Bidayetül Müctehid
Pages: 1
Kesim yapanlar By: sidretül münteha Date: 10 Þubat 2011, 20:48:44
66. Kesim Yapanlar



Bu yönden þeriatte zikredilen insanlar üç sýnýftýr. Bir sýnýf, kestiklerinin helâl olduðunda, bir sýnýf, kestiklerinin helâl olmadýðýnda ittifak edilmiþ, bir sýnýfýn da kestiklerinin helâl olup olmadýðýnda ihtilâf edilmiþtir.
Kestiklerinin helâl olduðunda ittifak edilen sýnýf: -müslümanhk erkeklik, erginlik, namaz kýlmak ve akýl sahibi olmak üzere- beþ þartý kendisinde toplayan kimselerdir.
Kestiklerinin helâl olmadýðýnda ittifak edilen sýnýf da puta tapan müþriklerdir. Zira Cenâb-ý Hak bir âyet-i kerimede
"Dikili taþlar üzerine kesilenler size haram kýlýnmýþtýr" 39 bir âyet-i kerimede de
"Allah size, Allah'tan baþkasýnýn adýna kesilenleri haram kýlmýþtýr" 40 buyurmuþtur.
Kestiklerinin helâl olup olmadýðýnda ihtilâf edilenler ise birçok sýnýflardýr. Fakat en meþhur olanlarý; -Hýristiyan, Yahudi, Mecusi, Sabii, kadýn, çocuk, deli, sarhoþ, namaz kýlmayan, hýrsýz ve soyguncular olmak üzere- on sýnýftýr.
Cenâb-ý Hak,
"Kitap verilenlerin yemekleri size helâldir ve sizin yemekleriniz de onlara helâldir"41 buyurduðu için, ulema, Benî Taðlib kabilesinden olmamak, dinlerinden dönmemiþ olmak, kestikleri hayvaný kendileri için kesmek, keserlerken Allah'ýn adýný andýklarý bilinmek ve kestikleri hayvanýn dinlerinde haram olmamak veyahut kendileri tarafýndan haram edilmemiþ olmak þartý ile -Hýristiyan ve yahudiler tarafýndan kesilen hayvanlarýn helâl olduðunda müttefik iseler de, bu þartlardan biri eksik olduðu zaman kestikleri hayvanýn helâl olup olmadýðýnda ihtilâf etmiþlerdir.
Benî Taðlib hýristiyanlannýn kestikleri -ibn Abbas'a göre- helâldir ve cumhur da buna katýlýr. Kimisi de haram olduðunu söylemiþtir. Bu da Hz. Ali'den rivayet olunmuþ ve imam Þafii'nin iki kavlinden biridir.
Bu ihtilâfýn sebebi, âyet-i kerimede geçen "Kitap verilenler" deyimi, nasýl -tsrâiloðullan ile Rumlar gibi- diðer milletlerin Yahudi ve Hýristi-yanlarýna þamil ise, Hýristiyan veyahut Yahudileþen Araplara da þamil olup olmadýðýnda ihtilâf etmeleridir.
Mürted olan, yani dininden dönen yahudi ve hýri s uyanlarýn kestikleri ise -cumhura göre- haramdýr. Fakat Ishak helâl olduðunu söylemiþ ve Süfyan Sevrî de, Mekruhtur demiþtir. Bu ihtilâfýn da sebebi keza bu deyimin mürted olan yahudi ve hýristiyanlara þamil olup olmadýðýnda ihtilâf etmeleridir.
Hýristiyan ve yahudilerin keserlerken Allah'ýn adýný anýp anmadýklarý bilinmeyen hayvanýn eti ise, cumhur «Yenebilir» demiþtir ki bu söz, Hz. Ali'den de rivayet olunmuþtur. Bunda ihtilâf edilip edilmediðini þimdilik bilemiyorum. Fakat Islâmî þartlara göre kesilmeyen hayvanýn haram olmasý asýl olduðuna göre, bunda da ihtilâf edilmiþ olabilir. Zira eðer, hayvan kesilirken besmele çekmenin þart olduðu söylenirse, kesilirken Allah'ýn adýnýn anýlýp anýlmadýðý bilinmeyen hayvanýn haram olduðunu söylemek lâzým gelir. Bayramlannda veyahut mabedleri adýna kestikleri bilinen hayvanlarýn hükmü hakkýnda ise kimisi, «Mekruhtur» demiþtir ki bu, imam Mâlik'in görüþüdür. Kimisi de «Caizdir» demiþtir. Bu da Eþheb'in görüþüdür, imam ÞâfÝi ise, «Haramdýr» demiþtir.
Bu ihtilâfýn da sebebi, Kur'an-ý Kerim'den iki âyetin umumlarý arasýnda bulunan çeliþmedir. Zira,
"Kitap verilenlerin yemekleri size helâldir" 42âyet-i kerimesi,
"Allah'tan baþkasýnýn adý anýlarak kesilener size haram-kýlýnmýþtýr" 43 âyet-i kerimesinin muhassisi (anlamýný özel-[eþtirici) olabildiði gibi, ikinci âyet de birinci âyetin muhassisi olabilir. Zira bu âyetlerden her birini diðerinden istisna etmek mümkündür. Bunun için, birinci âyeti ikinci âyet ile tahsis edenler, «Hýristiyan ve yahudilerin bayram-annda ve tapýnaklarý adýna kestikleri hayvanlar haramdýr» ikinci âyetin bi-inci âyetle muhassas olduðunu söyleyenler ise, «Helâldir» demiþlerdir.
Dinlerinde haram olduðu halde kestikleri hayvanýn hükmüne gelince: Kimisi «Haramdýr» kimisi «Helâldir», kimisi «Mekruhtur», kimisi de «Eðer Tevrat'ta haram kýlman hayvanlardan ise haramdýr, kendileri tarafýndan haram kýlýnmýþ ise helâldir» demiþtir. Mâliki mezhebinde bu her dört görüþ de vardýr.
Haram olduðu görüþü Ýbn Kasým'dan, helâl olduðu görüþü Ýbn Vehb ile îbn Abdilhakem'den, hüküm ayýrýmý görüþü de Eþheb'ten rivayet olunmaktadýr.
Bu ihtilâfýn sebebi de, âyetin umumu ile, hayvan kesmekte niyetin þart olmasý görüþü arasýnda bulunan çeliþmedir.
Hayvan kesmekte niyet þarttýr diyenler, «Haramdýr. Çünkü dinlerinde haram olan hayvaný keserlerken helâl olmasýný kasdetmezler» demiþlerdir. Niyetin þart olmadýðýný söyleyen ve âyeti umumunda býrakanlar ise «Helâldir» demiþlerdir. Yahudiler tarafýndan kesilen hayvanýn iç yaðý hakkýnda da ihtilâf edilmiþtir ki bu ihtilâfýn sebebi de yine budur.
Ýmam Mâlik ile tabilerinden baþka iç yaðý mes'elesinde ihtilâf eden olmamýþtýr. Kimisi «Haramdýr» demiþtir. Eþheb bu görüþtedir. Kimisi de «Mekruhtur» demiþtir. Ýmam Mâlik'ten ise her iki görüþ de rivayet olunmuþtur. Kimisi de «Mubahtýr» demiþtir.
iç yaðý hakkýndaki ihtilâfýn bir baþka sebebi daha vardýr. Oda, kesilen hayvanýn cüzleri deðiþik hükümler alýr .m, almaz mý diye ihtilâf etmeleridir. «Bir hayvanýn cüzleri deðiþik hükümler alabilir» diyenler, «Yahudilerin kestiði hayvanýn iç yaðý haramdýr» deðiþemez diyenler ise «Helâldir» demiþlerdir. Cihad bahsinde geçen, Abdullah b. Muðaffel'in Hayber'de bir iç yaðý tuluðuna rastgeldiði hakkýndaki hadis 44, helâl olduðuna delalet eder.
Tevrat'ta haram olduðu bildirilen hayvanlarla, kendileri tarafýndan haram kýlýnan hayvanlar arasýnda hüküm ayýným yapanlar ise, «Tevrat'ta haram olduðu bildirilen hayvanlar gerçekte haram olduðu için kesmekle kendilerine helâl olamaz. Fakat kendileri tarafýndan haram kýlýnan hayvanlarýn haram olduðu inancý batýl bir inanç olduðu için, o hayvanlar kesilirlerse helâldir» demiþlerdir.
Bana kalýrsa ister dinleri, ister kendileri tarafýndan haram kýlýnmýþ olsun, hiçbir hayvan -eðer Ýslâm þeriatýnda helâl ise- haraný deðildir. Zira bütün þeriatler islâm þeriatý ile nesholunmuþtur. Bunun için onlarýn bu husustaki inançlarýný nazara almamak lâzým gelir. Bunun gibi, inançlarýnýn ne Ýslâm inancýna, ne de kendi dinlerinin inancýnatiymasýnýn da þart olmamasý gerekir. Zira eðer böyle olursa kestikleri hayvanlarýn hiçbir tanesi bize helâl olamaz. Çünkü dinlerinin inançlarý bizim dinimizin inançlarý ile nesholunmuþ- -tur ve bizim þeriatýmýza inanmalarý da muteber deðildir. Bu ancak, Allah ta-'.
rafýndan kendilerine hâss olarak vaz'edilen bir hükümdür. Þu halde onlarýn kestikleri -hiçbir kayýt ve þarta tabi olmaksýzýn- bize helâldir. Aksi taktirde buna dair âyetin hükmü tamamý ile ortadan kalkmýþ olur. Bunu aklýnda tut. Çünkü -Allah bilir- bu açýk bir gerçektir.
Mecusîlere gelince, Cumhur kestiklerinin haram olduðu görüþündedir. Çünkü mecusîler, müþriktirler. Bir cemaat de, Peygamber (s.a.s) Efendi-miz'in,
«Mecusîler hakkýnda Hýristiyan ve ya-hudilerin usulünü uygulayýnýz» 45 hadisine dayanarak, «Mecusîlerin kestiði helâldir» demiþlerdir.
Cumhur, kadýn ile çocuðun kestiklerinin helâl olduðu görüþündedir, imam Mâlik de buna katýlýr.
Ebû Mus'ab ise 'Kadýn ile çocuk noksan olduklarý için kestikleri mekruhtur' demiþtir.
Cumhurun kadýn hakkýnda ihtilâf etmeyiþinin sebebi, «Ka'b b. Mâlik'in bir cariyesi merada davarlarý güderken davarýn bir tanesi düþmüþ ve cariye yetiþip onu bir taþ ile kesmiþti. Bunu Peygamber (s.a.s) Efendimiz'e sordular. Efendimiz (s.a.s)
'Zararý yoktur yiyiniz' buyurdu» 46 mealindeki Muaz b. Sa'd'ýn hadisidir. Zira bu hadisin sýhhatinde ihtilâf yoktur.
Deli ile sarhoþun kestiklerine, imam Mâlik «Haramdýr» îmam Þafii «Helâldir» demiþtir.
Bu ihtilâfýn sebebi, hayvan kesmede niyet þart mýdýr, deðil midir diye ihtilâf etmeleridir. Þarttýr diyenler-deli ile sarhoþtan niyet sahih olmadýðý için-, «Kestikleri haramdýr» demiþlerdir. Niyetin þart olmadýðýný söyleyenler ise, deli ile sarhoþun, kestiklerinin helâl olduðunu benimserler.
Hýrsýz ile soyguncunun kestiklerine gelince: Cumhur helâl olduðu görüþündedir. Kimisi de, «Hýrsýz ile soyguncunun kestikleri murdardýr» demiþtir, imam Dâvûd ile Ýshak b. Râheveyh bu görüþtedirler.
Bu ihtilâfýn sebebi de, bir fiilin yasak edilmesi, yasak edilen o fiilin fasid olduðuna delalet eder mi, etmez mi diye ihtilâf etmeleridir. Delalet eder diyenler, «Hýrsýz ile soyguncu çaldýklarý veyahut gasbettikleri hayvaný kesmeleri ve o hayvanda tasarruf etmeleri yasak edildikleri için, yasak kýlýnmýþ olan kesmeleri fasiddir» demiþlerdir.
Eðer yasak edilen þey yasaklanmýþ olan fiilin þartlarýndan olmazsa delalet etmez diyenler ise, «Kesmeleri fasid deðildir. Çünkü hayvana malik olmak hayvaný kesebilmenin þartý deðildir» demiþlerdir. îbn Vehb'in Muvatta'ýnda «Bu mes'ele, Peygamber (s.a.s) Efendimiz'e sorulmuþ da Efendimiz
(s.a.s) bunda bir sakýnca görmemiþtir» diye nakledilmektedir.
Rivayet olunduðuna göre, Peygamber (s.a.s) Efendimiz'e sahibinin izni olmaksýzýn kesilmiþ olan bir hayvanýn hükmü sorulmuþ ve Peygamber (s.a.s) Efendimiz onu mekruh görerek,
«Onu esirlere yediriniz» 47 diye cevap vermiþtir. Bu bahsin ana mes'eleleri hakkýnda -Allah bilir- bu kadar kâfidir. 48


39 Mâide, 5/3.
40 Mâide, 5/3.
41 Mâide, 5/5.
42 Mâide,5/5.
43 Mâide, 5/3.
44 Müslim, Cihad, 32/25,"no: 1792.
45 Mâlik, Zekât, 17/24, no: 42.
46 Buhârî, ZebâiK 72/18, no: 5501.
47 Ebû Dâvûd, Buyu\ 17/3, no: 3332.
48 Ýbn Rüþd Kadý Ebu'l-Velid Muhammed b. Ahmed b. Muhammed b. Rüþd El-Hafîd, Bidayetü’l-Müctehid ve Nihayetü’l-Muktesid, Beyan Yayýnlarý: 2/357-361.


radyobeyan