Nurdan Damlalar
Pages: 1
Gafil kafaya bir tokmak By: reyyan Date: 06 Eylül 2010, 12:44:01


Bismillahirrahmanirrahim

Gafil kafaya bir tokmak ve bir ders-i ibrettir.


Ey gaflete dalýp ve bu hayatý tatlý görüp ve âhireti unutup, dünyaya talip bedbaht nefsim!
Bilir misin, neye benzersin? Devekuþuna! Avcýyý görür, uçamýyor; baþýný kuma sokuyor, ta avcý onu görmesin. Koca gövdesi dýþarýda; avcý görür. Yalnýz o, gözünü kum içinde kapamýþ, görmez.

Ey nefis! Þu temsile bak, gör,
nasýl dünyaya hasr-ý nazar, aziz bir lezzeti elîm bir eleme kalb eder. Meselâ, þu karyede, yani Barla’da, iki adam bulunur.
Birisinin yüzde doksan dokuz ahbabý Ýstanbul’a gitmiþler, güzelce yaþýyorlar.
Yalnýz birtek burada kalmýþ. O dahi oraya gidecek. Bunun için þu adam Ýstanbul’a müþtaktýr. Orayý düþünür, ahbaba kavuþmak ister. Ne vakit ona denilse, “Oraya git”; sevinip gülerek gider. Ýkinci adam ise, yüzde doksan dokuz dostlarý buradan gitmiþler. Bir kýsmý mahvolmuþlar. Bir kýsmý ne görür, ne de görünür yerlere sokulmuþlar. Periþan olup gitmiþler zanneder. Þu biçare adam ise, bütün onlara bedel, yalnýz bir misafire ünsiyet edip teselli bulmak ister. Onunla o elîm âlâm-ý firaký kapamak ister.

Ey nefis!
Baþta Habibullah, bütün ahbabýn, kabrin öbür tarafýndadýrlar. Burada kalan bir iki tane ise, onlar da gidiyorlar. Ölümden ürküp, kabirden korkup baþýný çevirme. Merdâne kabre bak, dinle, ne talep eder? Erkekçesine ölümün yüzüne gül, bak, ne ister. Sakýn gafil olup ikinci adama benzeme.

Ey nefsim! Deme, “Zaman deðiþmiþ, asýr baþkalaþmýþ.
Herkes dünyaya dalmýþ, hayata perestiþ eder, derd-i maiþetle sarhoþtur.” Çünkü ölüm deðiþmiyor. Firak, bekàya kalb olup baþkalaþmýyor. Acz-i beþerî, fakr-ý insanî deðiþmiyor, ziyadeleþiyor. Beþer yolculuðu kesilmiyor, sür’at peydâ ediyor.
Hem deme, “Ben de herkes gibiyim.” Çünkü herkes sana kabir kapýsýna kadar arkadaþlýk eder. Herkesle musibette beraber olmak demek olan teselli ise, kabrin öbür tarafýnda pek esassýzdýr.

Hem kendini baþýboþ zannetme. Zira þu misafirhane-i dünyada, nazar-ý hikmetle baksan, hiçbir þeyi nizamsýz, gayesiz göremezsin. Nasýl sen nizamsýz, gayesiz kalabilirsin? Zelzele gibi vakýalar olan þu hadisat-ý kevniye, tesadüf oyuncaðý deðiller.
Meselâ, zemine nebatat ve hayvanat envâýndan giydirilen, birbiri üstünde, birbiri içinde gayet muntazam ve gayet münakkaþ gömlekler, baþtan aþaðýya kadar gayelerle, hikmetlerle müzeyyen, mücehhez olduklarýný gördüðün ve gayet âli gayeler içinde kemâl-i intizamla meczup mevlevî gibi devredip döndürmesini bildiðin halde,
nasýl oluyor ki, küre-i arzýn, benî Âdemden, bahusus ehl-i imandan beðenmediði bir kýsým etvâr-ý gafletin sýklet-i mâneviyesinden omuz silkmeye benzeyen zelzele gibi (HAÞÝYE: Ýzmir‘in zelzelesi münasebetiyle yazýlmýþtýr.) mevtâlûd hadisat-ý hayatiyesini, bir mülhidin neþrettiði gibi gayesiz, tesadüfî zannederek, bütün musibetzedelerin elîm zayiatýný bedelsiz, hebâen mensur gösterip müthiþ bir ye’se atarlar.
Hem büyük bir hata, hem büyük bir zulüm ederler. Belki öyle hadiseler, bir Hakîm-i Rahîmin emriyle, ehl-i imanýn fâni malýný sadaka hükmüne çevirip ibkà etmektir ve küfran-ý nimetten gelen günahlara kefarettir.

Nasýl ki bir gün gelecek, þu musahhar zemin, yüzünün ziyneti olan âsâr-ý beþeriyeyi þirk-âlûd, þükürsüz görüp çirkin bulur. Hâlýkýn emriyle, büyük bir zelzele ile bütün yüzünü siler, temizler. Allah’ýn emriyle ehl-i þirki Cehenneme döker; ehl-i þükre “Haydi, Cennete buyurun” der. (Sözler 14. Söz Hatime)

Bediüzzaman Said Nursi


Lügat:
Acz-Ý Beþerî : Ýnsanýn Acizliði
Ahbap : Dostlar, Sevilenler
Âhiret : Öteki Dünya, Öldükten Sonraki Hayat
Âlâm-I Firak : Ayrýlýk Elemleri, Acýlarý
Âli : Yüce
Âsâr-I Beþeriye : Ýnsanlarýn Eserleri
Aziz : Ýzzetli, Yüce, Deðerli
Bahusus : Özellikle
Barla :
Bedbaht : Talihsiz
Bedel : Karþýlýk
Bekà : Devamlýlýk, Kalýcýlýk
Benî Âdem : Âdemoðullarý, Ýnsanlar
Beþer : Ýnsan
Biçare : Çaresiz
Derd-Ý Maiþet : Geçim Derdi
Ders-Ý Ýbret : Ýbret Dersi
Ehl-Ý Ýman : Ýman Edenler, Mü’minler
Ehl-Ý Þirk : Allah’a Ortak Koþanlar
Ehl-Ý Þükür : Þükür Ehli, Allah’a Þükredenler
Elem : Acý, Keder, Üzüntü
Elîm : Acýklý, Üzücü
Elîm : Üzücü, Acý Veren
Envâ : Çeþitler, Türler
erinde Yaratan Ve Çok Þefkatli Ve Merhametli Olan Allah
Etvâr-I Gaflet : Gaflet Davranýþlarý
Fakr-I Ýnsanî : Ýnsanýn Fakirliði
Fâni : Gelip Geçici, Yok Olucu
Firak : Ayrýlýk
Gafil : Duyarsýz, Sorumsuz, Âhiretten Ve Allah’ýn Emir Ve Yasaklarýndan Habersiz Davranan
Gaflet : Duyarsýzlýk, Sorumsuzluk, Âhiretten Ve Allah’ýn Emir Ve Yasaklarýndan Habersiz Davranma
Habibullah : Allah’ýn En Sevdiði Kul Olan Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (A.S.M.)
Hadisat-I Hayatiye : Hayata Ait Olaylar
Hadisat-I Kevniye : Kâinat Ve Yaratýlýþla Ýlgili Olaylar
Hakîm-Ý Rahîm : Herþeyi Hikmetle, Belirli Gayelere Yönelik Olarak, Mânâlý, Faydalý Ve Tam Yerli
Hâlýk : Herþeyi Yaratan Allah
Hasr-I azar : Sadece Bir Þeye Yönelme
Hâtime : Sonuç, Son Bölüm
Hayvanat : Hayvanlar
Hebâen Mensur : Boþu Boþuna
Hikmet : Gaye, Fayda
Ýbkà Etmek : Devamlý Ve Kalýcý Hale Getirmek
Kalb Etmek : Dönüþtürmek
Karye : Köy
Kemâl-Ý Ýntizam : Tam Bir Düzenlilik
Küfran-I Nimet : Nimete Karþý Nankörlük
Küre-Ý Arz : Yerküre, Dünya
Mahvolmak : Yok Olmak
Meczup : Cezbeye Kapýlmýþ, Kendinden Geçmiþ
Merdâne : Mertçe
Mevlevî : Mevlevîlik Tarikatýna Mensup Kimse
Mevtâlûd : Ölümcül
Misafirhane-Ý Dünya : Dünya Misafirhanesi
Muntazam : Düzenli
Musahhar : Boyun Eðen, Ýtaat Eden
Musibetzede : Felâkete Uðrayan
Mücehhez : Cihazlanmýþ, Donanmýþ
Mülhid : Dinsiz
Münakkaþ : Nakýþlý
Münasebet : Baðlantý, Ýliþki
Müþtak : Arzulu, Çok Ýstekli, Aþýk
Müzeyyen : Süslenmiþ
Nazar-I Hikmet : Hikmet Bakýþý
Nebatat : Bitkiler
Nefis : Kiþinin Kendisi
Neþretmek : Yaymak
Nizam : Düzen
Perestiþ : Taparcasýna Baðlanmak
Sýklet-Ý Mâneviye : Mânevî Aðýrlýk
Sür’at Peyda Etmek : Hýz Kazanmak
Þirk-Âlûd : Þirk Karýþmýþ
Talep Etmek : Ýstemek
Temsil : Kýyaslama Tarzýnda Benzetme, Analoji
Tesadüf : Rastlantý
Tesadüfî : Rastlantý
Ünsiyet : Dostluk, Yakýnlýk
Vakýa : Olay
Ye’s : Ümitsizlik
Zayiat : Kayýplar
Zelzele : Deprem, Sarsýntý
Zemin : Yer
Ziyadeleþmek : Artmak, Fazlalaþmak
Ziynet : Süs


radyobeyan