Ticari ve Ahlaki Prensipler By: reyyan Date: 26 Eylül 2010, 07:58:39
ÝSLÂM’IN EKONOMÝK HAYATA GETÝRDÝÐÝ
TÝCARÝ VE AHLÂKÝ PRENSÝPLER
Dr. Muhlis AKAR
I- Konunun Plâný
A. Giriþ
B. Ýslâm’da Ticarete Verilen Önem
C. Ticarî Ve Ahlakî Prensipler
1-Müþteriyi Aldatmamak:
2-Yalan Yere Yemin Etmemek:
3-Hileli Ölçüp Tartmamak:
4-Ýhtikâr (Spekülasyon) Yapmamak:
5-Müþteriye Ýyi Davranmak:
6-Müþteri Kýzýþtýrmamak (Neceþ)
7-Mallarý Pazar Dýþýndan Karþýlayarak Üretici Ve Tüketicilere Zarar Vermemek:
8-Ticari Ýþlemleri Kayýt Altýna Almak:
II- Konunun Açýlýmý ve Ýþleniþi
Bu vaazda Ýslam’ýn ticarete verdiði önem vurgulanarak, Ýslâm’ýn ekonomik hayata getirdiði ticarî ve ahlakî prensipler ana hatlarýyla anlatýlacaktýr. Konuyu iþlerken ilgili ayet ve hadisler okunup açýklanacak ve aþaðýda özet sunumda iþlendiði þekilde konu ele alýnýp deðerlendirilecektir. Sonunda genel bir deðerlendirme yapýlýp, ulaþýlan sonuçlar cemaate maddeler halinde derli toplu bir þekilde sunulacaktýr.
III- Konunun Özet Sunumu
Ýslam’da ibadetler yalnýzca namazla, oruçla sýnýrlý deðildir. Yüce Allah’ýn hoþnut ve razý olduðu bütün söz, fiil ve davranýþlar geniþ anlamda ibadet kapsamýndadýr. Bu baðlamda, kiþinin yoldan bir taþý kaldýrmasý veya yoldaki bir çukuru onarmasý, yükünü sýrtýna alamayan birisine destek vermesi, araca binemeyen hasta, yaþlý ve özürlülere yardýmcý olmasý ibadet olduðu gibi; kazancýný helâl yoldan elde etmesi, Ýslâmî prensiplere uygun olarak ticarî ve iktisadî davranýþlarda bulunmasý, iþ ve icraat yapmasý da ibadettir. Kýsaca hayatýn bütün alanlarýný geniþ anlamda ibadet kapsamýna alan Ýslam; ticareti de ibadet olarak deðerlendirmiþ; bunun gerçekleþmesi için ticari hayatta uyulmasý gerekli ahlaki prensipler getirmiþtir.
Þüphesiz helâl ve meþrû bir ticaret yapabilmek için ticari prensipleri, diðer bir ifadeyle ticaret ahlâkýný öðrenmek þarttýr.
IV- Konu Ýþlenirken Baþvurulabilecek Bazý Ayetler
Bakara: 188, 198, /275, 282, 283 ;Nisâ: 29 Hacc:28; Nûr:37; Cuma:10-11; Müzzemmil:20; Fatýr:12; Rûm: 46; Neml:40; Fâtýr:5; Âl-i Ýmrân:77;En’âm:152; Ýsrâ:35; Mutaffifîn:1-7; Þuarâ:181-183; Hud: 84-95; Þuara:176-189; Rahmân:9; Ýsrâ:35; A’raf:185
V- Konu Ýþlenirken Baþvurulabilecek Bazý Hadisler
1- Müþteriyi Aldatmamak:
Tacir, dürüstlüðü ve doðru sözlülüðü ile müþteriye güven vermelidir. Rasulullah (s.a.v.) doðru sözlü ve güvenilir tüccarý
"التاَّجِرُ الصَّدُوقُ الأَمِينُ، مَع النَّبِيِّينَ وَالصِّدِّيقِينَ وَالشُّهدَاءِ"
“Doðru sözlü ve güvenilir tüccar (ahirette) peygamberler, sýddîkler ve þehitlerle beraber bulunacaktýr” hadisiyle övmüþtür.
Müþterinin gafletinden veya bilgisizliðinden faydalanýp, saðlam ve kullanýlýþlý olmayan bir malý ona satmak Ýslâm ahlakýyla baðdaþmaz. Nitekim bir gün peygamberimiz (s.a.v.) Pazarý dolaþýrken tahýl satan birisinin yanýna gelmiþ, elini buðday yýðýnýna daldýrmýþ, altýnýn ýslak olduðunu görünce sormuþ: “Nedir bu?”. Satýcý: “Yaðmur yaðmýþtý, ondan dolayý ýslandý” diye cevap verince; Rasulullah: “Niçin o ýslak tarafý halkýn görebilmesi için üste getirmedin?” diye sert bir þekilde mukabelede bulunduktan sonra;
"مَنْ غَشَّناَ فَلَيْسَ مِناَّ"
“Bizi aldatan bizden deðildir” buyurmuþ ve;
وَلاَ يَحِلُّ لِمُسْلِمٍ بَاعَ مِنْ أَخِيهِ بَيْعاً، فِيهِ عَيْبٌ، إِلاَّ بَيَّنَهُ لَهُ
“Kusurlu bir malý, ayýbýný söylemeden satmanýn bir Müslüman’a helâl olmayacaðýný” kesin bir þekilde belirtmiþtir.
2- Yalan Yere Yemin Etmemek:
Ticari maksatla veya baþka maksatla yalan söylemek, yalan yere yemin etmek, Allah’ýn yüce adýný onun haram kýldýðý hususlarda kullanmak, basit menfaatler için insanlarý “vallahi, billahi... vs.” diyerek, “Allah (ýn adý) ile aldatmak” , daha sonra yaptýklarý “yeminlerini az bir bedele satmak” büyük günahlardandýr. “Kýyâmet gününde Yüce Allah bunlarla konuþmayacak, yüzlerine rahmet nazarýyla bakmayacak, onlarý temize çýkarmayacaktýr. Ve onlar için çok acýklý bir azap olacaktýr.
Peygamberimiz bir hadislerinde;
" ثَلاثَةٌ لاَ يُكَلِّمُهُمُ اللهُ يَوْمَ القَياَمَةِ، وَلاَ يَنْظُرُ إلَيْهِمْ، وَلاَ يُزَكِّيهِمْ، وَلَهُمْ عَذاَبٌ ألِيمٌ" قالَ فَقَرَأهاَ رَسولُ اللهِ صلى الله عليه وسلم ثَلاثَ مِرَارٍ. قالَ أبوُ ذَرٍّ: خَابوُا وَخَسِرُوا. مَنْ هُمْ ياَ رَسولَ اللهِ؟ قالَ" اَلْمُسْبِلُ وَالْمَنَّانُ وَالْمُنَفِِّقُ سِلْعَتَهُ بِالْحَلِفِ الكَاذِبِ".
Kýyamet günü, Allah’ýn kendileriyle konuþmayacaðý, yüzlerine rahmet nazarýyla bakmayacaðý ve kendilerine azap edeceði bu kimseleri açýk ve net bir þekilde ifade ediyorlar. Bunlar: “Elbisesini kibirle yerlerde sürüyen, yaptýðý iyiliði baþa kakan ve yalan yere yemin ederek ticaret malýný fâhiþ bir fiyatla satmaya çalýþanlardýr.
3- Hileli Ölçüp Tartmamak:
Ölçme ve tartma konusunda dürüst davranmak, hile yapmamak, eksik ölçü ve tartý ile satýþ yapmaktan sakýnmak, Kur’an-ý Kerim’in bir çok âyetinde Müminlere emredilmektedir.
Toplumlarý temelinden sarsan, çöküþ ve yýkýlýþlarýna sebep olan ahlaksýzlýk türlerinden biri de ölçü ve tartýda haksýzlýk yapmaktýr. Nitekim Kur’an-ý Kerim, Hz. Þuayb’ýn peygamber olarak gönderildiði “Medyen-Eyke” halklarýný helake götüren sebeplerden biri olarak ölçü ve tartýda hile yapmalarýný gösterir.
4- Ýhtikâr Yapmamak:
Bir ticari emtiayý (malý) pahalanmasý gayesiyle stoklayýp piyasaya arzýný geciktirmek anlamýna gelen ihtikar; fiyatlarýn yapay bir þekilde yükselmesine ve normal piyasa seviyesinin üzerine çýkmasýna sebep olur. Ýhtikâr yapmak, özellikle temel ihtiyaç maddeleri söz konusu olduðunda toplumun zarar görmesine sebebiyet verdiði gibi, uzun müddet devamý halinde de sosyal ve iktisadi bunalýmlara yol açabilir. “Karaborsacý ne fena bir kuldur; fiyatlarýn düþtüðünü öðrenince üzülür, yükseldiðini duyunca da sevinir” hadis-i þerifi, bu tip kimselerin ruhi durumunu ve insanlýk bakýmýndan düþtüðü seviyeyi açýk bir þekilde ifade etmektedir.
5- Müþteriye Ýyi Davranmak:
Alýþ-veriþte alýcý ve satýcý birbirine iyi davranmalýdýr. Bakara sûresi 280. âyetinde yüce Allah:
وَإِن كَانَ ذُو عُسْرَةٍ فَنَظِرَةٌ إِلَى مَيْسَرَةٍ وَأَنْ تَصَدَّقُواْ خَيْرٌ لَّكُمْ إِنْ كُنتُمْ تَعْلَمُونَ
“Eðer borçlu darlýk içindeyse ona eli geniþleyinceye kadar mühlet verin. Eðer bilirseniz, (borcu) sadaka olarak baðýþlamanýz, sizin için daha hayýrlýdýr” buyurarak satýcýnýn, gerektiðinde müþterisinin lehine bazý özel durumlarda fedakarlýkta bulunmasýnýn kendi hayrýna olacaðýný vurgulamaktadýr
Peygamberimiz de;
رَحِمَ اللهُ رَجُلاً، سَمْحاً إذاَ باعَ، وَإذاَ اشْتَرَى، وَإذاَ اقْتَضَى
“Satarken ve alýrken, borcunu isterken ve öderken kolaylýk gösteren kimseye Allah merhamet eylesin” hadisiyle Allah’ýn rahmet ve sevgisinin birbirine iyi davranan alýcý ve satýcýlarýn üzerine olmasý için dua etmiþtir.
6- Müþteri Kýzýþtýrmamak
Çoðunlukla malýn fiyat ve sürümünü arttýrmaya yönelik bir hîle þeklinde ortaya çýkan neceþ; bu yönüyle haksýz rekabet çeþitlerinden biri sayýlmaktadýr. Þöyle ki, bir pazarlýk esnasýnda satýcý ile anlaþmalý olan üçüncü bir kiþi (veya kiþiler) sanki alýcýymýþ gibi devreye girerek gerçek müþterinin verdiðinden daha yüksek bir fiyat teklif etmek suretiyle onu yanýltýr. Böylece talip olduðu malý baþkasýna kaptýrmak istemeyen ilk teklif sahibi ister istemez daha yüksek meblað ödemek zorunda kalabilmektedir. Bu durum pazarlýk halindeyken olabileceði gibi akdin kesinleþmesinden sonra da vuku bulabilmektedir. Ýþte serbest rekabet ortamýný zedeleyip haksýz rekabete yol açan, kardeþlik iliþkilerini zedeleyen ve bir rantiye sýnýfý oluþturarak tüketicinin zarar görmesine zemin hazýrlayan bu tür muameleler Hz. Peygamber tarafýndan yasaklanmýþ; “Bir malý alýyor görünerek kýymetini (deðerini) artýrmayýnýz”
عن أبي هريرة رضي الله عنه قالَ نَهَى رَسولُ اللهِ صلى الله عليه وسلَّمَ أنْ يَبِيعَ حَاضِرٌ لِباَدٍ، وَلاَ تَناَجَشوُا، وَلاَ يَبِيعُ الرَّجُلُ عَلىَ بَيْعِ أخِيهِ
“Neceþ yapmayýn. Bir kimse kardeþinin pazarlýðý üzerine pazarlýk yapmasýn” gibi hadislerle Müslüman tüccarýn bu tür olumsuz davranýþlardan sakýnmasý gerektiði vurgulanmýþtýr.
7- Piyasaya Arz Edilmeden Önce Dýþarýdan Mallarý Karþýlayarak Üretici ve Tüketicilere Zarar Vermemek:
Ýslâm dini karaborsayý yasakladýðý gibi, fiyatlarýn sun’î olarak yükselmesine sebep olan simsarlýðý da yasaklamýþtýr.
Hz. Peygamber (s.a.v.), þehre dýþardan mal getirenlerin yolda karþýlanarak ellerindekinin ucuza kapatýlmasýný menetmiþ; böylelikle üretici ve tüketicilerin zarar görmelerini önlemiþtir. Bir hadislerinde: “Þehirli, köylü adýna satýþ yapmasýn. Ýnsanlarý kendi hallerine býrakýn, Allah onlarý birbirlerinden rýzýklandýrýr” buyurmuþtur.
8- Ticari Ýþlemlerin Kayýt Altýna Alýnmasý:
Ticari hayatta görülen kötü iliþkilerin ve olumsuz sonuçlarýn nedenlerinden biri de taraflarýn antlaþma maddelerini açýklýkla yazmamalarýdýr. Ýslâm, ölçü ve tartýda dürüst davranýlmasýný, taraflar arasýnda iyi niyet ve güvenin kurulmasýný istemekle beraber; alýþ veriþ ve borçlanma iþlemlerinin yazýlmasýný da tavsiye etmiþtir: Kur’an-ý Kerim’de:
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُواْ إِذَا تَدَايَنتُمْ بِدَيْنٍ إِلَى أَجَلٍ مُّسَمًّى فَاكْتُبُوهُ.
“Ey inananlar, belli bir süreye kadar birbirinize borçlandýðýnýz zaman onu yazýn” buyrulmasý, ticari iþlemlerin kayýt altýna alýnmasýnýn önemine iþaret etmektedir.
O halde Müslüman iþadamýnýn (tüccarýn) kiþisel menfaatlerini düþünüp korumasý onun en doðal hakký olmakla beraber; özgürlüklerinden, yasal ve doðal haklarýndan yararlanýrken, baþkalarýna zarar vermekten de kaçýnmasý gereklidir. Ayrýca, hak ettiðinden daha fazlasýný kazanmaya talip olmamalý, iþçilerinin haklarýný tam ve zamanýnda ödemeli ve müþterilerine de makul fiyattan mal satmalýdýr. Ýþ iliþkilerinde dürüst olmalý, yanýltýcý ve aldatýcý reklam kampanyalarýndan sakýnmalý, verdiði sözü tutmalýdýr. Ekonomik gücünü bir baský ve tahakküm aracý olarak kullanmamalýdýr. Kýsacasý Müslüman bir iþ ve ticaret adamý her þeyiyle emniyet ve güven insaný olmalýdýr.
Þu hadislerden de yararlanýlabilir: Buhârî Nefekât: 1; Büyû:15, 19, 26 ; Müslim, Ýman, 164, 117, 171; Müsakat 131 Ebû Dâvûd, Büyû, 50; Tirmizi, Büyû; 4, 9; Ýbn Mâce; Ticârât, 1, 45;Dârimî, Buyû: 8 ;Ahmed b. Hanbel, Müsned, Çaðrý Yay. 2. Bsk., III, 466; IV, 141; Buhârî, Büyû: 60; Müslim, Büyû: 13 ;Buhârî, Büyû, 58, 64, 70; Müslim, Büyû: 11.
VI- Yararlanýlabilecek Bazý Kaynaklar
1.Bu konuda Diyanet Ýlmi Dergi’nin Ocak-Þubat-Mart 2003, cilt 39, sayý 1 de Dr. Muhlis AKAR’ýn “Ýslamýn Ekonomik Hayata Getirdiði Ticari ve Ahlaki Prensipler” adýyla yayýnlanan makalesinden yararlanýlabilir.
2.Komisyon; Ýlmihal II, Ýsam Yay. Ýstanbul 2002, sh. 342-343.
3.Yunus, Vehbi YAVUZ; Çalýþma Hayatý ve Ýslâm, Tuðra yay. Ýst.1992, sh. 26.
4.Günenç, Halil; Ýslâm’da Ticaret, F.F.K. Kültür Yay. Ýstanbul, Trs., sh. 9-10.
5.Hayreddin KARAMAN; Günlük Hayatýmýzda Helâller Haramlar, Nesil Yay. Ýstanbul 1987, sh. 74-75;
Dipnotlar:
Hamdi DÖNDÜREN; Delilleriyle Ticaret ve Ýktisat Ýlmihali, ErkamYay, Ýstanbul 1993, s,8
Döndüren; a.g.e., s, 8, 9; Bk: Buhârî, Nefakât: 1; Büyû: 15
Tirmizi, Büyû; 4; Ýbn Mâce; Ticârât, 1
Müslim, Ýman, 164; Ebû Dâvûd, Büyû, 50
Ýbn Mâce, Ticârât: 45
Fâtýr: 35/5
Âl-i Ýmrân: 3/77
Müslim, Ýman: 171
Bk. En’âm: 6/152; Ýsrâ: 17/35; Mutaffifîn: 33/1; Þuarâ: 26/181-183
Akar, Muhlis; Kur’an-ý Kerim’e Göre Toplumlarýn Helak Oluþ Sebepleri ve Þekilleri (Yayýnlanmamýþ Yük.Lisans Tezi), Ýstanbul 1986, s,73-75
Bk. Hud: 11/84-95; Þuara: 26/176-189; Rahmân: 55/9; Ýsrâ: 17/35; A’raf: 7/185; Mutaffifin: 83/1-7
Kallek; a.g.e., sh.56
Zebîdî, Sahih-i Buhârî Muht. Tecrid-i Sarih Terc. Diyanet Ýþleri Bþk. Yay. VI / 449
Celâl YENÝÇERÝ; Ýslâm Ýktisadýnýn Esaslarý, Þamil Yay. Ýstanbul 1980, s,285.
Buhârî, Büyû: 16
Cengiz KALLEK; Devlet ve Piyasa, Bilim ve Sanat Vakfý yay, Ýstanbul 1992, s.30-33, 115
Kallek; a.g.e, s,116
Buhârî, Büyû: 60; Müslim, Büyû: 13
Buhârî, Büyû, 58, 64, 70; Müslim, Büyû: 11.
Bekir Ali Bilgiç; Ýslâm’da Kazanç Sistemi ve Çalýþma Hayatý, s,.84, 120
Kallek; a.g.e., s.67
Buharî, Büyû: 58, 64; Müslim, Büyû: 20; Ebu Davud, Büyû: 40; Tirmizi, Büyû, 17-18
Mannan, M. A.;a.g.e., sh. 273
Bakara: 2/28