Týp Dünyasý
Pages: 1
Diyabet obezitenin sonucudur By: ehlidunya Date: 31 Aðustos 2010, 14:48:26
Diyabet obezitenin sonucudur

Bu ülkede her yirmi kiþiden biri, yani 16 milyon Amerikalý diyabet hastasý. Nüfusumuz þiþmanladýkça bu sayý artýyor. Diyabet beslenmeyle alakalý bir hastalýktýr; beslenme yöntem­leriyle hem engellenebilir, hem de iyileþtirilebilir (Tip II diya­bet söz konusu olduðunda) bir rahatsýzlýktýr.

Diyabet kalp krizine, felce ve baþka ciddi komplikasyonlara yol açarak aðýr bedeller ödetebilir. Tip II diyabetli yetiþ­kinlerin yüzde 70′inden fazlasý kalp krizinden ve felçten ölü­yor. Ýstatistiklere baktýðýnýzda insanlarýn doktor kontrolü altýn­dayken kilo alýp diyabetlerinin arttýðýný ve buna baðlý komplikasyonlar geliþtirdiklerini görerek daha büyük hayal kýrýk­lýðýna uðruyorsunuz.
Ýnsanlara diyabetle yaþamayý ve onu kontrol etmeyi öðren­meleri öðütlenir, çünkü iyileþmez. “Hayýr, hayýr ve yine hayýr” diyorum. “Onunla yaþamayýn, birçok hastam gibi zayýflayýn ve ondan kurtulun.”

Temel olarak iki çeþit diyabet vardýr: Tip I ya da çocuklukta baþlayan diyabet ve Tip II ya da yetiþkinlikte baþlayan diyabet. Tip I genelde erken yýllarda ortaya çýkar. Çocuðun ensülin üre­ten ve salgýlayan pankreas organýnda hasar meydana gelir, bu yüzden ensülin noksanlýðý baþ gösterir. Tip IF’de ise en yay­gýn olanýdýr ensülin normale yakýn düzeyde üretilir ancak vücut buna karþý tepki gösterir, böylece kan þekeri ya da glikoz artar. Ýki tipte de sonuç aynýdýr, hastanýn kanýnda glikoz düzeyi yüksektir.

Ýki tip diyabet de vücudun yaþlanmasýný hýzlandýrýr. Diya­bet, damar sertliði ve kardiyovasküler rahatsýzlýklarý büyük ölçüde desteklemesi yanýnda, böbreklerin ve diðer vücut sis­temlerinin yaþlanmasýna ve bozulmasýna yol açar. Diyabet böbrek yetmezliðinin ve yetiþkinlerde körlüðün baþlýca nede­nidir. Günümüzde birçok Tip II diyabetlilerin berbat komp-likasyonlar geçirdiðini görüyoruz: Amputasyona maruz kalý­yorlar, periferal nöropati (bacaktaki acý verici sinir tahribatý), retinopati (diyabet körlüðünün temel nedeni) ve nepropati (böbrekte hasar) rahatsýzlýklarýna yakalanýyorlar. Durumlarý Tip I diyabetliler kadar kötü.

Tipi ne olursa olsun, diyabetliler, genel nüfusla karþýlaþ­týrdýðýnýzda daha yüksek trigliseride ve LDL kolesterolüne sahiptirler. Diyabetlilerin kalp krizi geçirme sayýsý, diyabetli olmayanlara göre dört kat daha fazladýr. Ensüline baðýmlý (Tip I) diyabetlilerin üçte-biri elli yaþýndan önce kalp krizinden ölmektedir. Damar sertliðindeki bu hýzlanma ve sonucunda artan ölüm oraný her iki diyabette de mevcuttur.

Basit bir mantýkla, diyabetliler için tasarlanmýþ herhangi bir diyetsel önerinin kalp krizi, felç ve diðer kardiyovasküler risk­leri en azýndan engellemeye çalýþmasýný beklersiniz. Ne yazýk ki diyabetlilere verilen beslenme programý, kalp hastalarýnda iþe yaramadýðý görülen diyetin aynýsýdýr. Bu çeþit bir diyet bütün insanlar için zararlýdýr, ancak diyabetliler için çok tehli­keli, hatta ölümcüldür. Rafine tahýllarýn, iþlenmiþ ürünlerin ve hayvansal gýdalarýn bileþimi hastaneler ve acil salonlarýna sürekli bir akýnýn garantisini verebilir.

Tip I hastalar daha sert ve ilerleyen bir beslenme yaklaþýmý izlediklerinde, diyabetlilerin baþýna gelen birçok komplikas-yondan kurtulabilirler. Normal bir yaþam süresi umabilirler, çünkü bu kasvetli istatistikler sadece diyabetli olmanýn deðil; diyabet ile, rahatsýzlýklara yol açan modern diyetin etkileþi­minin bir sonucudur. Tip I diyabetlilerin her zaman ensüline ihtiyacý olabilir; ancak benim hayat kurtaran programýmý uygu­layan hastalarda ensülin alýmlarýnýn yarýya indiðini sýkça gözlemledim. Þekerleri deli gibi bir aþaðý bir yukarý hareket etmiyor ve daha az ensülin aldýklarýndan potansiyel olarak tehlikeli hipoglisemik rahatsýzlýklara yakalanma olasýlýklarý azalýyor.

Bu yaklaþýmý takip eden Tip II diyabetli hastalar, diyabetten kurtulup iyileþebilir ve hatta mükemmel bir saðlýða kavuþa­bilirler. Diyabetten ömür boyu kurtulmuþ olabilirler. Nere­deyse bütün Tip II diyabet hastalarým ilk ayýn sonunda ensülin almayý kestiler. Mükemmel beslenmeleri sayesinde bu hasta­larýn kan þekerleri ensülin kullandýklarý döneme göre çok daha iyi (düþük) hale geldi. Baþlarýna gelebilecek diyabet belala­rýnýn yolu kesildi.

Ayný zamanda, bana diyabetik retinopati ve periferal nöropati ile gelen hastalarýn durumlarýnýn iyiye gittiðini ve sonunda iyileþtiklerini de gözlemledim. Dr. Milton da hastalarýnda ben­zer bulgularý kaydetmiþtir: Bitki yoðunluklu vejetaryen bir diyeti takip eden yirmi bir hastadan on yedisinin periferal nöropatisi tamamerý iyileþmiþtir.


radyobeyan