Temizlik Bahsi taharet 13 By: sumeyye Date: 01 Mayýs 2010, 15:26:40
AÇIKLAMA:
1- Bu hadis, sað ele tekrîmen, onunla bazý kirli iþlerin yapýlmasýný yasaklamaktadýr: Bevl esnasýnda tenasül organýný tutmak, istinca yapmak, yâni avret mahallinin temizliðinde sað eli kullanmak... Sað el, daha ziyade temizlik gerektiren iþlerde kullanýlmak üzere kirletici kullanýþlardan uzak tutulmuþtur. Çeþitli rivayetler, Resûlullah´ýn sað elini yeme-içme, elbise verme ve alma gibi iþlerde kullandýðýný belirtir. Temizleme iþlerinde de sol elini kullanýrdý. Ýhtiyacý olmadan sað elle bu yasaklanan þeyleri yapmak Þâfiîlere göre tenzîhen, Hanbelîlelere ve Zâhirîlere göre de tahrîmen mekruhtur.
2- Kabýn içine soluma meselesine gelince: Baþka hadislerde suyun en az üç solukta içilmesi esastýr. Bu durumda kaba soluma þöyle olabilir: Aðzýný kaba dayayýnca üç ayrý solukta içer ama kabý aðzýndan ayýrmaz ve mecbur kalarak kabýn içine solur. Þu halde bu, yasaklanmýþ olmaktadýr. Öyle ise hadis, suyun üç ayrý fâsýlada içilirken acele etmeden, her fâsýlada kabýn aðýzdan uzaklaþtýrýlýp, soluk alýp vererek içilmesini irþad buyurmuþ olmaktadýr.[135]
ـ3563 ـ28ـ وعن عائشة رَضِيَ اللّهُ عَنْها قالت: ]كَانَتْ يَدُ رَسولِ اللّهِ # الْيُمْنَى لِطَهُورِهِ وَطَعَامِهِ، وَكَانَتْ يَدَهُ الْيُسْرَى لِخََئِهِ، وَمَا كَانَ مِنْ أذىً[. أخرجه أبو داود .
يَقُولُ: مَا مَسَسْتُ ذَكَرِى بِيَمِينِى مُنْذُ بَايَعْتُ بِهَا رسولَ اللّهِ # وَأسْلَمْتُ[. فسر ذلك بأنه لم يستنج بها. أخرجه رزين .
29. (3564)- Ýbnu Mes´ud (radýyallahu anh) anlatýyor: "Hz. Osman (radýyallahu anh)´ý iþittim. Diyordu ki: "Resûlullah´a biatta kullandýðým sað elle, müslüman olduðum o günden beri zekerime hiç deðmedim."
Bu söz, "O, sað eliyle hiç istincada bulunmamýþtýr" þeklinde tefsir edilmiþtir.[136]
ـ3565 ـ30ـ وعن أنس رَضِيَ اللّهُ عَنْه: ]أنَّ رَسولَ اللّهِ # كَانَ إذَا دَخَلَ الخََءَ وَضَعَ خَاتَمَهُ[. أخرجه أبو داود .
30. (3565)- Hz. Enes (radýyallahu anh) anlatýyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) helâya girince yüzüðünü çýkarýrdý."[137]
AÇIKLAMA:
Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)´ýn helâya girerken yüzüðünü parmaðýndan çýkarmasý üzerindeki yazý sebebiyle olabilir. Çünkü yüzüðün üzerinde "Muhammed Resulullah" yazýlý idi.[138]
ـ3566 ـ31ـ وعنه رَضِيَ اللّهُ عَنْه: ]أنَّ النبىَّ # كَانَ إذَا دَخَلَ الخََءَ قال: اللَّهُمَّ إنِّى أعُوذُ بِكَ مِنَ الخُبْثِ وَالخَبَائِثِ[. أخرجه أبو داود .
31. (3566)- Yine Enes (radýyallahu anh) anlatýyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) helâya girince: "Allahümme innî eûzü bike mine´lhubsi ve´lhabâis, (Ya Rabbi! Pislikten ve pislenmekten sana sýðýnýrým)" derdi."[139]
ـ3567 ـ32ـ وزاد في رواية: ]إنَّ هذِهِ الحُشُوشَ مُحْتضَرَةٌ، فَإذَا أتَى أحَدُكُمْ الخََءَ فَلْيَقُلْ: أعُوذُ بِاللّهِ مِنَ الخُبْثِ وَالخَبَائِثِ[ .
32. (3567)- Bir rivayette þöyle gelmiþtir: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurmuþtur ki: "Þu kenefler, (cin ve þeytanlarýn) hazýr bulunduklarý yerlerdir. Öyleyse biriniz helâya girince: "Eûzu billahi mine´lhubsi ve´lhabâis" (Pislikten ve pislenmekten Allah´a sýðýnýrým) desin."[140]
AÇIKLAMA:
Huþþ, esas itibariyle hurma kümesi demektir. Evlerde helâ yapýlmazdan önce bunlarýn gölgesinde kazayý hâcet yapýldýðý için huþþ, helâ veya kenef ma´nâsýnda kullanýlmýþtýr.[141]
ÝKÝNCÝ FASIL
ÝSTÝNCADA KULLANILAN ÞEYLER
ـ3568 ـ1ـ عن أنس رَضِيَ اللّهُ عَنْه قال: ]كَانَ رسولُ اللّه # إذَا خَرَجَ لِحَاجَتِهِ تَبِعْتُهُ أنَا وَغَُمٌ مِنّاً مَعَنَا إدَاوَةٌ مِنْ مَاء يَعْنِى يَسْتَنْجَى بِهِ[. أخرجه الخمسة إ الترمذي، وهذا لفظ الشيخين .
1. (3568)- Hz. Enes (radýyallahu anh) anlatýyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) kazayý hâceti için çýktýðý zaman ben ve bizden (Ensardan) bir gulam (oðlan), O´nu takip ederdik. Beraberimizde, istinca etmesi için su kabý olurdu."[142]
AÇIKLAMA:
1- Abdest bozduktan sonra yapýlan temizliðe istinca denir. Bunun su ile olmasý efdaldir. Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)´ýn üç taþla kaba temizliði yaptýktan sonra ayrýca su ile yýkandýðý bir çok rivayetlerde gelmiþtir. Sadedinde olduðumuz rivayet bunlardan biridir. Gerek küçük ve gerekse büyük abdestten sonra Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)´ýn su kullandýðýný teyid eden çok sayýda rivayet var, müteakiben bir kýsmý kaydedilecektir. Þu halde sünnete ve hem de saðlýða en uygun olaný önce taþla temizleyip, sonra su ile güzelce yýkamaktýr. Günümüz þehir hayatýnda taþ mümkün deðildir. Ancak bu maksadla hazýrlanmýþ kâðýtlar onun yerini tutar. Baþka kaðýtlardan kaçýnmalýdýr.
2- Þunu da hemen belirtelim: Ýstincada su kullanmak bir vecibe deðildir, istihbabtýr. Hatta su kullanmayan sahâbîler de mevcuttur. Ýbnu Hacer bazýlarýný kaydeder:
* Huzeyfe Ýbnu´l-Yemân (radýyallahu anh), kendisine su ile istincadan sorulduðu vakit: "Elden pis koku çýkmaz" cevabýný vermiþtir.
* Nafi, Abdullah Ýbnu Ömer (radýyallahu anh)´in su ile istinca etmediðini" söylemiþtir.
* Ýbnu´z-Zübeyr (radýyallahu anh): "Biz su ile istinca etmezdik" demiþtir.
* Ýmam Mâlik, Resûlullah´ýn su ile istincasýný inkâr etmiþtir.
Bütün bunlara raðmen, bizzat Buhârî ve Müslim´de, Resûlullah´ýn istincada su kullandýðý sahih rivayetlerde gelmiþtir. Bunlarý Ýmam Mâlik görmemiþ olabilir.
3- Hadiste geçen gulâm, daha ziyade oðlan çocuðu demektir. Sütten kesilme ile yedi yaþ arasýndaki oðlan çocuklarý... Ancak mecaz olarak büyüklere de gulâm dendiði olur. Ýbnu Mes´ud, Mekke´de koyun güderken Resûlullah ona: "Sen bilgili bir gulâmsýn!" demiþtir. Bu kelime bazan köle ma´nâsýnda da kullanýlýr. Baþka rivayetler, buradaki gulâmýn Ýbnu Mes´ud olduðunu ifade eder. Bu durumda Hz. Enes´in "Bizden" kelimesi, "sahâbe"den veya Resulullah´ýn hizmetçileri´nden, diye anlaþýlmasý muvafýk düþecek. Bazý rivayetlerde gelen "Ensâr´dan" tasrihi ile bu durum arasýndaki tezad, "Ensâr kelimesinin bütün sahâbilere ýtlaký câizdir" diye tevil edilmiþtir.
4- Bazý rivayetlerde, Hz. Enes´in, su kabý ile birlikte bir de deðnek (aneze) aldýðý belirtilir. Bu, ne iþe yarýyordu? Üzerine elbisesini koyarak sütre yapmak, zararlý haþerelere karþý korumak, yeri deþeleyip yumuþatmak, istincadan sonra abdest alýnca kýlýnacak namaz için sütre yapmak gibi farklý izâhlar yapýlmýþtýr. Sonuncu ihtimali Ýbnu Hacer daha kavî bulur. Zira Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm), abdest tazeleyince umumiyetle iki rek´at nâfile namaz kýlardý.[143]
ـ3569 ـ2ـ وعن جرير رَضِيَ اللّهُ عَنْه قال: ]كُنْتُ مَعَ النَّبىِّ # فَأتَى الخََءَ فَقَضَى حَاجَتَهُ، ثُمَّ قالَ يا جَرِيرُ: هَاتِ طَهُوراً، فَأتَيْتُهُ بِالْمَاءِ فَاسْتَنْجَى، وَقالَ بِيَدِهِ فَدَلكَ بِهَا ا‘رْضَ[. أخرجه النسائي .
2. (3569)- Cerîr (radýyallahu anh) anlatýyor: "Ben Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) ile birlikte idim. Helâya gitti ve kazayý hâcette bulundu sonra: "Ey Câbir suyu getir!" diye ferman etti. Ben de suyu götürdüm, eliyle istinca etti. Sonra elini yere sürttü."[144]
ـ3570 ـ3ـ وَعَنْ سفيان بن الحكم أو الحكم بن سفيان الثقفى قال: ]كَانَ النّبىُّ # إذَ بَالَ يَتَوَضّأُ[. أخرجه أبو داود وهذا لفظه والنسائي .
3. (3570)- Süfyan Ýbnu´l-Hakem veya Hakem Ýbnu Süfyan es-Sakafî anlatýyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) bevledince abdest alýr ve (istincada) su kullanýrdý."[145]
AÇIKLAMA:
Hadiste geçen intidâh´tan maksadýn, su ile istinca olduðu belirtilmiþtir. Çoðunlukla âdet taþla istinca yapmaktý, su ile deðil. Resûlullah farklý davranýnca rivayete sebep olmuþtur.
Ayrýca buradaki intidâh´tan, istibra denen idrar sýzýntýsýnýn kesildiðine kanaat getirdikten sonra, tekrar sýzýntý mý geldi diye düþülecek vesveseyi bertaraf etmek kaydýyla ferc üzerine su serpe iþi de anlaþýlmýþtýr. Nevevî, cumhurun bu kanatte olduðunu, hadisten bu ikinci ma´nâyý anladýklarýný belirtir. Yani abdest aldýktan sonra, bilahare sýzýntý mý vâki oldu diye bir vesveseye düþmemek gayesiyle çamaþýrýn ferce deðecek kýsmýna bir miktar su serpilmelidir. Bu, erkeklere has bir meseledir. Zira kadýnlar bir müddet bekleyince onlarda idrar sýzýntýsý hemen kesilir. Erkeklerde ise þahsa, þartlara ve hatta yaþa tâbi olarak az veya çok bir müddet sonrada sýzýntý gelebilir. Az miktarda da olsa bu sýzýntý abdesti bozar. Þu halde bazý ahvâlde, insan sýzýntý geldi diye vesveseye düþebilmektedir. Resûlullah bu vesveseyi önlemek için intidâh denen, abdestten sonra ferc cihetine su serpmeyi sünnet kýlmýþtýr.[146]
ـ3571 ـ4ـ وعن أبي هريرة رَضِيَ اللّهُ عَنْه: ]أنَّ النّبىَّ # قالَ: جَاءنِى جِبْرِيلُ عَلَيهِ السَّمُ، فقََالَ: يَا مُحَمّدُ إذَا تَوَضّأْتَ فَانْتَضِحْ[. أخرجه الترمذي.»انْتِضَاحُ« رشّ الماء على الثوب بعد الوضوء لئ يعرض للمتوضئ أنه قد خرج من ذكره بلل، وقيل: المراد به استنجاء بالماء، وكانوا يستنجون بالحجارة غالباً .
4. (3571)- Hz. Ebû Hüreyre (radýyallahu anh) anlatýyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) anlatýyor: "Bana Cibrîl aleyhisselâm geldi ve:
"Ey Muhammed, abdest aldýnmý intidâhda bulun!" diye emretti" dedi."[147]
AÇIKLAMA:
Ýntidâh -yukarýda da açýklandýðý üzere- abdestten sonra elbiseye su serpmektir, maksad abdest alan kimsenin, zekerinden yaþlýk geldiðine dair vesveseye düþmesini önlemektir. Mamafih bundan maksadýn su ile istinca yapmak olduðu da söylenmiþtir, çünkü o zaman Araplar çoðunlukla taþla istinca ederlerdi.[148]
ـ3572 ـ5ـ وعن عائشة رَضِيَ اللّهُ عَنْها قالت: ]بَالَ رسولُ اللّهِ # فقَامَ عُمَرُ خَلْفَهُ بِكُوزِ مَاءٍ، فقَالَ: مَا هذَا يَا عُمَرُ؟ فَقَالَ: مَاءٌ تَتَوضّأُ بِِهِ، فقَالَ: مَا أُمِرْتُ كُلَّمَا بُلْتُ أنْ أتَوَضّأ، وَلَوْ فَعَلْتُ لَكَانَتْ سُنَّةً[. أخرجه أبو داود .
5. (3572)- Hz. Âiþe (radýyallahu anhâ) anlatýyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) bevletti. Hz. Ömer de arkasýnda, elinde su kabý olduðu halde durdu. Resûlullah onu görünce:
"Bu da ne, ey Ömer?" buyurdular. Hz. Ömer: "Sudur, yýkanýrsýn!" dedi. Resûlullah:
"Ben her bevlediþimde abdest almakla emrolunmadým, bunu yapacak olsam bu, (ümmete vacib) bir sünnet olur" buyurdular."[149]