Minhacut Talibin
Pages: 1
Hac By: Gulinur Date: 25 Kasým 2010, 05:49:53
ALTINCI BÖLÜM

HAC

A. HAC VE UMRENÝN VACÝB OLMASININ ÞARTLARI


Hac, bir farizadýr. Keza en zahir kavle göre umre de bir fari­zadýr.

Hac ve umrenin sahih olmasýnýn þartý müslüman olmaktýr. Mümeyyiz olmayan çocuk ve deli adýna velisi niyet ederek ihramý gi­yer. Mümeyyiz müslüman çocuðun bizzat eda edeceði hac sahihtir. Hür ve mükellef kiþinin ve fakir kiþinin bizzat eda ettiði hac farz hac yerine geçer. Çocuk ve delinin eda ettiði hac ise farz hac yerine geç­mez.

Hac ve umrenin vacib olmasýnýn þartlarý þunlardýr: Müslüman, balið ve hür olmak ve güç yetirmek (istitaat). Güç yetirmek iki þe­kilde olur:

1- Bizzat Güç Yetirmek: Kiþinin hac ve umreyi bizzat yapabil-mesidir. Bunun þartlarý þunlardýr.

a-Yol azýðý, azýk kabý ve gidiþ-dönüþ masrafý bulunmalýdýr. Zayýf kavle göre, adayýn memlekette ailesi ve akrabasý yoksa, dönüþ için nafakasýnýn bulunmasý þart deðildir.

Bir kimsenin günlük kazancý yolluk ve yevmiyesini karþýlar da sefer mesafesi iki merhale kadar uzak ise, kendisine hac farz olmaz. Sefer mesafesi kýsa olup, günlük kazancý yolluk ve yevmiyesine kafi gelirse kendisine hac farz olur.

b- Bineðin bulunmasý: Kendisi ile Mekke arasýndaki mesafe iki merhale olan kimse için bir vasýta bulunmalýdýr. Bu vasýta ister satýn almak, ister kiralamak sureti ile temin edilsin hükmü aynýdýr.

Vasýta sebebiyle kendisine þiddetli bir zarar dokunan için tahtýrevan ve tahtýrevanýn diðer kefesine binecek birisinin bulun­masý þarttýr. Bir kimse ile Mekke arasýndaki mesafe iki merhaleden az olur ve kendisi yürümeye muktedir ise, hac kendisine farz olur. Yürümeye muktedir deðilse, hükmü Mekke'den uzak mesafede bu­lunan kimsenin hükmü gibidir.

Haca gidip dönünceye kadar kiþinin azýk ve bineði, vadeli veya peþin borcundan ve geçiminden sorumlu olduðu kimselerin nafa­kasýndan fazla olmalýdýr. En sahih kavle göre azýk ve binek, kiþinin muhtaç olduðu meskeninden ve hizmetçisinden fazla olmalýdýr. Yine en sahih kavle göre haca giden kiþi ticaret malýný hac azýðý ve vasý­tasý için sarf etmelidir.

c- Yol güvenliðinin bulunmasý: Yolda canavar, düþman veya yol kesiciler olup canýna veya malýna bir zarar gelmesinden korkan kimse için gidilecek baþka bir yol yoksa, kendisine hac farz deðildir. En zahir kavle göre, deniz yolunda emniyet bulunmasý aðýrlýkta ise deniz yolundan gitmesi vacibtir. Haca giden kiþi yol emniyeti saðla­yacak koruyucu bulur da ücretini vermeye muktedir ise, beraberin­de götürüp ücretini vermesi lazýmdýr.

Mutad yerlerde alýnacak su ve yiyeceðin fiyatýnýn uygun ol­masý þarttýr. Uygun fiyattan maksat, zaman ve yeregöre fiyatýn nor­mal piyasaya uygun olmasýdýr.

Her konaklama yerinde binek hayvaný için yem bulunmalýdýr.

Haca gidecek kadýnýn beraberinde kocasýnýn, mahreminin ve­ya güvenilir bir kadýnýn bulunmasý þarttýr. En sahih kavle göre, bu kadýnlardan birinin yanýnda mahreminin bulunmasý þart deðildir. Þayet mahremi ücret karþýlýðýnda kendisi ile gitmek ister ve kadýnýn imkaný varsa bu ücreti vermelidir.

d- Haca giden kiþi þiddetli bir zarara uðramadan binek üzerin­de durabilmelidir. Kör olan kiþi için hacýn vücub þartlarýna ek olarak bir de güdücünün bulunmasý þarttýr. Kör olaný haca götüren kiþinin hükmü, mahremi tarafýndan haca götürülen kadýnýn hükmü gibidir.

Sefýhlik sebebiyle kýsýtlýlýk altýnda bulunan kiþinin hükmü, hacla mükellef olanýn hükmü gibidir, yani kendisine hac vacibtir. Fa­kat kendisine mal teslim edilemez. Bu durumda velisi ya kendisine refakat eder veya güvenilir birini tayin ederek kendisi ile birlikte gönderir.

2- Dolaylý Güç Yetirmek: Bir kimse kendisine hac farz olduðu halde haca gitmeyip vefat ederse, hac masrafý terekesinden öden­mek suretiyle yerine bir baþkasýna hac ettirmek vacibtir.

Sakat olup bizzat hacý eda etmekten aciz olan kiþi kendisine hac yaptýracak kiþiyi bulmaya ve ücreti misil vermeye muktedir ise, ücretini ödeyip hacý eda etmesi lazýmdýr. Sakat kiþi ücretle hac eder­se, vereceði ücretin daha önce geçtiði gibi bizzat haca giden kiþi için belirtilen ihtiyaçlarý karþýlayacak miktardan fazla olmasý þarttýr. Ancak bu ücretin gidip dönünceye kadar kendisine nafakasý farz olan kiþilerin nafakasýndan fazla olmasý þart deðildir.

Oðlu veya bir yabancý tarafýndan kendisine hac masrafý verilen kiþinin bunu kabul etmesi en sahih kavle göre vacib deðildir. Ancak oðlu onun adýna hac etmek isterse, bunu kabul etmesi vacibtir. Ke­za baþkasý da onun adýna hac etmek isterse, en sahih kavle göre ka­bul etmesi vacibtir.

 

1. Hac Ve Umrenin Mikatlarý
 

Mikattan maksat haca giden kiþinin ihrama gireceði yer ve za­mandýr.

Hac için ihrama girme vakti; Þevval ve Zilkade ayý ile Zilhicce­nin ilk on günüdür.

Kurban bayramýnýn gecesinde ihrama girmek hakkýnda bir ve­cih vardýr. Yani caiz deðildir. Hac aylarý dýþýnda ihrama girilirse, en sahih kavle göre bu ihram umre için gerçekleþmiþ olur. Senenin her vaktinde umre için ihrama girmek caizdir.

Hac için yer mikatlarý þunlardýr:

Mekke'de bulunanlarýn mikatý Mekke'nin kendisidir. Zayýf kavle göre Haremin tümü mikat yeridir. Mekke dýþýndakilerin mi-katý ise geliþ istikametlerine göredir:

Medine'de ikamet edenlerin mikatý Zülhuleyfedir (Abar-ý Ali).

Þam, Mýsýr ve Maðribten gelenlerin mikatý Cühfe'dir. Burasý Mekke ile Medine arasýnda bir köydür. Rabið diye bilinen köy de bu­raya yakýndýr.

Yemenden gelenlerin mikatý Yelemlem'dir. Mekke'den iki mer­hale uzaktadýr.

Necidlilerin mikatý Karn'dýr. Mekke'den iki merhale uzaklýkta ve Arafat daðýna bakan bir daðdýr.

Doðudan gelenler ile Iraklýlarýn inikatlarý Zat-ý ýrk denilen yer­dir. Mekke'den iki merhale uzaklýkta bir köydür.

Mikatm ilk sýnýrýnda -ki bu Mekke'ye en uzak olan tarafýdýr-ihrama girmek daha faziletlidir. Mikatm son sýnýrýnda ihrama gir­mek caizdir.

Mikatý olmayan yoldan hac veya umreye giden kimse, bir mi­kat hizasýna geldiðinde ihrama girer. Ýki mikatm hizasýna gelirse en sahih kavle göre, Mekke'ye en uzak olan mikatta ihrama girer. Yolu bir mikatýn hizasýndan geçmeyen kimse ise, Mekke'ye iki merhale uzaklýkta ihrama girmelidir. Evi Mekke ile mikat arasýnda bulunan kimsenin mikatý evidir. Bir kimse bir mikata gelip de hac veya um­reye niyetlenmeyi istemeyip mikatý geçtikten sonra niyetlenmeyi ar­zu ederse, mikatý bulunduðu yerdir.

Menasiki eda etmeye niyetlenen kimsenin mikat sýnýrýna ge­lince mikatý ihramsýz geçmesi caiz deðildir. Þayet ihramsýz geçerse, mikatta ihrama girmek için geri dönmelidir. Ancak vakit daralýr ve­ya yolda bir tehlike korkusu varsa dönmez. Herhangi bir mazeret ol­madýðý halde dönmezse, ceza olarak bir kurban kesmesi lazýmdýr, ihrama girdikten sonra henüz nüsuka baþlamadan mikata dönerse, en sahih kavle göre kurban kesmesi gerekmez. Nüsuka baþladýktan sonra dönerse kurban kesmesi lazýmdýr.

Haca giden kimsenin aile ve akrabasýnýn bulunduðu yerde ih­rama girmesi daha faziletlidir. Bir kavle göre ise mikatta ihrama gir­mesi daha faziletlidir. Ben diyorum ki en zahir kavle göre mikatta ihrama girmesi daha faziletlidir. Sahih hadislere uygun olan da bu­dur. Allah daha iyi bilir.

Umre mikatlarý ise; harem bölgesi dýþýnda bulunanlar için hac inikatlarýdýr. Haremde bulunanlarýn mikatý bir adým bile olsa hare­min dýþýdýr. Bir kimse harem dýþýna, sözgelimi Ten'im'e kadar çýkma­dan umre için ihrama girerse en zahir kavle göre bu caizdir. Fakat kurban kesmesi lazýmdýr. Þayet ihrama girdikten sonra Hil bölgesi dýþýna çýkarsa, mezhep alimlerince kabul edilen rivayete göre kurban kesmesi gerekmez. Umre ihramý için Hil'deki inikatlarýn en faziletli yeri Ci'rane'dir. Sonra Ten'im ve daha sonra Hudeybiye gelir.

 

  2. Ýhram
 

Ýhrama ya muayyen þekilde (hac veya umreye veya her ikisine birden) veya mutlak þekilde (ihram kelimesine bir þey eklemeden), niyet ederek girilir. Fakat hac veya umreyi tayin ederek ihrama gir­mek daha faziletlidir. Bir kavle göre mutlak þekilde (hac veya umre­yi belirtmeden) niyet ederek ihrama girmek daha faziletlidir.

Bir kimse hac aylarýnda mutlak þekilde niyet ederek ihrama gi­rerse, sonradan niyetini hac veya umreye veya her ikisine çevirebi­lir. Bundan sonra belli ettiði ibadetin nüsukunu yapar. Hac aylarý dýþýnda mutlak þekilde niyet eden kimse, en sahih kavle göre umre­ye girmiþ olur. Hac aylarý içerisinde niyetini hac ibadetine çevire-mez.

Bir kimse: "Zeyd'in ihrama girdiði gibi ihrama giriyorum." þeklinde niyet ederse, caizdir. Zeyd ihramlý deðilse onun ihramý mut­lak olarak gerçekleþir. Zayýf kavle göre kendisi Zeyd'in ihramda ol­madýðýný bilirse, ihramý gerçekleþmiþ olmaz. Þayet Zeyd ihramlý ise, Zeyd'in ihramý gibi gerçekleþir. Zeyd öldüðü için onun ihrama girip girmediðini bilmezse, hacý kýrana niyet eder ve hac ile umrenin me-nasikini (iþlerini) yapar.

Ýfrad hacý için ihrama girmek isteyen kimse þöyle niyet eder: "Allahümme innî üridü'l-hacce ve ahramtu biha fe yessirhu li ve takkabbel hu minnî." Bundan sonra telbiye getirir.

 

3. Ýhramdan Önce Yapýlmasý Gereken Ýþler
 

1- Ýhrama girmek isteyen kiþi önce niyet eder ve ondan sonra telbiye getirir. Þayet niyet etmeden telbiye getirirse ihrama girmiþolmaz. Niyet getirir de telbiye getirmezse, en sahih kavle göre ihra­ma girmiþ sayýlýr.

2-
Ýhrama giren kiþinin ihram niyetiyle gusül etmesi sünnettir. Mazeret sebebiyle gusül edemeyen kimse teyemmüm eder. Ayrýca hacý Mekke'ye girerken, Arafat'ta vakfe yaparken, Müzdelife'de bayram sabahýnda fecir doðduktan sonra ve teþrik günlerinde Mi-na'da taþlarý atarken gusül etmesi sünnettir.

3- Ýhrama girmeden önce güzel koku sürünmek. Keza en sahih kavle göre, ihramda güzel koku sürmek de sünnettir. Kokunun ihra­ma girdikten sonraya kadar devam etmesinde bir beis yoktur. Koku­nun cismi olsa da bir zarar vermez. Ancak bir kimse kokulu ihram­larýný çýkarýr da sonra tekrar giyerse, en sahih kavle göre fidye ver­mesi lazýmdýr.

4- Kadýnýn ihram için ellerine kýna yakmasý sünnettir.

5- Erkeðin ihram için dikiþli elbiselerini çýkarmasý vacibtir. Be­yaz izar ve rýda ile nalýn giymesi sünnettir.

6- Ýhramý giyip niyetlenmeden önce ihram sünneti niyeti ile iki rekât namaz kýlmak sünnettir.

Bundan sonra en faziletli þekliyle; kafile yola çýktýðý zaman ve­ya yürüyerek yola yönelirken niyetlenip ihrama girilir. Bir kavle göre ise kýlman iki rekât namazdan sonra oturarak niyetlenip ihra­ma girmek daha faziletlidir.

Hacmin ihramda olduðu sürede yüksek sesle sýk sýk telbiye ge­tirmesi müstehabtýr. Kadýnýn her halükarda sessizce telbiye getirme­si sünnettir. Bilhassa kiþinin durumu deðiþtikçe, örneðin; vasýtaya bi­nerken, inerken, yokuþ çýkarken, inerken veya arkadaþlarý ile bir ara­ya gelirken telbiye getirmesi müstehabtýr. Kudüm tavafýnda telbiye getirmek müstehab deðildir, imam'm ilk kavline göre ise, Kudüm ta­vafýnda sessizce telbiye getirmek müstehabtýr. Telbiye þudur:

Ýhramlý kiþi, insaný hayrete düþürecek bir þeyi gördüðü zaman þöyle demesi menduptur:

Kiþi telbiyeyi üç defa okuduktan sonra hafif sesle Nebi'ye salât ve selâm getirir. Sonra dua ederek Allah'tan cenneti, rýzasýný ve O'na sýðýnarak cehennemden sakýnmayý diler.

 

4. Mekke'ye Girmek
 

Arafatta vakfeyi yapmadan önce Mekke þehrine girmek daha faziletlidir. Medine yolundan gelen kiþi, Mekke'nin Zituva vadisinde gusül eder ve Mekke'nin üst tarafýnda bulunan Seniyetü'1-Keda de­nilen dað yolundan þehre girer. Kabe'yi görünce þu duayý okur:

Bundan sonra Beni Þeybe (Babü's-selâm) den mescide girer ve Kudüm tavafýna baþlar. Kudüm tavafý, Arafat vakfesinden önce Mekkeye giren taþralý hacýlara mahsus bir tavaftýr.

Mekkeye menasik için girmeyen bir kimsenin hac veya umre için ihrama girmesi müstehabtýr. Bir kavle göre ise vacibtir. Fakat oduncu ve avcý gibi sýk sýk Mekke'ye girip çýkanýn ihramsýz girmesi caizdir.

 

5. Tavafta Yapýlmasý Gereken Ýþler
 

Hangi nev'iden olursa olsun tavafýn bir takým vacibleri ve sünnetleri vardýr. Tavafýn vacibleri þunlardýr:

1- Setr-i Avret: Tavaf esnasýnda avret yerleri kapalý bulun­malýdýr. Ayrýca tavaf eden kiþi hades ve necasetten temiz bulun­malýdýr. Tavaf esnasýnda abdesti bozulan kimse, abdestini yeniden alýr ve tavafýn geri kalan kýsmýný tamamlar. Bir kavle göre tavafa ye­niden baþlar.

2- Tavaf esnasýnda kabeyi sol tarafa almak.

3-
Tavafa Hacer'ül-Esved'den baþlamak.

4- Geçiþlerde bedenin tümü ile Hacer'ül-Esved'in hizasýna gel­mek. Hacer'ül-Esved'den baþka yerden tavafa baþlanýrsa bu tavaf sayýlmaz. Hacer'ül-Esved'in hizasýna gelindiðinde tavaf oradan iti­baren sayýlmaya baþlar.

5- Þadýrvanýn üzerinde yürüyerek, þadýrvanýn hizasýndaki du­vara dokunarak veya hatimin açýk iki yerinin birinden girip diðerin­den çýkarak yapýlan tavaf sahih deðildir. Bir veçhe göre, duvara do­kunarak yapýlan tavaf, bir veçhe göre sahihtir.

6-
Tavaf yedi þavt (tur) olmalýdýr.

7-
Tavaf Mescidi Haram'da yapýlmalýdýr. Tavafýn sünnetleri ise þunlardýr:

1- Tavafý yürüyerek yapmak.

2-
Ýlk tavafta Hacerü'l- Esved'e el sürmek ve hafifçe öptükten sonra alný onun üzerine koymak. Bu þekilde davranmak kadýn için sünnet deðildir. Meðer ki tavaf yeri tenha olsa.

Hacerü'l-Esvedi öpmeye ve alnýný üzerine koymaya muktedir olmayan onu istilâm eder (elini ona sürer). Bunu da yapamayan kimse, eli ile veya elindeki bir þey ile ona iþaret eder. Her turda bu þekilde yapmak sünnettir. Her iki Rükn-ý Sami istilâm edilmez ve öpülmez. Yalnýz Rükn-ý Yemânî istilâm edilir fakat öpülmez.

3-Her bir tura baþlarken Resûlüllah (a.s.)'tan rivayet edilen þu dualarý okumak sünnettir:

Kabe'nin kapýsý karþýsýnda:

Her iki Rükn-ý Yemani arasýnda da:

demek sünnettir.

Tavaf eden kiþi her turda dilediði duayý okuyabilir.

Resûlüllah (a.s.)'m okuduðu dualarý okumak, Kur'an-ý Kerim'i okumaktan, Kur'an-ý Kerim'i okumak, Resûlüllah (a.s.)' m oku­madýðý dualarý okumaktan faziletlidir.

4- Tavaf yapan erkek, tavafýn ilk üç turunda remel yapar. Re­mel, adýmlarý birbirine yakýn atarak koþmaksýzm hýzlý yürümektir. Diðer turlarda ise yürümek sünnettir. Remel, sadece arkasýnda sa'y olan tavaflarýn ilk üç turunda yapýlýr. Bir kavle göre remel sadece Kudüm tavafýnda yapýlýr. Remel yaparken þu dua okunur:

Remel yapýlan tüm turlarda keza sa'yda ýztiba yapmak en sa­hih kavle göre sünnettir. Iztiba, rýdanm ortasýný sað omuzun altýna alýp iki ucunu da sol omuzun üzerinden atmaktýr. Kadýnlarýn remel ve ýztiba yapmalarý caiz deðildir.

5- Tavafý yaparken Kabe'ye yakýn olmak. Þayet izdiham sebebi ile tavafý Kabe'ye yakýn ve remel suretinde yapmak mümkün deðilse, Kabe'den uzak ve remel þeklinde yapmak daha faziletlidir. Ancak ta­vaf uzaktan remel þekliyle yapýldýðýnda kadýnlara çarpma endiþesi var­sa, bu takdirde Kabe'ye yakýn ve remelsiz yapmak daha faziletlidir.

6-
Tavaf turlarýný art arda yapmak.

7-
Tavaftan sonra "tavaf sünneti" niyetiyle Makam-ý Ibrahi-min arkasýnda iki rekât namaz kýlmak. Bu namazýn birinci rekâtýn­da "Kafirun" ikinci rekâtýnda "Ýhlas" suresini okumak sünnettir. Namazýn gece kýlýnmasý halinde sureleri cehri okumak. Bir kavle göre, turlarýn ard arda olmasý ve tavaftan sonra iki rekât namazýn kýlýnmasý vacibtir.

Ýhramlý olmayan bir kimse kendi adýna niyet etmeden bir ih-ramlýyý taþýyarak ona tavaf ettirirse, tavaf taþman kimseye sayýlýr. Keza ihramlý kimse, kendi adýna niyet ederek ihramlý birini taþýya­rak tavaf ederse, tavaf taþman kimseye sayýlýr. Taþýyan ihramlý olup kendi adýna niyet etmez de taþmaný kastederek tavaf ederse en sa­hih kavle göre, tavaf taþmanýn adýna sayýlýr. Taþýyan ihramlý olup kendi adýna tavaf etmeyi kast eder veya hem kendi hem de taþmam kast ederek tavaf ederse, tavaf sadece taþýyanýn adýna sayýlýr.

 

6. Tavafýn Sonunda Yapýlacak Ýþler Ve Sa'y
 

Kiþi, tavafý bitirip iki rekât namazý kýldýktan sonra Hecer'ül-Esvedi istilâm eder. Sonra Safa ve Merve tepeleri arasýnda sa'y et­mek üzere Safa kapýsýndan Safa tepesine çýkar. Sa'ym bir takým þartlarý vardýr. Bu þartlar þunlardýr:

1- Sa'ye Safa'dan baþlamak.

2- Sa'y yedi tur olmalýdýr. Safa'dan Merve'ye gidiþ bir tur ve Merve'den Safa'ya dönüþ de bir turdur.

3- Sa'y, Ziyaret veya Kudüm tavafýndan sonra yapýlmalýdýr. Kudüm tavafý ile sa'y arasýna Arafat vakfesi girmemelidir. Sa'yý Kudüm tavafýndan sonra yapanýn Ziyaret tavafýndan sonra bir daha iade etmesine gerek yoktur. Ka'be görünecek kadar Safa ve merve tepeleri üzerine çýkmak ve þu duayý okumak müstehabtýr:

Kiþi bundan sonra din ve dünyasý için dilediði duayý okur. Ben diyorum ki, zikir ve dualar iki üç defa tekrarlanmalýdýr. Allah daha iyi bilir.

Sa'ym baþlangýç ve bitiþ mesafesinde normal yürüyüþle yürümek ve sa'ym orta kýsmýnda (her iki yeþil direk arasýnda) koþ­mak sünnettir. Normal yürüyüþ ile koþmanýn yapýldýðý yer, belirlen­miþ bilinen yerdir. Sa'y için þöyle niyet edilir:

 

B. Arafatta Vakfe Yapmak
 

Ýmam veya vekilinin Zilhicce'nin yedinci günü Mekke'de öðle namazýndan sonra tek bir hutbe okumasý müstehabtir. Ýmam hutbe­de hacýlarýn sekizinci günün sabahýnda Mina'ya çýkmalarýný ve yap­malarý gereken nüsuku emreder. Zilhicce'nin sekizinci günü sabah namazýndan sonra hacýlarla birlikte Mina bölgesine çýkar ve geceyi orada geçirirler. Güneþ doðduktan sonra oradan Arafat'a çýkarlar. Ben diyorum ki, oradan Arafat'a çýkmazlar. Belki zeval vaktine ka­dar Nemire mescidinde kalýrlar. Allah daha iyi bilir.

Zeval vaktinden sonra imam iki hutbe okur ve öðle ile ikindi namazýný kýsaltarak kýldýrýr. Bundan sonra güneþ batýncaya kadar Arafat'ta dururlar. Bu arada Allah'a zikir ve duada bulunurlar ve sýk sýk tahlil getirirler. Güneþ battýktan sonra Müzdelife'ye çýkarlar. Akþam namazýný Arafat'ta kýlmayýp yatsý vaktine te'hir ederek Müzdelife'de ikisini bir arada kýlarlar.

Arafat vakfesinin vacibleri þunlardýr:

1- Arafat bölgesinin bir bölümünde bir an olsun hazýr bulun­mak. Kaçmýþ olaný izlemek ve benzeri bir þey için de olsa hiç bekle­meden Arafat bölgesinden geçip gitmek vakfe için yeterlidir.

2-
Vakfe yapan kiþi ibadete ehil olmalý, vakfenin vakti boyunca baygýn olmamalýdýr. Uykunun vakfeye bir zararý olmaz.

3-
Vakfe, Arefe günü zeval vaktinden sonra yapýlmalýdýr. En sa­hih kavle göre bu vakit, bayramýn birinci günü fecrin doðuþuna kadar devam eder. Bir kimse gündüz vaktinde vakfe yapar da sonra güneþ batmadan Arafat'tan ayrýlýr ve geri dönmezse, bir kurban kesmesi müstehabtýr. Bir kavle göre kurban kesmesi vacibtir. Fakat güneþin batmasý esnasýnda geri dönerse kurban kesmesi gerekmez. Keza en sahih kavle göre, geceleyin dönerse kurban kesmesi lazým gelmez.

Hacýlar farkýna varmadan Zilhicce'nin onuncu günü Arafat'ta vakfe yaparlarsa vakfe geçerlidir. Ancak sayýlarý adet dýþý az olacak derecede ise, en sahih kavle göre vakfeyi sonradan kaza etmeleri ge­rekir. Þayet sekizinci günde vakfe yaparlarsa ve daha vakfe zamaný geçmeden farkýna varýrlarsa vaktinde vakfe yapmalarý vacibtir. Va­kit geçtikten sonra farkýna varýrlarsa, en sahih kavle göre, sonradan kaza etmeleri vacib olur.

 

C. Müzdelife'de Gecelemek
 

Müzdelife'de gecelemek vacibtir. Gece yarýsýndan sonra Müzdelife'den ayrýlan ve fecir doðmadan önce geri dönen kimsenin kurban kesmesi gerekmez. Gecenin ikinci yarýsýnda Müzdelife'de gecelemeyenin kurban kesmesi lazýmdýr. Müzdelife'de gecelemeye-nin kurban kesmesinin vacib olup olmadýðý konusunda farklý iki görüþ vardýr.

Gecenin yarýsýndan sonra kadýn, zayýf ve güçsüz olanlarý Mi-na'ya nakletmek sünnettir. Geride kalanlar ise, alaca karanlýkta sa­bah namazlarýný kýlmcaya kadar beklerler. Sonra cemrelere atacak­larý taþlarý toplayýp Mina'ya doðru yürürler. Meþair-i Haram'a gel­diklerinde burada dururlar ve hava aydmlanýncaya kadar dua eder­ler. Bundan sonra Mina'ya giderler. Mina'ya varýp güneþ doðduktan sonra her kes Müzdelife'de topladýklarý taþlardan yedi tanesini Aka­be cemresine atar. Taþlarýn atýlmasý esnasýnda telbiyeye son verirler ve her bir taþý attýklarýnda tekbir getirirler. Sonra Temettü' veya Kýrana niyet edenler kurban keserek saçlarýný týraþ ederler veya kýsaltýrlar. Erkeklerin saçlarýný týraþ etmeleri daha faziletlidir. Kadýnlar ise saçlarýný uçlarýndan kýrparlar. Meþhur kavle göre saç­larý týraþ etmek bir nüsuktur.

Saçlarý týraþ etmenin Ölçüsü ise en az üç kýlý kesmek, kýsalt­mak, yolmak veya yakmaktýr. Saçý olmayan kimse usturayý ka­fasýnda gezdirir. Saçýný týraþ eden veya kýsaltan kiþi Mekke'ye gide­rek Rükün tavafý (ziyaret tavafý) yapar. Sa'y yapmamýþ ise sa'y ya­par ve tekrar Mina'ya döner.

Akabe cemresine taþ atmak, kurban kesmek, saçlarý týraþ et­mek ve tavaf yapmayý sýrayla yapmak sünnettir. Bu fiillerin vakti bayram gecesinin yarýsýndan itibaren baþlar. Ýlk cemre olan Akabe cemresine taþ atma zamaný Nahr gününün (bayramýn birinci günün) sonuna kadar devam eder. Nafile olan hedyi (kurbaný) kes­mek için belli bir zaman yoktur. Ben diyorum ki en sahih kavle göre, hedyin kesim zamaný udhiye kurbanýnda olduðu gibi bayram ve teþ­rik günleridir. Allah daha iyi bilir. Bu konudaki geniþ açýklama "Ýhramýn Yasaklarý" bölümünün sonunda gelecektir.

Týraþ olmak, Ziyaret tavafý ve Cemreleri taþlamanýn son zamanian için belli bir süre yoktur. Týraþ olmayý bir nüsuk kabul etti­ðimiz takdirde, Akabe cemresine taþ atmak, týraþ olmak ve tavaf yapmak iþlerinden ilk ikisini yapan kimse için birinci tahallül dev­resi baþlar. Yani kendisi için dikiþli elbise giymek, týraþ olmak ve uzamýþ týrnaklarý kesmek helal olur. Keza avlanmak ve nikah akdi­ni yapmak da en sahih kavle göre helal olur. Ben diyorum ki en za­hir kavle göre, nikah akdi helal olmaz. Allah daha iyi bilir. Üçüncüsü yani ziyaret tavafý yapýldýðýnda ise ikinci tahallül devresi baþlar ve ihramýn geri kalan yasaklarý kalkmýþ olur.

 

D. MÝNA'DA GECELEMEK
 


Ziyaret tavafý yapan kimse Mina bölgesine döndüðü zaman bayramýn ikinci ve üçüncü gecesini burada geceleyerek geçirir. Her gün üç cemrenin her birine yedi taþ atar. Teþrikin ikinci gününde taþlarý atýp güneþ batmadan Mina bölgesinden ayrýlmak caizdir. Bu durumda üçüncü geceyi orada geçirmek ve taþlarýný atmak gerek­mez. Teþrikin ikinci günü güneþ batmcaya kadar Mina'dan ayrýlma­yan kimsenin geceyi orada geçirmesi ve üçüncü günün taþlarýný at­masý zorunludur.

Teþrik günlerinde cemrelere taþ atmanýn zamaný güneþin batýya meyletmesinden itibaren baþlar ve batmcaya kadar devam eder. Zayýf kavle göre bu vakit, fecrin doðuþuna kadar devam eder. Cemrelere taþ atmanýn þartlarý þunlardýr:

1-
Taþlarý yedi defada birer birer atmak.

2-  Cemreler arasýndaki sýraya uymak. ( Sýrasiyle büyük, orta ve Akabe cemresine taþ atmak.)

3-
Taþlama taþ ile yapýlmalýdýr.

4-
  Taþlama iþi atmak þeklinde olmalýdýr. Taþlar atýlacak yere elle konulursa, taþlama iþi gerçekleþmiþ olmaz.

Taþlarýn çakýl taþý büyüklüðünde olmasý sünnettir. Taþlarýn atýldýðý çukurda kalmasý þart olmadýðý gibi atan kiþinin de cemrenin dýþýnda kalarak atmasý þart deðildir. Taþlama vaktinde hastalýk gibi bir sebeple taþlarý atmaktan aciz kalan kimse bir vekil tayin eder. Bir günün taþlarýný terk eden kimse, en zahir kavle göre diðer günlerde bunlarý kaza etmelidir. Bunun için kurban kesmesi gerekmez. Atamadýðý taþlarý kaza edemeyen kimsenin kurban kesmesi ge­rekir. Mezhep alimlerince kabul edilen rivayete göre, üç taþý atama­yan kimse kurban kesmek suretiyle bunu ikmal eder.

 

E. VEDA TAVAFI
 

Kiþi hac iþlerini bitirip Mekke'den çýkmak istediði vakit Veda tavafý yapmalý ve tavaftan sonra Mekke'de beklememelidir. Veda ta­vafý vacip olup terk eden kiþi kurban kesmek suretiyle bunu telafi eder. Bir kavle göre ise, Veda tavafý sünnet olup terk edilmesi halin­de kurban kesmek gerekmez. Veda tavafýnýn vacip olduðunu söyle­diðimiz takdirde, onu yapmadan Mekke'den ayrýlanýn namazý kýsaltmayý caiz kýlan mesafe kadar yol almadan dönmesi halinde kurban kesmesi gerekmez. Fakat belirtilen mesafe kadar yol aldýk­tan sonra dönen kimsenin en sahih kavle göre kurban kesmesi lazýmdýr.

Hayýz hali baþlayan kadýn Veda tavafý yapmadan Mekke'den ayrýlabilir.

Zemzem suyunu içmek ve hac iþleri bitince Medine'ye gidip Resûlüllah (a.s.)'m kabrini ziyaret etmek sünnettir.

 

F. HACIN RÜKÜNLERÝ
 

Haccm rükünleri beþ tane olup þunlardýr:

1-
Hac niyetiyle ihrama girmek.

2-
Arafat'ta vakfe yapmak.

3-
Ziyaret tavafý yapmak.

4-
Safa ile Merve arasýnda sa'y yapmak.

5-
Týraþ olmak.

Týraþ olmayý nüsuk kabul etmemiz halinde, terk edilmesi du­rumunda kurban ile telafi edilmez.

Arafat'ta vakfe dýþýnda hacm diðer rükünleri umre için de rükün sayýlmaktadýr.

 

G. HACCIN EDA ÞEKLÝ
 

Hac ve Umre bir kaç þekilde eda edilir:

 

1. Ýfrad Hacý:
 

Bir kimsenin hac için ihrama girmesi ve hac nüsukunu ta­mamladýktan sonra Mekke halkýnýn ihrama girdiði mikatta bu sefer umre için ihrama girerek umre nüsukunu yapmasýdýr.

 

2. Kýran Hacý:
 

Kiþinin mikatta hac ve umre için ihrama girmesi ve hac fiille­rini yapmasýdýr. Böylece hem hac hem de umreyi yapmýþ olur. Bir kimse hac mevsiminde umre için ihrama girdikten sonra henüz ta­vaf yapmadan bunu hac ihramýna çevirirse Kýran hacý olur. Bunun aksini yapmak, yani hac için ihrama girip umreye çevirmek, imam'ýn son kavline göre caiz deðildir.

 

3. Temettü' Hacý:
 


Kiþinin kendi beldesinin mikatmda umre için ihrama girmesi ve umreyi tamamladýktan sonra (zilhiccenin sekizinci günü) Mek­ke'de hac için ihrama girmesidir.

Ýfrad hacý en faziletli olanýdýr. Ondan sonra Temettü' hacý ve sonra da Kýran hacý gelir. Bir kavle göre, Temettü' hacý Ýfrad hacýn­dan faziletlidir. Hacý Temettü' için ihrama giren kimsenin kurban kesmesi þu þartlarla vacib olur:

1- Kiþi, mescidi haramda oturanlardan olmamalýdýr. Mescid-i Haramda oturan kiþi, Mekke'den iki konaktan az uzakta olan kiþi­dir. Ben diyorum ki, bu kiþi en sahih kavle göre, hareme iki konak­tan az mesafede bulunan kiþidir. Allah daha iyi bilir.

2- Temettü' hacý yapan kiþinin umresi, o senenin hac aylarýnda vuku bulmuþ olmalýdýr.

3- Temettü' yapan kiþi umreyi tamamladýktan sonra hac ih­ramýna girmek için tekrar herhangi bir mikata geri dönmemelidir.

Temettü' yapan için kurbaný kesme vakti, Temettü' hacý için ihrama girme vaktidir. Ancak kurbaný bayramýn birinci gününde kesmesi daha faziletlidir.

Haremde kurban kesemeyen kimse kurbana bedel olarak on gün oruç tutar. Üç günü hacda arefe gününden önce tutmak müste-habtýr. En zahir kavle göre kiþi, geri kalan yedi günü de memleketi­ne döndükten sonra tutar. Üç günlük orucun art arda olmasý, keza yedi günlük orucun da art arda olmasý menduptur.

Kiþi üç günlük orucu hacda tutamazsa, kaza ederken en zahir kavle göre bununla yedi günlük oruç arasýna bir fasýla koyarak tut­malýdýr.

Kýran hacýna niyet eden kiþi Temettü' kurbaný gibi bir kurban kesmelidir. Ben diyorum ki, Kýran hacýna niyet edenin Mescid-i Ha­ramda oturanlardan olmamasý þarttýr. Allah daha iyi bilir.

 

H. ÝHRAMLI ÝÇÝN YASAK OLAN ÝÞLER
 

1- Erkeðin ihtiyaç duymaksýzýn baþýnýn bir kýsmýný örtü sayýla­bilecek bir þeyle kapatmasý, dikiþli veya dokunmuþ elbise giymesi, bedenin geri kalan kýsmýný (el, yüz veya ayaðý) aba gibi bir þeyle Örtmesi haramdýr. Dikiþli elbiseden baþka bir þey bulamayanýn -el, yüz ve ayak açýk kalmak þartýyla- dikiþli elbise giymesi caizdir.

Ýhramdaki kadýnýn yüzünü örtmesinin hükmü, erkeðin baþýný örtmesinin hükmü gibidir. Dikiþli elbise giymesi ise caizdir. Fakat el­diven giymesi en zahir kavle göre caiz deðildir.

2-
îhramlmýn bedenine veya elbisesine güzel koku, saçma veya sakalýna da -kokulu olsun veya olmasýn- yað sürmesi haramdýr, îhramlmýn bedenini ve saçýný aspur gibi temizleyicilerle yýkamasý mekruh deðildir,

3- Bedendeki saçlarý týraþ etmek veya týrnaklarý kesmek ha­ramdýr. Üç tel kýl veya üç týrnak gideren kimsenin tam fidye verme­si gerekir. En zahir kavle göre bir kýl için bir, iki kýl için iki müd yi­yecek verilir. Özürlü kiþi, saçlarýný týraþ eder ve fidye verir.

4- Ýhramlýnýn cinsel iliþkide bulunmasý haramdýr. Cinsel iliþki ile umre de bozulur. Keza birinci tahallülden önce yapýlan cinsel iliþ­ki hacý da bozar. Cinsel iliþkide bulunan ihramlýnýn bir deve kesme­si vacibtir.

Cinsel iliþki nedeniyle bozulan hac veya umrenin -nafile de ol­sa- kaza edilmesi vacibtir. En sahih kavle göre, bozulan hacýn acele üzere kaza edilmesi gerekir.

5- Eti yenen her türlü kara av hayvanýný avlamak haramdýr. ' Ben diyorum ki; eti yenen ve yabani kara hayvanýnýn birleþmesin­den meydana gelen yavrularýn avlanmasý da haramdýr. Allah daha iyi bilir. Ýhramda olmayanýn zikri geçen hayvanlarý harem bölgesin­de avlamasý da haramdýr. Ýhramlý kiþi bu hayvanlarý avlarken telef ederse deðerini tazmin eder.

Avlanan deve kuþu için bir deve kesilir. Yabani sýðýr ve merkep için bir sýðýr, geyik için bir keçi, tavþan ve ada tavþaný için bir diþi oð­lak kesilir. Avlanan hayvan hakkýnda hüküm belirten bir nakil yok­sa, adaletli iki kiþi benzerine göre hüküm verir. Benzeri bulunma­yan hayvanýn kýymeti verilir.

6-Harem sýnýrlarý dahilinde kendiliðinden yetiþen otlarý ko­parmak haramdýr. En zahir kavle göre, özel olarak yetiþtirilen ot ve aðaçlarý kesen zamin olur. Büyük aðaç kesen bir sýðýr, küçük aðaç kesen ise bir koyun fidye verir. Ben diyorum ki, mezhep alimlerince kabul edilen rivayete göre, özel olarak yetiþtirilen aðaçlarý kesmenin hükmü, kendiliðinden yetiþen aðaçlarý kesmenin hükmü gibidir. An­cak izhir denen bitkiyi koparmak keza alimlerin ittifaký ile diken ve böðürtlen dikeni gibi eziyet veren bitkileri koparmak helaldir. En sahih kavle göre, haremdeki otlan hayvan yemi veya tedavi mak­sadýyla koparmak caizdir. Allah daha iyi bilir.

Medine bölgesindeki hayvanlarý da avlamak haramdýr. Ancak Ýmam'm son kavline göre, Medine bölgesinde avlayan kimse zamin olmaz.

Kiþi, isterse benzeri bulunan av hayvanýnýn mislini kesip etini sadaka olarak haremin miskinlerine daðýtýr, isterse deðeri tutarýnda yiyecek satýn alarak sadaka þeklinde miskinlere daðýtýr veya her bir müd yiyecek karþýlýðýnda bir gün oruç tutar. Benzeri bulunmayan av hayvanlarý için; kiþi dilerse deðeri tutarýnda yiyecek satýn alýr ve sa­daka olarak daðýtýr, dilerse her bir müd için bir gün oruç tutar. Týraþ sebebiyle fidye vermesi gereken kiþi; bir koyun kesmek, üç sa' yiye­ceði altý fakire sadaka olarak vermek ve üç gün oruç tutmak þýk­larýndan herhangi birini yapabilir.

 

I. HACDA KESÝLEN KURBANLAR


1-
Tertip Kurbaný: En sahih kavle göre mikatta ihrama girmek gibi bir emrin terk edilmesi sebebiyle kesilen kurbana denir. Bu kur­baný kesmeye muktedir olmayan kimse bir koyun deðerinde yiyecek satýn alýr ve haremin fakirlerine sadaka olarak daðýtýr. Bunu da yap­maya muktedir olmazsa, her müd yiyecek için bir gün oruç tutar.

2- Fevat Kurbaný: Hacý kaçýran kimsenin temettü' kurbaný gi­bi keseceði kurbana denir. En sahih kavle göre, kiþi hacý kaza eder­ken kurbaný kesmelidir.

3-
Vacib Olan Kurban: Týraþ olmak gibi haram olan fiillerden birini iþlemek veya Mina'da gecelemek gibi bir vacibi terk etmek se­bebiyle kesilen kurbandýr. Bu kurbanýn kesimi için tahsis edilen bel­li bir vakit yoktur. Kesim yeri ise, en zahir kavle göre harem bölge­sidir. Vacib olan kurbanýn etini harem miskinlerine daðýtmak vacib-tir.

Umre yapan için Mekke'de en faziletli kesim yeri Merve'dir. Hac yapan kimse için kesim yeri ise, Mekke'de Mina denilen yerdir. Keza hac ve umreyi yapanýn keseceði adak veya nafile kurbanýn ke­sim yeri de hedyin kesildiði yerdir. Zamaný ise en sahih kavle göre udhiyenin kesim zamanýdýr. Allah daha iyi bilir.

 

Ý. ÝHSAR VE FEVAT
 


Ýhsar, hac veya umrenin rükünlerini eda etmekten alýkonul inaktýr. Fevat ise, hacci eda etmekten alýkonulmaktýr.

Mahsur kalan kiþi ihramdan çýkar. Zayýf kavle göre, mahsur kalanlar kafileden birkaç kiþi ise, ihramdan çýkmazlar. Hastalýk se­bebiyle de kiþi ihramdan çýkmaz. Ancak: "Hasta olursam ihramdan çýkarýný." diye þart koþmuþsa, meþhur olan kavle göre ihramdan çýkabilir.

Mahsur kalan kimse, Hill veya Harem bölgesinde ihramdan çýkmak isterse bir koyun keser. Ben diyorum ki; ihramdan çýkma,

kurban kesmek ve ihramdan çýkmaya niyet etmekle gerçekleþir. Ke­za týraþ olmayý bir rükün kabul etmemiz halinde týraþ olmakla da gerçekleþir. Dem bulamayan, en zahir kavle göre bedelini öder. Be­del ise bir koyun deðerinde yemek vermektir. Bedel ödeyemezse, her bir müd için bir gün oruç tutar ve (orucun sonunu beklemeden) en zahir kavle göre hemen ihramdan çýkar. Allah daha iyi bilir.

Köle efendisinden izin almadan ihrama girerse, efendisi onu ihramdan men edebilir. Kadýn kocasýndan izin almadan nafile hac için ihrama girmiþse, kocasý onu ihramdan men edebilir. Keza farz olan hac için ihrama girerse, en zahir kavle göre kocasý onu ihram­dan men edebilir.

Mahsur kalanýn yapmakta olduðu hac veya umre nafile ise, ka­za etmesi gerekmez. Nüsuku (hac veya umresi) farz olup yerine ge­tirilmesi kesinleþmiþse yapmaya imkan bulduðu ilk senedeki farz hac gibi zimmetinde kalýr. Yerine getirilmesi ke sinle þmemiþse, enge­lin kalkmasýndan sonra gücüne itibar edilir. Gücü varsa eda eder, aksi halde eda etmez.

Arafat vakfesini kaçýran kimse tavaf yapar, sa'y eder ve saçýný týraþ ederek ihramdan çýkar. Sa'y etmek ve týraþ olmak konusunda bir görüþ vardýr: ihramdan çýkmak için tavaf ve sa'y yapmak vacib deðildir. Bu durumda tertip veya takdir kurbaný keser ve (bir engel olmaksýzýn hacý kaçýrmýþsa acele üzere) hacý kaza eder.

 

 

Ynt: Hac By: ceren Date: 17 Aralýk 2016, 16:55:09
Esselamu aleyküm.Rabbim bizleri üzerimize farz olan hac vazifesini hakkýyla ve farzlarýna uygun yapýp allahýn rahmetine kavuþan kullardan eylesin inþallah...

radyobeyan