Visal yolcusu By: sumeyye Date: 01 Ocak 2011, 16:00:25
Visal yolcusu
Hamd, Âlemlerin Rabbine, salât ve selâm, O'nun Resûlü Muhammed -sallâllahu aleyhi ve sellem-'e, âline ve ashâbýna olsun.
Allahü Teâlâ âyet-i kerimede þöyle buyuruyor:
"Sizi sadece boþ yere yarattýðýmýzý ve sizin hakikâten huzurumuza geri getirilmeyeceðinizi mi sandýnýz?" ( Mü'minun Suresi,115)
Ankebût Suresi 2-3.âyet-i kerimelerde ise:
“Ýnsanlar imtihandan geçirilmeden, sadece -îmân ettik- demeleriyle býrakýlývereceklerini mi sandýlar. Andolsun ki biz onlardan öncekileri de imtihandan geçirmiþizdir. Elbette Allah, doðrularý ortaya çýkaracak, yalancýlarý da mutlaka ortaya koyacaktýr.”buyuruluyor.
O halde insan baþýboþ yaratýlmadý. Sadece “îmân ettik”demek de yetmeyecek. Îmâný bir aðaca benzetirsek îmânýn kökleri kalptedir. Davranýþlarýmýz, yaptýðýmýz hayýrlar ve ibadetler ise îmân aðacýnýn dallarý, yapraklarý ve meyveleridir. Abdullah Tusterî-rahimehullah-îmân aðacýnýn meyveye durmasý için þunlara dikkat edilmesi gerektiðini bildiriyorlar:
· Allah’ýn emirlerine sýmsýký sarýlýp yasaklarýndan kaçýnmak, yani farzlara dikkat etmek.
· Rasûlullah-sallâllahu aleyhi ve sellem-‘in sünnetlerine sýmsýký sarýlmak.
· Güzel ahlâk sahibi olmak.
· Allah’ýn rýzasýný kaybetmekten korkmak.
· Allah’ýn rýzasýný kazanmak için gayreti býrakmamak.
· Affedici ve cömert olmak.
Kâmil îmâna erebilmek için bu þartlara dikkat edilmesi gerekiyor. Îmân ameli,amel de ihlasý gerektirir.Ýhlassýz amel makbul deðildir.
Îmân ilim sayesinde kuvvetlenir. Doðduðumuz günden bu yana bir þeyler öðrenmekteyiz. Fizik, kimya, matematik, felsefe derken acaba Kur’an-ý Kerim’e sýra geldi mi? Hayat rehberimiz olan Kur’an-ý Kerim’i öðrenmek ve anlamak için çaba sarfettik mi?Pek çok ünlü insaný, bilim adamýný,sanatçýlarý tanýdýðýmýz kadar Allahü Teala’yý da tanýmaya ve bilmeye gayret ettik mi?Bilmek tanýmakla baþlar.Kaçýmýz Allahü Teala’nýn isim ve sýfatlarýný öðrendik?Ýlmihâlimizi öðrenmeye ve geliþtirmeye,namazlarý kaçýrmamaya ve huþu ile kýlmaya gayret edebildik mi?
Yüce Rabbimiz Enfâl Suresi 2-3. âyet-i kerimelerinde þöyle buyuruyor:
“Ýnananlar ancak o kimselerdir ki, Allah anýldýðý zaman kalpleri titrer, Allah’ýn ayetleri okunduðu zaman, bu, onlarýn îmânlarýný artýrýr ve Rablerine güvenirler, namaz kýlarlar.Kendilerine verdiðimiz rýzýktan yerli yerince sarfederler.”
Seven insan sevdiðinin adý geçince heyecana gelir, kalbi yerinde duramaz olur. Sevdiðinin sözleri ona olan hasretini ziyadeleþtirir. Sevmek, sevmek, sevmek…O’nu seven nasýl olur?
Büyük Allah dostlarý Hazreti Üftâde ve Necmeddin-i Kübra-kuddise sirruh- þöyle buyurdular:
“Îmân tohumu gönül tarlasýna ekildi mi, su yerini tutan sâlih amelle sulanýrsa meyveli aðaç gibi olur. Ýþte, muhabbet o aðacýn en tatlý meyvesidir. Bu aðacýn birinci dalý, Allah’ý sevmektir. Ýkinci dalý, Peygamberimiz -sallâllahu aleyhi ve sellem-‘i sevmektir.Üçüncü dalý, gerçek âlimleri ve evliyâlarý sevmektir.Bu meyveli dallara yapýþanlarýn gönüllerine sevgi yerleþir.”
Burasý imtihan yurdu. En büyük imtihan ise muhabbet ve mârifet imtihaný. Bu imtihaný kazananlar hem dünyada hem âhirette ilahî vuslata nail olacaklar. Önce îmân tohumunu gönül tarlasýna ekmek gerek,salih ameller iþlemek gerek.Ýþte o zaman Rabbimiz bize îmânýn tatlý meyvelerini lütfedecektir inþâallah…
Visalyolcusunun en büyük gayesi dünyada ve âhirette Hakk'a vâ sýl olabilmektir.
Bu kolay deðil elbet. Önünde dalgalý denizler, kasýrgalar, dikenli yollar var.Ama onun bir gayesi,bir hedefi var artýk... Bu gaye daha þuurlu yaþamasýný saðlar. Bu gaye çalýþma ufkunu geniþletir. Bu gaye güçlüklere direncini artýrýr. Bu gaye kendisini ve kâinâtý okumasýný kolaylaþtýrýr.
Hepimiz bir visalyolcusuyuz. Ama bunun farkýnda mýyýz?..Îmân özlemek ve ulaþmaktýr. Ne kadar özlüyor, ne kadar ulaþmak için gayret sarfediyoruz? Ne kadar hasretlik çekiyoruz? Ýnleyen bir ney, inleyen bir hurma kütüðü kadar bile olamadýk...
Hüdâyî Hazretleri þöyle söyler:
Tecelli-i cemâl ister,
Gönül eðlenmez, eðlenmez.
Teselli-i visal ister,
Gönül eðlenmez, eðlenmez.
Þu can kim buldu cânâný,
Nider mülk-i Süleyman'ý,
Kodu hayrette aþk âný,
Gönül eðlenmez, eðlenmez.
Visalyolcusu gönlündeki sevgi- muhabbet temayülünü Rabbine hasredip, basamak basamak ilâhi muhabbete ulaþmayý ve Rabbimizin visali'ne nail olmaya çalýþmayý düstur edinir. Bunun için þu dört þeyi tanýmak için gayretli olur:
Mârifet-i Ýlahiyye (Rabbini tanýmak),nefsi yani kendimizi tanýmak, Allah’ýn emir ve yasaklarýný bilmek, Allah’ýn ve nefsin düþmanlarýndan haberdar olmak.
Hakk'a vâsýl olmak için, bu yolda insana lazým olan muhabbet-i Ýlahîdir. Mecnun aþkla çölleri geçmedi mi? Ferhat aþkla daðlarý delmedi mi? Rabbim bize de muhabbetinden hisseler lütfetsin inþâallah...
Hazreti Mevlâna buyurur:
"Sen de mânâ ehli ile düþ kalk da, onlardan hem lütuflar, ihsanlar elde et, hem de mânevi güç kazan, ilâhi muhabbetle genç ve diri kal!"
Rabbim mânâ ehliyle hemhâl olmayý nasip etsin cümleye. Zira bu yolculuða yalnýz çýkan yanýlýp þaþýrabilir. Bir rehbere ihtiyaç var. Güvenilir arkadaþlara ihtiyaç var. Allahü Teâlâ buyuruyor:
-"Sâdýklarla beraber olunuz."(Tevbe Suresi,119)
Rabbim Sýrat-ý Müstakimden ayýrmasýn. Bizlere hakiki bir kulluk hayatý yaþamayý nasip etsin. Aciziz Rabbim, sen yardým eyle, bu yolda bizi yalnýz býrakma. Darda kalmýþlara yardým eden Sen'sin. Bizleri visalinle bahtiyar eyle. Hakiki aþk eri Gavsul Azam Abdülkâdir Geylanî -kuddise sirruh-'un sözleriyle bitirelim:
Son yolculuk duraðý orasýdýr. Oraya ulaþtýktan sonra, sonsuz ve ebedî mülk ve devleti bulurlar…
Ýþte onlarýn erdiði âlemi anlatan Âyet-i Kerime:
- “Baksan… Sonra dönüp yine baksan… Ne görebilirsin ki?… Nimet ve büyük bir saltanattan baþka…” (76/20).
Bu varlýðý yitirmek ne güzeldir… Çünkü bu yolda yitirilen varlýðýn karþýlýðý Hakk’ýn visalidir..
Cenâb-ý Hak cümlemize bu varlýktan soyunmayý ve vuslatý nasib eylesin… Âmin!..ALINTI