Hz. Esma By: ayten Date: 02 Ekim 2010, 16:58:36
5)Halife Hz.Ebu Bekrin Kýzý. Hz.ESMA
Mekke - Medine / 73
Sýddîk-ý Ekber'in büyük kýzý Hazreti Esmâ... Babasý gibi ilk Müslümanlardan. 18. mü'min. Cenâbý Resûlüllah hicret için Sýddîk-ý Ekber'in evinde yola çýkmak üzere iken, acele ile yol azýðý hazýrlayýp, belindeki kuþaðýný ikiye bölüp çantalarýn aðýzlarýný baðladýðýndan dolayý kendilerine Fahri Risaletçe, "Zatü'n-Nitakayn" ünvaný verilen sahabiye...
Hz. Esmâ, Cenâbý Resûlüllah'la babasý Sýddýk-ý Ekber'i yolcu ettikten sonra kapýsýna gelen Ebû Cehil, kendisine babasýnýn nerede olduðunu sordu. Bilmediðini söyleyince küfrün baþ mümessili öylesine müthiþ bir tokat attý ki, gözünde þimþekler çakan Esmâ'nýn boynundaki boðazýndaki zinetleri yerlere döküldü. Fakat Esmâ, Ebu Cehil'e ipucu vermedi, Allah'ýn Resûlüne ait en küçük bir imâda dahi bulunmadý...
Takdiri Ýlâhi'ye bakýn ki. Ýslâm için gösterdiði bu gibi feraðatýndan dolayý, Cennetle müjdelenen sahabîlerden Hz. Zübeyir talip oldu Esmâ'ya. Sýddýk-i Ekber, damat namzedi Zübeyir'in malî durumunu biliyor, mahrumiyetine vâkýf bulunuyordu. Ama 'Onun Aþere-i Mübeþþere'den sayýlacak kadar Ýslâm'a sadakatini de anlýyordu. Ýki durum arasýnda hiç tereddüt göstermedi. Esmâ'yý, mânen zengin, ama maddeten fakir Zübeyir'e seve seve verdi.
Nitekim, Resûlüllah'ý takip eden günlerde Medine'ye hicret eden Esmâ, daha þehre girmeden Kuba'da oðlu Abdullah'ý dünyaya getirdi. Bundan sonra da Zübeyir'den beþ oðul, üç kýz yetiþtirdi. Zübeyir'in maddi mahrumiyetini Resûlüllah Hazretleri azaltmak istiyordu. Bu sebeble Ona Medine'de bir hurma bahçesi hediye etmiþti. Beyi Zübeyir'in at üstünde gaza meydanlarýnda dolaþmasýna mukabil, Esmâ, bu bahçede doldurduðu hurma sepetini baþýnýn üstüne koyup, evine kadar taþýr, çocuklarýna böyle þahsî emeðiyle bakardý.
Bir gün baþý üzerine hurma sepetini koymuþ, evine doðru gelirken Resûlüllah Hazretleri arkadan eriþmiþ, acýdýðý Esmâ'yý devesine bindirmek istemiþti. Bundan çok utanan Esmâ, devenin yanýna yaklaþmamýþtý. Sonra bu durumu kocasý Zübeyir'e söylemiþ, izni olmadýðýndan Resûlüllah'ýn devesine binmekten utandýðýný da ifade etmiþti. Damad Zübeyir, Ýslâm'a hizmet için gaza meydanlarýnda dolaþýrken evin ve çocuklarýn bütün hizmeti kýzýna kalan Hazret-i Ebû Bekir, nihayet bir hizmetçi tutup, kýzýna göndermiþti.
Hz.Esmâ der ki: "Babamýn bu yardýmý, kölelikten kurtarmýþ gibi sevindirdi beni. O câriyenin büyük yardýmý dokundu bana..." Bir ara,. Medine'de iken Esmâ'mn annesi "Kuteyle" ziyaretine gelmiþti. Birtakým hediyeleri de birlikte getiren annesi, Esmâ'dan hüsnü kabul görmemiþ, kapýda bir müddet beklemiþti. Bunun sebebi, Esmâ'nýn þüphesiydi. Hemen kýz kardeþi Hazreti Aiþe'ye haber gönderen Esmâ, þöyle sordurdu: "Annem Ýslâm'ý kabul etmedi. Onu evime kabul edip hediyelerini almam câiz mi? Aiþe’ye bir sorsun..." Bunun üzerine þu ayet nâzil oldu:
لاَ يَنْهَيكُمُ اللهُ عَنِ الَّذِينَ لَمْ يُقَاتِلُوكُمْ فِى الدِّينِ وَلَمْ يُخْرِجُوكُمْ مِنْ دِيَارِكُمْ اَنْ تَبَرُّوهُمْ وَتُقْسِطُوآ اِلَيْهِمْ اِنَّ اللهَ يُحِبُّ الْمُقْسِطِينَ
“Ýnancýnýzdan dolayý, size karþý savaþmayan ve sizi yurtlarýnýzdan çýkarmayan inkârcýlara gelince, Allah onlara nezaketle ve adaletle davranmanýzý yasaklamaz. Çünkü Allah, insaf ölçülerine baðlý kalýp, adaletle davrananlarý sever.”[788]
Esmâ annesini kabul edip, hürmet ve itaatta kusur etmedi. Anne de kýzýna kendi inancýný telkin edip de imanýnda þüpheye düþürecek bir tutuma girmedi. Bilindiði üzere Esmâ, Ebû Bekir'in Ýslâm'dan önceki hanýmýndandý. Âiþe ise, sonraki Ümmü Ruman'dan oldu.
Bir gün Esmâ'nýn Zübeyir'den olan beþ oðlundan biri olan Münzir. Irak'tan ticaret mallarý getirmiþ, annesine de ipekli bir kumaþ almýþtý. O sýrada gözleri perdelenmeye baþlâyan Esmâ el yordamýyla kumaþýn ince ipekten olduðunu anlayýnca þu karþýlýðý verdi: "Oðlum, bu kumaþ gerçi teni göstermez, ama beden hatlarýný, bakýnca belli eder. Ben böyle ince kumaþtan dikilen elbiseyi giyemem. Bana getireceðin kumaþ beden hatlarýný belli etmeyecek kalýnlýkta olmalý..."
Nitekim Münzir'in getirdiði ikinci hediye kalýn kumaþtan olmuþtur. Hazret-i Esmâ, hayatýn büyük çile ve cefalarýna maruz kalmýþ, ancak eþine ender rastlanan bir imanla bu hâdiselere karþý dayanmýþtýr. Oðlu Abdullah, Haccacý Zalim ile çarpýþýrken, Esmâ, beklenenin aksine oðluna þecaat ve cesaret telkin etmiþ. "Önemli olan senin hakta olup olmadýðýndýr" diyerek, Onu daima hakký hesaba katmaya dâvette bulunmuþtur.
Tarihçiler, Esmâ ile oðlu Abdullah'ýn Haccacý Zâlim'e karþý kahramanlýklarýný hayranlýkla kâydettikten sonra þöyle derler: "Analar, Esmâ gibi ana ile Abdullah gibi evlâd dünyaya getirmekte cömert olamamýþlardýr." 73 tarihinde (M. 692) Medine'de, oðlu Abdullah'ýn þehadetinden beþ gün sonra vefat eden Esmâ, 85 hadis rivayet etmiþ, bunun 22'si Buhâri ile Müslim'de zikredilmiþtir.