Dini makale ve yazýlar
Pages: 1
Yasak Sevda By: sumeyye Date: 11 Temmuz 2010, 14:21:20
Yasak Sevda *

Vadinin içinde adeta yeþilliklere bürünen þirin bir köydü burasý Her taraf yeþil bir örtüye bürünmüþ, cennetten bir parça gibiydi Köyün orta yerindeki cami tarihe meydan okurcasýna tüm ihtiþamýyla inadýna direniyordu yýkýlmamak üzere Köþeli taþlarý, simetrik yapýsýyla uyumlu ve oldukça eskiydi
Ýkindi namazý vaktiydi Caminin gölgesinde oturan köyün sakinleri namaza daveti bekliyorlardý Gizliden gizliye gözlerde okunan bir tedirginlik dolaþýyordu ortalýkta Ýçlerinde muhtarýnda olduðu yaþlýlardan biri elini gözlerine siper yaparak güneþe baktý Daha sonra az ilerideki delikanlýya seslenerek;
-Haydi oðlum Vakit tamam, dedi
Sýkýntýlýydý Çarþýda gezerken dahi sýkýntýsý geçmiyordu Mescid-i Nebeviye doðru yürüdü Gözü yaþlý bir adama takýldý Güzel simasý, beyaz sakalý ve üzerine oturmuþ yeþilimsi elbisesiyle gözüne çok þirin görünmüþtü ihtiyar adam Ansýzýn gözleri ihtiyarýn elindeki çana takýldý Sanki sýkýntýsýndan hafiflemiþ gibi heyecanla þaþkýn þaþkýn nefes aldý
-Ey Allah (cc)’ýn kulu, dedi ihtiyara
Aðýr aðýr berisinden gelen sese dönen ihtiyar, mütebessim çehresiyle gülümsüyordu
Ýhtiyarýn elindeki çaný iþaret ederek;
-Ne yapacaksýn?
Öyle ya Ne yapacaktý o çaný Aklýna Hz Resulullah (sav)’ýn huzurundaki tartýþma geldi Müslümanlarý namaza çaðýrmak için bir þey gerekiyorduHerkes bir þeyler söylüyordu
-Namaz vakitlerinde ateþ yakalým
-Mecusiler bunu yapýyor
-Boru öttürsek
-Yahudilerin âdeti
-Çan çalalým o zaman
-Hýristiyanlara benzeriz
Çözüm bulunamamýþtý Fakat ihtiyarýn elindeki çan çok güzel görünüyordu Ýhtiyara cevap vermeliydi
-Onunla, dedi, insanlarý namaza çaðýracaðýz
-Sana bundan daha hayýrlý bir þey diyeyim mi, dedi ihtiyar?
-Söyle
Ýhtiyar tane tane þu kelimeleri söyledi:
-Ya Hz Resulullah (sav), dedi adam heyecanla, rüyamdaki ihtiyar aynen bunlarý söyledi bana
-Ýnþallah bu hak bir rüyadýr Git bu sözleri Bilal’e öðret Onun sesi seninkinden güzeldir
Yüksekçe bir yere týrmanan siyahî Bilal’ýn yüreði heyecan doluydu Yüreði adeta göðsünden fýrlayacakmýþ gibi heyecanlýydý Týrmandýðý yere çýkýnca dimdik doðruldu Medine’nin tüm evlerini görebiliyordu Gözleriyle ufku taradý Elini kulaðýna doðru kaldýrýnca gür sesiyle olanca tatlýlýðýyla Medine semasýnda yankýlandý
Allah û Ekber Allah û Ekber
Allah û Ekber Allah û Ekber
Eþhedu en la ilahe illallah
Eþhedu en la ilahe illallah
Eþhedü enne Muhammeden resulullah
Eþhedü enne Muhammeden resulallah



Köyün semasýndan dalga dalga vadiye bir ses yayýlýyordu Allah (cc)’ýn yüceliðini, Hz Resulullah (sav)’ýn gönderilenlerden olduðunu ve kurtuluþun namazda bulunduðunu vurgulayan bir tevhidi çaðrýydý bu
Biten ezandan sonra “Ey bu davetin sahibi olan Allahým! …” Diye baþlayan ezan duasý okunup eller yüzlere sürülünce bir köylü yüreklerden gözlere sirayet eden gizli tedirginliði
“Vakit tamamdýr” diyen yaþlý adama bakarak;
-Yaptýn yapacaðýný Sadýk Emmi Jandarma duyarsa mahvoluruz
-Boþ ver evlat Bir ihtiyar caným var Varsýn ezana kurban olsun
Köyün cemaati birer ikiþer camiye girdi
Yýl 1950’nin yaz mevsimiydi Yýl boyunca ezan bu topraklarda asliyetinden uzak, Türkçe okunuyordu Gönüller kanýyor, yürekler burkuluyordu“Tanrý uludur, tanrý uludur…” sesleri minarelerden yükseldikçe, gözler esen zulüm rüzgârýnýn sesini coðrafyanýn mazlum insanlarýna ulaþtýrýyorduUmarsýz, çaresiz insanlar…
Ýhtiyarýn feryadý bundandý Canýný göze almasý isyanýnýn son raddesiydi Bir öfkenin sinelerden sözlere dökülüþünün infialiydi Her þeyi göze alan, ezana canýný kurban adayan bir infial… 18 yýllýk bir öfkenin isyaný “tanrý uludur”un yerini “Allah û Ekber, Allah û Ekber…”e býrakmýþtý bu köyde
Ýçten içe herkesin sözcülüðünü yapýyordu ihtiyar adam Her yüreðe çöreklenen 18 yýllýk bir çileyi dillendiriyordu Kimi gözlere jandarma korkusu sinse de, buruk bir sevinç yaþanýyordu her vakit vadide yankýlanan “Allah û Ekber” sesleriyle Kadýnlar kapýlara çýkýyor, çocuklar oyunlarýný kesiyor, ihtiyarlar gözyaþlarý döküyordu son günlerde Artýk yeter denilen bir isyanýn sesi köyün semasýnda “Allah û Ekber” diye sayha sayha yayýlýyordu Daðlarý taþlarý, ormanlarý buna þahit tutan bir þehadetle Yasak bir sevdaydý bu, yasak bir sevda…
Namaz sonrasý köyün cemaati yavaþ yavaþ camiden çýkmaya baþladý Uzaktan kendilerine doðru koþan birinin varlýðý herkesin dikkatini çekmiþtiGenç köylü nefes nefese gelip karþýlarýnda durdu Gözlerini muhtara dikerek,
-Geliyorlar, dedi kesik kesik Geliyorlar
-Kim, dedi muhtar, kim geliyor?
-Ja… ja… Jandarma Bir müfreze köye doðru geliyor Önceden haber vereyim dedim
Birden soðuk bir rüzgâr esti ortalýkta Gözler Sadýk Emmiye takýlýrken, akýllar az önce okunan Arapça ezandaydý “Acaba duymuþlar mýydý?”
-Ben demiþtim Sadýk Emmi, yaptýn yapacaðýný iþte
-Dua edelim de duymamýþ olsunlar
-Valla hiç acýmadan götürürler
Hepsi ayný telden çalýyor gibiydi Buz kesilmiþ yüreklere ihtiyar Sadýk Emminin tevekkül kokan sözleri damgasýný vurdu
-Allah neyi takdir etmiþse o olur
Köyün giriþinde beliren müfreze onlara doðru gittikçe yaklaþýyordu Müfrezenin baþýndaki rütbeli gayet sakin bir þekilde muhtarý sordu
-Bir hýrsýzlýk vukuatý var, dedi muhtara Komþu köyden birinin hayvanlarý çalýnmýþ Bu konuda yardýmcý olmanýzý isteyecektim
-Yani Dedi muhtar heyecanla Siz þimdi þey için gelmediniz mi?
-Ne için, dedi rütbeli
-Yani þey için…
-Geveleme aðzýndakini muhtar, ne için?
Köylülere bakan muhtar sýkýlýyor, bir türlü söylemeye dili varmýyordu
-Þey yani þey… Yani ezaný Arapça okuduðumuz için…
Bir çýrpýda söyleyivermiþti iþte Rahatlamýþ gibi soluklandý
Gülümsedi rütbeli Anlamýþtý meselenin aslýný
-Siz duymadýnýz mý dedi köylülere
Birbirlerine þaþkýn þaþkýn bakan köylüler susuyor, omuz silkiyorlardý
-Yeni hükümet ezanýn Arapça okunmasýna izin verdi caným Artýk yasak yok
Hayret ve þaþkýnlýk daha da artmýþ, adeta herkes küçük dilini yutmuþtu Ýlk þaþkýnlýk þokundan sonra ortalýk birden neþelendi Söyleneni tasdik ettirircesine müfrezenin etrafý köylüler tarafýndan sarýlmýþ tekrar tekrar sýralanýyordu söylenenler Doðru mu diye… Sadýk Emmi bastonuna dayanarak evine doðru tevekkülle yol alýrken arkasýndaki sözlerin uðultusu kulaklarýnda çýnlýyordu…
*15 Haziran 622 ilk ezanýna okunmasý anýsýna ithaftýr

(M Ali GÖNÜL)

radyobeyan