Dini Hikayeler
Pages: 1
Mahzun bayram By: sumeyye Date: 28 Ekim 2010, 15:55:58
Mahzun Bayram


Hata ve onun neticesi olan ýzdýrap, insan yaratýlýþý ile baþlar. Zira ilk ceddimiz Adem (a.s.) da murad-ý ilâhî icabý bir zelleye düçar olmuþtur. Bunun neticesi olarak Cennetten tard edilip Dünya'ya gönderiliþi ile ilk ýzdýrap tadýlmýþ olur.

Adem (a.s.)'ýn yaratýldýðý balçýða 39 sene hüzün, bir sene sürûr yaðmýþtýr. Keder ve hüzünün hakimiyeti bu kadar kadimdir.

Ýnsan hayatý, bir annenin ýzdýrabý, kendisinin ise aðlamasý ile baþlar. En nihayet, bedenden soyundurularak ebedî yolculuða çýkartýlýr. Geliþinde de gidiþinde de, ýzdýrap hakimdir.

Bu geliþ ve gidiþ arasýna gönül gözü ile bakýlýrsa hayat sonsuz elemler, hüsranlar, ýzdýrap verici haller ve boþ hevalarla doludur. Yalnýz, gaflet gömleðini yýrtýp, geldiði alemin hakîkatlerine vâkýf olan büyük ruhlar için hayat bir imtihan, ölüm ise bir Þeb-i Aruz yani bir vuslattýr. Mevlana hayat boyu, bu vuslat anýný büyük bir iþtiyak ile beklemiþtir.

Fâni olan hayat sahnesinde gerçekleþen nefsânî baþarýlar, deniz kenarýnda oynayan çocuklarýn gelecek bir dalga ile yok olmaða mahkum, kumdan yapýlmýþ evleri ve oyuncaklarý kâbilindendir.

Ýnsanýn yaratýlýþ sebebi, Rabbe kulluk, Onun bilinmesi ve nefsin kontrol altýna alýnmasýdýr.

Dünya hayatýnda ferdî ve içtimaî müessirlerden bazýlarý nefsanî, bazýlarý ise rûhânî duygularý tahrik eder.

Bayramlar, bu duygular arasýnda insandaki þefkat, merhamet, vefa ve diðergamlýk hislerini bileyler ve coþturur.

Hem kendi hazzýný, hem de baþkalarýný sevindirmenin hazzýný yaþatýr.

Bayramlar, ferdin deðil, toplumun manevî sevinci, bu heyecanýn paylaþýlmasý, gönül iklimine girme, bütün müslümanlarý gönülden kardeþ hissedebilmedir. Bir kudsî hadiste Hak Teala buyurur: "Yere ve semalara sýðmam bir mü'min kulumun kalbine sýðarým."

Bayram, Yaradan'dan ötürü bütün müslümanlara sevgi, þefkat, nezâket ve muâvenettir.

Dünya, ezelle ebed arasýnda ruhun bir gurbet diyarýdýr. Bayram, sürûr ve ýzdýraplarla dolu bu gurbet aleminde Rabbin kullarýna ihsan ettiði bir sürûr günüdür.

Bayram günü, mahzunlarý, kimsesizleri, muzdariplerin gönlünü almakla baþlamalýdýr.

Hadis-i Þerif mucibince ilk bayramlaþma en çok âlâka, yardým ve þefkat bekleyen geçmiþlerimizle mahzun selviler altýndan baþlamalýdýr. Bu hal ölülerle dirilerin hasret gidermesi, haþýr neþir olmasýdýr. Fâtihalar ve sadakalar ikram ederek geçmiþlere bir vefa borcunun ifasýdýr. Ecdad, insanýn kendi akýbetini görebilip, ibret alabilmesi için kabristanlarý hep þehir ortalarýna yapmýþtýr. Nitekim Fahri Kainat (s.a.) buyurur: "Size iki vaiz (nasihatçi) býraktým. Biri susar biri konuþur. Susan nasihatçi ölümdür. Konuþan ise Kur'ândýr."

Rasûlullah (s.a.) Hadis-i Þerifte "Kabre giren, bataklýða düþen insan gibidir. Ýmdat bekler." buyurur. Acaba, Bosna-Hersek, Karabað, Filistin ve Keþmir'deki þehitlerimizle nasýl bayramlaþýrýz? Onlarýn varislerine gidecek bayram tebriði nasýl olmalýdýr?

Bu bayram, kýrýk kanatlý yaralý bir kuþ gibi olan mazlumlara, muzdariplere, yorgun gönüllere, yetimlere, bîkeslere yüreðimiz ne kadar uzanabilecek? Onlarýn bir tebessümü, bize hakîkî bir bayramýn buketi olacak, bahar neþesine götürecektir. Nitekim Mesnevîsinde Mevlana buyurur:

"Eðer senin gönlün varsa gönül Kâbe'sini tavaf et. Topraktan yapýlmýþ sandýðýn Kâbe'nin mânâsý gönüldür." "Cenabý Hak görünen, bilinen suret Kâbe'sini tavaf etmeyi kirliliklerden temizlenmiþ, arýnmýþ bir gönül Kâbe'si elde edesin diye sana farz kýlmýþtýr."

Dertli Yunus'umuz da;

"Gönül Çalab'ýn tahtý Çalap gönüle baktý
Ýki cihan bedbahtý kim gönül yýkar ise" der.

Müslümanlarýn kalbi ve nabzý, tek bir insanýn nabzý ve kalbi gibi olmalýdýr.

Bayramýn hakîkatine ancak yardýmlarýn sürûru ile yaklaþýlabilir.

Buna muvaffak olanlar nefs engelini aþýp gerçek insanî cevherini ortaya koymanýn saadetine ulaþmýþ olurlar. Zira bütün ulvî davranýþlar, ruhumuzu kuþatan, gaflet libaslarýndan kurtulmanýn bir tezahürüdür. Böylece bayramlar, topyekûn beþeriyetin, insanlýðýn ulvîleþmesi cehdinde müstesna bir fýrsattýr. Ne saadet bu fýrsatý deðerlendirip bayramýn hakikatini idrak edebilenlere...
 



ALINTI

radyobeyan