Temenni By: hafýz_32 Date: 24 Eylül 2010, 11:43:09
Temenni
Temenni; lügatte, babýndan fiilinin masdarý olup bir
þeyi istemek mânasýna gelir.[1] Istýlahta ise temenni; gerçekleþmesi imkansýz olduðu için vukuu umulmayan, fakat sevilen veya istenen bir þeyi arzu etmektir. Yani arzu edilen þey, ya imkansýzdýr. Veya imkan dairesinde olduðu halde gerçekleþmesi çok uzak bir ihtimal dahilindedir.
(Veya Kýsaca Temenni: Bir þeyi arzu etmek ve meydana geliþine hasret çekmektir.)
Temenni için aslýnda vazedilen kelime "leyte" dir. Bazen, edebî bir gaye için » edatlarý da temenni için kullanýlýr.[2]
Tereccî : Eðer sevilen þey, gerçekleþmesi umulan güzel bir þey ise buna "tereccî" denilir. Ve bu durumda kullanýlýr. Bazen de edebî bir gaye için kullanýlýr.[3]
Konu ile ilgili bazý misâller:
Ýbn Rûmî (ÖÝ.283/896) Ramazan ayý hakkýnda þöyle demiþ:
«Keþke ondaki (Ramazan ayýndaki) gece bir ay kadar uzun olsaydý. Ve onun gündüzü bulutun geçiþi gibi geçseydi. »[4]
Yüce Allah þöyle buyurmuþ: sefâatçýlarýmtz olsaydý da bize þefaatte bulunsualardý.»[5] el-Cerîr (öl. 110/728) bir þiirinde þöyle demiþ:
«Gençlik, günleri övülerek geçti. Keþke o (gençlik) satýn alýnsaydý veya geri dönseydi.» [6]
« Ey baðýrtlak kuþu sürüsü! ´(Sizden) kanadýný bana ödünç olarak verecek biri var mý? Belki ben (onunla) sevgilime doðru uçup gideceðim.» [7] Bu dört misalde, istenen þeyin gerçekleþmesi imkansýzda.
Yüce Allah þöyle buyurmuþ: «. Ke§ke Karun´a verilen mal gibi bizim de olsaydý/...»[8] Bu misalde, istenen þeyin gerçekleþmesi mümkündür, fakat elde edilmesi þiddetle arzu edilmez.
«Keþke bir gün gençlik geri dönseydi de, ihtiyarlýðýn yaptýðý þeylerden ona haber ver þeydim.» [9]
«Keski benimle sevenlerim arasýndaki uzaklýk, benimle musibetler arasýndaki uzaklýk kadar olsaydý.» [10]
Sarý1 el-Ðavânî(Müslim b. Velîd) (ÖÝ.208/823), bir þiirinde þöyle demiþ:
mak için, temennî edilen þeyi, imkansýz olan bir nesne þeklinde göstermektir.
«Çocukluk günleri ve zamaný amma da güzel idi. Keþke az da olsa o günler (olduðu gibi) kalsaydý.»[11] Bu beyitte, arzu edilen þey mümkün olabilir.
«Keþke sevgililerin arzusu âdilâne olsaydý ve böylece her gonüle, tahammül edebildiði þeyi yükleseydi.»[12] Bu beyitte, arzu edilen þey mümkündür. Meydana gelmesi de arzulanýyor.
Fakirin þöyle demesi gibi: «Keþke bin dinar param olsaydý!.[13]
Temmennî ile ilgili bazý âyetler:
Yüce Allah þöyle buyurmuþ: « (bu aîesden) çýkmaya çare olsaydý?» Bu âyette,"Hel" mânasýna kullanýlmýþtýr.[14] Burada, arzu edilen þey mümkündür. Yüce Allah þöyle buyurmuþ:
vun , Ey Hâmân! Bana yüksek bir kule yap. Belki onunla yollara, göklerin yollarýna ulaþýrým da...» Bu âyette, istenen þeyin gerçekleþmesi mümkün deðildir.» leyte" yerine kullanýlmýþtýr.[15]
Yüce Allah þöyle buyurmuþ: ««(Kafirler âhirette diyecekler ki) Ah keþke bizim için (dünyaya) bir kere daha dönüþ olsa da, müminlerden olsak.» Bu âyette, edatý, "Leyte" yerine kulanýlmýþtýr. Ýstenen þeyin gerçekleþmesinin imkansýz olduðunu vurgulamýþtýr.[16]« Belki de Allah, ondan (boþanmadan)sonra yeni bir durum meydana getirir.»[17]
«Keþke onlarla beraber olsaydým da ben de büyük bir baþarý kazansaydým.»[18]
« yumuþak (tâvizkâr) davranasýn da´, onlar da sana yumuþak davransýnlar.»[19]
«Keþke benim size karþý (koyacak) bir gücüm olsaydý...»[20]
dünyaya geri gitmemiz´mümkün olsaydý da, þimdi onlarýn bizden uzaklaþtýklarý gibi, bit de onlardan uzaklaþsaydýk.»[21]
«te/z Firavuna gidin. Çünkü o, iyiden iyiye azdý. Ona yumuþak söz söyleyin. Belki o, aklýný baþýna alýr veya korkar.»[22] --------------------------------------------------------------------------------
[1] Mu´cemü´l-mekâyis fi´Ý-luða, s.966; el-Kâmus, s. 1721; Lisânü´l-´arab, 15/293.
[2] Lisânü´l-´arab, 15/294-295.; el-Bürhân, 2/321-322 ; Mu´terakü´î-akrân, 1/337;
[3] el-Külliyyât. s. 314-315, 468; el-Belâðatü´î-vâzýha, s. 207; Ýlmü´l-Me´ânî, s. 113-114;
Cevâhiru´l-belâða, s. 103; el-Belâðatü´l-´arabiyye, 1/251-252; Mecâmi´u´l-edeb, Ilm-ý Me´ânî, s. 170.
"Hel" ve le´aIIe" deki edebî maksat; temennî edilen þeyin - kendisine çok önem verildiði ve Özlem duyulduðu için- meydana gelmesi yakýn ve mümkün olan bir þekilde göstermektir. "Lev"deki edebî gaye ise; temennî edilen þeyin az ve nadir olduðuna dair hakkýnda bilgi vermektir. Çünkü konuþan kimse onu, yasak olan bir þey þeklinda gösteriyor. Nitekim lev" kelimesinin asýl ma´nasý; fiilü´þ-þart gerçekleþ-mediði için, þartýn cevabýnýn meydana gelmemesini ifâde etmektir. deki edebî maksat ise; elde edilmesinin uzak olduðunda mübalaða yap-
[4] et´Belâðatü´l-vâzýha, s.206; Ýlmü´l-Me´ânî, s.l 12: el-Belâðatû´l-´arabiyye, 1/254.
[5] A´râf suresi, 7/53; ayrýca bk., el-Bürhân, 2/321; Mu´terakü´l-akrân, 1/338; el-Ýtkân, 2/895; e/-/zt!/ý, 1/227; Safvetû´t-tefâsîr, 1/450; el-Belâðatü´l-vâzýha, s. 206; //m«7-Me´ânî, s.l 13; Cevâ-hiru´l-belâða, s. 103; el-Câmi´, s. 72;´Ulûmü´/-be!âða, s. 60;
[6] el-Belâðatii´l-vâzýha, s. 20; el-Belâðatü´l-´arabiyye, 1/254.
[7] el-Belâðatü´l-vâzýha, s. 20; Ýlmü´l-Me´ânî, s. 113; Cevâhiru´l-belâða, s. 104; el-Câmi´,s. 72; el-Belâðatü´l-´arabiyye, 1/254; Mu´cemü´l-mustalahâti´l-belâðiyye, s. 419.
[8] /Tûm.v .wresj, 28/79; ayrýca bk., el-Belâðaîü´t-vâzýha, s. 206; Ýlmü´l-Me´ânî, s.l 12; Cevâhiru´l-belâða, s. 103; ´Ölümü´l-belâða, s. 60; Mu´cemü´l-mustalahâti´l-belâðiyye, s. 418.
[9] Miftâhu´l-´ulûm, s. 303; el-îzâh, 1/227; el-Mutavval, s. 225; el-Belâðatü´l-vâzýha, s. 206; Ýlmü´l-Me´ânî, s. 112; Cevâhiru´l-belâða, s. 103; Mu´cemü´l-mustalahâti´l-belâ-ðiyye, s. 418.
[10] el-Belâðatü´l-vâzýha, s. 208; ´Ulûmu l-belâða, s. 61.
[11] el-BelâðatiVÝ-vâzýha, s. 208.
[12] Aðe., ayný yer.
[13] Delilü´l-Belâðati´l-vâzýha, s. 186.
[14] Mü´min sûresi, 40/11; ayrýca bk-, et-Tefsîrü´l-münîr, 24/86.
[15] Mü´min suresi, 40/36; ayrýca bk., Mu´terakü´l-akrân, 1/338; el-Ýtkân, 2/895; Atnül-mustalahâti´l belâðiyye, s. 419.
[16] £i/öra $«/-mý,26/102; ayrýca bk., Mu´terakü´l-akrân, 1/338; el-Ýtkân, 2/895; */-Tefstrü´l-münîr, 19/176; Ýlmü´l-Me´ânî, s. 113; Cevâhiru´i-belâða, s. 104; el-Belâða-tü´l-´arabiyye, 1/253; Mu´cemü´l-belâðati´î-´arabÝyye,s. 661.
[17] Talâk suresi, 65/1.
[18] Nisa suresi, 4/73; ayrýca bk., Mu´terakü´l-akrân, 1/338; el-Ýtkân, 2/894.
[19] /fa/em i«rc.vi". 68/9; ayrýca bk., el-Bürhân, 2/322; Mu´cemü´l-mustalahâti´l-belâðiyye, s. 419; et-Tefsîrü´l-münîr, 29/50.
[20] Hud suresi,11/80.
[21] Bakara suresi, 2/167; ayrýca bk., Mu´terakü´l-akrân, 1/338; el-Ýtkân, 2/895;
[22] Taha Suresi 20/43-44; ayrýca bk., et-Tefsîrul-mümr, 16/215; el-Belâðatü´l-´orabiyye,1/253.