Davalar deliller By: sidretül münteha Date: 09 Ocak 2011, 15:45:34
DAVALAR, DELÝLLER, ÞAHÝTLER, HAPÝS VE DÝÐER MESELELER
4930- Ýbn Amr bin el-Âs radiyallahu anh'-dan:
(Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)
"Delil (beyyine) göstermek davacýya aittir; yemin ise davalýya aittir." [Tirmizî]
4931- Ýbn Abbâs radiyallahu anh'dan: (Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)
"Ýnsanlara (her) iddia ettikleri (delilsiz) þeyler verilseydi, birtakým insanlar, birtakým insanlarýn kanlarýný ve mallarýný talep ederlerdi. Lâkin yemin (etmek) davalýya aittir."
4932- Diðer rivayet: Ýki kadýn deri dikiyorlardý, biri biz (deri iðnesi) avucunda batýrmýþ olarak çýktý, ötekisinin aleyhine (yani batýrdýðýna dair) þikayette bulundu. Derken dava Ýbn Abbâs'a aksetti. Þöyle dedi: "Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem þöyle buyurmuþtur:
«Ýnsanlara (her iddia ettikleri verilseydi (birçoklarýnýn) kanlarý da, mallarý da giderdi. Ona (davalýya) yemin ettirin ve ona «Allah' in ahdini ve yeminlerini az bir pahaya deðiþenler» (Al-i Ýmrân 77. âyetini) okuyun.»
Bunu kadýna anlattýlar; bunun üzerine o suçunu itiraf etti."
(Ýbn Abbâs) Dedi ki:
"Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem þöyle buyurdu: «Davalý da yemin etmelidir» ."
4933- Ýbn Abbâs radiyallahu anh'dan: "Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem,
bir yemin ve bir þahitle (dava için) hüküm vurdi." [Müslim ve Ebû Dâvud]
4934- Ebû Hureyre radiyallahu anh'dan: "Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem tek þahit ve yeminle hüküm verdi."
[Ebû Dâvud ve Tirmizî. Onun (Tirmizî'nin)
4936- Ubeydullah bin Abdillah bin Ebî Müleyke radiyallahu anh'dan:
"Ced'ânoðullannýn azatlýlarý olan Suhey-boðullarý, Mervân'ýn nezdinde iki ev ve bir odayý Peygamber sallallahu aleyhi ve sel-lem'in onlarýn babalan olan Suheyb'e verdiðini iddia ettiler. Mervân:
«Bu hususta þahidiniz var mýdýr?» diye sordu.
«Ýbn Ömer bizim þahidimizdir» dediler. Bunun üzerine Ýbn Ömer:
«Ben þahidim, gerçekten Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem o iki evle odayý Suheyb'e vermiþtir» dedi. Mervân, Ýbn Ömer'in þahitliðini kabul edip o iki evle, bir odanýn Suheyb'e verilmesine (yani tek þahitle) hükmetti." [Buhârî]
4937- Ebû Musa radiyallahu anh'dan: "Ýki adam bir devenin kendilerine ait olduðunu iddia ettiler, her biri iki þahit gösterdi. Bunun üzerine Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem, onu aralarýnda yarýya böldü."
4938- Diðer rivayet: "Ýki adam bir deve ya da bir hayvanýn kendisine ait olduðunu iddia ettiler; hiçbirinin þahidi yoktu. Bunun üzerine Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem aralarýnda onu taksim etmelerine hükmetti."
[Nesâî ve Ebû Dâvud.]
4939- Ebû Hureyre radiyallahu anh'dan: "Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem,
(bir mal hususunda çekiþen, fakat beyyineleri olmayan) bir kavme yemin etmelerini emretti; hepsi yeminde âdeta yarýþ yapacak oldular, bunun üzerine (önce kimin yemin edeceðini tesbit için) Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem aralarýnda kur'a çekmelerini emretti." [BuhârîJ
4941- Amr bin Þuayb'dan, o da babasýndan, o da dedesinden:
(Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)
"Hain erkek ve kadýnýn, zina eden kimsenin, müslüman kardeþine karþý kini olan kimsenin þahitlikleri caiz olmaz." [Ebû Dâvudj
4942- Âiþe radiyallahu anhâ'dan: (Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)
"Hain erkek, hain kadýn, þer'î ceza kendi üzerinde uygulanmýþ kiþi, müslüman kardeþine karþý kini olan, (yalan) þahitliði tecrübe edilmiþ olan, ev halkýna mensup (kani') olup aileye hizmet eden, azatlýlýðý ve akrabalýðý þüpheli olanlarýn þahitliði caiz deðildir."
el-Fezârî diyor ki:
"Hadisin Arapça metninde geçen «kani» kelimesi, tâbi anlamýna gelir." [Tirmizî]
4943- Mâlik radiyallahu anh'dan:
Bize ulaþtýðýna göre Hz. Ömer þöyle söylemiþtir:
"Hasmýn ve zanlýnýn þehâdeti caiz olmaz."
4944- Ebû Hureyre radiyallahu anh'dan: (Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem
buyurdu:)
"Bedevinin köylü aleyhindeki þahitliði caiz deðildir." [EbûDâvud]
4945- Hiþâm (b. Urve) radiyallahu anh'dan: "Ýhnü'z-Zübeyr; yaralama olaylarýnda,
çocuklarýn kendi aralarýnda yaptýklarý þahitliði kabul ederdi." [Mâlik]
4946- Eneþ radiyallahu anh'dan, dedi ki: "Kölenin þahitliði, eðer adil ise caizdir." [Buhârî bir bâb baþlýðýnda.]
4947- Rabîa bin Ebî Abdirrahman radiyallahu anh'dan:
Bir adam, Irak'tan Ömer'e gelip þöyle dedi: "Ben sana baþý ve kuyruðu olmayan bir iþ için geldim."
"Nedir o?" diye sorunca, þöyle dedi: "Ülkemizde zuhur eden yalan þahitlik." "Bu gerçekten oldu mu?" "Evet." Bunun üzerine Ömer þöyle dedi: "Ýslâm'da adil olmayan þahitler yüzünden kiþi, sorumlu tutulup cezalandýrýlmaz." [Mâlik]
4948- Eymen bin Huraym radiyallahu anh'dan:
(Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)
"Ey insanlar, yalan þahitlik Allah'a þirk koþmakla denk tutuldu." Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem sonra þu âyeti okudu: "Putlar (a tapmak) pisliðinden uzak durun, yalan sözden de uzak durun!" (Hacc 30)
[Ebû Dâvud ve Tirmizî. Lafýz Tirmizî'ye ait olup illetli olduðunu söylemiþtir.]
4949- Abdullah bin Utbe bin Mes'ûd radiyallahu anh'dan:
Hz. Ömer'in þöyle dediðini duydum: "Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'in zamanýnda birtakým insanlar(ýn sýrlarý) vahiy yolu ile (meydana çýkardý da böylece) yakalanýrlardý. Þimdi ise vahiy kesilmiþtir.
Bu nedenle kim bize bir hayrý izhar ederse ona güvenir ve onu kendimize yakýnlaþtýn-rýz, onun iç dünyasý bizi ilgilendirmez. Kim de bize kötülük belirtirse, iç âleminin iyi olduðunu söylese bile, ona güvenmeyiz ve onu tasdik de etmeyiz." [Buhârî]
4950- Zeyd bin Hâlid radiyallahu anh'-dan:
(Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)
"Size en iyi (hayýrlý) þahitleri bildireyim mi? Kendisinden þahitliði istenmeden gelip þahitlik eden kimsedir."
[Mâlik, Müslim, Ebû Dâvud ve Tirmizî.J
4951- Huzeyme bin Sabit radiyallahu anh'dan:
"Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem bir bedeviden bir at satm aldý. Parasýný ödemek için Hz. Peygamber'in evine doðru yürümeye baþladýlar. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem hýzlý gitti. Bedevi atýyla beraber ardýndan aðýr yürüdü.
Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'in satýn aldýðýný bilmeyen birtakým adamlar Bedevîden atýný satýn almak istediler ve pazarlýða tutuþtular. Bedevî Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'e þöyle seslendi:
«Atý alacaksan gel al, yoksa (baþkasýna) satacaðým.» Onun seslenmesini duyan Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem þöyle dedi:
«Ben senden atý satýn almadým mý?»
«Hayýr, vallahi ben sana onu satmadým» dedi.
«Bilakis ben onu senden satýn aldým» buyurdu. Bedevî:
«Öyleyse þahit göster!» deyince, Huzeyme þöyle dedi:
"Ona atýný sattýðýna dair ben þahitlik ederim." Bu defa Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Huzeyme'ye dönerek:
«Ne ile þahitlik ediyorsun, sen gördün mü?» diye sorunca,
«Sana olan tasdikim ile» diye cevap verdi. Bunun üzerine Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem Huzeyme'nin þahitliðini iki adam þahitliðine denk tuttu." [Ebû Dâvud ve Nesâî.J
4952- Rezîn þu ilaveyi yaptý: "Bedevî dedi ki:
«Bu Allah'ýn Resulü müdür?» Ebû Hureyre (Bedeviye) þöyle dedi: «Bu cehalet sana yeter. Peygamberini nasýl bilemezsin? Allah doðru söylemiþtir: «Bedevilerin küfür ve nifaklarý her yönden daha ileridir. Allah'ýn, Peygamberine indirdiðinin sýnýrlarýný bilmemeye daha müsaittirler. Allah bilendir, Hakim'dir». (Tevbe 97)»
Ondan sonra Bedevî, atýný Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'e sattýðýný itiraf etti."
4953- Ebû Mûsâ radiyallahu anh'dan: (Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem
buyurdu:)
"Her kim çaðýrýldýðý zaman þehâdeti gizlerse, yalan þahitlik etmiþ kimse gibi olur."
[Taberânî, Mu'cemu'l-Kebîr ve'l-Evsafta leyyin bir senedle.]
4954- Ýbn Ömer radiyallahu anh'dan: "Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'e süt emme meselesinde kimlerin þahitlik yapabilecegini sordular.
<<Adam ya da kadýn» buyurdu."
4955- Diðer rivayet: "Bir adam bir de kadýn."
[Ahmed ve Taberânî Mýý'cemu'l-Kebîr'âs zayýf bit senedle.]
4956- Huzeyfe radiyallahu anh'dan: "Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem,
ebenin þahitliðini (yeterli bulup) kabul etti." [Taberânî, Mýý'cemu'I-Evsat'ta zayýf bir senedle. |
4957- Ýbn Abbâs radiyallahu anh'dan: "Ey müslümanlar topluluðu! Allah'ýn Peygamberine indirdiði Kitabýnýz en son, en yeni Kitâb iken siz nasýl olur da Kitab ehline (dinî sorular) sorarsýnýz? Allah'a yemin olsun ki size onu tertemiz hiçbir þey bulaþmamýþ olarak okuyup duruyorsunuz. O (Kur'ân) size Kitab ehlinin kitaplarýný deðiþtirdiklerini ve elleri ile yazýp kaþüýðýnda az bir para almak için, «O, Allah katýndandýr» dediklerini anlatmýþtýr. Size gelen ilim hakkýnda onlara (sorular) sormanýzý nehyetmemiþ midir?
Hayýr vallahi, size indirilen Kitap hakkýnda ise onlarýn aralarýndan size soran kimseyi görmedik." [Buhârî]
4958- Ebû Nemle el-Ensârî radiyallahu anh'dan:
Bir cenaze geçti, bir Yahudi Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'e sordu:
"Ey Muhammed! Cenaze konuþur mu?"
"Allah bilir" buyurdu. Yahudi:
"O konuþur" dedi.
Bunun üzerine Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem þöyle buyurdu:
"Kitab ehlinin sizlere anlattýklarýný ne doðrulayýn ve ne de yalanlayýn. Sadece «Biz Allah'a ve peygamberlerine inandýk» deyin. Anlattýklarý eðer boþ ve batýl þeyler ise onlarý doðrulamamýþ olursunuz, eðer doðru ise siz yalanlamamýþ olursunuz."
4959- Þa'bî radiyallahu anh'dan: "Müslümanlardan birisi Dakûka'da ölüm
döþeðine düþtü, vasiyetine þahitlik yapacak müslümanlardan kimseyi bulamayýnca, Kitab
ehlinden iki kiþiyi þahit gösterdi. (Gayri müs-limler) Kûfe'ye geldiler, Ebû Musa el-Eþ'arî'ye vardýlar. Ona durumu bildirip adamýn terekesini ve vasiyyetini takdim ettiler. Ebû Musa dedi ki:
«Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem'in zamanýndan beri böyle bir þey ile karþýlaþmadýk.» Ýkindiden sonra onlara; hýyanet etmediklerine, yalan söylemediklerine, deðiþtirmediklerine hiçbir þey gizlemediklerine, getirdikleri o adamýn vasiyeti ve terekesi olduðuna dair yemin ettirdi. Ondan sonra onlarýn tanýklýklarýný kabul edip yürürlüðe soktu."
|Ýkisi de Ebû Davud'a aittir.]
4960- Muâviye radiyallahu anh'dan: Yanýnda Ka'bu'l-Ahbâr zikredilmiþti. O þöyle dedi:
"O, her ne kadar Kitab ehlinden Ýslâm'a' girip de eski kitaplardan nakledenlerin en doðru söyleyeni ise de biz yine onun yalan söyleyip" söylemediðini denemekteyiz." [Buhârî]
4961- Behz bin Hakîm'den, o da babasýndan, o da dedesinden:
"Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem, bir adamý bir töhmet yüzünden hapsetti." [Ebû Dâvud]
4962- Tirmizî ve Nesâî þunu da ilâve ettiler: "Sonra onu serbest býraktý."
4963- Amr bin Þuayb'dan, o da babasýndan, o da dedesinden:
"Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem, Mehzûr vadisinin suyunu, tarlasý yukarýda olana (suyun yüksekliði) iki topuða ulaþýncaya kadar tuttuktan sonra tarlasý aþaðýda olana býrakmasýna hükmetti."
4964- el-Berâ bin Âzib radiyallahu anh'dan: "Zarar veren bir deve vardý. Bir bostana
girip içindekileri ifsad etti. Bunun üzerine Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'e durum bildirilince, þöyle hüküm verdi:
«Bostaný gündüz beklemek, bostan sahiplerine aittir. Hayvaný gece bekleyip içeri salmamak hayvan sahiplerine aittir. Hayvanýn gece ifsad ettiklerinin ceremesini hayvan sahipleri Öder»." [Ýkisi de Ebû Davud'a aittir.]
4965- Rafý' bin Hadîc radiyallahu anh'dan: (Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)
"Kim izinsiz olarak bir kavmin arazisini ekerse, ürününden hiçbir þey alamaz, ancak masrafýný alýr." [Tirmizî]
4966- Ebû Saîd radiyallahu anh'dan: "Ýki adam hurma bahçesinin harîmi (bahçe sahibinin tasarrufunda olan bölümü) hususunda Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'in huzurunda davalaþtýlar. Emretti, orasý ölçüldü; yedi arþýn olarak bulundu (görüldü)."
4967- Diðer rivayet: "Beþ arþýn olarak bulundu ve o da beþ arþýn olarak hükmetti."
4968- Diðer rivayet: "Emretti, dallarýndan bir dal ile ölçüldü." [Ebû Dâvud]
4969- (Abdullah) Ýbn Muðaffel radiyallahu anh'dan:
(Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)
"Kim (sahipsiz bir arazide) bir kuyu kazarsa, (kuyu çevresinden) develerinin yatma kalkma yeri için kýrk arþýnlýk yer hakký vardýr." [Ýbn Mâce zayýf bir senedle.]
4970- Ebû Hureyre radiyallahu anh'dan: (Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem
buyurdu:)
"Kim bir davada, haklý mý haksýz mý olduðunu bilmeden þahitlik yaparsa, bundan vaz-geçinceye dek o, Allah'ýn gazabýnda olur.
Kim þahit olmadýðý halde þahit olduðunun görünmesi için bir kavimle birlikte giderse o, yalan þahitlik yapan gibidir."
[Taberânî, Mu'cemu'l-Evsat'ta leyyin bir isnadla.]
4971- Evs bin Þurahbîl radiyallahu anh'dan: (Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem
buyurdu:)
"Kim zalim olduðunu bildiði halde bir zalime yardým etmek için giderse, islâm'dan Çlkmtþ olur." [Taberânî,]
4930-Bu hadisi Tirmizî (no. 1341), Alî b. Hucr an Alî b. Müshir an Muh. b. Ubeydillah an Amr b. Þuayb an ebîhî an ceddihî senedi ile tahrîc etti ve isnâdýný zayýf addetti.
4931-4932-Bu hadisi Buhârî (tefsîr Âl-i Ýmrân 3/3, V, 167), Müslim (akdiye 1-2, s. 1336), Ebû Dâvud (no. 3619), Tirmizî (no. 1343) ve Nesâî (kudât 35, VIII, 248), Ýbn ebî Müleyke an Ýbn Abbâs asl-ý senedi ile tahrîc ettiler.
4933-Bu hadisi Müslim (akdiye no. 3, s. 1337), Ebû Dâvud (no. 3608) ve Ýbn Mâce (no. 2360), Kays b. Sa'd an Amr b. Dînâr an Ýbn Abbâs asl-ý senedi ile tahrîc ettiler.
4934-Bu hadisi Ebû Dâvud (no. 3610), Tirmizî (no. 1343) ve Ýbn Mâce (no. 2368), Abdülazîz ed-Derâverdî an Rabî'a b. e. Abdirrahman an Süheyl b. e. Sâlih an Ebî Hureyre asl-ý senedi ile tahrîc ettiler.
Tirmizî (no. 1344), Câbir'den: Abdülvehhâb es-Sekafî an Ca'fer b. Muh. an ebîhî an Câbir senedi ile rivayet etmiþtir.
4935-Bu hadisi Ebû Dâvud (no. 3612), Ah. b. Abde an Ammâr b. Þuayb b. Abdillah b. ez-Zübeyb an ebîhî an ceddîhî'z-Zübeyb senedi ile tahrîc etti.
4936-Bu hadisi Buhârî (hibe 31, III, 143), Ýbr. b. Mûsâ an Hiþâm b. Yûsuf an Ýbn Cüreyc an Abdillah b. Ubeydillah b. e. Müleyke senedi ile tahrîc etti.
4937-4938-Bu hadisi Ebû Dâvud (no. 3613-5), Nesâî (kudât 34, VIII, 248) ve Ýbn Mâce (no. 2330), Katâde an Saîd b. e. Bürde an ebîhî an ceddihî Ebî Mûsâ senedi ile tahrîc ettiler.
4939-4940-Bu hadisi Buhârî (þehâdât 24, III, 161) ve Ebû Dâvud (no. 3617), Abdürrezzâk an Ma'mer an Hemmâm an Ebî Hureyre senedi ile tahrîc etti.
4941-Bu hadisi Ebû Dâvud (no. 3600-1) ve Ýbn Mâce (no. 2366), Sül. b. Mûsâ an Amr b. Þuayb asl-ý senedi ile tahrîc ettiler. Ýsnâdý hasendir.
4942-Bu hadisi Tirmizî (no. 2298), Kuteybe an Mervân el-Fezârî an Yezîd b. Ziyâd ani'z-Zührî an Urve an Âiþe senedi ile tahrîc etti ve isnâdýnýn zaafýna dikkat çekti.
4943-Muvattâ, akdiye no. 4, s. 720.
4944-Bu hadisi Ebû Dâvud (no. 3602) ve Ýbn Mâce (no. 2367), Ýbnü'l-Hâd an Muh. b. Amr b Atâ an Atâ b. Yesâr an Ebî Hureyre asl-ý senedi ile tahrîc ettiler.
4945-Bu hadisi Mâlik (akdiye no. 9, s. 726), doðrudan Hiþam b. Urve'den ahzetmiþtir.
4946-Sahîh-i Buhârî, þehâdât 13, III, 153.
4947-Mâlik (akdiye no. 4, s. 720), doðrudan Rabî'a'dan ahzetti.
4948-Bu hadisi Ebû Dâvud (no. 3599), Tirmizî (no. 2300) ve Ýbn Mâce (no. 2372), Muh. b. Ubeyd an Süfyân b. Ziyâd el-Usfurî an ebîhî an Habîb b. en-Nu'mân an Hureym b. Fâtik asl-ý senedi ile tahrîc ettiler.
Tirmizî, bu rivayetten baþka bir tarik daha (no. 229) sevketmiþ; ancak evvelkinin daha sahîh olduðunu söylemiþtir.
4949-Bu hadisi Buhârî (þehâdât 5, III, 148), el-Hakem b. Nâfi' an Þuayb ani'z-Zührî an Humeyd b. Abdirrahman b. Avf an Abdillah b. Utbe senedi ile tahrîc etti.
4950-Bu hadisi Mâlik (akdiye 13, s. 720), Müslim (akdiye 19, s. 1344), Ebû Dâvud (no. 3596) ve Tirmizî (no. 2296), Mâlik an Abdillah b. e. Bekr an ebîhî an Abdillah b. Amr b. Osmân an Abdirrahman b. e. Amre an Zeyd b. Hâlid asl-ý senedi ile tahrîc ettiler.
4951-Bu hadisi Ebû Dâvud (no. 3607) ve Nesâî (buyû‘ 91, VII, 302), ez-Zührî an Umâre b. Huzeyme an ammihî asl-ý senedi ile tahrîc ettiler.
4953-Râvilerinden Abdullah b. Sâlih'i Abdülmelik b. Þuayb b. el-Leys tevsîk etmiþ, baþkalarý ise onu zayýf addetmiþtir (Mecma‘ IV, 200).
4954-4955-Bu hadisi Ahmed (II, 35), Abdürrezzâk an þeyhin min ehl-i Necrân an Muh. b. Abdirrahman b. el-Beylemânî an ebîhî an Ýbn Ömer senedi ile akabinde Ýbn e. Þeybe an Mu'temir an Muh. b. Useym an Ýbni'l-Beylemânî senedi ile tahrîc etti.
4956-Heysemî, isnâdýnda tanýmadýðý bir râvinin olduðunu söylemiþtir (Mecma‘ IV, 201).
4957-Bu hadisi Buhârî, muhtelif yerlerde (i'tisâm 25/3, VIII, 160; tevhîd 42/2, VIII, 207-8; þehâdât 29, III, 163), ez-Zührî an Ubeydillah b. Abdillah b. Utbe an Ýbn Abbâs asl-ý senedi ile tahrîc ettiler.
4958-Bu hadisi Ebû Dâvud (no. 3664), Ah. b. Muh. b. Sâbit an Abdirrezzâk an Ma'mer ani'z-Zührî an Ýbn e. Nemle an ebîhî senedi ile tahrîc etti.
4959-Bu hadisi Ebû Dâvud (no. 3605), Ziyâd b. Eyyûb an Huþeym an Zekeriyyâ ani'þ-Þa'bî senedi ile tahrîc etti.
4960-Bu hadisi Buhârî (i'tisâm 25/1, VIII, 160), Ebû'l-Yemân an Þuayb ani'z-Zührî an Humeyd b. Abdirrahman an Muâviye senedi ile tahrîc etti.
4961-4962-Bu hadisi Ebû Dâvud (no. 3630), Tirmizî (no. 1417) ve Nesâî (kat'us-sârik 2, VIII, 67), Ma'mer an Behz b. Hakîm an ebîhî an ceddihî asl-ý senedi ile tahrîc ettiler.
Tirmizî'ye göre isnâdý hasendir.
4963-Bu hadisi Ebû Dâvud (no. 3639) ve Ýbn Mâce (no. 2482), Ah. b. Abde ani'l-Muðîre b. Abdirrahman an Abdirrahman b. el-Hâris an Amr b. Þuayb asl-ý senedi ile tahrîc ettiler.
4964-Bu hadisi Ebû Dâvud (no. 3569-70) ve Ýbn Mâce (no. 2332), ez-Zührî an Harâm b. Muhayyisa an ebîhî ani'l-Berâ asl-ý senedi ile tahrîc ettiler.
4965-Bu hadisi Ebû Dâvud (no. 3403), Tirmizî (no. 1366) ve Ýbn Mâce (no. 2460), Þerîk an Ebî Ýshâk an Atâ an Râfi' asl-ý senedi ile tahrîc etti.
Buhârî'ye göre isnâdýnýn hasen olduðu görüþünü Tirmizî nakletmiþtir.
4966-4968-Üç rivayet varyasyonu da tek bir isnâdla gelmiþtir. Ebû Dâvud (no. 3640) bunu Mahmûd b. Hâlid an Muh. b. Osmân an Abdilazîz b. Muh. an Ebî Tuvâle ve Ömer b. Yahyâ an ebîhî an Ebî Saîd senedi ile tahrîc etmiþtir.
4969-Bu hadisi Ýbn Mâce (no. 2486), Ýsmaîl el-Mekkî ani'-Hasan an Abdillah b. Muðaffel asl-ý senedi ile tahrîc etti.
Ýsmaîl b. Müslim el-Mekkî zayýf bir râvidir.
4970-Ýsnâdýnýn râvilerinden Recâ es-Sakatî, Yahyâ b. Maîn'e göre zayýf, Ýbn Hibbân'a göre ise güvenilir bir râvidir.
4971-Heysemî diyor ki: "Râvilerinden Ayyâþ b. Mü'nis hakkýnda bir bilgi edinemedim, diðer râvileri güvenilir kimselerdir" (Mecma‘ IV, 205).
Ynt: Davalar deliller By: Bilal2009 Date: 06 Temmuz 2019, 17:47:23
Esselamu aleyküm Rabbim paylaþým için razý olsun
Ynt: Davalar deliller By: Melek Nur Çelik koü Date: 06 Temmuz 2019, 18:29:27
Paylaþým için Allah razý olsun..
Ynt: Davalar deliller By: Sevgi. Date: 07 Temmuz 2019, 00:39:44
Aleyküm selâm herhangi bir dava görülürken mutlaka delil ve þahit gerekir aksi halde kimin suçlu olduðu bilinemez o zaman da hak ve adalet olmaz