> Forum >  ๑۩۞۩๑ Eğlence Dünyası ๑۩۞۩๑ > Çoçukların Dünyası > Dini Hikayeler > Mahzun bayram
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Mahzun bayram  (Okunma Sayısı 682 defa)
28 Ekim 2010, 15:55:58
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 28 Ekim 2010, 15:55:58 »



Mahzun Bayram


Hata ve onun neticesi olan ızdırap, insan yaratılışı ile başlar. Zira ilk ceddimiz Adem (a.s.) da murad-ı ilâhî icabı bir zelleye düçar olmuştur. Bunun neticesi olarak Cennetten tard edilip Dünya'ya gönderilişi ile ilk ızdırap tadılmış olur.

Adem (a.s.)'ın yaratıldığı balçığa 39 sene hüzün, bir sene sürûr yağmıştır. Keder ve hüzünün hakimiyeti bu kadar kadimdir.

İnsan hayatı, bir annenin ızdırabı, kendisinin ise ağlaması ile başlar. En nihayet, bedenden soyundurularak ebedî yolculuğa çıkartılır. Gelişinde de gidişinde de, ızdırap hakimdir.

Bu geliş ve gidiş arasına gönül gözü ile bakılırsa hayat sonsuz elemler, hüsranlar, ızdırap verici haller ve boş hevalarla doludur. Yalnız, gaflet gömleğini yırtıp, geldiği alemin hakîkatlerine vâkıf olan büyük ruhlar için hayat bir imtihan, ölüm ise bir Şeb-i Aruz yani bir vuslattır. Mevlana hayat boyu, bu vuslat anını büyük bir iştiyak ile beklemiştir.

Fâni olan hayat sahnesinde gerçekleşen nefsânî başarılar, deniz kenarında oynayan çocukların gelecek bir dalga ile yok olmağa mahkum, kumdan yapılmış evleri ve oyuncakları kâbilindendir.

İnsanın yaratılış sebebi, Rabbe kulluk, Onun bilinmesi ve nefsin kontrol altına alınmasıdır.

Dünya hayatında ferdî ve içtimaî müessirlerden bazıları nefsanî, bazıları ise rûhânî duyguları tahrik eder.

Bayramlar, bu duygular arasında insandaki şefkat, merhamet, vefa ve diğergamlık hislerini bileyler ve coşturur.

Hem kendi hazzını, hem de başkalarını sevindirmenin hazzını yaşatır.

Bayramlar, ferdin değil, toplumun manevî sevinci, bu heyecanın paylaşılması, gönül iklimine girme, bütün müslümanları gönülden kardeş hissedebilmedir. Bir kudsî hadiste Hak Teala buyurur: "Yere ve semalara sığmam bir mü'min kulumun kalbine sığarım."

Bayram, Yaradan'dan ötürü bütün müslümanlara sevgi, şefkat, nezâket ve muâvenettir.

Dünya, ezelle ebed arasında ruhun bir gurbet diyarıdır. Bayram, sürûr ve ızdıraplarla dolu bu gurbet aleminde Rabbin kullarına ihsan ettiği bir sürûr günüdür.

Bayram günü, mahzunları, kimsesizleri, muzdariplerin gönlünü almakla başlamalıdır.

Hadis-i Şerif mucibince ilk bayramlaşma en çok âlâka, yardım ve şefkat bekleyen geçmişlerimizle mahzun selviler altından başlamalıdır. Bu hal ölülerle dirilerin hasret gidermesi, haşır neşir olmasıdır. Fâtihalar ve sadakalar ikram ederek geçmişlere bir vefa borcunun ifasıdır. Ecdad, insanın kendi akıbetini görebilip, ibret alabilmesi için kabristanları hep şehir ortalarına yapmıştır. Nitekim Fahri Kainat (s.a.) buyurur: "Size iki vaiz (nasihatçi) bıraktım. Biri susar biri konuşur. Susan nasihatçi ölümdür. Konuşan ise Kur'ândır."

Rasûlullah (s.a.) Hadis-i Şerifte "Kabre giren, bataklığa düşen insan gibidir. İmdat bekler." buyurur. Acaba, Bosna-Hersek, Karabağ, Filistin ve Keşmir'deki şehitlerimizle nasıl bayramlaşırız? Onların varislerine gidecek bayram tebriği nasıl olmalıdır?

Bu bayram, kırık kanatlı yaralı bir kuş gibi olan mazlumlara, muzdariplere, yorgun gönüllere, yetimlere, bîkeslere yüreğimiz ne kadar uzanabilecek? Onların bir tebessümü, bize hakîkî bir bayramın buketi olacak, bahar neşesine götürecektir. Nitekim Mesnevîsinde Mevlana buyurur:

"Eğer senin gönlün varsa gönül Kâbe'sini tavaf et. Topraktan yapılmış sandığın Kâbe'nin mânâsı gönüldür." "Cenabı Hak görünen, bilinen suret Kâbe'sini tavaf etmeyi kirliliklerden temizlenmiş, arınmış bir gönül Kâbe'si elde edesin diye sana farz kılmıştır."

Dertli Yunus'umuz da;

"Gönül Çalab'ın tahtı Çalap gönüle baktı
İki cihan bedbahtı kim gönül yıkar ise" der.

Müslümanların kalbi ve nabzı, tek bir insanın nabzı ve kalbi gibi olmalıdır.

Bayramın hakîkatine ancak yardımların sürûru ile yaklaşılabilir.

Buna muvaffak olanlar nefs engelini aşıp gerçek insanî cevherini ortaya koymanın saadetine ulaşmış olurlar. Zira bütün ulvî davranışlar, ruhumuzu kuşatan, gaflet libaslarından kurtulmanın bir tezahürüdür. Böylece bayramlar, topyekûn beşeriyetin, insanlığın ulvîleşmesi cehdinde müstesna bir fırsattır. Ne saadet bu fırsatı değerlendirip bayramın hakikatini idrak edebilenlere...
 



ALINTI
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Mahzun bayram
« Posted on: 27 Nisan 2024, 02:23:21 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Mahzun bayram rüya tabiri,Mahzun bayram mekke canlı, Mahzun bayram kabe canlı yayın, Mahzun bayram Üç boyutlu kuran oku Mahzun bayram kuran ı kerim, Mahzun bayram peygamber kıssaları,Mahzun bayram ilitam ders soruları, Mahzun bayramönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes