Nurdan Damlalar
Pages: 1
Ey sersem nefsim! By: reyyan Date: 26 Aðustos 2010, 09:56:01


Bismillahirrahmanirrahim

Ey fahre meftun, þöhrete müptelâ, medhe düþkün, hodbinlikte bîhemtâ, sersem nefsim!

Eðer binler meyve veren incirin menþei olan küçücük bir çekirdeði ve yüz salkým ona takýlan üzümün siyah kurucuk çubuðu, bütün o meyveleri, o salkýmlarý kendi hünerleri olduðu ve onlardan istifade edenler o çubuða, o çekirdeðe medih ve hürmet etmek lâzým olduðu hak bir dâvâ ise, senin dahi sana yüklenen nimetler için fahre, gurura belki bir hakkýn var.

Halbuki sen, daim zemme müstehaksýn. Zira o çekirdek ve o çubuk gibi deðilsin. Senin bir cüz-i ihtiyarýn bulunmakla, o nimetlerin kýymetlerini fahrinle tenkis ediyorsun, gururunla tahrip ediyorsun ve küfranýnla iptal ediyorsun ve temellükle gasp ediyorsun.

Senin vazifen fahir deðil, þükürdür. Sana lâyýk olan þöhret deðil, tevazudur, hacâlettir. Senin hakkýn medih deðil, istiðfardýr, nedâmettir. Senin kemâlin hodbinlik deðil, hüdâbinliktedir.

Evet, sen, benim cismimde, âlemdeki tabiata benzersin. Ýkiniz hayrý kabul etmek, þerre merci olmak için yaratýlmýþsýnýz. Yani, fâil ve masdar deðilsiniz; belki münfail ve mahalsiniz. Yalnýz bir tesiriniz var. O da, hayr-ý mutlaktan gelen hayrý güzel bir surette kabul etmemenizden, þerre sebep olmanýzdýr.

Hem siz birer perde yaratýlmýþsýnýz, tâ güzelliði görülmeyen zahirî çirkinlikler size isnad edilip, Zât-ý Mukaddese-i Ýlâhiyenin tenzihine vesile olasýnýz. Halbuki, bütün bütün vazife-i fýtratýnýza zýt bir suret giymiþsiniz. Kabiliyetsizliðinizden hayrý þerre kalb ettiðiniz halde, Hâlýkýnýzla güya iþtirak edersiniz! Demek nefisperest, tabiatperest gayet ahmak, gayet zalimdir.

Hem deme ki, “Ben mazharým. Güzele mazhar ise güzelleþir.” Zira, temessül etmediðinden, mazhar deðil, memer olursun.

Hem deme ki, “Halk içinde ben intihap edildim. Bu meyveler benimle gösteriliyor. Demek bir meziyetim var.” Hayýr, hâþâ! Belki herkesten evvel sana verildi; çünkü herkesten ziyade sen müflis ve muhtaç ve müteellim olduðundan en evvel senin eline verildi. (Sözler, 18. Söz)

Bediüzzaman Said Nursi

SÖZLÜK:

Bîhemtâ : Eþsiz, Benzersiz
Cüz-Ý Ýhtiyarî : Ýnsandaki Çok Az Ýrade Serbestliði
Fahr : Gurur, Övünme
Hacâlet : Utanç
Hak : Doðru
Hayr : Ýyilik
Hodbin : Bencil, Kibirli
Hüdâbinlik : Allah’ý Tanýmak
Ýstiðfar : Af Dileme, Tevbe
Kemâl : Mükemmellik, Kusursuzluk
Küfran : Nankörlük
Medih : Övgü
Meftun : Tutkun, Düþkün
Menþe : Kaynak, Esas
Müptelâ : Baðýmlý, Tutulmuþ
Müstehak : Layýk
Nedâmet : Piþmanlýk
Nefs-Ý Emmare : Ýnsaný Daima Kötülüðe, Yasak Zevk Ve Ýsteklere Teþvik Eden Duygu
Sille-Ý Tedip : Edeplendirme Tokadý
Tabiat : Doða, Canlý Cansýz Varlýklar; Maddî Âlem
Tahrip : Yýkma, Bozma
Temellük : Sahiplenme
Tenkis : Eksiltme, Deðerini Ýndirme
Tevazu : Alçakgönüllülük
Zemm : Ayýplama, Kötüleme
 


radyobeyan