Son Nefes By: rabia Date: 17 Mayýs 2010, 15:05:27
Son Nefes
Babasý vefat ettiðinde henüz beþ yaþýna yeni basmýþtý Küçük Ali. Yedi yaþýnda iken annesini de kaybedince hem yetim hem de öksüz kalmýþtý. Hayatý boyunca annesiz ve babasýz olmanýn acý burukluðuyla yaþamýþtý. Onlarýn elinden tutup doyasýya gezememiþ, diðer arkadaþlarý gibi babasýyla camide ayný safta yan yana namaz kýlamamýþ; annesinin dizine baþýný koyup tatlý rüyalara dalamamýþtý.
Himayesine girdiði amcasý, Küçük Ali'yi koyunlarýnýn baþýna çoban yapmýþtý. Amcasýnýn çocuklarý okula giderken o, koyun otlatmaya gittiði için okuyup yazmasýný öðrenememiþti. Kuzularýn analarýna karþý yaptýklarý nazý, emebilmek için gösterdikleri gayreti ve analarýnýn onlara karþý gösterdiði þefkati gördükçe anasýný hatýrlar, onunla yaþadýðý bir hatýradan diðerine hayal dünyasýnda durmadan at sürerdi.
Küçük Ali, daha ufak yaþta edep ve hüneriyle, saygý ve sevgisiyle çevresine kendisini kabul ettirmiþ, herkesin takdir ettiði bir çocuk haline gelmiþti.
Zaman su gibi akýp gitmiþ, aradan yýllar geçmiþ, Küçük Ali büyümüþ ve evlilik çaðýna ulaþmýþtý. Nihayet evlendikten sonra, birisi erkek, ikisi kýz üç çocuk babasý olmuþtu. Oðlunun evlendikten kýsa bir süre sonra akli dengesini kaybederek kendisini asmasý, ümit dolu hayat bardaðýný çatlatmýþtý. Çektiði acý ve ýzdýrabýn büyüklüðü ile kýraðý düþmüþ ak saçlarý, kamburlaþan beline bu aðýr yükü taþýmada ortak olmuþtu.
Köyünün en sevilen insanlarý arasýnda idi Koca Ali. Artýk ona "Koca Ali" diyorlardý. Zaten ne zaman çocukluðunu yaþayabilmiþti ki... Daha yedisinde sýrtýna binen geçim derdi, ona çocukluðunu yaþatmamýþtý. Hiç ama hiç tahtadan atý olmamýþ, diðer çocuklar gibi istediði yiyecekleri alýp yiyememiþ, beðendiði elbiseleri giyememiþti.
Yaþý seksenyedisine merdiven dayadýðýnda sýrtýndaki kanser tümörü, Koca Ali'ye, "Artýk yeter!" diyordu. Çocukluðundan itibaren ibadetlerini hiç aksatmayan seksen küsur yaþýndaki bu örnek insan, son günlerinde namazlarýný ancak yataðýnda kýlabiliyordu.
...Ve nihayet bin bir türlü meþakkatle geçen hayat yolculuðunun son günü gelip çatmýþtý. Koca Ali, baþucundan hiç ayrýlmayan kýzýna, kendisini yataktan doðrultmasýný söyledi. Birkaç dakika öylece kaldýktan sonra kollarýný sývadý. Elini bir ýrmaða daldýrýrcasýna döþeðin üstüne götürüyor, yüzüne, kollarýna, baþýna sürüyor; abdest alýr gibi hareketler yapýyordu. Kýzý, "Baba ne yapýyorsun öyle?" diye sorduðunda verdiði cevap, tertemiz geçen bir ömrün aynasý gibiydi: "Kýzým, görmüyor musun þu akan ýrmaðý! Oradan abdest alýyorum!.."
Koca Ali, yataðýnýn üstünden akýp gittiðini gördüðü ýrmaktan abdestini aldýktan sonra baþýnda aðlayan kýzýna kendisini geriye yatýrmasýný söyledi. Etrafýndakilerle teker teker helalleþti. Kur'an okuyanlara tatlý tatlý baktýktan sonra Allah'a vuslat vaktinin geldiðini anlamýþçasýna, eliyle baþýnýn altýndaki yastýðýn çekilmesini iþaret etti. Kýzýnýn yastýðý çekmesiyle birlikte bu iyi kalpli insan, ahiret alemine doðru devam edecek olan yolculuðuna çýkarken bu dünyadaki son nefesini "kelime-i þehadet" getirmek için harcýyordu.
Alýntý
radyobeyan