> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Dini Konular > Nurdan Damlalar >  Gafil kafaya bir tokmak
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Gafil kafaya bir tokmak  (Okunma Sayısı 833 defa)
06 Eylül 2010, 12:44:01
Zehibe

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 31.681



Site
« : 06 Eylül 2010, 12:44:01 »





Bismillahirrahmanirrahim

Gafil kafaya bir tokmak ve bir ders-i ibrettir.


Ey gaflete dalıp ve bu hayatı tatlı görüp ve âhireti unutup, dünyaya talip bedbaht nefsim!
Bilir misin, neye benzersin? Devekuşuna! Avcıyı görür, uçamıyor; başını kuma sokuyor, ta avcı onu görmesin. Koca gövdesi dışarıda; avcı görür. Yalnız o, gözünü kum içinde kapamış, görmez.

Ey nefis! Şu temsile bak, gör,
nasıl dünyaya hasr-ı nazar, aziz bir lezzeti elîm bir eleme kalb eder. Meselâ, şu karyede, yani Barla’da, iki adam bulunur.
Birisinin yüzde doksan dokuz ahbabı İstanbul’a gitmişler, güzelce yaşıyorlar.
Yalnız birtek burada kalmış. O dahi oraya gidecek. Bunun için şu adam İstanbul’a müştaktır. Orayı düşünür, ahbaba kavuşmak ister. Ne vakit ona denilse, “Oraya git”; sevinip gülerek gider. İkinci adam ise, yüzde doksan dokuz dostları buradan gitmişler. Bir kısmı mahvolmuşlar. Bir kısmı ne görür, ne de görünür yerlere sokulmuşlar. Perişan olup gitmişler zanneder. Şu biçare adam ise, bütün onlara bedel, yalnız bir misafire ünsiyet edip teselli bulmak ister. Onunla o elîm âlâm-ı firakı kapamak ister.

Ey nefis!
Başta Habibullah, bütün ahbabın, kabrin öbür tarafındadırlar. Burada kalan bir iki tane ise, onlar da gidiyorlar. Ölümden ürküp, kabirden korkup başını çevirme. Merdâne kabre bak, dinle, ne talep eder? Erkekçesine ölümün yüzüne gül, bak, ne ister. Sakın gafil olup ikinci adama benzeme.

Ey nefsim! Deme, “Zaman değişmiş, asır başkalaşmış.
Herkes dünyaya dalmış, hayata perestiş eder, derd-i maişetle sarhoştur.” Çünkü ölüm değişmiyor. Firak, bekàya kalb olup başkalaşmıyor. Acz-i beşerî, fakr-ı insanî değişmiyor, ziyadeleşiyor. Beşer yolculuğu kesilmiyor, sür’at peydâ ediyor.
Hem deme, “Ben de herkes gibiyim.” Çünkü herkes sana kabir kapısına kadar arkadaşlık eder. Herkesle musibette beraber olmak demek olan teselli ise, kabrin öbür tarafında pek esassızdır.

Hem kendini başıboş zannetme. Zira şu misafirhane-i dünyada, nazar-ı hikmetle baksan, hiçbir şeyi nizamsız, gayesiz göremezsin. Nasıl sen nizamsız, gayesiz kalabilirsin? Zelzele gibi vakıalar olan şu hadisat-ı kevniye, tesadüf oyuncağı değiller.
Meselâ, zemine nebatat ve hayvanat envâından giydirilen, birbiri üstünde, birbiri içinde gayet muntazam ve gayet münakkaş gömlekler, baştan aşağıya kadar gayelerle, hikmetlerle müzeyyen, mücehhez olduklarını gördüğün ve gayet âli gayeler içinde kemâl-i intizamla meczup mevlevî gibi devredip döndürmesini bildiğin halde,
nasıl oluyor ki, küre-i arzın, benî Âdemden, bahusus ehl-i imandan beğenmediği bir kısım etvâr-ı gafletin sıklet-i mâneviyesinden omuz silkmeye benzeyen zelzele gibi (HAŞİYE: İzmir‘in zelzelesi münasebetiyle yazılmıştır.) mevtâlûd hadisat-ı hayatiyesini, bir mülhidin neşrettiği gibi gayesiz, tesadüfî zannederek, bütün musibetzedelerin elîm zayiatını bedelsiz, hebâen mensur gösterip müthiş bir ye’se atarlar.
Hem büyük bir hata, hem büyük bir zulüm ederler. Belki öyle hadiseler, bir Hakîm-i Rahîmin emriyle, ehl-i imanın fâni malını sadaka hükmüne çevirip ibkà etmektir ve küfran-ı nimetten gelen günahlara kefarettir.

Nasıl ki bir gün gelecek, şu musahhar zemin, yüzünün ziyneti olan âsâr-ı beşeriyeyi şirk-âlûd, şükürsüz görüp çirkin bulur. Hâlıkın emriyle, büyük bir zelzele ile bütün yüzünü siler, temizler. Allah’ın emriyle ehl-i şirki Cehenneme döker; ehl-i şükre “Haydi, Cennete buyurun” der. (Sözler 14. Söz Hatime)

Bediüzzaman Said Nursi


Lügat:
Acz-İ Beşerî : İnsanın Acizliği
Ahbap : Dostlar, Sevilenler
Âhiret : Öteki Dünya, Öldükten Sonraki Hayat
Âlâm-I Firak : Ayrılık Elemleri, Acıları
Âli : Yüce
Âsâr-I Beşeriye : İnsanların Eserleri
Aziz : İzzetli, Yüce, Değerli
Bahusus : Özellikle
Barla :
Bedbaht : Talihsiz
Bedel : Karşılık
Bekà : Devamlılık, Kalıcılık
Benî Âdem : Âdemoğulları, İnsanlar
Beşer : İnsan
Biçare : Çaresiz
Derd-İ Maişet : Geçim Derdi
Ders-İ İbret : İbret Dersi
Ehl-İ İman : İman Edenler, Mü’minler
Ehl-İ Şirk : Allah’a Ortak Koşanlar
Ehl-İ Şükür : Şükür Ehli, Allah’a Şükredenler
Elem : Acı, Keder, Üzüntü
Elîm : Acıklı, Üzücü
Elîm : Üzücü, Acı Veren
Envâ : Çeşitler, Türler
erinde Yaratan Ve Çok Şefkatli Ve Merhametli Olan Allah
Etvâr-I Gaflet : Gaflet Davranışları
Fakr-I İnsanî : İnsanın Fakirliği
Fâni : Gelip Geçici, Yok Olucu
Firak : Ayrılık
Gafil : Duyarsız, Sorumsuz, Âhiretten Ve Allah’ın Emir Ve Yasaklarından Habersiz Davranan
Gaflet : Duyarsızlık, Sorumsuzluk, Âhiretten Ve Allah’ın Emir Ve Yasaklarından Habersiz Davranma
Habibullah : Allah’ın En Sevdiği Kul Olan Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (A.S.M.)
Hadisat-I Hayatiye : Hayata Ait Olaylar
Hadisat-I Kevniye : Kâinat Ve Yaratılışla İlgili Olaylar
Hakîm-İ Rahîm : Herşeyi Hikmetle, Belirli Gayelere Yönelik Olarak, Mânâlı, Faydalı Ve Tam Yerli
Hâlık : Herşeyi Yaratan Allah
Hasr-I azar : Sadece Bir Şeye Yönelme
Hâtime : Sonuç, Son Bölüm
Hayvanat : Hayvanlar
Hebâen Mensur : Boşu Boşuna
Hikmet : Gaye, Fayda
İbkà Etmek : Devamlı Ve Kalıcı Hale Getirmek
Kalb Etmek : Dönüştürmek
Karye : Köy
Kemâl-İ İntizam : Tam Bir Düzenlilik
Küfran-I Nimet : Nimete Karşı Nankörlük
Küre-İ Arz : Yerküre, Dünya
Mahvolmak : Yok Olmak
Meczup : Cezbeye Kapılmış, Kendinden Geçmiş
Merdâne : Mertçe
Mevlevî : Mevlevîlik Tarikatına Mensup Kimse
Mevtâlûd : Ölümcül
Misafirhane-İ Dünya : Dünya Misafirhanesi
Muntazam : Düzenli
Musahhar : Boyun Eğen, İtaat Eden
Musibetzede : Felâkete Uğrayan
Mücehhez : Cihazlanmış, Donanmış
Mülhid : Dinsiz
Münakkaş : Nakışlı
Münasebet : Bağlantı, İlişki
Müştak : Arzulu, Çok İstekli, Aşık
Müzeyyen : Süslenmiş
Nazar-I Hikmet : Hikmet Bakışı
Nebatat : Bitkiler
Nefis : Kişinin Kendisi
Neşretmek : Yaymak
Nizam : Düzen
Perestiş : Taparcasına Bağlanmak
Sıklet-İ Mâneviye : Mânevî Ağırlık
Sür’at Peyda Etmek : Hız Kazanmak
Şirk-Âlûd : Şirk Karışmış
Talep Etmek : İstemek
Temsil : Kıyaslama Tarzında Benzetme, Analoji
Tesadüf : Rastlantı
Tesadüfî : Rastlantı
Ünsiyet : Dostluk, Yakınlık
Vakıa : Olay
Ye’s : Ümitsizlik
Zayiat : Kayıplar
Zelzele : Deprem, Sarsıntı
Zemin : Yer
Ziyadeleşmek : Artmak, Fazlalaşmak
Ziynet : Süs

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Gafil kafaya bir tokmak
« Posted on: 23 Nisan 2024, 21:19:04 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Gafil kafaya bir tokmak rüya tabiri, Gafil kafaya bir tokmak mekke canlı, Gafil kafaya bir tokmak kabe canlı yayın, Gafil kafaya bir tokmak Üç boyutlu kuran oku Gafil kafaya bir tokmak kuran ı kerim, Gafil kafaya bir tokmak peygamber kıssaları, Gafil kafaya bir tokmak ilitam ders soruları, Gafil kafaya bir tokmakönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes