Hukuku Ýslamiye
Pages: 1
Neseb By: ecenur Date: 23 Mart 2010, 13:28:09
BÝRÝNCÝ BÖLÜM

NESEB HAKKINDADIR.



ÝÇÝNDEKÝLER : Nesebin jmahiyeti ve sübutünün hikmeti teþriiy-yesi. Hami - gebelik müddeti. Nesebin ve firaþiyetÝn sübutî mertebe­leri. Sabit olacak nesebler. Sabit olmayacak nesebler. Sair mezheblere öre, sabit olub olmayan bazý nesebler. Nesebe aid Ýddialar. Neseblerin esbabý sübutîyesi ve beyyinelerin tercihi.

16 - : Neseb, yukarýda da yazýldýðý üzere «baba ve ana cihetlerin­den olan iþtirak ve ittisal» demekdir. Meselâ ´bir þahýs ile onun babasý veya oðlu arasýnda böyle bir ittisal vardýr ki, bu bir neseb alâkasýdýr. Maahaza, neseb, hukuk bakýmýndan baba cihetinden olan karabete, mer-butiyete mahsusdur.

Nitekim: âyeti kerîmesinde de buna iþaret buyurulmuþtur.

Yani : ALLAH Tealâ o hâliki zîþandýr ki, sudan*^ su ile tahmir edilen bir maddei asliyyeden nev´i beþeri yaratmýþ, onu iki kýsma ayýrmýþdrr. Bir kýsmý neseb sahihleri olan erkeklerdir ki, nesebler kendilerine nisbet olunur. Bir kýsmý da musaherete vesile olan kadýnlardýr ki, sýhriyyet on­lar ile husule gelir. Evet,. Rabbüî´âlemîn olan Hak Tealâ Hazretleri ni­hayetsiz kudret sahibidir, böyle bir maddeden muhtelif uzuvlarý, müte-bayin tabiatleri yaratmaya kadirdir. îþte beþeriyet, bunun bir canlý mü­kemmel nümunesidir.

17 - : Nesebin hikmeti teþriiyyesine gelince bu, içtimaî hayatýn bir zarurî neticesidir. Beþerî silsilenin bir intizam ve nezahet dairesinde temadisi, ferdler arasýnda þefkatin, teavün ve tesanüdün tecellisi, me­denî bir muhitin vücude gelmesiyle ailevî, iktisadî terakkilerin temerküz edebilmesi, yurda samimî bir ruh ile merbutiyet husulü bütün neseble­rin sübutü sayesinde kabil olabilmiþdir. Bunun içindir ki, neseblerin sü-butü, beþeriyet hakkýnda bir rahmeti ilâhiyye bulunmuþ, ve bu rahmet, lisaný kur´an ile imtinan makamýnda beyan Duyurulmuþ, beþeriyetin hay-vanatdan bu veçhile de temayüzü tebarüz eylemiþdir.

Binaenaleyh neseblerin güzelce muhafazasýna itina edilmesi lâzým­dýr. Neseblerin ziyadan vikayesini temin için bu hususda ihtiyal - ça­re aramak tecviz edilmiþ, ihtiyata riayet,rnatlûb bulunmuþdur.

Maahaza sabit olmasý lâzým gelen bir nesebi nefy ve inkâr, ne ka­dar menfur, günahkârâne bir hareket ise sabit olmamasý lâzým gelen bir nesebi benimsemek, aile hayatýna yabancý bir þahsýn sokulmasýna mey­dan vermek de o kadar makduh, nefrete þayan bir hareketdir. [49]

Haml = Gebelik Müddeti :



18 - : Neseblerin sübutü için tahdit edilen müddetler vardýr. Þöy­le ki, bir çocuðun hami müddeti en az altý aydýr. Bu, nâdir olsa da vaki dir. Hamlin galib olan müddeti ise dokuz aydýr. En son müddeti de iki senedir.

Binaenaleyh bir çocuk altý aydan evvel doðub yaþayamaz. Bir ço­cuk validesinin rahminde iki seneden ziyade de kalamaz. Bu, Hanefiy-yeye göredir.

(Eimmei selâseye göre hami müddetinin ekalli altý ay, ekseri de dört senedir/ Vakýa bir çocuðun dokuz aydan ziyade validesi rahminde kalmasý pek nâdirdir, fakat vâkidir. Neseb hususunda ise ihtiyal ve ih­tiyat lâzým olduðundan bu müddet kabul edilmiþdir.

îmam Ahmedden diðer bir rivayete göre hami müddetinin ekseri iki senedir, imam Sevrînin, Leysin mezhebleri de böyledir. Abbad ibni Av-vama göre beþ senedir. Zührî´ye göre de hami müddeti altý, yedi þene devam edebilir.

Bir kýsým fükahanin beyanýna nazaran bazý kabilelerde ve ezcümle «Benî Aclan» kabilesinde çocuklann iki veya üç, dört sene kadar valide­lerinin rahminde kaldýklarý müþahede ve kayd olunmuþdur.)

Sayda gibi bazý yerlerde bir kýsým çocuklarýn valideleri rahminde böyle uzun bir müddetle âdeta bir uyku devresine tâbi tutulabilmekde olduklarý da rivayet edilmektedir.

Tasviriefkâr gazetesinin 13 Birineiteþrin 1943 tarihli nüshasindaki bir yazýya göre, Adana´da bir öðretmenin on altý aylýk çok gürbüz, zin­de bir çocuðu dünyaya gelmiþdir. Týb tarihinde ilk defa kaydedilen bu çocuðun omuzlarýnda arslan yelesi gilbi kýl demetleri bulunmuþdur. «îl-ker» adýný alan bu çocuk 80 santim boyunda 7 kilo aðýrhðinda imiþ. El1 uhdetu alerrâvî.

Tababet alemindeki tecrübelere, müþahedelere nazaran hami müd­detinin bir seneden fazla olamayacaðý beyan olunmakdadýr ki, bu ekse­riyete, galib ahvale göre bir hüküm demekdir. [50]

Nesebin Ve Fîraþîyyettn Sübutü Mertebeleri :



19 - : Bir çocuðun nesebi, herhalde kendisini doðuran kadýndan sabit olur. Bunda þüphe yokdur. Velev ki bu doðurma, meþru bir müna­sebet neticesinde olmasýn.

Fakat bir çocuðun nesebinin bir erkekden sübutü için anasiyle o erkek arasýnda firaþiyet bulunmalý, o kadýn bu erkeðin ya nikâhý sahih ile veya kýsmen bu hükümde bulunan bir nikâhý fâsid ile menkûhesi ol-malý veya aralarýnda mülki yemîn ile veya ma´zeret teþkil edecek bir þüphe ile mukarenet husule gelmiþ bulunmalýdýr.

20 - : Bir kadýnýn firaþiyeti, nikâhý sahihile menkuhe ise mücer-

red akdi nikâh ile sabit olur, nikâhý fâsid ile menkuhe ise tekarrüb vuku bulmadýkça tahakkuk etmez. Binaenaleyh sahih bir nikâhda hamlin mebdei; vakti akidden, fâsid bir nikâhda ise tekarrüb vukuundan mute­ber olur.

Bu mesele, imam Muhammede göredir. Müfta bih olan da budur, imamý Âzam ile imam Ebu Yûsuf e göre nikâhý fâfcidde de hamlin meb­dei, akd tarihinden muteberdir.

21 - : Cariyelerin firaþiyeti, kendilerine efendilerinin mukarenet-de bulunduklarýný ikrar etmekle saibit olur.

Binaenaleyh nikâh edilmiþ olan kadýnlar, mu´tedde olsalar da fira-þiyyete sahib olacaklarý gibi efendileri tarafýndan istifraþ edilmiþ olan cariyeler de firaþiyyete sahib bulunmuþ olurlar. Fakat mezniyyeler, fi-raþiyyeti haiz olamazlar.

22 - : Firaþiyyet, kuvvet ve za´f itibariyle firaþi kavî, firaþi ek-va, firaþi mütevassýt, firaþi zaif namiyle dört mertebeye ayrýlýr. Þöyle-ki:

(1) : Menkuhe veya ric´iyyen mu´tedde olan kadýnlarýn firaþlarý bi­rer «firaþi kavî» dir. Böyle bir kadýnýn akdi nikâhý ânýndan itibaren altý ayda veya daha ziyade bir müddetde doðuracaðý çocuklann nesebleri ko­casýndan bilâ dý´ve sabit olur. Liân yoluna tevessül edilmedikçe nefy edi­lemez.

(2) : Bâinen talâkdan veya liân ile ´ilâdan dolayý kocalarýndan ay­rýlarak iddet beklemekde bulunan kadýnlarýn firaþlarý da birer «firaþi ekva»dýr. Binaenaleyh böyle bir kadýnýn iddeti içinde doðuracaðý çocu­ðun nesebi, kocasýndan bilâ dý´ve sabit olur, artýk liân tarikiyle vesaire ile nefy edilemez.

(3) : Ümnýehatý evlâd adýný alan cariyelerin firaþlarý da birer «fira­þi mütevassýt »dýr. Böyle bir cariyenin doðuracaðý çocuðun nesebi, dý´ve-ye muhtaç olmaksýzýn efendisinden sabit ve liâne muhtaç olmaksýzýn mü-cerred nefy ile münkati olur. Fakat bu nesebin sübutüne hâkim tarafýn­dan hükm edilmiþ veya aradan uzun bir müddet geçmiþ bulunursa artýk nefy edilmesi caiz olmaz.

Bir de böyle bir nesebin bilâ dý´ve sabit olabilmesi için cariyenin istifragý, efendisine halâl bulunmuþ olmalýdýr. Kitabete kesilmiþ veya iki kiþi arasýnda müþterek bulunmuþ olursa çocuðunun nesebi bilâ dý´ve sa­bit olmaz.

iþtirak suretinde þeriklerden her ikisi de çocuðun nesebini iddia ederse ikisinden de sabit ve çocuk her ikisine de vâris olur. Çünkü biri­ni diðerine tercihe medar yokdur. Nesebi siyanet ise bir lâzimei haya-tiyyedir.

(4) : Efendileri tarafýndan istifraþ, olunub henüz istilâd edilmemiþ, yani: doðurduklarý çocuklarýn nesebleri kabul edilerek kendileri ümme-hatý evlâd kýlýnmamýþ olan cariyelerin firaglarý da birer «firaþý zaif»dir. Bu takdirde dý´ve bulunmadýkça neseb sabit olmaz. Dý´ve vuku bu­lunca da cariye, ümmi veled sýfatýný kazanarak artýk firaþý, bir firaþý mütevassýt haline girmiþ olur. istif raþ edilen müdebbere hakkýnda da hüküm böyledir.

23 - : Bir kimse için tekarrüb etdiði cariyesinden doðan çocuðun nesebini nefy etmek, diyaneten caiz deðildir. Bu nesebi itiraf ve kabul etmek, icab eder. Bedayî, Bahr, Hindiyye.

«Hanbelîlere göre bir kimse, temellük etdiði bir cariyeye kazifde bu­lunsa liân lâzým gelmez, bu cariyeyi gerek istifraþ etmiþ olsun ve gerek olmasýn. Ve bu kazifden dolayý had de lâzým gelmez, yalnýz ta´zir icab eder. Bu kadýn, bir çocuk doðurduðu takdirde bakýlýr: Eðer o kimse, bu cariyeye tekarrüb ettiðini itiraf etmezse çocuðun nesebi kendisine lâhik OÎmaz ve bunu nefy etmeðe de muhtaç bulunmaz. Fakat tekarrüb ettiði­ni itiraf ederse cariye kendisinin müstefreþesi olmuþ olur ve tekarrüb gününden itibaren hami müddetinde doðacak çocuðun nesebi kendisin­den sabit olur, baþkaca ikrara lüzum kalmaz, imam Mâlik ile imam Þa-fîînin mezhepleri de böyledir. Hattâ o kimse, bu cariyeye tekarrüb et­diði halde azilde bulunduðunu, yani: nutfesini cihazý tenasüle akýtmayýb dýþarýya ifraz eylediðini iddia etse de buna iltifat olunmaz.

Fakat imam gafi´den bir kavle göre o kimse, istibra iddiasýnda bulunursa kavli kabul olunur ve cariyesinden olan çocuðun nesebini liân tarikiyle nefy edebilir. Çünkü kendisinden nesebinin sübutüne razý ol­mayýnca zevcesinden doðan çocuða müþabih bulunmuþ olur. Elmuð nî.) [51]

Sabit Olacak Nesebler



24 - : Bir kadm, akdi nikâhdan itibaren en az altý ayda veya daha ziyade bir müddet içinde çocuk doðursa nesebi kocasýndan sabit olur. Aralarýnda ister mukarenet bulunmuþ olsun ister bulunmasýn, ve koca­sý nesebi ister itiraf etsin, ister sükût eylesin. Elverir ki aralarýnda hami müddetine müsait bir zaman evvel mukarenet ve içtima vukuu, velev ki harikulade bir veçhile imkân dairesinde bulunsun.

Meselâ : Þarkda bulunan bir erkek, garbde bulunan bir kadýn ile gý­yaben evlendikten sonra müsaid bir müdeti müteakib kadýn bir çocuk doðurursa nesebi o erkekden sabit olur. Bu hususda ihtiyat ve içtima im­kâný naazn itibare alýnýr. Erkek dilerse bu nesebi Hân voliyle nefy ede­bilir. Hindiyye.

25 - : Medhulün biha olmayan bir zevce, boþanýb da talâkdan itibaren henüz altý ay geçmeden bir çocuk doðursa nesebi sabit olur. El­verir ki akdi nikâhdan itibaren en az altý ay geçmiþ olsun. Fakat altý ay tamam oldukdan sonra doðurursa nesebi sabit olur.

26 - : Ric´iyyen boþanmýþ bir kadýn, «iddetim fülân ay» veya «bun­dan þu kadar gün evvel nihayet buldu» diye iddet olmaya elveriþli bir zaman geçdiðini söylemiþ iken bir çocuk doðursa nesebi yine kocasýn­dan sabit olur. Velev ki talâkdan itibaren bir çok seneler geçmiþ olsun. Çünkü bu kadýnýn mümteddetüttuhr olmasý melhuzdur. Hattâ bu hal­de çocuðun doðmasý, tam iki sene veya daha ziyade bir müddet geç-dikden sonra ise bu, zevcin ric´atde bulunduðuna delâlet eder. Hâdise­lerin en yakýn vakitlere izafesi aslýdýr. Binaenaleyh ric´iyyen mu´tedde-nin hamli, yeni bir mukarenete hamJ olunarak müracaat sabit olmuþ olur. Kâfi.

Fakat iki seneden evvel ise zevcin ric´at etmiþ olduðuna hükm edi­lemez. Çünkü bu takdirde ulûkun talâkdan mukaddem olmasý, ihtimal dlhilindeir.

27 - : Bâinen mu´tedde olan balið bir kadýn, iddet olmaya kâfi bir zaman mürurunu müteakib iddetin nihayet bulduðunu söylememiþ ise talâk vaktinden itibaren iki sene geçmeksizin doðuracaðý çocuðun ne­sebi kocasýndan sabit olur. Fakat tam iki sene geçmiþ ise bir rivayete göre neseb yine sabit olursa da dir^r bir rivayete göre sabit olmaz. Me­ðer ki bu suretde zevç «bu ço~ at bendendir» diye dý´vede bulunsun. O halde neseb sabit olur. Kadýn, kendisini gerek tasdik etsin ve gerek et­mesin. Bu takdirde zevcin þübhe ile mukarenetde bulunmuþ olmasý, ih­timal dahilindedir.

28 - : Yukarýdaki meseledeki hüküm, vefatýndan dolayý iddet bek­leyen balið kadýnlar hakkýnda da carîdir. Velev ki medhulün biha bulun­masýnlar.

Binaenaleyh böyle bir mu´tedde Ölüm vaktinden itibaren iki seneden az da çocuk doðursa nesebi müteveffadan sabit olur. Þayed iddetinin ni­hayet bulduðunu ikrar eder de badehu altý aydan az da çocuk doðurur­sa nesebi de sabit olur, ikrara itibar olunmaz. Fakat altý aydan sonra doðurursa nesebi sabit olmaz.

Nitekim ikrardan sonra altý ay geçmemiþ olduðu halde vefatdan itibaren tam iki sene geçmiþ olduðu takdirde de neseb sabit olmaz. Bahri Raik.

29 - : Sabýk meseleler veçhile bir mu´tedde, iddet olmaya kâfi bir zaman geçdikten sonra talâk veya vefata aid iddetin nihayet bulduðu­nu ikrar etmiþ iken bir çocuk doðursa bakýlýr : Eðer ikrar ânýndan itibaren altý ay geçmemiþ ise neseb sabit olur. Fakat altý ay veya daha ziya­de bir müddet geçmiþ ise neseb sabit olmaz. Çünkü bu takdirde çocuðun ikrar tarihinden sonra vücude gelmesi kabildir.

Þu kadar var ki bu mesele, mu´teddenin zatülhayz olduðuna göre­dir. Ayîse olmak üzere iddet bekleyen bir kadýnýn üç ay ile iddetinin ni­hayet bulmuþ olduðunu ikrar etmiþ olmasý ise bu ikrardan itibaren altý ay veya daha ziyade bir müddet sonra doðuracaðý çocuðun sübutý nese­bine mani olamaz. Belki ric´iyyen veya bainen tatlik edilen böyle bir ka­dýnýn tarihi talâkdan itibaren iki seneden ekalde doðuracaðý çocuðun ne­sebi her halde sabit olur. Çünkü bu takdirde kendisinin ayîse deðil, müm-teddetüttuhr olduðu anlaþýlmýþ, iddetinin inkýzasý hakkýndaki ikrar ve itirafý keenlem yekûn bulunmuþ olur.

Talâkdan dolayý iddet bekleyen kadýnlar hakkýndaki bu hükümler, sair firkat sebeblerinden dolayý mu´tedde olan kadýnlar hakkýnda da ca­rîdir. Bahri Raik.

30 - : Bir kimse, zevcesini halveti sahihadan sonra boþayýb diþine mukarenetde bulunmadýðým iddia etse bu kadýna iddet ve tam mehr lâzým gelir. Kadýn, o kimseyi gerek tasdik etsin ve gerek etmesin. Bu halde o kimsenin ric´at iddiasý, kabul olunmaz. Fakat kadýn, henüz iddetinin nihayet bulduðunu itiraf etmeksizin talâkdan itibaren iki se­neden ekalde çocuk doðurursa nesebi sabit ve zevcin ric´at iddiasý sahih olmuþ olur. Çünkü bu çocuðun vücudu, talâkdan evvel mukarenet vuku bulmuþ olduðuna hami edilir. Hindiyye.

31 - : Mürahik olan bir çocuðun zevcesi, akdi nikâhdan itibaren en az altý ayda çocuk doyuracak olsa nesebi o mürahikden sabit olur. Çünkü böyle bir zevcin mukareneti kabildir.

32 - : Duhulden sonra boþanan bir mtirshika, iddetinin inkizasýný ikrar ve gebe olduðunu iddia etmeksizin talâkdan itibaren dokuz aydan ekalde çocuk doðurursa nesebi sabit olur. Fakat dokuz ay tattjamýnda ve­ya daha sonra doðurursa nesebi sabit t>Imaz.

Bu mesele, imamý Âzam ile imam Muhammede göredir. Talâk, is­ter ric´î ve ister bain olsun, imam Ebu Yusüfe göre ise bakýlýr : talâk; bain ise iki seneve kadar, ric´î ise -yirmi yedi aya kadar neseb sabit olur, iddetin son gününde mukarenet vukuuna hami edilir.

33 - : Kocasý ölmüþ olan bir mürahika, vefat tarihinden itibaren on av on pünden ekalde çocuk do&urursa nesebi, imamý Âzam ile îmam Muhammede eröre sabit olur. Bu müddetten ekserde doðurursa sabit ol­maz. Fakat îmam Ebu Yusüfe sröre iki seneye kadar neseb sabit olýn. Nitekim baliðe hakkýnda da hüküm bövledir.

Þâyed bu mürahika, dört ay on gün sonra iddetinin inkýzasýný ikrar edib de badehu en az altý ayda çocuk doðurursa artýk nesebi müte­veffa kocasýndan sabit olmaz.

34 - : Medhulün biha olmýyan bir mürahika, boþandýkdan sonra altý aydan ekalde çocuk doðurursa nesebi sabit olur. Bundan ziyade bir mtid-detde doðurursa sabit olmaz. Çünkü bu takdirde ulûk,. ýbunun kocasýna ya­bancý olduðu bir zamana müsadif olmuþ olur.

35 - : Bir mtirahika, gebelik iddiasýnda bulunmayýfo boþandýkdan sonra üç ayý müteakib iddetinin nihayet bulduðunu ikrar eylediði halde bilâhare çocuk doðuracak olsa bakýlýr: eðer ikrar vaktinden itibaren altý aydan ekalde doðurmuþsa neseb sabit olur, fakat altý ayda veya daha sonra doðurmuþ ise sabit olmaz.

Fakat böyle bir mtirahika, gebelik iddiasýnda bulunmuþ olursa sü-buti neþeb hususunda baliðe hükmünde bulunmuþ olur. Çünkü bu iddiasý, bulûðunu ikrar demekdir. Böyle bir ikrar ise makbuldür. Bahri Raik.

36 - : Bir kimse «fülân kadýn ile evlenirsem benden boþ olsun» di­ye yemin etmiþ olduðu halde bilâhare o kadýnla evlense derhal talâk ta hakkuk eder. Buna raðmen o kadýn, bu evlenme tarihinden itibaren tam altý ayda bir çocuk doðurursa nesebi sabit ve kadýn hükmen medhultin tû-ha sayýlarak mehre müstahik olur. Çünkü bu hâdisede teehhül, talâkýn þartý bulunmusdur. Meþrut ise þartý takib eder. Bu cihetle sari, mes-rutdan hissedilemiyecek derecede de olsa mukaddemdir. Binaenaleyh hami, þart zamanýna, yani : evlenme halinde müsadif sayýlýr. Kâfi

Fakat kadýn, bununla muhsanivvet vasfým ihraz etmiþ olmaz. $a-yed bu hâdisede çocuk altý avdan bir gün mukaddem veva bir pÜn son­ra doðacak olursa nesebi sabit olmaz. Çünkü bu takdirde ulukÛn tam evlenme zamanýna müsadif olmadýðý zahirdir. Kadýn ise ffavri medhulün biha olduðundan mu´tedde deðildir. Binaehalevh nesebin bîlâ dý´ve sübu-tüne medar olacak bir ihtimal bulunmaz. Dürri Muhtar.

37 - : Bir ümmi veled, mevlâsmýn i´tak veva vefatýna metni azad edildiði tarihden itibaren iki seneye kadar bir çocuk doðurursa nesebi mevlftsmdan sabit olur. Hîndivye.

38 - : Bir ümmi veled, nikâhý fâsid ile kocasýnýn tekarrübünden sonra en az altý avda bir çocuk doenýrursa nesebi bu VnMwnndan sabît olur. Mevlâ, bu çocuðun nesehinî kendisine ilhak edemez. Hindivve.

39 - : Hami iddiasý sahihdir. Binaenaleyh bir kimse, earivesinÝTi hâ­mil olduðu çocuðun kendisinden olduðunu iddia etse bu iddiada/n ttiba-ren meselâ altý ay veya on ay sonra doðacak çocuðun nesebi kendisin­den sabit olur.

40 - : Sabit olan bir neseb. nefv ile Tniintpfî olmaz. Fakat evvelce neyf edilen bir neseb, bilâhare dýVe ile sabit olabilir.

Binaenaleyh bir kimse, meselâ: cariyesinin doðurduðu çocuk hak­kýnda «bu, bendendir» dese çocuðun nesebi kendisinden sabit olmuþ olur. Artýk bilâhare «bu, benim çocuðum deðildir.» diyemez. Fakat evvelâ: «bu, çocuk benden deðildir» deyib de bilâhare «hayýr ´bendendir» dese nesebi kendisinden sabit olur. Bedayî, Bahri Raik, Hindiyye. [52]

Sabit Olmayacak Nesebler :



41 - : Nikâhýn akdinden veya mukarenetden itibaren hami müd­detine müsaid olmayan bir zamanda doðacak çocuklarýn nesebleri sabit olmaz.

Binaenaleyh bir kimsenin sahih bir nikâh ile menkûhesi olan kadýn, vakti akidden ve fâsid bir nikâh ile menkûhesi olan kadýn da mukarenet zamanýndan itibaren daha altý ay geçmeden bir çocuk doðursa nesebi o kimseden sabit olmaz.

Kezalik : tev´em olan iki çocukdan biri, altý aydan azda, diðeri de bir gün sonra doðacak olsa yine nesebleri sabit olmaz. Meðer ki o kimse, dý´vede bulunsun. Yani :

42 - : Kendisine idet lâzým gelmeyen her hangi bir mutallâkanm talâkan itibaren en az altý ayda veya daha sonra doðuracaðý çocuðun nesebi sabit olmaz. Çünkü bu takdirde ulûkun talâkdan sonra vuku muh­temeldir.

43 - : Bir kadýn, hilkati müstebîn = belirmiþ bir cenin düþürse ba­kýlýr: eðer nîkâhdan itibaren dört ay tamamýnda düþürmüþ ise nikâh ca­iz, neseb sabit olmuþ olur. Fakat dört aydan velev bir gün evvel düþür­müþ ise nikâh caiz, neseb sabit olmuþ olmaz. Çünkü bu takdirde hamlin nikâhdan evvel olduðu anlaþýlmýþ olur. Hindiyye.

44 - : Mukarenete gayri mütehammil ibir yaþda ´bulunan bir sagîrîn zevcesinden doðan çocuðun nesebi sabit olmaz. Maahâza bu zevceye bu hami müddetince sarf edilmiþ olan zevciyyet nafakasý istirdat edilemez. Fakat bu kadýn, bu çocuðu baþka bir kocasýndan edindiðini ikrar ederse altý avhk nafaltavý iade etmesi lâzým gelir. Çünkü bu müddet içinde baþ­kasýnýn mu´teddesi sayýlmýþ olur.

45 - : Nikâhý fâsidden dolayý neseb sabit olursa da nikâhý bâtýl dan dolayý sabit olmaz. Binaenaleyh bir kimse, meselâ: üç talâk ile bo-þadýðý kadýnla kablettahlîl nikâhý tecdid etse doðacak çocuklarýn neseb­leri o kimseden sabit olur. Bu nikâhýn sahih olmadýðýna gerek muttali ol­sunlar ve gerek olmasýnlar. Bu, Ýmamý Azama göredir. Çünkü bu nikâh, müþarünileyhe göre bir fâsid nikâhdir. Fakat bunun ademi sýhhati­ne muttali iseler imameyne göre neseb sabit olmaz. Zira bu halde nikâh, bu iki muhterem imama nazaran bâtýl bulunmuþ olur. Hindiyye.

46 - : Bir kimse, mehariminden biriyle bilerek veya bilmiyerek ev-lense bundan doðacak çocuklarýn nesebleri, îmamý Azama göre sabit olur, Ýmameyne göre sabit olmaz. Çünkü bu nikâh, Ýmamý Azama göre fâsid, Ýmameyne göre bâtýldýr.

47 - : Bir gayri müslim, bir müslime ile evlenecek olsa bundan do­ðacak çocuklarýn nesebleri sabit olmaz, iddet de lâzým gelmez. Çünkü bu evlenme, bü´ittifak bâtýldýr. Muharremat bahsine müraceat!..

48 - : Bir mu´teddeden doðan çocuðun nesebi, nikâhý þahinden mümkinüsübut ´bulundukça nikâhý fâsidden sabit olmaz. Þöyle ki : bo­þanan veya kocasý ölen bir kadýn iddeti içinde baþkasiyle evlenib de sonra bir çocuk doðurursa bakýlýr : Eðer ilk kocasýnýn boþamasýndan veya vefatýndan itibaren iki seneden ekalde ve ikinci kocasýnýn nikâhýn­dan itibaren altý aydan ekal veya ekserde doðurmuþ ise çocuðun nesebi ilk kocasýndan sabit olur. Fakat talâk veya vefatdan itibaren iki sene­den ekserde, ikinci nikâhdan itibaren de en az altý ayda doðurmuþ ise bu neseb, ikinci kocadan sabit olur. Çünkü nesebin sahih nikâhdan is-batý böyle müteazzir olunca onu fâsid nikâhdan isbat etmek, zinaya hamiden evlâ olur.

Þayed talâkdan veya vefatdan itibaren iki seneden ekserde ve ikin­ci nikâhdan itibaren altý aydan ekalde doðurmuþ olursa nesebi hiç birin­den sabit olmaz. Meðer ki dý´ve bulunsun.

Bu halde ikinci zevç, idetin vücudüne muttali bulnmamýþ ise bu ikinci nikâh, Ýmamý Âzam ile îmam Muhammede göre bir nikâhý sahih hükmünde bulunmuþ olur. Ýmam Ebu Yusüfe göre ise olmaz. Fakat kadýnýn mu´tedde olduðuna muttali ise ´bu ikinci nikâh, bü´ittifak fâsid olmuþ olur.

49 - : Bir kadýn, baþka bir beldede bulunan kocasýnýn vefatý, hi­lafý hakikat olarak þayi olmakla muayyen iddeti bekleyib, sonra diðer biriyle evlenerek bunun mukarenetinden itibaren en az altý ayda veya daha sonra çocuk doðuracak olsa Ýmamý Azama göre bu çocuðun nese­bi birinci kocasýndan sabit olur, kadýn da ona iade edilir. Çünkü firaþý sahih sahibi olan, bu ilk kocadýr. Fakat imameyne göre bu nikâhýn böy­le fesadý tahakkuk edince kadýn, ilk kocasýna iade edilirse de çocuðun nesebi ikinci kocaya aid olur. Zira vuku bulan þayia, ikinci koca hakkýn­da bir mazeret teþkil eder. Ýmamý Azamýn da bilâhare bu kavli ihtiyar etdiði mervîdir. Fetva da bu veçhiledir.

(Eimmei- selâsenin, Sevrînin, Ýbni Ebî Leylânýn, Ehli Hicazýn kavleri de bu veçhiledir. Elmugnî.)

50 - : Ütikat ile neseb sabit olmaz.

Binaenaleyh bir kimse, herhangi bir sebeble sokaða veya mâ´bed. hammam, kuyu baþý gibi bir yere býrakýlmýþ, anasý, babasý meçhul bir çocuðu ziyadan siyanet için ahb beslemiþ olsa mücerred bununla ara­larýnda neseb sabit olmaz veraset de carî olamaz. Meðer ki o kimse «bu, benim evlâdýmdýr» diye dý´vede bulunsun. Lâkît mebhasine müra­caat!

51 - : Tebennî ile de-neseb sabit olmaz.

Binaenaleyh mütebennî, bu çocuða erkek ise kendi kýzýný tezvic ede bilir, kýz ise onu kendisine veya kendi oðluna alabilir.

Evlâd ittihaz edilen böyle bir çocuðun zevcei mutallâkasý veya müteveffa anhasý ile mütebennî arasýnda iddetden sonra nikâh da caiz olur.

Tebennî edilen çocuðun nafakasý hizane ücreti mütebennîye aid olmaz. Bu çocuk ile mütebennî arasýnda- nýahremiyyet vücude gel­mez.

Fakat bir kimse, mechulünneseb olan, yani: nesebi hiçbir kimse­den sabit ve malûm bulunmayan bir çocuk hakýnda «bu, benim evlâ­dýmdýr» deyib yaþý da ona baba olmasýna müsaid bulunsa nesebi ken­disinden sabit olur. Çocuk, gerek kendisini tasdik etsin ve gerek etme­sin. Þu kadar var ki, çocuk, mümeyyiz, nefsinden ta´bire kadir ise bu ikrarý tasdik etmelidir. Etmezse nesebi sabit olmaz. Ýkrar mebhasine de müracaat!..

Bu mechulünenseb, o kimsenin kölesi olduðu takdirde de nesebi sabit olub bu iddia üzerine derhal azad olmuþ bulunur. Hindiyye, Bez-zaziyye.

52 - : Zina ile de neseb sabit olmaz.

Binaenaleyh mezniyyeden doðan çocuðun nesebi, bir firaþi sahih sahibi, yani : kadýnýn meþru kocasý veya mevlâsý var ise ona aid olur, amma zâniye aid olmaz.

Meselâ : evli bir kadýn, zinada bulundukdan sonra en az altý ay­da bir çocuk doðursa veyahut çocuk doðuran kadýna «Sen zina etdin, bu çocuk baþkasmdandýr» veya «fülândandýr» diye kocasý kazifde bu­lunsa çocuðunun nesebi, kocasýndan sabit olur, Zâniden sabit olmaz. Ka­dýn ile zani bu zinayý itiraf etsinler, etmesinler müsavidir. Kocasý bunu istemezse liân yoliyle nefy edebilir. Zani ise liânda bulunan koca, ber-hayat bulundukça, bu çocuðun nesebini iddia edemez. Çünkü koca, belki nefsini tekzib ederek çocuðun nesebini kendisine ilhak eder, çocuk da bu sayede gayrimeþru sayýlmakdan, zayi olmak tehlikesinden kurtu­lur. Fakat zevcin nefsini böyle tekzib etmeksizin vefatýndan sonra zani de çocuðun nesebini zinaya nisbet etmeksizin . «bendendir» diye iddia edebilir. Bu halde neseb, kendisinden sabit olur. Hindiyye, Reddi Muh­tar.

53 - : Kocasý olmayan bir mezniyyeden doðan çocuðu zâýýi, zina­ya nisbet etmeksizin «bu, benim evlâdýmdýr» diye kendisine ilhak edebilir; Fakat «bu, benim zinadan mütevellid çocuðumdur» derse bu­nunla neseb sabit olmaz. Çünkü böyle bir neseb, çocuk için mada-melhayat hacalet âver bir þaibe teþkil eder. Zina fezahatile ilgisi bu­lunmayan bir masum ise böyle ebedî bir âr ve hicav altýnda býrakýla­maz.

54 - : Bir kadýn, zinada bulunub da müteakiben zâni ile veya baþka biriyle teehhülden itibaren daha altý ay geçmeden bir çocuk doðursa nesebi sabit olmaz. Meðer ki teehhül eden þahýs, zinaya nisbet etmeksizin «bu, benim çocuðumdur» diye iddiada bulunsun. Bu takdirde neseb sabit ve aralarýnda tevarüs carî olur. Ilindiyye.

55 - : Bir kimse, mechulünneseb bir çocuk hakkýnda «bu, be­nim fülân hür kadýn ile zinamdan mütevellid çocuðumdur» diye iddia, kadýn da o kimseyi tasdik etse nesebi, ikisinden de sabit olmaz. Me­ðer ki bir kabile, o çocuðun o kadýndan doðduðuna þahadet etsin. Bu takdirde nesebi´ yalnýz o kadýndan sabit olur. Mebsuti Serahsî, Hin­diyye.

56 - : Bir kimse, bir kadýnýn elinde bulunan bir´çocuk hakkýnda «bu, benim senden nikâhdan mütevellid çocuðumdur» diye iddia, kadýn da «bu, zinadan mütevellid çocuðumdur» diye mukabelede bulunsa ne­sebi o kimseden sabit olmaz. Fakat kadýn bilâhare «Evet., bu senin nikâ­hýndan hâsýl çocuðundur» diye itirafda bulunsa nesebi her ikisinden de sabit olur.

Kezalik : çocuk o kimsenin elinde ise yine nesebi kendisinden sabit olur. Hindiyye.

57 - : Bir kimse, bir çocuk hakkýnda «bu, benim fülân kadýn ile olan gayri meþru mukarenetimden hâsýl evlâdýmdýr» diye ikrar, kadýn ise «hayýr bu nikâhýmýzdan mütevellid evladýmýzdýr» diye iddia etse ço­cuðun nesebi, o kimseden sabit olmaz. Meðer ki bilâhare kadýný tasdik etsin. Hindiyye. Bu meseleler, Hanefî mezhebine göredir. [53]

Sair Mezhebine Göre Sabit Olub Olmayan Bazý Nesebler :



« (Ehnmei selâseye göre zevç ile zevcenin mümkün olan içtimalarý ânýndan itibaren hami müddeti geçmedikçe, baþka bir tâbir ile zevceyn arasýnda müddeti hami içinde içtima kabil olamayacak derecede bir bu"di mesafe bulundukça neseb sabit olmaz. Harikulade bir suretle içtima ih­timali muteber deðildir.

Binaenaleyh aralarýnda bu veçhile içtima imkâný bulunmayan bir þarklý ile garplý arasýndaki gýyaben akd edilen bir nikâhdan sonra zuhur edecek çocuðun nesebi sabit olamaz.

Nitekim bir kimse, bir kadýný meselâ hâkimin huzurunda nikâh ve yine hâkimin huzurunda derâkab tatlik etse bu kadýndan ileride do ðacak çocuðun nesebi sabit ve bunun doðmasiyle iddet münkazi olmaz.

Maliki fukahasý diyorlar ki : nesebin sübutü için manii þer´î gibi manii aklî, manii âdi de bulunmamalýdýr. Mesafenin uzaklýðý ise bir manii adîdir. Biý halde neseb, müntefî olur.)

(Zahiriyyeye göre akdi fâsid ile tezevviiv veya temellük edilen ka­dýndan doðan çocuðun nesebi, bu fesada muttali olmayan zevce veya mütemellike lâhik olursa da muttali olan zevce veya mütemellikle lâhik olmaz. Fesada vâkýf olan þahýs, bu mukarenetden dolayý âhir olacaðýndan hadde müstahik olur. Bu halde çocuk, yalnýz anasýna lâhik olur. Nite­kim mezniyye hakkýnda da hüküm böyledir. Elmuhallâ.)

(Elmuðnî´de yazýldýðý üzere neseb hususunda Hanbelî fukasamn ak-vali þu veçhiledir :

(1) : Bir kadýn, kocasýnýn talâk veya vefatýndan itibaren dört seneye kadar bir çocuk doðursa iddeti bununla biter, çocuðun nesebi de sabit olur. Meðer ki bu müddet içinde baþkasiyle evlenmiþ veya vatýy olunmuþ veya iddeti hayz ile bitmiþ veya baþka bir çocuk daha doður­muþ olsun.

Þayed bu kadýn, iddetinin hayz ile Ýnkýzasýný ikrar edib de sonra en az altý ayda bir çocuk doðursa bunun nesebi zevce lâhik olmaz.

Bu mesele, îmamý Azama göre böyle olduðu gibi imam Ahmed ile Ýbni Þüreyha göre de böyledir. Fakat Ýmam Mâlik ile Ýmam Þafiîye gö­re bu kadýn baþkasiyle evlenmemiþ veya aradan dört sene - ve Mâli-kiyyedendiðer bir kavle göre beþ sene - geçmemiþ ise çocuðun nesebi zevce lâhik olur.

(2) : Boþanmýþ veya kocasý ölmüþ bir kadýn, iddeti içinde baþka bi­risiyle evlenerek sonra bir çocuk doðuracak olsa þu dört ihtimalden hâli olamaz. :

Birinci ihtimal : çocuk, birinci kocadan mümkinüssübut olur, ikinci kocadan olamaz. Þöyle ki : birinci kocanýn ayrýlýþýndan dört sene için­de, ikinci kocanýn tekarrübünden altý aydan azda doðmuþ olur. Bu hal­de nesebi, birinci kocaya lâhik olur. Ve bu çocuðun doðmasiyle birinci kocadan iddet nihayet bulur, kadýn ikinci kocasý için üç hayz veya tuhr ile iddet bekler

Ýkinci ihtimal : çocuk, ikinci zevcden mümkinüssübut olur, birinci zevcden olmaz. Þöyle ki: birinci zevcin müfarekatinden itibaren dört sene sonra, ikinci zevcin mukarenetinden itibaren en az altý aydan dört sene içinde doðmuþ olur. Bu halde nesebi ikinci zevce lâhik olur. ve ka­dýnýn iddeti bu ikinci zevcden nihayet bulur, birinci zevcine aid iddeti ikmal eder.

Üçüncü ihtimal : çocuk, her iki zevceden de mümkinüssübut olur. Þöyle ki : birinci zevcin müfarekatinden itibaren dört sene içinde ikinci zevcin mukarenetinden itibaren en az altý ayda doðmuþ olur. Bu halde ço­cuk, kaiflere gösterilir. Bunlar çocuðun nesebini bu iki zevcden hangi­sine ilhak ederlerse neseb ondan sabit olur, ve ondan iddet nihayet bu­lur. Kadýn diðer zevci için iddet bekler.

Þayed kaifler, çocuðun hangi zevce aidiyyetini kestiremez veya her ikisinden olmadýðýna kail olur veya kaif bulunmazsa kadýn, hamlini vaz etdikden sonra üç hayz veya tuhr ile iddet bekler. Çocuða gelince bu­nun nesebi, Ebubekre göre zayi olur, Ebu Abdillâk ibni Hamide göre çocuðun bulûðuma intiþar olunur, balið olunca dilediðine intisab-da bulunabilir.

Kaifler, çocuðu her iki zevcede ilhak ederlerse nesebi her ikisinden de sabit olur. Bu halde müktezai mezhebe nazaran kadýnýn iddeti her iki kocasýndan da nihayet bulmuþ olur.

Kaif; ferasetiyle, cismanî alâmetler delaletiyle nesebleri tâyine kadir olan þahýsdýr. Cem´i : kafedir. Hanefîlerce kaiflere itibar olunmaz.

Dördüncü ihtimal : çocuðun nesebi, her iki zevcden de mümkinüs­sübut olmaz. Þöyle ki : birinci zevcin müfarekatinden itibaren dört se­neden ekserde, ikinci zevcin mukarenetinden itibaren altý aydan ekalde doðmuþ olur. Bu halde bunlarýn hiç birine nesebi lâhik olmaz ve bu tak­dirde çocuðun doðmasiyle her iki zevce ait iddet nihayet bulmaz. Artýk kadýn, birinci iddeti itmam eder, ikinci iddete de yeniden baþlar. Vaz´i hami ile baþka birisinin mukarenetinden mütehassil bir iddet nihayet bul­muþ olur.

(3) : Bir mu*tedde, baþkasiyle izdivaç edecek olsa bakýlýr: eðer her ikisi de iddete ve izdivacýn hürmetine vâkýf iseler ýmýkarenetleri zina ma­hiyetinde olmuþ olur. Binaenaleyh haklarýnda haddi zina icab eder. Kadýn mehre müstahik olmaz, nesebden zevce lâhik bulunmaz. Eðer her ikisi de iddete ve hürmete vâkýf deðilse had müntefi, mehr vacib, neseb sabit DÝur. Yalnýz kadýn vâkýf olduðu takdirde hakkýnda had lâzým gelir. Ne­seb sabit olur, mehre müstahik olamaz. Bilâkis kadýn vâkýf olmadýðý hal­de yalnýz zevç vâkýf olsa hakkýnda had lâzým, üzerine mehr vermesi va­cib olur, neseb sabit olmaz. Çünkü bu izdivaç, zevatý meharim ile nikâha müþabih olub bil´ittifak bâtýldýr.

(4) : Bir mutalâka, henüz iddeti nihayet bulmadan ve talâkdan iti­baren dört sene geçmeden bir çocuk doðursa nesebi, zevci mutallika lâhik olur, Han bulunmaksýzýn nefy edilemez. Talâký bâinden itibaren dört seneden ekserde doðuracak olsa neseb, Hâne muhtaç olmaksý­zýn müntefî olur. Çünkü ulükun vukuu, firaþin zevalinden sonra olmuþ olur.

Talâk, ric´î olduðu takdirde iddetin inkýzasýndan itibaren dört se­neden ekserde tevelîüd edecek çocuðun nesebi de bu hükümdedir.

Fakat ric´iyyen mutallâkamn, talâkdan itibaren dört seneden ek­serde, iddetin inkýzasmdan itibaren dört seneden ekalde doðuracaðý ço­cuðun nesebi hakkýnda iki rivayet vardýr. Bir rivayete göre bu neseb, zevci mutallika lâhik olmaz. Çünkü ulûk, talâkdan sonra vuku bulmuþ olur. Diðer rivayete göre lâhik olur. Zira mutallâkai ric´iyye, zevce hükmündedir.

(5) : Bir mutallaka, baþka kocaya vardýkdan sonra doðuracaðý ço­cuðun evvelki kocasýndan olduðunu iddia etse bakýlýr: eðer iddetin in­kýzasýndan sonra kocaya varmýþ veya bainen talâkdan itibaren dört se­ne geçmiþ ise çocuðun nesebi, ilk kocasýna lâhik olmaz. Bu çocuk, bu kadýnýn ikinci evlenmesinden itibaren altý aydan azda doðmuþ ise nesebi ikinci zevce de lâhik olmaz, her ikisinden de müntefî olur. Çünkü bu ne­seb, hiçbirisinden mümkinüsübut deðildir. Fakat altý aydan ekserde doð­muþ ise nesebi, ikinci kocadan sabit olur.

Þâye bu çocuk, talâkdan itibaren dört seneden ekalde ve ikinci ni-kâhdan itibaren altý aydan ekserde doðub da iddetin nihayet bulub bul­madýðý bilinmezse çocuk kaiflere gösterilir. Bunlar, çocuðu birinci zev­ce ilhak ederlerse ikinci zevcden Hâne muhtaç olmaksýzýn neseb müntefî olur. Bilâkis ikinci zevce ilhak ederlerse birinci zevcden neseb müntefî olur. Bu halde ikinci zevcin bu çocuðu Han tarikiyle nefy edib edemiye-ceðine dair Ýki rivayet vardýr.

(6) : Bir kimse, kocasý bulunmayan bir kadýna bir þüphe ile mukare-netde bulunsa doðuracaðý çocuðun nesebi kendisinden sabit olur. Ýmam Þafiînin kavli de böyledir. Ýmam Ahmed demiþdir ki: kendisinden had sâkit olan her kimseye mukarenetinden hâsýl olacak çocuðun nesebi lâ­hik olabilir. Böyle bir kimse, mukarenetinin hüline mu´tekid bulunmuþ-dur. Artýk nikâhý fâsidde olduðu gibi neseb, kendisine lâhik olabilir. Bu, zina yoliyle olan mukarenetden ayrýlýr. Çünkü zânî, tekarrübünün hýlline mu´tekid deðildir.

(7) ; Bir kadýna þübhe ile mukarenet vuku bulmakla çocuk doð^ýrun-caya kadar kocasý kendisinden i´tizalde bulunsa bakýlýr: eðer bu mu­karenet, zevcin tekarrüb etmemiþ olduðu bir tuhr haline müsadif olmuþ ve mukarenetden itibaren en az altý ay tamamýnda tevelîüd vuku bul­muþ ise çocuðun nesebi, mukarenetde bulunan þahsa lâhik olur, zevc­den Hane muhtaç olmaksýzýn müntefî bulunur. Þu kadar var ki, o þahýs bu mukareneti inkâr ederse bilâ yemîn tasdik olunur. O halde çocuk, zevce la hýk olur. Çünkü çocuk, münkire Ýlhak edilemez. Nesebin kat´ý hususunda zevcin davasý da kabul olunmaz.

Fakat bu mukarenet, zevcin tekarrübde bulunmuþ olduðu bir tuhr haline müsadif olmuþ, çocuk da her ikisinden olabilecek bir müddetde dünyaya gelmiþ ise nesebi zevce lâhik olur. Zira çocuk esasen firaþe aid-dir. Bu halde ise firaþdan tevelîüd mümkün bulunmuþdur.

Þayed zevç, çocuðun o þahýsdan olduðunu iddia edecek olursa hanbelî fukahasýndan bazýlarýna göre çocuk, kaiflere gösterilir. Kaifler onu hangisine ilhak ederlerse nesebi ondan sabit olur. Fakat kaifler bu­lunmaz veya kendilerine iþtibah hâsýl olur veya o þahýs mukareneti mün­kir bulunursa çocuðun nesebi zevce lâhik olur. Zira nesebin lûhûkunu iktiza eden sebeb, zevç tarafýnda mütehakkakdýr.

(8) : Gebe olan mutallâka,hamHni vaz etdikden sonra henüz altý ay geçmeden bir çocuk daha doðursa bu çocuðun nesebi de zevci mutal-lýkla lâhik olur. Çünkü bunlarýn tev´em=bir hami oldðu anlaþýlmýþ olur. Fakat aralarýnda altý aydan ziyade bir müddet bulunursa sebebi zevce lâhik olmaz, Hâne muhtaç olmaksýzýn müntefi olur. Zira bu çocuk, zevciyyetîn zevalinden ve iddetin inkýzasýndan sonra tekevvün etmiþ olur.

(9) : Bir mutallaka, hayz ile iddetini ikmal edib de son hayzinden itibaren henüz altý ay geçmeden bir çocuk doðursa sebebi, zevci mutal­lika lâhik olur. Bu halde çocuðun inkýzai iddetden evvel tekevvün etmiþ olduðu ve görülen demin bir demi hayz olmadýðý anlaþýlýr. Fakat altý ay geçdikden sonra doðurursa nesebi lâhik olmaz.

Þafiî fukahasýnýn ekserisine göre bu halde de neseb lâhik olur. ´Çünkü çocuðun zevci mutallikden olmasý imkân dahilindedir. Neseb ise ýmýtan ne sabit olur.

Buna cevaben deniliyor ki: imkân, zevciyyetin» ve iddetin bekasý halinde nazara alýnýr. Bunlardan sonra mücerred imkân, nesebin lû-huký için kifayet etmez. Belki nefyi neseb hususunda imkân ile Ýktifa edilir.

(10) : Bir mutallâkamn iddeti, þuhur ile münkazi olub da badehu talâkdan itibaren dört sene Ýçinde bir çocuðu dünyaya gelse nesebi, zev­ci mutalikden sabit olur. Çünkü bu halde kadýnýn ayîse olmadýðý tebey-yün eder. Gebe olduðuna münafîbir hal bulunmuþ olmaz.

(11) : Bir kimse, zevcesine hitaben "sen zina etmedin, fakat doður­duðun bu çocuk benden deðildir" dese bunun zevcesine kazf etmiþ ol­maz, çocuðun nesebi kendisinden hükmen sabit olur. Þu kadar var ki, kendisi istizah olunur. Eðer zinadan oldðunu söylerse hakkýnda Han lâzým gelir. Fakat çocuðun kendisine hulkan ve hilkaten benzemediðini kasd etmiþ olduðunu ifade ederse söz kendisinin olur, zevcesinin kazf id­diasýna bakýlmaz.

(12) : On yaþýndan aþaðý bir kocaya zevcesinden doðan çocuðun ne­sebi lâhik olmaz. Fakat on yaþýndaki bir kocaya lâhi´k olur. Kbubekre göre balið olmadýkça kendisine nesebi lâhik olmaz. Çünkü çocuk nut-feden tekevvün eder. Balið olmayan bir kimsenin nutfesi nüzul et­mez.

(13) : Tenasül uzvu ve husyeleri kesilmiþ kimseye zevcesinden doðacak çocuðun nesebi lâhik olmaz. Çünkü bundan inzal ve îlâc mü&-tehildir. Bütün ilim enlinin kavli böyledir. Yalnýz husyeleri kesilmiþ ol­duðu takdirde de hüküm böyledir. Zira bu halde de menî nüzul et­mez. Haýýbelî fukahasýndan bazýlarýna göre bu halde neseb lâhik olur. Çünkü bundan îlâc = idhal mutasavverdir, rakik bir mayi, nazil ola­bilir. Yalnýz uzvi tenasüh* kesilmiþ olan kimseye ise çocuðun nesebi lâhik olabilir. Zira bu halde müsahaka suretiyle nutfenin nüzulü müm­kündür.

Þafiî fukahasýmn bu hususda ihtilâflarý vardýr. Ýbnül´lebbâne göre bu iki suretde indelcüýnhur neseb lâhik olmaz.

(14) : Mücameat vuku bulmaksýzýn mücerred tenasül cihazýna id­hal edilen menî ile lezzet hâsýl, nutfelerin ihtilâtý vaki olmayacaðýndan mü­cerred bununla neseb sabit olmaz. Bunun hilâfýna kimse kail olmamýþdýr. Elmuðnî.) [54]

Neseblere Aîd Ýddialar



58 - : Bir kimse menkûhesinin yanýnda bulunan bir çocuk hakkýn­da «bu, benim oðlumdur» veya kýzýmdýr, sen bunu benim nikâhýmda iken doðurdun» diye iddia, kadýn da «hayýr bu, benim evvelki kocam dandýr, sen beni bu çocuðu doðurdukdan sonra tezevvüc etdin» diye mü-dafada bulunsa söz, o kimsenin olur.

Bilâkis bir kimse, menkûhesinin nezdinde olmayýb kendisinin nezdin-de bulunan bir çocuk hakkýnda «bu, benim senden baþka zevcemden doð­muþ çocuðumdur» dîye dâva, menkûhesi de «hayýr bu benim senden mü­tevellid çocuðumdur» diye iddia eylese söz yine o kimsenin olub menkû-hesibeyyinesiz tasdik olunmaz. Hindiyye.

59 - : Bir çocuk zevç ile zevcenin elinde bulunduðu halde zevç «bu, senin evvelki kocandan hâsýl çocuðundur» deyib zevce ise «hayýr bu be­nim senden mütevellid çocuðumdur» diye iddiada bulunsa çocuðun nese­bi bu zevcden sabit olur. Hindiyye.

60 - : Bir kadýn, elinde bulunan bir çocuk hakkýnda «bu, benim baþka kocamdan hâsýl oðlumdur» diye dâva, kocasý da«hayýr bu, benim baþka zevcemden mütevellid oðlumdur» diye iddiada bulunsa ara­larýnda nikâh zahir ise ikisinin de sözü kabul edilmez, çocuðun nesebi ikisinden de sabit olmuþ olur. Fakat aralarýnda nikâh zahir deðilse söz kadýnýn olur. Çocuk, tekellüme kadir ve nefsinden tâbire muktedir oldu­ðu takdirde ise bunlardan hangisini tasdik ederse nesebi ondan sabit olur. Hindiyye.

61 - : Bir erkek ile bir kadýnýn ellerinde bulunan bir çocuk hakkýnda erkek «bu, benim baþka kadýndan mütevellid oðlumdur» diye dâva, ka­dýn da «hayýr bu, benim baþka erkekden hâsýl oðlumdur» diye iddia etse çocuðun nesebi, her ikisinden de sabit olur.

Bu, aralarýnda nikâh, zahir olduðu takdirdedir. Nikâh, zahir deðilse aralarýnda nikâh vukuuna hükm edilir. Hindiyye.

62 - : Bir kimse, bir çocuk hakkýnda bu, benim oðlumdur «veya «kýzýmdýr» diye iddia etdikden sonra vefat edib de çocuðun validesi ol­duðu ve müslim, hurretül´asl bulunduðu maruf bulunan bir kadýn çýkýb «o kimse benim zevcim idi, bu çocuk da onun firaþmdan hâsýl evlâdým-dýr» diye iddiada bulunsa çocuðun nesebi o kimseden sabit ve validesiy-le beraber o kimseye vâris olur.

Fakat bu kadýn vâlideliði veya hürriyeti veya o kimsenin vefatý ânýnda müslime bulunmuþ olduðu meçhul bulunursa kendisi vâris ola­maz.

63 - : Bir mu´teddei vefat, hâmil olmadýðýný söyleyib de ertesi gün hâmil bulunduðunu iddia etse söz, kendisinin olur. Fakat vefatdan itiba­ren dört ay on gün geçdikden sonra «hâmil deðilim» deyib de badehu «ben hâmilim» derse sözü kabul olunmaz. Meðer ki vefatdan itibaren altý aydan azda çocuk doðursun. Bu halde sözü oîunub iddetinin inký-zasý hakkýndaki ikrarý, bâtýl ve çocuðun nesebi müteveffadan sabit olur. Hindiyye.

64 - : Hami müddeti hakkýnda söz, zevcenindir. Þöyle ki : bir kim­se, menkûhesinin doðurduðu bir çocuk hakkýnda «bu, benim nikâhým­dan hâsýl delildir, çünkü nikâhýmýz henüz üç veva dört ay mukad­dem akd edilmisdir» diye bilâ beyyine iddia, menkûhesi ise «hayýr nikâ­hýmýz altý ay veya bir sene mukaddem akd edilmiþdi» diye. müdafaada bulunsa, söz, bilâ yemîn menkuhenin olub çocuðun nesebi sabit olur.

Bu, Tmamý Azama göredir. îmameyne göre kadýna yemin teveccüh eder. Müfta bih olan da budur.

Sâyed her ikisi de nikâhýn üç veya dört ay mukaddem akdedilmiþ olduðunda mütesadýk bulunsalar neseb sabit olmaz. Fakat bu tesadük-dan sonra nikâhýn tevellüdden lâakal altý ay mukaddem akdedildiðine oeyyine ikame edilecek olursa kabul olunur. Bu beyyineyi ikame eden, gerek çocuðun validesi veya sair bir karibi olsun, ve gerek büyüdükden sonra bizzat kendisi olsun müsavidir. Hindiyye.

65 - : Bir kadýn, nikâh tarihinden itibaren hami müddetinden ekal-de, meselâ beþ ay içinde bir çocuk doðurmakla kocasý; nesebi mudb bir sebeb dermeyan ederek «bu çocuk benim evlâdýmdýr» diye iddia, kadýn da «hayýr bu, zinadandýr» diye müdafaada bulunsa bir rivayete göre söz, zevcin olur. Diðer bir rivayete göre de söz, zevcenindir. Fakat bu çocuk, iki seneden ekserde doðmuþ olursa böyle bir ihtilâf takdirinde söz her halde zevcin olur. Hindiyye.

66 - : Bir erkek, bir kadýna hitaben «þu çocuk aramýzdaki nikâhý þahinden hâsýl evladýmýzdýr.» diye dâva, kadýn da «hayýr bu bizim nikâhý fâsidden mütevellid evladýmýzdýr» diye iddia etse çocuuðn nesebi, /ikisin­den de sabit olmuþ olur.

Bunun aksine iddiada bulunduklarý takdirde de hüküm böyledir. Þu kadar var ki, fesadý iddia eden zevç olunca kendisinden fesadýn vechi so­rulur, aralarý tefrik edilir. Bu tefrik, mehr ve nafaka hususunda talâkdan madud -bulunur. Hindiyye.

67 - : Dý´ve - neseb iddiasý, dört kýsma ayrýlýr :

(1) : Dý´vei nâkihdir. Bu, sahih veya fasid suretde nikâha sahih ola­nýn neseb idiasýdýr.

(2) : Dý´vei istîlâdýr. Bu, bir kimsenin kendi mülkünde iken Eebe olan bir cariyesinden doðan çocuðun nesebini iddia etmesidir. Velev ki bu id­dia zamanýnda mülkivet zail olmuþ olsun.

(3) : Di´vei tahrirdir. Buna «dý´vei mülk» de denir. Bu da baþkasýnýn mülkünde iken gebe olan bir cariveden doean çocuðun nesebini bu cari-yeve bilâhare istýrâ pîbi bîr sebeble mâlik olan kimsenin iddia etmesidir. Bu iddia zamanýnda malikiyyet bulunmalýdýr. Bununla mümkin olan yer­lerde neseb sabit olur.

(4) : Dý´vei sübheî mülkdür. Bu. mülk sübhesîne mebni bir coeueun nesebini iddia etmekden ibaretdir. Evlâdýn cariyesinden doðan çocuðun nesebini iddia ffibi.

Bu dýVenin sahih olabilmesi için ulûk vaktinden dý´ve vaktine kadar mülk te´vili ve temellük velâveti mevcud olmalý ve cariye bir mülkden diðer bir mülke nakle mahal bulunmalýdýr.

68 - : Dý´vei nâkih, sair dýVelerden evlâdýr. Dý´vei istilâd da dý´vei tahrirden ve dý´vei þübheden mukaddemdir. tahrir de dý´vei þübheye müreccahdýr.

Meselâ : dý´vei îstilâd île dý´vei tahrir içtima etse dýVei îstimd ter­cih olunur. Meðer ki dý´vei tahrir daha mukaddem vaki olmuþ olsun Hindiyye.

Bu esas üzerine aþaðýdaki meseleler vesaire tefemi eder :

69 - : Bir kimse, baþkasýna satýb teslim eylediði cariyesinden ba´-iel´bey´ altý aydan ekserde ve iki seneden ekalde doðacak çocuðun nese­bini iddia etse nesebi kendisinden sabit olmaz. Meðer ki müþteri tasdik et­sin. Bu halde yalnýz müþteri dý´vede bulunsa dý´vesi sahih olur. Bu dý´-venin bir dý´vei istilâd olmasý icab eder. Bununla çocuk, hurrüTasl jlur. Bunun üzerinde müþterinin hakký velâsý olamaz.

70 - : Yukarýdaki mesele veçhile altý aydan sonra doðan çocuðun nesebini hem bayi, hem de müþteri birlikde veya müteakiben iddia etse­ler yalnýz müþterinin dý´vesi sahih olur. îki seneden ekserde doðan ço­cuðun nesebini bayi iddia etse müþteri tasdik etmedikçe sabit olmaz. Tasdik edince de neseb sabit olursa da bununla satýþ muamelesi bozulub cariye ümmülveled olmuþ olmaz. Çocuk yine müþterinin mülkü olarak kain-. Hindiyye.

71 - : Bir kimsenin baþkasýna sattýðý cariyesi, satýþ vaktinden iti­baren altý aydan azda bir çocuk doðurmakla o kimse, bunun nesebini iddia etse veya kendisinin bu hususdaki ikrarýna iki þahid þehadetde bulunsa çocuðn nesebi kendisinden sabit ve cariye ümmü veled olub satýþ mua­melesi bozulur. Semenin müþteriye iadesi lâzým gelir. Çünkü bu, bir dý´vei i stil addýr.

Bilâkis bu çocuðun nesebini müþteri iddia edecek olsa bu neseb ken­disinden sabit, cariye de kendisinin ümmi veledi olmuþ olur. Zira müþte­rinin bu iddiasý, bir dý´vei tahrirdir. Bununla çocuk üzerinde velâ hakký­na malik bulunur.

Fakat her ikisi de böyle bir iddiada birlikde bulunacak olursa bayiin dý´vesi tercih olunur. Aletteaküb iddia etdikleri takdirde ise sabýk olan, mürecah olur. Hindiyye.

72 - :Bir kimse, cariyesini kölesine tezviv edib de cariye, altý ay veya daha ziyade bir müddet sonra bir çocuk doðursa nesebi köleden sa­bit olur. Köle nefy etse de bu neseb, müntefi olmaz. Þayed o kimse «bu çocuk bendendir» diye dý´vede bulunsa bu, caiz ve neseb kendisinden sa­bit olmaz. Su kadar var ki, çocuk, bu ikrara mebni azad olur. Cariye de kendisinin ümmi veledi olmuþ olur. Fakat çocuk, altý aydan mukad­dem dünvaya srelirse nesebi köleden sabit olmaz. Bu takdirde o kimse, bunun nesebini iddia ederse kendisinden sabit olub nikâhýn fe­sadýna hükm edilir.

73 - : Bir kimsenin grebe olarak satýn aldýeý ve daha doyurmadan basVamna sat.týeý carivesinden doeacak cocupým nesebini o kimsenin ba­basý iddiada bulunsa bu iddiasý sahih olmaz. Çünkü ne ulûk ve ne de iddia zamanýnda mülk bulunmamýþdýr.

74 - : Bir kimsenin hâmil olarak satýn aldýðý cariyesinden çocuðun nesebini babasý iddia, o kimse de tekzib etse bu iddiasý olmaz. Çünkü ulûk, oðlunun mülkünde bulunmamýþdir.

75 - : Bir kimsenin cariyesinden doðan çocuðun nesebini o kim­se, sonra da onun babasý iddia etse veya birlikde iddiada bulunsalar o kimsenin iddiasý evlâ bulunmuþ olur. Çünkü o, bir dý´vei istilâddýr. Di­ðeri ise bir dý´vei þübhedir.

76 - : Köle, mükâteb veya gayri müslim bulunan bir þahýs, hür ve müslim bulunan oðlunun cariyesinden doðan çocuðun nesebini iddia etse dý´vesi sahih olmaz. Fakat bir müslim, gayri müslim bulunaa o?. lunun cariyesinden mütevellid çocuðun nesebini iddia etse sahih olur

Kezalik: ikisi de gayri müslim bulunsa dý´ve sahih olur. Velev M milletleri muhtelif bulunsun.

77 - : iki kimse arasýnda müþterek olan bir cariyeden doðan m. cuðun nesebini bu þeriklerden yalnýz biri iddia etse nesebi ondan sabit olur. Cariye kendisinin ümmi veledi olmuþ olacaðýndan þerikine zatoin olur. Fakat çocuðun kýymeti namýna þerikine bir þey zamin olmaz.

78 - : Müteaddid kimseler arasýnda müþterek olan bir cariyeden doðan çocuðun nesebini bu þeriklerden her biri iddia etse nesebi hep. sinden sabit olur. Velev ki hisseleri mütef avit bulunsun. Cariye ise bun-larýn hisseleri nisbetinde ümmi veledleri olmuþ olur.

Bu, imamý Azama göredir, imam Ebu Yûsuf e göre bir neseb, ni­hayet iki kimseden, imam Muhammede göre de üç kimseden sabit ola­bilir, ziyadeden sabit olamaz. Hindiyye, Haniyye.

79 - : Bir kimse, bir çocuðun nesebim baþkasýna nisbet ve izafe etdikten sonra kendisine ilhak etmek iddiasýnda bulunsa bu iddiasý mes. mu olmaz. Fakat hýukarrün leh olan þahýs, bu nesebi kabulden imtina ederek o kimseyi tekzib ederse o kimsenin bilâhare bu iddiasý Imamey-ne göre mesmu olur. Ali Efendi fetâvâsý.

80 - : Bir kimse, zevcesine hitaben «sen bu çocuðu doðurmadýn belki iltikat etdin» veya «baþkasýndan istiare eyledin» deyib zevcesi de «hayýr bu, benim senden hâsýl olan çocuðumdur» dese zevcenin bu iddi-asý, beyyinesiz kabul edilmez. [55]


radyobeyan