tutun onu da,” buyurur, “cehennemin ta ortasýna sürükleyin.
Sonra da baþýnýn üstünden kaynar su dökün!”
ve deyin ki: “Tat bakalým!
Hani üstündün, kudretliydin, asildin!”
Ýþte hakkýnda þüphe ve mücadele ettiðiniz o gerçek budur. [52,13-15]
51-57 – Müttakiler güvenli bir makamdadýrlar:
Bahçelerde ve pýnar baþlarýndadýrlar.
Ýnce ipekten ve parlak atlastan elbiseler giymiþ olarak karþýlýklý otururlar.
Hem Biz onlarý güzel gözlü hurilerle evlendiririz.
Onlar canlarýnýn çektiði her meyveden rahatlýkla isterler.
Ýlk ölüm dýþýnda artýk orada ölüm tatmazlar.
Allah kendilerini, tarafýndan bir lütuf eseri olarak cehennem azabýndan korur.
Ýþte en büyük mutluluk, en büyük baþarý budur.
58 – Biz Kur’ân’ý, insanlar iyi anlayýp ibret alsýnlar diye, senin dilinle indirerek anlaþýlmasýný kolaylaþtýrdýk.
59 – O halde neticeyi bekle!
Zaten onlar da senin baþýna bir felaket gelmesini can atarak beklemektedirler. [58,21; 40,51-52]
Ynt: 44 – Duhan Suresi By: ceren Date: 15 Mayýs 2018, 13:05:08
Esselamu aleykum. Rabbim bizleri kur ani kerimi okuyan anlayan ve onun rehberliðinde yaþayýp rahmete eriþen kullardan eylesin inþallah. ..
radyobeyan