Yeminde istisnalar By: sidretül münteha Date: 22 Ocak 2011, 17:37:27
1. Yeminde istisnalar:
Bu kýsým da iki fasýldýr. Birinci fasýl yemine müessir olan istisnanýn þartlarý, ikinci fasýl istisnasý müessir olan yeminlerle müessir olmayan yeminlerin beyaný hakkýndadýr. [21]
A- Yeminde Etkili istisnalarýn Þartlan:
Ulema, yemine baþlarken kastedilen ve yemine bitiþik olarak, yani ara vermeden ve dille söylenen istisnanýn yemine müessir olduðunda, yani yeminde böyle bir istisna yapýldýðý zaman yeminin nýün'akit olmadýðýnda müttefiktirler. Fakat bu üç þarttan birisi eksik olan, yani dille söylenmeyen, yahut dille söylenip fakat yeminin lafzýna bitiþik olmayan veyahut bitiþik olup, yemine baþlarken kastedilmeyen istisnalar hakkýnda ihtilâf etmiþlerdir.
Birinci þartý eksik olan, yani dille söylenmeyen istisnalar, -meþhur olan görüþe göre- müessir deðildir. Kimisi de «Dille söylenmeyen istisnalar, eðer ÝLLÂ (ancak, ne var ki, hâriç) kelimesinin mânâsý ile yapýlýrsa müessirdir, illâ kelimesinin mânâsý ile yapýlmazsa -ister bir baþka istisna edatýnýn mânâsý ile, ister yeminin lafzmdaki umumu tahsis veya ýtlak'ý takyid yolu ile olsun-müessir deðildir» demiþtir, ki bu zayýf bir ayýrýmdýr. Bu ihtilâfýn sebebi, boþama, azadlama ve yemin gibi kiþiye lâzým gelen akitler, yalnýz niyetle lâzým gelir mi, yoksa niyetle birlikte dille telaffuz etmek de mi gerekir diye ihtilâf etmeleridir.
Ýkinci þartý eksik olan, yani yemin lafzýna bitiþik olmayan istisnalar da bazüanna göre müessir deðildir ki Ýmam Mâlik bu görüþtedir. Ýmam Þafii ise, «Kiþinin, kelime hatýrlamak veyahut nefes almak gibi bir þey için yemin
ile istisna arasýnda hafif bir sükut yapmasý zarar vermez» demiþtir. Tabiilerden bir cemaat da, «Yemin eden kimse, yemin ettiði yerden ayrýlmadýðý müddetçe yemininden istisna yapabilir» demiþlerdir. Rivayet olunduðuna göre îbn Abbas da, «Kiþi ömrünün sonuna kadar, istediði zaman istisna yapabilir» demiþtir.
Ulema, «Allah dilerse» þartý ile yapýlan istisnanýn -yemin ister bir þeyi yapmak, ister yapmamak için edilmiþ olsun- yeminin hükmünü kaldýrdýðýnda müttefiktirler. Çünkü bu istisna yeminin in'ikat etmesine engeldir.
Ebû Bekir b. el-Münzir, «Sabittir ki Peygamber (s.a.s) Efendimiz,
'Yemin ettikten sonra Allah dilerse diyen kimse hanis (yemini bozmuþ) olmaz (yeminin hükmü kendisine lâzým gelmez)' buyurdu» [22] demiþtir.
Ancak, istisna yeminin in 'ikalýna mý mani olur, yoksa in'ikad eden yemini çözer mi diye ihtilâf ettikleri için «Allah dilerse» istisnasý yemine bitiþik olmadýðý zaman ona müessir olur mu olmaz mý diye ihtilâf etmiþlerdir.
istisna yeminin inikadýna mani olur diyecek olursak, istisnanýn yemine bitiþik olmasý gerekir. In'ikad eden yemini çözer diyecek olursak bitiþik olmasý gerekmez, istisna in'ikad eden yemini çözer diyenler, Sa'd'ýn Semmak b. Harb'ten, Semmak'ýn da tkrime'den «Rasûlullah (s.a.s) üç kere
«Vallahi Kureyslilerle savaþacaðým» diye yemin ettikten sonra durdu ve sonra
«Allah dilerse» dedi» [23] diye rivayet ettikleri hadise dayanmýþlardýr. Zira bu hadis istisnanýn yemini çözdüðüne, yeminin in'ika-dýna mani olmadýðýna delâlet eder.
Bunlardan «istisna yemine yakýn olduðu taktirde yemini çözer» diyenler de Eðer -Ibn Abbas'ýn rivayet ettiði üzere- uzak olan istisna da yemini çözse idi keffarete lüzum kalmazdý» demiþlerdir.
Üçüncü þartý eksik olan, yani yemine baþlarken kastedilmeyen istisna hakkýnda da üç görüþ vardýr. Kimisi 'Eðer daha yemin bitmemiþken kastedi-lirse yine de tesiri vardýr', kimisi 'Yemin bitse de, eðer ara vermeden kaste-dilirse tesiri vardýr demiþtir.
Kimisi de, istisnalarý iki kýsma ayýrýp 'Adetten yapýlan istisnalarýn yemine baþlarken kastedilmesi lâzýmdýr. Fakat umumun tahsisi veya itlak'ýn takyidi yolu ile yapýlan istisnalar, yemine baþlarken kastedilmese bile, eðer yemine bitiþik olarak, yani ara vermeden yapüýrlarsa müessir olur' demiþtir.
Bu ihtilâfýn sebebi, yine istisna yeminin in'ikadýna mý manidir, yoksa yemini bozar mý diye ihtilâf etmeleridir. Eðer 'în'ikadma manidir' desek, istisnanýn yemine baþlarken kastedilmesi þart olur, yemini bozar desek o zaman þart olmaz. Abdülvehhab, «Ulemanýn hepsi yeminin baþýnda istisna niyetinin þart olduðunu söylememiþlerdir» demiþtir. Ali de, «Keffaret nasýl yemini çözüyorsa istisna da çözer» demiþtir. [24]
B- Ýstisnalarýn Etkili Olduðu ve Olmadýðý Yeminler:
Ulema «Allah dilerse» istisnasýnýn tesir ettiði yeminlerle tesir etmediði yeminlerin hangileri olduðunda ihtilâf etmiþlerdir.
Ýmam Mâlik ile tabileri, «Bu istisna ancak keffaret vermeyi gerektiren yeminlerle -geleceði üzere- mutlak olan nezirlere tesir eder» demiþlerdir. Boþama ile azadlama akitleri ise ya -«Allah dilerse benim karim benden boþtur» veyahut «Allah dilerse benim kölem azad olsun» gibi- mutlak boþama . ile azadlama istisna edilmiþ olur -ki onlara göre bunlar yemin deðillerdir- veyahut -«Þu iþi yaparsam Allah dilerse benim karým benden boþ olsun» veyahut «Kölem azad olsun» gibi- bir þarta baðlanan boþama ile azadlama istisna edilmiþ olur. Mâlikîler istisnanýn birinci kýsma tesir etmediðinde ihtilâf etmemiþlerdir.
Boþama yemini olan ikinci kýsým hakkýnda ise iki çeþit görüþte bulunmuþlardýr ki bu iki görüþün en doðrusu þudur: Eðer kiþi «Allah dilerse þu iþi yaparsam benim karým benden boþ olsun» diyerek istisnayý þarta verirse istisna caizdir, yok eðer «Þu iþi yaparsam Allah dilerse benim kanm benden boþ olsun» diyerek istisnayý boþamaya verirse caiz deðildir.
îmam Ebû Hanife ile îmam Þafii ise «Ýstisna bunlarýn hepsinde yani ister þartlý, ister þartsýz akitlerde olsun, müessirdir» demiþlerdir.
Bu ihtilâfýn sebebi yine -yukarýda söylediðimiz üzere- istisna yeminin in'ikadýna mý manidir yoksa çözer mi diye ihtilâf etmeleridir. Zira eðer 'Yeminin in'ikadýna manidir' desek mutlak boþamaya müessir olmamasý lâzým gelir, çünkü bir þeyin vukuuna mani olmak, ancak o þey daha vaki olmamýþken mümkündür. Mutlak boþama ise, aðýzdan çýkmasý ile birlikte, yani daha istisna gelmeden vaki olur. Fakat eðer, 'Yemini çözer' desek, boþama vaki olsa bile tesir etmesi lâzým gelir.
Bunu aklýnda tut. Çünkü bu açýk bir gerçektir. Bunun için eðer Mâlikîler istisnanýn mani olduðu görüþünde deðil iseler, «Mutlak boþamada istisna mümkün deðildir. Zira boþama istisnadan önce vaki olur» þeklindeki iddialarý yersizdir. Bunu aklýnda tut. Zira -Allah bilir- bu bir gerçektir. [25]
[21] Ýbn Rüþd Kadý Ebu'l-Velid Muhammed b. Ahmed b. Muhammed b. Rüþd El-Hafîd, Bidayetü’l-Müctehid ve Nihayetü’l-Muktesid, Beyan Yayýnlarý: 2/291.
[22] Tirmizî, Nesâî, 6, no; 1571.
[23] Ebû Dâvûd, Eyman, 16/20, no: 3286.
[24] Ýbn Rüþd Kadý Ebu'l-Velid Muhammed b. Ahmed b. Muhammed b. Rüþd El-Hafîd, Bidayetü’l-Müctehid ve Nihayetü’l-Muktesid, Beyan Yayýnlarý: 2/291-293.
[25] Ýbn Rüþd Kadý Ebu'l-Velid Muhammed b. Ahmed b. Muhammed b. Rüþd El-Hafîd, Bidayetü’l-Müctehid ve Nihayetü’l-Muktesid, Beyan Yayýnlarý: 2/293.