> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Tasavvuf Eserleri > Divanı Kebir > Kibir ve hiddet
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Kibir ve hiddet  (Okunma Sayısı 2434 defa)
19 Ekim 2010, 19:47:48
Safiye Gül

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 15.436


« : 19 Ekim 2010, 19:47:48 »



1050. Aşk kasabı ol, kibrin ve hiddetin kanını dök!

Fa'ilatün, Fa'ilatün, Fa'ilatün, Fa'ilat 

(c. V, 2198 )

• İnsanlann birbirlerine karşı duydukları hiddet, öfke; hep kibirden, kendini beğenmekten, kendilerini başkalarından üstün görmekten ileri gelir. Bu yüzden aklını başına al da, kibirden gönlünü temizle! Eğer kibirli olmak istemiyorsan, kibri bırak, alçak gönüllü ol!

• Hiddet, kızgınlık kendini beğenmekten, benlikten doğar. Sen ikisini de ayağının altına al! Onları kendine merdiven yap da, göklere yüksel!

• Sen nerede bir öfke görürsen, o öfkede kendini beğenmeyi ara! Benliği ara! Yürü git, Dahhak ol!32

  32-Dahhak: Üç başlı bir yılan olarak tahayyül edilen efsanevî bir kahraman.

• Kendini beğenmekten ve öfkeden kurtuldunsa, bir köşeye çekil! Rahatça huzur içinde yaşa! Eğer bu iki huyla beraber yaşamaktan zevk alıyorsan git, gamlara dal! Bahtsız bir ömür sür!

• Köpekler gibi kızmayı bırak da, arslanların kızmasına bak! Arslanların kükreyişini gördüğün zaman da koyun gibi yavaş ol !  33

  33-Şırazlı Hafız merhum: "İki dünyada da huzur içinde yaşamak, dostlara lutuflarda, iyiliklerde  bulunmak, düşmanları da idare ederek yaşamak gerekir." demektedir.

• Seni öfkelendirecek tatlı lokmayı yeme, hakkında; "Sen olmasaydın gökleri yaratmazdım!" denen eşsiz varlıktan lokma ye, onun kulu, kölesi ol!34

  34-Peygamber Efendimiz hakkında söylenmiş bir hadîs-i kudsîde: "Habîbim, sen olmasaydın ben kainatı yaratmazdım!" buyurulmuştur.

• Yürü git "hüve"nin (=0'nun) kasabı, aşk kasabı ol. Kibrin ve hiddetin kanını dök! Ne zamana kadar bu iki köpekle beraber uyuyup kalacaksın? Artık aklını başına al, onlardan kurtul!

1054. Dünyayı birbirine katan hep senin sevdandır, senin sevdandır.

Fa'ilatün, Fa'ilatün, Fa'ilatün, Fa'ilat 

(c. V, 2202)

• Sevgilim! Dünyayı birbirine katan hep senin sevdandır, hep senin sevdandır. Yaşayıştan duyduğum zevk de, hep senin tatlı lütfundan, hep senin tatlı lutfundandır.

• Gökyüzünün eteği incilerle, mercanlarla, la'llerle doludur. Gökyüzü, bunların hepsini, senin ayaklarının altına saçmak için toplamış, senin ayaklarının altına saçmam için toplamış.

*  Aşıkların canları, seller gibi coşarak, köpürerek senin denizine doğru akmadadır, senin denizine doğru akmadadır.

• Sevgilim, aşıkların mahmurluğu, senin dün gece onlara sunduğun şaraptandır. Bense bugün harabım, senin yarın sunacağın şarabı düşünüyorum. Senin yarınını düşünüyorum.

• Senin gönlünün saflığına, tertemiz oluşuna dikkat ettim. Sonra senin yüzünde ben ay'ı gördüm, ay'ı gördüm.

• Ben senin yüzünde ay'ı görünce, sana; "Ay!" diye seslendim. Böyle seslenmekle ben, büyük bir suç işlediğimi anladım. Ay da kim oluyor ki, sana eş olsun! Ay da kim oluyor ki, sana eş olsun!

• Büyükler büyüğü Şemseddin Efendimiz şöyle diyor: "Gönül şehrini hep senin kavgan, gürültün kaplamış, senin kavgan, gürültün kaplamış."

 

1055. Arılar, karıncalar gibi yüzlerce ev yapsan, yine seni kimikimsesiz, evsiz barksız bırakırım.

Fa'ilatün, Fa'ilatün, Fa'ilatün, Fa'ilat 

(c. V, 2204)

• Eğer sen bana aşıksan, ben seni perişan ederim. Beni iyi dinle! Şu fanî dünyada az ev yap, sonra onu yıkar, viran ederim, beni iyi dinle!

• Arılar gibi, karıncalar gibi yüzlerce ev yapsan yine seni kimi-kimsesiz, evsiz barksız bırakırım, beni iyi dinle!

• Sen erkek, kadın bütün insanların sana hayran olmalarını, sana karşı duydukları sevgi ile mest olmalarını istiyorsun. Fakat ben, seni mest etmeyi, seni şaşkın hale getirmeyi istiyorum.

• Mademki Halil'sin, ateşten hiç korkma, emin ol! îçin rahat etsin! Ben ateşi sana yüzlerce gül bahçesi yaparım, beni iyi dinle!

• Sen, Kaf dağı olsan; seni hızlı hızlı dönen değirmen haline getirir, seni fırıl fırıl döndürürüm, beni iyi dinle!

• Sen belki de hünerde zamanın Eflatun'u, Lokman'ı olsan, seni bir bakışta hiçbir şey bilmez bir hale getiririm, beni iyi dinle!

• İsmail gibi seni kurban etmek istemem. Boğazına bıçaklar sürmem. Ne el görünür, ne yara görünür, beni iyi dinle!

• Ben devlet kuşuyum. Senin başına gölge düşürmek lutfunda bulundum. Böylece seni eşsiz, üstün bir padişah yapacağım, beni iyi dinle!

• Kendine gel de, az oku! Lüzumsuz kitaplarla kendini yorma! Sus, sabırlı ol! Ben seni kitap yapayım, ben seni Kur'an'ın ta kendisi yapayım.

 

1056. Temiz, lekesiz bir gönüle sahip olan herkes, gönül sesi ile balçıktan meydana gelen bedenin sesini ayırdeder.

Müstefilün, Müstef'ilün, Müstef'ilün, Müstef'ilün,

 (c.V, 2130)

• Ey aşıklar, ey aşıklar! Onun yüzünü görenin aklı başından gider, huyu değişir. Deli divane olur, kendinden geçer.

• Kendine gelince, sevgiliyi aramaya koyulur. Onda dünya sevgisi kalmaz Dükkanı bile yıkılır. Zerredeki su gibi, yüz üstü sürünerek ona doğru koşar durur.

• Aşk yolunda mecnun olunca, gökler gibi dönmeğe başlar. Böyle bir hastalığa tutulan, sonunda onun dermanını bulur.

• Aşk, nice gönülleri yaraladı. Nice uykuları kaçırdı. Onun büyüleyen nergis gözleri Firavun'un sihirbazlarının bile ellerini bağladı.

• Bütün padişahlar o benzeri olmayan sevgilinin dilencisi; bütün güzeller onun güzelliğinden kırıntılar almışlardır. Arslanlar bile onun mahallesindeki

köpeklere karşı kuyruklarını kısmışlar, ona teslim olmuşlardır.

• Göklere bir bak, ermişlerin kalesini seyret! Onun burcunda, kale bedeninde nice ışıklar var, nice meş'aleler yanıyor.

• Ey karanlık gecelerde, göklerde parlayıp duran ay, sen onun yüzünü mü gördün? Güzelliği, nuru ondan mı aldın? Ey gece! Sen onun saçlarını mı gördün? Hayır hayır, olsa olsa onun siyah saçlarının bir telini mi gördün?

• Bu gece siyah elbiseler giymiş; her halde yaslı olacak; kocası ölmüş bir kadın gibi siyah elbiselere bürünmüş.

• Ey gece! Bu feryadıma, bu fıganıma senden yardım istemiyorum. Çünkü, sen de benim gibi onun çevgeninin önünde bir top gibi yuvarlayıp duruyorsun.

• Onun çevgenine top olan, saadet topunu elde eder de, gönül gibi onun çevgeninin önünde top olur, başsız ayaksız koşar.

• Sen aşka dayan, çünkü aşk baştanbaşa odur, onun yüzüdür. Onun gözüdür. Bu tarafa dönmüştür. Seni gözetmektedir. Zaten aşkın varlığı yüzünden gözden, görüşten başka bir şey değildir.

• Aşkın şekli yoktur. Fakat işi gücü şekil yapmaktır. Ey gönül! Sen bir türlü şekilden suretten geçemiyorsun. Çünkü onun cinsinden değilsin.

• Temiz, lekesiz gönüle sahip olan herkes, gönül sesi ile topraktan meydana gelen bedenin sesini ayırt eder. Bu ses onun ceylan şekline girmiş arslanının kükreyişidir.

• Bu aşk bana misafir oldu. Canımı vurdu, yaraladı. Bu aşk, herkese nasip olmaz. Bu sebeple bu hal bana yüzlerce lütuftur. Yüzlerce ihsandır. Bana vuran, ele, kola yüzlerce aferin.

• Ben elimden, ayağımdan vazgeçtim, araştırmayı bıraktım. Ey araştırması ile bizim araştırmamızı süpüren, yok eden aziz dost!

• Ne zamana kadar; "Hey gönül!" deyip duracaksın? Şu gönül sevdasından vazgeç de sus artık! Gönül onun "Hu" sesini duyunca, artık benim hay ve huyumun bir değeri kalmaz.

1057. Sana misafir olan can, ekmek yerine neşe yer.

Müstef'ilün, Müstef'ilün, Müstefilün, Müstefilün,

 (c.V, 2138 )

• Ey aşk! Sen mi daha biçimlisin, hoşsun, yoksa senin bahçen mi, bahçendeki elma ağaçları mı daha düzgündür? Ey özlem duyanlara canlar bağışlayan yeni ay, bir doğ, bir dön!

• Ey güzelliği ile halkın başını döndüren aşk! Sen göklere merdiven dayarsın. însana kanatlar verirsin. Aynı zamanda herkesin başını belaya sokarsın. Yüzlerce kavgaya salarsın.

• Ey aşk! Sen ne güzel huylusun, ne güzel yüzlüsün. Ey aşk; sen eğlenmeyi, işreti de çok seversin, eşine, dostuna neşeler verirsin.

• Ağaçlar oynamayı senden öğrenirler. Ter ü taze tomurcuklar, seninle dala ayak basarlar. Yapraklar da meyveler de senin ab-ı hayat kaynağından içerler, mest olurlar.

• Bahçesinden armağan olarak hazanı olmayan bir bahar istediği içindir ki, senin güller saçan rüzgarınla, yapraklarını döküp saçmadadır.

• Senin neşe bahçelerinde, ne de hoş davetçilerin var? Sana misafir olan can, ekmek yerine neşe yer. 

• Tedbirlere giriştim, fayda etmedi. Gönül zincirlerini kırdı da, canı çeke çeke, sürüye sürüye senin şadırvanının önüne getirdi.

• Orada ne bir inatçı görüyorum, ne de soğuk kişi. Orada her an bir hayat var. Her an ucuz, bol ihsanlardan bir ihsan, bir lutuf var.

• Kıyamete kadar, senin yüzünün güzelliğini anlatsam, hiç durmadan vasıflarını sayıp döksem, bitiremem, aciz kalırım. Senin uçsuz, bucaksız denizin bir çanak su almakla biter tükenir mi?

 

1058. Ben sözü aşkla söylüyorum. Çünkü ders...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Kibir ve hiddet
« Posted on: 29 Mart 2024, 01:54:10 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Kibir ve hiddet rüya tabiri,Kibir ve hiddet mekke canlı, Kibir ve hiddet kabe canlı yayın, Kibir ve hiddet Üç boyutlu kuran oku Kibir ve hiddet kuran ı kerim, Kibir ve hiddet peygamber kıssaları,Kibir ve hiddet ilitam ders soruları, Kibir ve hiddetönlisans arapça,
Logged
06 Nisan 2015, 15:17:22
sultan aktay
Öğrenci Grubu
***
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 417


« Yanıtla #1 : 06 Nisan 2015, 15:17:22 »

paylaşım için allah razı olsun kibirli olmayın ve asla öfkelnmyn öfkeyle kalkan zararla oturur
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes