Divaný Kebir
Pages: 1
Kibir ve hiddet By: hafýz_32 Date: 19 Ekim 2010, 19:47:48
1050. Aþk kasabý ol, kibrin ve hiddetin kanýný dök!

Fa'ilatün, Fa'ilatün, Fa'ilatün, Fa'ilat 

(c. V, 2198 )

• Ýnsanlann birbirlerine karþý duyduklarý hiddet, öfke; hep kibirden, kendini beðenmekten, kendilerini baþkalarýndan üstün görmekten ileri gelir. Bu yüzden aklýný baþýna al da, kibirden gönlünü temizle! Eðer kibirli olmak istemiyorsan, kibri býrak, alçak gönüllü ol!

• Hiddet, kýzgýnlýk kendini beðenmekten, benlikten doðar. Sen ikisini de ayaðýnýn altýna al! Onlarý kendine merdiven yap da, göklere yüksel!

• Sen nerede bir öfke görürsen, o öfkede kendini beðenmeyi ara! Benliði ara! Yürü git, Dahhak ol!32

  32-Dahhak: Üç baþlý bir yýlan olarak tahayyül edilen efsanevî bir kahraman.

• Kendini beðenmekten ve öfkeden kurtuldunsa, bir köþeye çekil! Rahatça huzur içinde yaþa! Eðer bu iki huyla beraber yaþamaktan zevk alýyorsan git, gamlara dal! Bahtsýz bir ömür sür!

• Köpekler gibi kýzmayý býrak da, arslanlarýn kýzmasýna bak! Arslanlarýn kükreyiþini gördüðün zaman da koyun gibi yavaþ ol !  33

  33-Þýrazlý Hafýz merhum: "Ýki dünyada da huzur içinde yaþamak, dostlara lutuflarda, iyiliklerde  bulunmak, düþmanlarý da idare ederek yaþamak gerekir." demektedir.

• Seni öfkelendirecek tatlý lokmayý yeme, hakkýnda; "Sen olmasaydýn gökleri yaratmazdým!" denen eþsiz varlýktan lokma ye, onun kulu, kölesi ol!34

  34-Peygamber Efendimiz hakkýnda söylenmiþ bir hadîs-i kudsîde: "Habîbim, sen olmasaydýn ben kainatý yaratmazdým!" buyurulmuþtur.

• Yürü git "hüve"nin (=0'nun) kasabý, aþk kasabý ol. Kibrin ve hiddetin kanýný dök! Ne zamana kadar bu iki köpekle beraber uyuyup kalacaksýn? Artýk aklýný baþýna al, onlardan kurtul!

1054. Dünyayý birbirine katan hep senin sevdandýr, senin sevdandýr.

Fa'ilatün, Fa'ilatün, Fa'ilatün, Fa'ilat 

(c. V, 2202)

• Sevgilim! Dünyayý birbirine katan hep senin sevdandýr, hep senin sevdandýr. Yaþayýþtan duyduðum zevk de, hep senin tatlý lütfundan, hep senin tatlý lutfundandýr.

• Gökyüzünün eteði incilerle, mercanlarla, la'llerle doludur. Gökyüzü, bunlarýn hepsini, senin ayaklarýnýn altýna saçmak için toplamýþ, senin ayaklarýnýn altýna saçmam için toplamýþ.

*  Aþýklarýn canlarý, seller gibi coþarak, köpürerek senin denizine doðru akmadadýr, senin denizine doðru akmadadýr.

• Sevgilim, aþýklarýn mahmurluðu, senin dün gece onlara sunduðun þaraptandýr. Bense bugün harabým, senin yarýn sunacaðýn þarabý düþünüyorum. Senin yarýnýný düþünüyorum.

• Senin gönlünün saflýðýna, tertemiz oluþuna dikkat ettim. Sonra senin yüzünde ben ay'ý gördüm, ay'ý gördüm.

• Ben senin yüzünde ay'ý görünce, sana; "Ay!" diye seslendim. Böyle seslenmekle ben, büyük bir suç iþlediðimi anladým. Ay da kim oluyor ki, sana eþ olsun! Ay da kim oluyor ki, sana eþ olsun!

• Büyükler büyüðü Þemseddin Efendimiz þöyle diyor: "Gönül þehrini hep senin kavgan, gürültün kaplamýþ, senin kavgan, gürültün kaplamýþ."

 

1055. Arýlar, karýncalar gibi yüzlerce ev yapsan, yine seni kimikimsesiz, evsiz barksýz býrakýrým.

Fa'ilatün, Fa'ilatün, Fa'ilatün, Fa'ilat 

(c. V, 2204)

• Eðer sen bana aþýksan, ben seni periþan ederim. Beni iyi dinle! Þu fanî dünyada az ev yap, sonra onu yýkar, viran ederim, beni iyi dinle!

• Arýlar gibi, karýncalar gibi yüzlerce ev yapsan yine seni kimi-kimsesiz, evsiz barksýz býrakýrým, beni iyi dinle!

• Sen erkek, kadýn bütün insanlarýn sana hayran olmalarýný, sana karþý duyduklarý sevgi ile mest olmalarýný istiyorsun. Fakat ben, seni mest etmeyi, seni þaþkýn hale getirmeyi istiyorum.

• Mademki Halil'sin, ateþten hiç korkma, emin ol! îçin rahat etsin! Ben ateþi sana yüzlerce gül bahçesi yaparým, beni iyi dinle!

• Sen, Kaf daðý olsan; seni hýzlý hýzlý dönen deðirmen haline getirir, seni fýrýl fýrýl döndürürüm, beni iyi dinle!

• Sen belki de hünerde zamanýn Eflatun'u, Lokman'ý olsan, seni bir bakýþta hiçbir þey bilmez bir hale getiririm, beni iyi dinle!

• Ýsmail gibi seni kurban etmek istemem. Boðazýna býçaklar sürmem. Ne el görünür, ne yara görünür, beni iyi dinle!

• Ben devlet kuþuyum. Senin baþýna gölge düþürmek lutfunda bulundum. Böylece seni eþsiz, üstün bir padiþah yapacaðým, beni iyi dinle!

• Kendine gel de, az oku! Lüzumsuz kitaplarla kendini yorma! Sus, sabýrlý ol! Ben seni kitap yapayým, ben seni Kur'an'ýn ta kendisi yapayým.

 

1056. Temiz, lekesiz bir gönüle sahip olan herkes, gönül sesi ile balçýktan meydana gelen bedenin sesini ayýrdeder.

Müstefilün, Müstef'ilün, Müstef'ilün, Müstef'ilün,

 (c.V, 2130)

• Ey aþýklar, ey aþýklar! Onun yüzünü görenin aklý baþýndan gider, huyu deðiþir. Deli divane olur, kendinden geçer.

• Kendine gelince, sevgiliyi aramaya koyulur. Onda dünya sevgisi kalmaz Dükkaný bile yýkýlýr. Zerredeki su gibi, yüz üstü sürünerek ona doðru koþar durur.

• Aþk yolunda mecnun olunca, gökler gibi dönmeðe baþlar. Böyle bir hastalýða tutulan, sonunda onun dermanýný bulur.

• Aþk, nice gönülleri yaraladý. Nice uykularý kaçýrdý. Onun büyüleyen nergis gözleri Firavun'un sihirbazlarýnýn bile ellerini baðladý.

• Bütün padiþahlar o benzeri olmayan sevgilinin dilencisi; bütün güzeller onun güzelliðinden kýrýntýlar almýþlardýr. Arslanlar bile onun mahallesindeki

köpeklere karþý kuyruklarýný kýsmýþlar, ona teslim olmuþlardýr.

• Göklere bir bak, ermiþlerin kalesini seyret! Onun burcunda, kale bedeninde nice ýþýklar var, nice meþ'aleler yanýyor.

• Ey karanlýk gecelerde, göklerde parlayýp duran ay, sen onun yüzünü mü gördün? Güzelliði, nuru ondan mý aldýn? Ey gece! Sen onun saçlarýný mý gördün? Hayýr hayýr, olsa olsa onun siyah saçlarýnýn bir telini mi gördün?

• Bu gece siyah elbiseler giymiþ; her halde yaslý olacak; kocasý ölmüþ bir kadýn gibi siyah elbiselere bürünmüþ.

• Ey gece! Bu feryadýma, bu fýganýma senden yardým istemiyorum. Çünkü, sen de benim gibi onun çevgeninin önünde bir top gibi yuvarlayýp duruyorsun.

• Onun çevgenine top olan, saadet topunu elde eder de, gönül gibi onun çevgeninin önünde top olur, baþsýz ayaksýz koþar.

• Sen aþka dayan, çünkü aþk baþtanbaþa odur, onun yüzüdür. Onun gözüdür. Bu tarafa dönmüþtür. Seni gözetmektedir. Zaten aþkýn varlýðý yüzünden gözden, görüþten baþka bir þey deðildir.

• Aþkýn þekli yoktur. Fakat iþi gücü þekil yapmaktýr. Ey gönül! Sen bir türlü þekilden suretten geçemiyorsun. Çünkü onun cinsinden deðilsin.

• Temiz, lekesiz gönüle sahip olan herkes, gönül sesi ile topraktan meydana gelen bedenin sesini ayýrt eder. Bu ses onun ceylan þekline girmiþ arslanýnýn kükreyiþidir.

• Bu aþk bana misafir oldu. Canýmý vurdu, yaraladý. Bu aþk, herkese nasip olmaz. Bu sebeple bu hal bana yüzlerce lütuftur. Yüzlerce ihsandýr. Bana vuran, ele, kola yüzlerce aferin.

• Ben elimden, ayaðýmdan vazgeçtim, araþtýrmayý býraktým. Ey araþtýrmasý ile bizim araþtýrmamýzý süpüren, yok eden aziz dost!

• Ne zamana kadar; "Hey gönül!" deyip duracaksýn? Þu gönül sevdasýndan vazgeç de sus artýk! Gönül onun "Hu" sesini duyunca, artýk benim hay ve huyumun bir deðeri kalmaz.

1057. Sana misafir olan can, ekmek yerine neþe yer.

Müstef'ilün, Müstef'ilün, Müstefilün, Müstefilün,

 (c.V, 2138 )

• Ey aþk! Sen mi daha biçimlisin, hoþsun, yoksa senin bahçen mi, bahçendeki elma aðaçlarý mý daha düzgündür? Ey özlem duyanlara canlar baðýþlayan yeni ay, bir doð, bir dön!

• Ey güzelliði ile halkýn baþýný döndüren aþk! Sen göklere merdiven dayarsýn. însana kanatlar verirsin. Ayný zamanda herkesin baþýný belaya sokarsýn. Yüzlerce kavgaya salarsýn.

• Ey aþk! Sen ne güzel huylusun, ne güzel yüzlüsün. Ey aþk; sen eðlenmeyi, iþreti de çok seversin, eþine, dostuna neþeler verirsin.

• Aðaçlar oynamayý senden öðrenirler. Ter ü taze tomurcuklar, seninle dala ayak basarlar. Yapraklar da meyveler de senin ab-ý hayat kaynaðýndan içerler, mest olurlar.

• Bahçesinden armaðan olarak hazaný olmayan bir bahar istediði içindir ki, senin güller saçan rüzgarýnla, yapraklarýný döküp saçmadadýr.

• Senin neþe bahçelerinde, ne de hoþ davetçilerin var? Sana misafir olan can, ekmek yerine neþe yer. 

• Tedbirlere giriþtim, fayda etmedi. Gönül zincirlerini kýrdý da, caný çeke çeke, sürüye sürüye senin þadýrvanýnýn önüne getirdi.

• Orada ne bir inatçý görüyorum, ne de soðuk kiþi. Orada her an bir hayat var. Her an ucuz, bol ihsanlardan bir ihsan, bir lutuf var.

• Kýyamete kadar, senin yüzünün güzelliðini anlatsam, hiç durmadan vasýflarýný sayýp döksem, bitiremem, aciz kalýrým. Senin uçsuz, bucaksýz denizin bir çanak su almakla biter tükenir mi?

 

1058. Ben sözü aþkla söylüyorum. Çünkü dersi aþktan alýyorum.

Mefa'îlün, Mefa'îlün, Mefa'îlün, Mefa'îlün 

(c. V, 2165)

• 0 yokluktadýr, 0 yokluktadýr, 0 yokluktan doðandýr, 0 yokluktadýr. 0 her þeyi bilir.

• 0 latîftir, 0 latîftir, 0 emîrdir, emîrdir. 0 mülk ve saltanat sahibi bir emîrdir.

• 0 sýðýnaktýr, o sýðýnaktýr. 0 her günahkarýn, her suçlunun sýðýnaðýdýr. 0 ýþýktýr, 0 ýþýktýr. 0 eþi benzeri olmayan bir ýþýktýr.

• 0 sakinliktir, 0 sakinliktir. 0 her deliliði teskin eder. 0 cihandýr. 0 pek tatlý bir cihandýr.

• Sen sýrrýný ona söyleyince 0 bütün aleme söyler. Gizlesen de bil ki, 0 her gönülde olan sýrrý bilir.

• Herkes seni terk etse, 0 seni yalnýz býrakmaz. Gel de þu devlet gölgesine gýr! 0 kaçýrýlmaya imkan bulunmayan bir padiþahtýr.

• Sen O'nun harmanýna git, 0 seni canlandýrýr, yetiþtirir, geliþtirir. Ey can! Sen Onun eteðinin altýna sýðýn! 0 kýlýcý da, oku da sana deðdirmez.

• 0 ne buyurursa; "Duyduk, itaat ettik." de! Neden korkuyorsan, O'ndan seni ancak 0 kurtarýr, 0 kurtarýr.

• Küfür olsun, günah olsun, isterse kapkara þeytan olsun, bütün bunlar O'nun güneþinin ýþýðýnda aydýnlýk veren bir dolunay olurlar.

• Ben sözü aþkla söylüyorum. Çünkü dersi aþktan alýyorum. Ben canýmý O'nun önüne koyuyorum. O'na peþkeþ çekiyorum. 0 pek az þey kabul eder. Her þeyi kabul etmez.

• Benim perde arkasýnda bir putum var. Bu dünya putu pek güzeldir. Ama o ölü bir puttur. Onu diri sanarak baðrýna basma! Çünkü o soðuktur, zemheridir.

• 0 þýk, süslü elbiseler giymiþtir. Yüzlerce hileler düþünmektedir. Genç görünmeðe çalýþýyor ama, o binlerce eþten arta kalan kart bir varlýktýr.

• Gönlüm coþtu, yüzlerce kaynak akýtmak istiyor ama, dünya putu yolumu kesti. 0 yol kesmesini pek iyi bilir.

 

1059. Kalbleri kýrýk, mahzun kiþilerin evlerine ýþýk ol!

Mefa'îlün, Mefa'îlün, Mefa'îlün, Mefa'îlün 

(c. V, 2164)

• Ey benim caným! Gün geçti gitti ise gitsin, sen geceleyin mest olanlara misafir ol! Bir gece sabaha kadar kendinden geçmiþ olanlara misafir ol!

• Ey güzeller Yusuf'u! Yakuplarýn gözlerinin önünden ayrýlma! Bu geceyi bir Kadir gecesi yap! Kalbi kýrýk, mahzun kiþilerin evlerine ýþýk ol!

• Biz uzak isek yakýnlýk göster, bize acý, rahmet ol! Biz çýplaksak bize hil'at ol, elbise ol! Biz zayýf isek bize sýhhat ol, biz dert isek bize derman ol!

• Küfür isek, bize iman ol, suç isek merhamet ol, bizi affet! Aç ve fakir isek, bize ihsan ol, cennet ol!

• Bekçilik ederek can davulunu çal! Þeytaný kovmak için þihaplar at! 36

  36 Mülk Süresi, 67/5. ayete iþaret var.

• Sen bir denizsin, dünya ise balýk! Balýklarýn yaþamasýný istiyorsan, onlara ab ý hayat ol!

• Karanlýk gecelerde ay'ýn bize misafir olmasý ne hoþtur. Ey benim ay yüzlüm, geceleri yolculuk edenlere doð, parla, onlara yol göster!

• Ey ýztýraplara düþmüþ gönül; sus artýk! Hayýrdan, þerden bahsetme! Madem sýrlarý meydana çýkaranýn sýrrý onun huzurundadýr, aðzýný kapa, gizle!

 

1060. Taþ sana kavuþma hevesine düþer de yarýlýr, parçalanýr.

Müfte'ilün, Mefa'îlün, Müfte'ilün, Mefa'îlün 

(c. V, 2157)

• Taþ, sana kavuþma hevesine düþer de yarýlýr, parçalanýr. Can da senin neþene, sevgin hevesine kapýlýr da kol kanat çýrparak uçar!

• Senin aþkýnla ateþ erir, su olur. Akýl harap olur, yýkýlýr. Gözlerim senin yüzünden uykuya düþman olur.

• Sabýr elbisesini yýrtar, akýl, kendinden geçer. Ejderha olan aþkýn ise insanlarý yer, taþlarý yutar.

• Yürüyüp gideni baðlama, gülmeyi aðlamaya çevirme, bu kuluna cefa etme. Çünkü onun senden baþka, senin yerini tutacak kimsesi yoktur.

• Suyun derede aktýkça, sözlerim nasýl olur da düzgün olur? Bazen senden utanýrým, nefes bile alamam.

• Senin aþkýnýn gýdasý nedir? Þu yanmýþ, kavrulmuþ ciðerim, benim yýkýlmýþ, harap olmuþ gönlüm nedir? Senin için vefa kumaþýnýn dokunduðu yerdir.

• Senin vasýflarýný saymak, seni övmek için þarap küpü coþuyor, köpürüyor. Çeng coþtukça coþmada; "Þarap içen yok mu?" demede.

• Aþk kapýmdan içeri girdi, geldi, elini baþýma koydu. Beni sensiz görünce;  Yazýklar olsun sana !" dedi.

• Ben bu dünyayý yaþanmasý zor bir menzil olarak gördüm. îþleri karmakarýþýk, zorluklarla dolu. Gönül de elden gitmiþ, ben de orada senin eline, ayaðýna kapandým kaldým.

Ynt: Kibir ve hiddet By: sultan aktay Date: 06 Nisan 2015, 15:17:22
paylaþým için allah razý olsun kibirli olmayýn ve asla öfkelnmyn öfkeyle kalkan zararla oturur

radyobeyan