Dini makale ve yazýlar
Pages: 1
Kanaat eden rahat olur By: Hadice Date: 03 Ocak 2011, 09:52:05
Kanaat eden rahat olur


Kanaat demek, bir hýrkaya razý olup tenbel oturmak demek deðildir. Kanaat, kendi kazandýðýna razý olup, baþkasýnýn kazancýna göz dikmemek demektir.

Dinimizde zaruret miktarýnda kazanmak için çalýþmak farzdýr. Ýhtiyaç miktarýnda kazanmak, sünnettir. Buna, kanaat denir. Ziynet olan þeyleri kazanmak, mubahtýr. Ýhtiyaç ve ziynet eþyasýný dine uygun olarak kazanmak ibadet olur. Bunlarý kazanmak için, dinin dýþýna çýkmak, haram olur. Böyle ele geçirilenler de, dünyalýk olur.

Bir kimsenin her günkü halinden memnun olmasý, her halinde Allahü teâlâya þükretmesi, bu kimsenin kanaat sahibi olduðunu gösterir. Kendinden daha iyi mevkide, kendinden daha zengin, kendinden daha kuvvetli, kendinden daha güzel bir insaný kýskanmayarak kendi halinden memnun ve razý olan insanýn öncelikle kalbi rahattýr. Sonra da, en mühimi Allahü teâlânýn sevgili kuludur. Sevgili olmanýn sebebi þudur: Allahü teâlânýn kendisine verdiðinden memnun ve razýdýr. Bunun için, Allahü teâlâ da, ondan razýdýr.

Kanaat, bitmez tükenmez bir hazinedir. Kanaatkâr olmayan bir zengin, kanaatkâr olan bir fakirden daha fena durumdadýr. Çünkü, o zenginin kalbi rahat deðildir. Kanaatkâr olan fakir ise, kalbi rahat olduðu için, sanki bir hazine içinde yaþamaktadýr.

Rýza demek, Allahü teâlâdan gelen her þeye razý olmak demektir. Allahü teâlâdan bir felaket gelse, ona da rýza gösterir. Kimseye þikayet etmez. Bu, her insanýn yapabileceði bir iþ deðildir. Fakat, bunu yapabilen, büyük bir insandýr. Böyle insanlarda, Peygamberlere mahsus sabýr ve tahammül var demektir. Allahü teâlânýn büyüklüðüne inandýðý derecede insan, bu tahammülü ve bu rýzayý gösterebilir. Gýpta edilecek bir meziyettir.

Ýnsan, kazandýðýna kanaat etmeli, Allahü teâlânýn taksimine razý olmalýdýr. (Kanaat eden doyar) buyuruldu. Allahü teâlâ, beþ þeyi, beþ þey içine koymuþtur. Bu beþ þeyi alan, içindekine kavuþur: 1-Ýzzeti, þerefi, ibadete; 2-Zilleti, sefaleti, günaha; 3-Ýlmi, hikmeti, çok yememeye; 4-Heybeti, itibarý, gece namaz kýlmaya; 5-Zenginliði, kimseye muhtaç olmamayý da, kanaate tâbi kýlmýþtýr. Bir hadis-i kutside: (Ey Ademoðlu! Kanaat et zengin ol. Hasedi terk et, rahat ol! Dünyayý terk et, dinin halis olsun) buyurulmuþtur.

Peygamber efendimiz, bir gün, Ebu Hüreyre hazretlerine hitaben buyurdu ki:
(Ya Eba Hüreyre! Vera sahibi ol! Ýnsanlarýn en abidi olursun. Kanaat sahibi ol! Ýnsanlarýn en çok þükredeni olursun. Kendin için istediðini, insanlar için de iste! Kâmil mümin olursun. Sana komþu olanlarla iyi komþuluk yap! Hakiki Müslüman olursun. Gülmeyi azalt! Þüphesiz ki çok gülmek kalbi öldürür.)

Eshab-ý kiramýn ileri gelenlerinden Ebu Sa’id Hudri hazretleri anlatýr:
“Bir gün annem beni Resulullah efendimizden bazý þeyler istemem için gönderdi. Huzuruna varýp oturdum. Mubarek yüzünü bana çevirerek: (Kim sahip olduðu þeye kanaat ederse, Allahü teâlâ onu baþkasýna muhtaç etmez. Kim çirkin þeylerden sakýnýrsa, Allahü teâlâ onu iffetli eyler. Kim sahip olduðu þey ile yetinirse, Allahü teâlâ ona kâfidir. Kim bir ukýyelik miktarýnda bir þeye sahip olduðu halde, baþkasýndan bir þey isterse, devamlý isteyici olur) buyurdu. Ben de, kendi kendime falan devemiz bir ukýyeden daha iyidir dedim. Hiçbir þey istemeden Resulullah efendimizin huzurundan kalkýp gittim.”

Þumeyt bin Aclan hazretleri buyurdu ki:
"Her gün ömrünün bir kýsmý gitmekte, sen ise buna üzülmüyorsun. Her gün sana yetecek kadar rýzk verilmekte, fakat, sen, sana verilen þeyleri kâfi görmüyorsun ve seni azgýnlaþtýracak, Allahü teâlâdan uzaklaþtýracak þeyi istiyorsun. Aza kanaat etmiyor, çokla doymuyorsun. Kendine ihsan edilen ve içinde bulunduðu nimetlere þükretmekten aciz iken, daha fazlasýný istemek nasýl uygun olur? Ýsteðinin fazlalýðý seni aldattý. Arzu ve istekleri dünya için olan bir kimse, ahiret için nasýl çalýþabilir. Hayret edilir, ne kadar çok þaþýlýr þu kimseye ki, ahirete inanýyor ve dünya için çalýþýp ona koþuyor."

Sa’lebe bin Ebi Hatýb, Ensardan idi. Bedir gazasýnda bulunmadý. Hazret-i Osman zamanýnda vefat ettiði bildirilmektedir. Malýnýn çok olmasý için Peygamber efendimizden dua istedi. Resulullah efendimiz buna; (Kanaat et!) buyurdu. Fakat dua için, tekrar tekrar ýsrar etti. Bunun üzerine Peygamber efendimiz dua ettiler ve malý, hayvanlarý çoðaldý. Onlarla uðraþýp namaza gelmez oldu. Resulullah efendimizin gönderdiði zekat toplama memurlarýna zekat vermedi. Hakkýnda Tevbe suresinin yetmiþ altýncý âyeti nazil oldu. Bunu iþitince, sadakasýný getirip yalvardý ise de, kabul buyurulmadý. (Sa’lebeye yazýklar olsun!) hadis-i þerifine hedef olmak felaketine duçar oldu.

Sa'di-i Þirazi hazretleri; "Hak teâlânýn lütuf ve ihsan buyurduðu bahta ve rýzka kanaat etmeyen kimse, Rabbini bilmemiþ ve Ona itaat etmemiþ olur. Ey bir yerde durmayan, sebat etmeyen, rýzk için didinip duran, koþan kiþi! Sakin ol, yuvarlanan taþ üzerinde ot bitmez" buyurmuþtur.

Netice olarak Zünnun-i Mýsri hazretlerinin buyurduðu gibi:
“Kanaat eden rahat bulur, üstün olur.”


Osman Ünlü

radyobeyan