Sebebi Med By: neslinur Date: 20 Nisan 2010, 17:15:37
SEBEB-Ý MED
Harf-i medden sonra gelip, asli meddi (yani bir elif miktarý olan
tabii meddi) bir elif miktarýndan daha fazla çekmeyi gerektiren sebebe:
“Sebeb-i med” denir. Sebeb-i med ikidir:
l- Hemze: ( ء) Hemze, kendi aslî imlasýyla yazýldýðý gibi, kelime
içindeki yerine göre elif þeklinde de yazýlýr. Binaenaleyh, harekesi olan
bütün elifler hemzedir. Hemze, kelimenin baþýnda, ortasýnda ve sonunda
vaki olabilir. Kelimenin baþýnda vaki olan hemze iki kýsma ayrýlýr:
a- Hemze-i kat'ý: Hem yazýda ve hem de okunuþta daima (yani,
ibtida= baþlangýç ve vasl=ulama halinde) bulunan hemzedir. ( (أَبَدٌ -مَاأَناَ
gibi.
b- Hemze-i vasýl: Yazýda mevcut, ibtida (okunmaya kendisi ile
baþlanma) halinde okunan, fakat vasl (kendisinden önce harekeli bir harf
gelme) halinde okunmayan hemzedir. ( اَلْعَصْر وَالْعَصْرِ ) gibi.
Bu hemzelerden sadece: Harf-i medden sonra gelen ve kat’ý
hemzesi olan hemze sebeb-i med olabilir. ( مَاأَناَ -جَآءَ ) gibi.
Kelime baþlarýnda dikey olarak, yani elif þeklinde yazýlmýþ olan
hemzelerden hemze-i vasl'a alamet olmak üzere, elifin üstüne yarým bir
sad ( ا), hemze-i kat’a alamet olmak üzere de, üstün ve ötre halinde elifin
üzerine bir hemze ( أ), esre halinde de elifin altýna bir hemze ( (إ
yazýlmasý itiyad edilmiþtir. ( والْعَصْرِ -إِلَهٌ –أُذُنٌ –أَآَلَ ) gibi.
2- Sükûn: Harekesizlik demektir, alameti de cezim ( —ْ )
dediðimiz iþarettir. ( لَمْ يَلِدْ ) gibi. Bu alâmeti taþýyan harfe, sakin harf denir.
Sakin harf, harf-i med ise bu iþarete gerek yoktur. ( اَلْمِيزَانُ –اَلرُّوحُ ) gibi.
Bir kelimede, med harfinden sonra sükûnlu bir harfin bulunmasý, med
sebebi olur. Sükûn iki çeþittir:
a- Sükûn-u lâzým: Vakfen (durulunca) ve vaslen, (geçilince sabit
olan sükuna: “Sükûn-u lâzým” denir ( لَمْ يَلِدْ وَلَمْ يُولَدْ ) kelimelerindeki mim
ve dal harflerinin sükunu gibi. Çünkü biz bu kelime üzerine vakf yapsak
veya diðer bir kelimeye vasl yapsak, sükunlar olduklarý gibi durur. Hiç
deðiþmez.
b- Sükûn-u arýz: Vakfen sabit, vaslen sakýt (düþen) olan sükûna:
“Sükûn-u arýz” denir. Yani asýlda olmayýp, arýzî bir sebeple meydana
gelen sükûndur. Bu arýzî sebep de vakýftýr. Mesela: ( يَعْلَمُونَ ) kelimesi
üzerinde vakf yapýlýrsa nûn harfinin üstünü düþer, yerine cezim gelir.
يَعْلَمُونْ) ) gibi. Ýþte bu sükûn arýzîdir. Çünkü bu kelime üzerinde vakf
yapýlmasaydý, böyle bir sükûn meydana gelmeyecekti. Ayet sonlarýndaki
sükûnlarýn çoðu böyledir. Arapça’da hareke üzerinde vakýf yapmak caiz
olmadýðýndan, vakýf halinde kelimenin son harekesi daima sükûna
çevrilir.
Sükûnu lazým, kelime ortasýnda veya sonunda vaki olabilir ,( (اَلْحَمْدُ
لَمْ يَلِدْ) ) kelimelerindeki mim ve dal harflerinin sükûnu gibi. Sükun-u arýz
ise, sadece kelime sonunda vaki olabilir. Kelime baþýnda ise bu
sükûnlerin hiçbirisi bulunamaz. Çünkü sakin harf ile ibtida (okumaya
baþlamak) mümkün deðildir.
Ynt: Sebebi Med By: burkay Date: 15 Nisan 2011, 18:10:45
SEBEB-Ý MED
Harf-i medden sonra gelip, asli meddi (yani bir elif miktarý olan
tabii meddi) bir elif miktarýndan daha fazla çekmeyi gerektiren sebebe:
“Sebeb-i med” denir. Sebeb-i med ikidir:
l- Hemze: ( ء) Hemze, kendi aslî imlasýyla yazýldýðý gibi, kelime
içindeki yerine göre elif þeklinde de yazýlýr. Binaenaleyh, harekesi olan
bütün elifler hemzedir. Hemze, kelimenin baþýnda, ortasýnda ve sonunda
vaki olabilir. Kelimenin baþýnda vaki olan hemze iki kýsma ayrýlýr:
a- Hemze-i kat'ý: Hem yazýda ve hem de okunuþta daima (yani,
ibtida= baþlangýç ve vasl=ulama halinde) bulunan hemzedir. ( (أَبَدٌ -مَاأَناَ
gibi.
b- Hemze-i vasýl: Yazýda mevcut, ibtida (okunmaya kendisi ile
baþlanma) halinde okunan, fakat vasl (kendisinden önce harekeli bir harf
gelme) halinde okunmayan hemzedir. ( اَلْعَصْر وَالْعَصْرِ ) gibi.
Bu hemzelerden sadece: Harf-i medden sonra gelen ve kat’ý
hemzesi olan hemze sebeb-i med olabilir. ( مَاأَناَ -جَآءَ ) gibi.
Kelime baþlarýnda dikey olarak, yani elif þeklinde yazýlmýþ olan
hemzelerden hemze-i vasl'a alamet olmak üzere, elifin üstüne yarým bir
sad ( ا), hemze-i kat’a alamet olmak üzere de, üstün ve ötre halinde elifin
üzerine bir hemze ( أ), esre halinde de elifin altýna bir hemze ( (إ
yazýlmasý itiyad edilmiþtir. ( والْعَصْرِ -إِلَهٌ –أُذُنٌ –أَآَلَ ) gibi.
2- Sükûn: Harekesizlik demektir, alameti de cezim ( —ْ )
dediðimiz iþarettir. ( لَمْ يَلِدْ ) gibi. Bu alâmeti taþýyan harfe, sakin harf denir.
Sakin harf, harf-i med ise bu iþarete gerek yoktur. ( اَلْمِيزَانُ –اَلرُّوحُ ) gibi.
Bir kelimede, med harfinden sonra sükûnlu bir harfin bulunmasý, med
sebebi olur. Sükûn iki çeþittir:
a- Sükûn-u lâzým: Vakfen (durulunca) ve vaslen, (geçilince sabit
olan sükuna: “Sükûn-u lâzým” denir ( لَمْ يَلِدْ وَلَمْ يُولَدْ ) kelimelerindeki mim
ve dal harflerinin sükunu gibi. Çünkü biz bu kelime üzerine vakf yapsak
veya diðer bir kelimeye vasl yapsak, sükunlar olduklarý gibi durur. Hiç
deðiþmez.
b- Sükûn-u arýz: Vakfen sabit, vaslen sakýt (düþen) olan sükûna:
“Sükûn-u arýz” denir. Yani asýlda olmayýp, arýzî bir sebeple meydana
gelen sükûndur. Bu arýzî sebep de vakýftýr. Mesela: ( يَعْلَمُونَ ) kelimesi
üzerinde vakf yapýlýrsa nûn harfinin üstünü düþer, yerine cezim gelir.
يَعْلَمُونْ) ) gibi. Ýþte bu sükûn arýzîdir. Çünkü bu kelime üzerinde vakf
yapýlmasaydý, böyle bir sükûn meydana gelmeyecekti. Ayet sonlarýndaki
sükûnlarýn çoðu böyledir. Arapça’da hareke üzerinde vakýf yapmak caiz
olmadýðýndan, vakýf halinde kelimenin son harekesi daima sükûna
çevrilir.
Sükûnu lazým, kelime ortasýnda veya sonunda vaki olabilir ,( (اَلْحَمْدُ
لَمْ يَلِدْ) ) kelimelerindeki mim ve dal harflerinin sükûnu gibi. Sükun-u arýz
ise, sadece kelime sonunda vaki olabilir. Kelime baþýnda ise bu
sükûnlerin hiçbirisi bulunamaz. Çünkü sakin harf ile ibtida (okumaya
baþlamak) mümkün deðildir.
Ynt: Sebebi Med By: admin Date: 09 Mart 2013, 21:32:09
Elhamdulillah ne güzel þu konular hazirlanmýþ onkarca tecvid kitabinda olmayan konular tecvid öðretiyoruz bölümü altinda var bu konular çok hayra vesile oluyor çok zamaninda bu konularin açýlmasini saðlmanin esaslari simdi daha iyi anlasiliyor.allah cc vesile olandandanda razi olsun.
Ynt: Sebebi Med By: reyyan Date: 09 Mart 2013, 23:49:48
Evet elhamdülillah siz Kuran Öðretiyoruz bölümü açýnca benim de aklýma hemen neden tecvid öðretiyoruz bölümü olmasýn diye soru gelmiþti ve güzel bir kaynakla açmýþtýk. Tecvid kitaplarýnda gerçekten deyindiðiniz gibi bu kadar ayrýntý bilgi yok konu çok güzel anlatýlmýþ ve anlaþýlýyor...
Ynt: Sebebi Med By: mevlüdekalýnsaz Date: 09 Temmuz 2014, 22:05:02
Esselamü aleykum ve rahmetullah...çok faydali bilgiler..
Bu kadar ayrintili bilmiyodum konuyu.anlatimi açiklayici ve anlaþilie olmuþ..Mevlam razi gelsin ..
Ynt: Sebebi Med By: halim Date: 09 Eylül 2015, 23:20:32
Ve aleykum selam ; Maþaallah barekallah Kuraný daha güzel ve tilavetiyle okumak için dersler ve okuyuþ biçimleri inþaallah öðrenip kitabý mübini daha güzel okuyanlardan oluruz.
Allah razý olsun
Ynt: Sebebi Med By: yagmur_7-c Date: 02 Aðustos 2016, 11:14:45
Esselamu aleykum
Uzatma konusunda sýkýntým vardý ...Allah a þükür bu konuda daha iyi bilgi öðrendim ....Rabbim razý olsun inþallah....Rabbim Kiran i daha iyi öðrenenlerden etsin inþallah...