Delilli Þafi Ýlmihali
Pages: 1
Cinayetler-Diyet-Kasama By: rabia Date: 11 Mart 2010, 11:16:41
Cinayetler-Diyet-Kasama

Ýslam fýkhýnda cinayet, haram olan her iþtir. Haram olan her iþ, cana, mala, akla ve ýrza verdiði zarar için menedilen her þeydir.

Yüce Allah´ýn yaratmýþ olduðu bir caný ancak kendisi alýr. Bu nedenle Ýslam dini, haksýz yere bir canýn alýnmasýný, adam öldürülmesini küfürden sonra en büyük günah olarak görür. Ýnsanoðlu yaþama hakkýna, mülk edinme hakkýna, ýrz ve hürriyetini koruma hakkýna, eþitlik ve öðrenim hakkýna sahiptir. Allah-u Teala þöyle buyurmaktadýr.

"Allah´ýn haram kýldýðý cana haksýz yere kýymayýn." (Ýsra: 17/33)

Baþka bir ayette Yüce Allah þöyle buyurur.

"Andolsun ki biz insanoðullarýný þerefli kýldýk. Onlarýn karada ve denizde gezmesini saðladýk. Temiz þeylerle onlarý rýzýklandýrdýk. Yarattýklarýmýzýn pek çoðundan üstün kýldýk." (Ýsra: 17/70) Bu haklar; renk, dil, din, cinsiyet, coðrafi bölge ve sosyal yapý farklýlýðý gözetmeden insan olmasý açýsýndan herkes için gereklidir.

Ýslamda insanýn dokunulmazlýk hakký son derece garanti altýna alýnmýþtýr.. Dini inancý, kiþiliði, soyu, sopu ve cinsiyeti ne olursa olsun her insanýn hayatý ve deðer ifade eden özellikleri islamda garanti altýna alýnmýþtýr.

Peygamberimiz Veda Hutbesi´nde þöyle buyurmuþtur:

"Ey insanlar! Þüphesiz kanlarýnýz ve mallarýnýz bu gün nasýl mukaddes bir gün ise, bu ay nasýl mukaddes bir ay ise ve bu belde (Mekke) nasýl mukaddes bir belde ise onlar da öylece mukaddestir ... Her birinizin kaný ve malý ötekine haramdýr. Teblið ettim þahit ol ya rab!..." Her müslümanýn kaný, malý ve ýrzý diðer müslümana haramdýr. Bu haklarýn ilki ve korunmaya en layýk olaný þüphesiz hayat hakkýdýr. Hayat hakký mukaddes bir hak olup bu hakka saygýsýzlýk etmek helal deðildir. Müslümanýn mal ve can dokunulmazlýðý olduðu gibi müslüman olmayan kitap ehli yahudi ve hýristiyanlar ile hiçbir dine baðlý olmayan ateist ve dinsizlerin de Ýslam nazarýnda can ve mallarýna dokunulmaz. Ancak savaþ durumlarý bundan müstesna.

Cinayetler 3 çeþittir:

1- Kasdi öldürme.

2- Hatâen (yanlýþlýkla) öldürme.

3- Þüph´i amd ile öldürme. [1]

1. Kasdi Öldürme:

Genelde öldürücü olan bir aletle bir þahsý kasden öldürmektir. Bu durumda katil üzerine kýsas gerekir. Öldürülen kiþi­nin velileri katili affederse o zaman katilin malýndan hemen aðýr diyet ödenmesi vacib olur.

Haksýz yere bile bile adam öldürmek en büyük günahlardandýr. Bu çe­þit öldürme; tabanca, baþka bir silah çeþidi, taþ ve kama gibi bir aletle ola­bileceði gibi, boðma, denize atma, zehirleme ile de olabilir. Þu halde bu öldürme þeklinde iki þey aranýr: Biri öldürme kastý, diðeri öldürme vesilesi.Bu iki þart mevcut olduðu halde kiþi adam öldürse ´Kasdi öldürme´ sözkonusu olur. [2]

Kasdi Öldürmenin Hükmü:

Biri ahiretle diðeri dünya ile ilgili olmak üzere iki hükmü vardýr.

a) Ahiretle ilgili hükmü:

Haram ve büyük günah oluþudur. Küfürden sonra en büyük günah adam öldürmektir. Bunun cezasý cehennemde en þiddetli azaptýr. Onun yeri Allah yardým etmezse sürekli kalacaðý cehennemdir.

Delili. Yüce Allah Kur´an-ý Kerim´de þöyle buyurur:

"Kim bir mü´mi­ni kasten öldürürse, onun cezasý sürekli kalmak üzere cehennemdir. Allah ona gazap etmiþ, lanet etmiþ ve onun için büyük bir azap hazýrlamýþ­týr. " (Nisa: 4/93)

Ebu Hureyre (r.a) Rasulullah (s.a.v.)´in þöyle buyurduðunu rivayet eder:

"Sonu azap olan yedi þeyden sakýnýnýz, Bunlar Allah´ý ortak taný­mak, sihir yapmak, öldürülmesi gereken müstesna olmak üzere Allah´ýn öldürmesini haram kýldýðý insaný öldürmek, faiz yemek, yetim malý yemek, düþmanla karþý karþýya geldiði gün savaþtan kaçmak ve namuslu bir ka­dýna iftira etmektir." [3]

Haksýz yere adam öldürmenin haram ve büyük günah olduðu hususun­da müçtehid imamlar arasýnda hiç bir ihtilaf yoktur. Haksýz yere adam öl­dürmeyi helal sayýp öldüren bir kiþi kafir olur, sürekli cehennemde kalýr, ama helal saymadan öldürürse büyük günah iþlemiþ olduðu için cehen­nemde uzun bir süre azap görür. Daha sonra yüce Allah dilediðinde onu affeder ve cehennemden çýkarýr.

b) Dünya ile ilgili hükmü:

Haksýz yere bile bile adam öldürmek dünyada da bazý sakýncalarý oluþturur. Dünyada oluþabilecek sakýncalarýn engellenmesi ve hakkýn yerini bulmasý için kýsas uygulamasý yoluna gidilir.

Delili. Dünya ile ilgili hükmüne gelince, burda katile kýsas cezasý uy­gulanýr. Allah (c.c.) Kuran-ý Kerim´de þöyle buyurur:

"Ey iman edenler öldürmede size kýsas farz kýlýndý. Hüre karþý hür, köleye karþý köle, kadý­na karþý kadýn kýsas olunur. Ancak öldürülmüþ olanýn kardeþi (varisi ve velisi) tarafýndan katilin lehine olarak bir þey baðýþlayýp kýsas düþürülür­se, ölünün velisine örfe göre güzellikle diyet ödenir, iþte böyle affedip di­yet etmek, rabbiniz tarafýndan size bir hafifletme ve merhamettir. Kim bu baðýþlama ve diyet alýþýndan sonra intikam ile tecavüzde bulunursa, onun için elem verici bir azap vardýr. Ey tam akýl sahipleri! Kýsasta sizin için hayat vardýr, umulur ki haksýz yere adam öldürmekten sakýnýrsýnýz. " (Bakara: 2/178-179)

Kýsas cezasýnýn uygulanmasýnda hayat vardýr. Çünkü kýsas cezasý uy­gulanýrsa öldürme olaylarý azalýr. Kimse kimseyi kolay kolay öldürmez.

Bir kimse, ´Þu adamý öldürürsem, kesinlikle beni de öldürecekler.´ di­yerek bu iþten vazgeçer. Böylece bu kiþnin hem kendi hayatý hem de öl­dürmek istediði kiþinin hayatý kurtulmuþ olur.

Kýsastan vazgeçerek affetmek:

Kasten adam öldürene kýsas cezasýný uygulamak Ýslam´ýn asli bir hük­müdür. Bu hüküm öldürülenin varislerine ait bir haktýr.

Varisler isterlerse katili affedip kýsastan vazgeçebilirler. Ya da kýsas ye­rine diyet almayý talep edebilirler. Bu diyet aðýr olan diyet þekli olup, ka­tilin malýndan çýkarýlýr. Aðýr diyetin miktarý ileride açýklanacaktýr.

Haksýz yere adam öldürmek hem dünya hem de ahiretle ilgili büyük sorunlar teþkil etmektedir. Yukarýda ifade edildiði gibi ahiretle ilgili sorun büyük bir günah olduðudur. Haliyle cezasý cehennemdir. Adam öldür­menin dünya ile ilgili sorununa gelince büyük bir düþmanlýk, husumet ve kin doðurduðu içindir. Gereksiz yere adam öldürmenin cezasý Ýslam´ýn öngörmüþ olduðu kýsas ilkesi ile uygulanýr.

Cahiliye döneminde araplardaki kýsas sisteminde bir kabilenin fert­lerinden herhangi birisinin iþlediði cinayetten tüm kabile sorumlu tutulur­du.Katil ortaya çýkmayýnca katilin kabilesindeki diðer kiþilerden biri öldürülürdü. Böylece cinayet iþleyen ile cinayet iþlenilen iki kabile arasýnda savaþ kývýlcýmlarý baþlar, kýsas uygulamasýný geniþleterek iki taraf savaþa sürüklenirdi.

Eðer cinayet iþleyenin kavmi itibar ve þeref (!) sahibi bir kavim ise cinayet iþlenen kavim bir hak talebinde bulunamazdý. Böylece zalim olan taraf daha da gaddar olurdu. Ýslam gelince bu zalim sistem için bir sýnýr koyarak cinayet iþleyenin tek baþýna olarak cinayetinden sorumlu olurdu ve iþlediði suçtan dolayý sadece kendisi hesaba çekilirdi. [4]

2- Hataen (Yanlýþlýkla) Öldürme:

Bir þeyi hedef almýþken yanlýþlýkla bir þahsa isabet edip onu öldürmesine denir.

Bu durumda katil kýsas edilmez. Ancak üç sene içerisinde katil veya akrabalarýnca verilmek üzere hafif diyet gerekir.

Yanlýþlýkla öldürme istemiyerek oluþan öldürme þeklidir.

Mesela, bir av hayvanýna ok atýp okun bir insana isabet etmesi veya bir adamýn kayarak baþkasýnýn üzerine kaymasý ile onun ölmesine sebep teþ­kil eden öldürmelerdir. [5]

Yanlýþlýkla Öldürmenin Hükmü:

Bunun da biri ahiretle diðeri dünyada olmak üzere iki hükmü vardýr.

a) Ahiretle ilgili hükmü

Affa tabidir, günah ve cezasý yoktur. Çünkü kasýtsýz ve istemiyerek vu­ku bulan öldürme þeklidir.

Peygamberimiz (s.a.v.)þöyle buyurmuþtur:

"Þüphesiz Allah yanýlma, unutma ve zorlama nedeniyle ümmetimin üzerinden sorumluluðu kaldýrmýþtýr. " [6]

b) Dünya ile ilgili hükmü

Dünya ile ilgili hükmüne gelince ortada herhangi bir kasýt olmadýðý için katil kýsas edilmez, yani öldürülmez. Ancak bu katil ve akrabalarýna hafif diyet gerekir. Bu diyetin üç sene zarfýnda taksitler ile katil ile birlik­te baba tarafýndan erkek akrabalarý ile birlikte vermeleri gerekir

Yüce Allah Kuran-ý Kerim´de þöyle buyurur:

"Yanlýþlýk dýþýnda bir mümin diðer bir mümini öldüremez. Kim bir mümini yanlýþlýkla öldürürse mü´min bir köleyi azat etmesi ve ölenin ai­lesine de bir diyet vermesi gerekir, ancak (ölenin ailesi bu diyeti almayýp) baðýþlarsa baþka." (Nisa: 4/92)

Yanlýþlýkla öldürmede diyetin sadece katile yüklenmesi uygun olmaz.

Asabe olan (baba tarafýndan erkek akrabalar) akrabalarýn da kendisi­ne yardým etmeleri gerekir. Çünkü bu durumda kasýt yok.

Katil kefaret olarak zaten bir köle azat edecektir. Diyetin tamamýnýn verilmesi altýndan kalkmasý mümkün olmayan bir yük olabilir. Akrabalar yardým etmekle hem akrabalýk baðýný kuvetlendirir hem de yardýmlaþma­yý saðlarlar.

Ýmam Þafii þöyle der:

"Hz. Peygamber hataen adam öldürmede diyeti katilin akrabalarýnýn üç yýlda ödemelerine hükmetmiþtir."

Ýslam alimleri diyetin üç senede ve her sene üçte bir alýnmasý hususun­da mutabýk kalmýþlardýr. Hataen öldürmenin diyetinin katilin akrabalarý tarafýndan ödeneceði hususunda da ittifak etmiþlerdir. [7]

Hataen öldürme olayý kasdi öldürmeden tamamýyla farklýdýr, çünkü burda öldürme kasdý yoktur. Bu sebeplerden ötürü katil kýsas edilmez. Ancak maktulun varislerine hafif diyet verilir.

Yukarýda ifade edeldiði gibi hataen öldürmede gereken hafif diyetin ödenmesi katilin akrabalarýna düþer. Buna delil olarak Ebu Hureyre (r.a.) þöyle rivayet etmektedir. "Huzeyl kabilesinden iki kadýn birbiri ile dövüþtü. Bunlardan biri diðerine bir taþ attý, kadýný ve karnýndaki cenini (çocuðunu) öldürdü. Daha sonra Resulullah´ýn yanýnda davalaþtýlar. Resulullah ceninin (karnýndaki çocuðun) diyetini tam diyet bedelinin onda birinin yarýsýna ulaþacak erkek ve diþi bir köle olduðuna hükmetti. Kadýnýn diyetinin de katil kadýnýn erkek akrabalarý üzerinde olmasýna hükmetti." [8]

3- Þüph-i Amd Ýle (Kasde Benzer) Öldürme:


Çoðunlukla öldürücü olmayan bir aletle bir kiþiyi vurarak öldürmesine denir. Bu du­rumda da katil kýsas edilmez. Yalnýz katil ve akrabalarý, üç sene içinde verilmek üzere aðýr diyet ödemeleri gerekir.

Kaste benzer öldürme, öldürücü olmayan bir aletle haksýz yere bir ki­þiye vurup onu öldürmektir. Mesela bir deðnekle birine vurup onun tehli­keli yerine isabet ettiði için ölümüne sebebiyet vermek, kaste benzer öl­dürme þeklidir. Kaste benzer öldürmenin hükmü: Bu çeþit öldürmenin de biri uhrevi, diðeri dünyevi olmak üzere iki hükmü vardýr.

-Uhrevi hükmü, günah oluþudur. Çünkü her ne kadar öldürme kastedilmemiþse yine de hakaret söz konusudur. Katil olayý ile ölümüne sebep olmuþtur. Ancak bunun azabý kasdi öldürme azabýndan daha azdýr.

-Dünyevi hükmüne gelince, katil öldürme gayesinde olmadýðý için onun hakkýnda kýsas cezasý uygulanmaz. Ancak aðýr diyet verilmesi gere­kir. Yalnýz burdaki aðýr diyetin kasti ödürme aðýr diyetten þu farký vardýr: Tecilli olarak üç sene içerisinde verilir. Kasti öldürmede diyet peþindir.

Peygamberimiz þöyle buyurmuþtur:

"Kaste benzer öldürmenin diyeti, kasten öldürmenin diyeti gibi aðýrdýr, ancak sahibi öldürülmez." [1] Bu diyet sadece katile yüklenmez katilin asabe olan baba tarafýndan erkek ak­rabalarýnýn da yardým etmeleri gerekir.

Muðýyre bin Þu´be þöyle nakletmiþtir: Bir kadýn kýl kamçýsýyla koca­sýnýn hamile olan diðer zevcesine vurup öldürdü.Hz. Peygamber (s.a.v.) maktule kadýnýn diyetini, katilin asabe durumunda olan varislerine yükle­di." [2] Diyet vermek hususunda katilin en yakýn akrabasý sonra daha ya­kýn olaný ilk sýrada yer alýrlar. Baba veya oðullar, diyetten hiç bir þey ver­mekle mükellef deðildirler. Çünkü Peygamberimiz (s.a.v.) þöyle buyur­muþtur: "Çocuk babasýnýn cinayetinden dolahý hiç bir þey vermez. Baba da çocuðunun cinayetinden dolayý hiç bir þey vermez." [3] [4]

Kýsasýn Vücubunun Þartlarý

Kýsasýn vücubunun þartlarý dörttür:

1. Katilin ergenlik çaðýna girmiþ olmasý.

2. Katilin akýllý olmasý.

3. Katilin öldürülenin babasý olmamasý.

4. Maktulün, kölelik ve kâfirlik itibarý ile katilden noksan derecede ol­mamasý.

Kýsasýnýn vücubunun þartlarýndan ergenlik çaðma girmek ve akýllý ol­mak. Bu þartlarý mükellefliði gerektirdiðinden bu ön þartlarý taþýmayan ukubet ehli sayýlmaz. Çünkü onlarýn kasten öldürülmeleri sahih bir itiba­ra alýnamaz. Her ne kadar öldürmeleri kasdi olsa da yine de kýsas uygu­lanmaz. Kasdi adam öldüren çocuk balið olursa ve kasten öldüren deli olup daha sonra aklý baþýna gelirse yine de kýsas uygulanmaz. Akýllý ve balið olup adam öldürdükten sonra deliren kiþi yine de kýsas edilir. Çün­kü olay sýrasýnda mükellef idi. Katilin, maktulün babasý olmasý duru­munda yine kýsas uygulanmaz. Peygamberimiz (s.a.v.) þöyle buyurmuþ­tur:

"Baba çocuðunu öldürme sebebiyle kýsas olunmaz" [5]

Dördüncü þart olarak katilin maktulden kafirlik ve hürriyet itibarý ile noksan derecede olmamasý gerekir. Hz. Ali bir hadiste þöyle rivayet eder:

"Bir müslüman bir kafirin ölümünden dolayý öldürülmez" [6]

Yüce Allah Kur´an-ý Kerim´de þöyle buyurur:

"Ey iman edenler! Öl­dürmelerde üzerinize kýsas farz kýlýndý. Hüre karþýlýk, hür, köleye karþýlýk köle kýsas edilir" (Bakara: 2/178) Bir hadisi þerifte Allah resulü þöyle buyurmuþtur:

"Bir hür, bir köleden ötürü öldürülemez" [7]

Bir kiþi bir topluluk tarafýndan öldürülmüþ ise o topluluðun hepsi kýsas edilir. Aralarýnda öldürme yoluyla kýsas uygulanan iki kiþi için, uzuvlar kýsasý da uygulanýr. Uzuvlar kýsasýnda ise yukarýda zikrettiðimiz þartlarla birlikte iki þart daha vardýr:

Bunlardan ilki, uzuvlarýn birbirinin misli olmalarý gerekir. Sað uzuv karþýlýðýnda sað uzuv, sol uzuv karþýlýðýnda sol uzvun kesil­mesi gerekir.

Ýkincisi de, karþýlýklý uzuvlardan bir tarafýn felçli olmamasý gerekir. Mafsallardan kesilen bütün uzuvlar için kýsas vardýr. Kemiðe dayanma dýþýndaki yaralamalarda kýsas uygulanmaz.

Bir kiþinin ölümüne sebebiyet veren çok sayýda bir topluluk ise toplu­luðun hepsi kýsas edilir. Çünkü ortak olarak hepsi ayný suçu iþlemiþler.

Said bin Müseyyeb´ten rivayetle, Hz. Ömer bir kiþiye karþýlýk beþ ve­ya yedi kiþiye kýsas cezasýný uygularken þöyle rivayet edilmiþtir: "Eðer tüm Sana halký bu öldürme iþine iþtirak etseydi tümünü öldürürdüm.[8]

Uzuvlar diyetinin kýsasý için yüce Allah ayeti kerimede þöyle buyurmþtur:

"Tevratta onlara þöyle yazdýk: Cana can, göze göz, buruna burun, ku­laða kulak, diþe diþ (karþýlýk ve cezadýr) yaralarda kýsastýr (her yarala­ma, misli ile cezalandýrýlýr)." (Maide: 5/45)

Kýsasta temel þart olan eþitlik ilkesine uyulur. Saðlam organ karþýlýðýn­da saðlam organ kesilir. Felçli ve sakat olan bir organ karþýlýðýnda saðlam organ kesilmez. Buna diyet lazým gelir. Ancak saðlam uzuv karþýlýðýnda felçli ve sakat uzvu kesmek caizdir.

Bir kaç kiþi beraberce birini öldürürse hepsine ayný kýsas cezasý tatbik edilmesi gerekliði gibi bir kiþinin organýný kesen bir topluluðun hepsinin ayný organý kesilir.

Kýsas cezasý þu þekilde uygulanýr.

Maktulün velisinin kýssasý bizzat infaz etmesi için þu iki þart gereklidir:

1- Devlet Baþkaný veya yetkili hakimin izniyle olmasý gerekir,

2- Adam öldürme cinayetini ancak velinin kendisi infaz edebilir. Uzuvlar cinayeti ise hakim tarafýndan tatbik edilmelidir. Çünkü fazla kes­melerinden korkulur.

[1] Ebu Davud, 454.

[2] Müslim, 1681.

[3] Ehu Davud, 4206, Nesai, 8/53

[4] Kadý Ebu Þuca, Ðayetül-Ýhtisar ve Þerhi , Ravza Yayýnlarý:

[5] Tirmizi, l400; Beyhaki, 8/38.

[6] Buhari, 6507.

[7] Neyl´ül Evtar, 7/90.

[8] El Muvatta, Ýmam Malik, 2/871.

[1] Kadý Ebu Þuca, Ðayetül-Ýhtisar ve Þerhi , Ravza Yayýnlarý: 495-496.

[2] Kadý Ebu Þuca, Ðayetül-Ýhtisar ve Þerhi , Ravza Yayýnlarý: 496.

[3] Buhari, 2615, Müslim, 89; Ebu Davud, 2874.

[4] Kadý Ebu Þuca, Ðayetül-Ýhtisar ve Þerhi , Ravza Yayýnlarý: 496-498.

[5] Kadý Ebu Þuca, Ðayetül-Ýhtisar ve Þerhi , Ravza Yayýnlarý: 499.

[6] Ýbni Mace, 2045.

[7] Neylul Evtar, 7/90

[8] Buhari, 6512, Müslim, 1681.

Kadý Ebu Þuca, Ðayetül-Ýhtisar ve Þerhi , Ravza Yayýnlarý: 499-500.

DÝYET

Diyet, iki kýsma ayrýlýr: Aðýr ve hafif diyet.

Aðýr Diyet: 100 deveden ibarettir. Bu develerin otuzu Hýkka (üç se­nelik), otuzu cezaâ (dört senelik), ve kýrk adedi de karnýnda yavru olan gebe devedir.

Hafif Diyet: Bu da yüz deveden ibaret olmak üzere yirmisi hýkka, yirmisi cezaâ, yirmisi bintilebun (iki yaþýnda deve)yirmisi ibni lebun (iki yaþýnda erkek deve) yirmisi de binti mehad (bir yaþýnda)dýr. Develer bu­lunmayýnca, deðer olarak verilir. Bir kavle göre develer bulunmayýnca 1000 dinar veya 12.000 dirhem verilir. Eðer diyet aðýrlaþtýrýlmak istenir­se, dirhem ve dinarlara üçte biri eklenir.

Diyet, lugatta kan bedeli anlamýna gelir. Ýstilahi manasý ise, öldürme ve yaralardan ötürü ödenen maldýr. Bu mal, deve ve devenin kýymeti olarak verilir. Aðýr diyet için Peygamberimiz:

"Kasten bir nefsi öldüren bir kiþi maktulün akrabalarýna teslim edilir, isterlerse katili öldürürler. isterlerse onu affedip diyet alýrlar. Bu develerin otuzu, dört yaþýnda, otuzu beþ yaþýnda ve kýrk tanesi de gebe olmasýdýr." [1] buyurmuþtur.

Hafif diyet için de Ýbni Mes´ud þöyle rivayet etmiþtir: "Kazaen öldür­menin diyeti yirmisi beþ yaþýnda, yirmisi dört yaþýnda, yirmisi üç yaþýn­da, yirmisi de iki yaþýnda olan develerdir" [2] Ýmam Þafii´nin yeni mezhe­bine göre develer bulunmayýnca onlarýn deðerinde para verilir.

Yanlýþlýkla Öldürmenin Diyeti

Yanlýþlýkla öldürmenin diyeti üç durumda aðýr diyete dönüþür:

1. Harem Bölgesi´nde öldürmüþse.

2. Haram aylarýnda öldürmüþse.

3. Yakýn akrabasýný öldürmüþse. Kadýnýn diyeti erkeðin diyetinin yarýsýdýr.

Yahudi ve hýristýyanýn diyeti, müslümanýn diyetinin üçte biridir. Mecûsinin diyeti müslümanýn diyetinin onda birinin üçte ikisidir.

Harem bölgesi Mekke´nin sýnýrlarý dahilidir. Haram aylarda Zilka´de, Zilhicce, Muharrem ve Recep aylarýdýr.

Hz. Ömer (r.a.) þöyle rivayet etmiþtir: "Haram dahilinde, haram aylar­da ve mahremleri olan yakýn akrabasýndan birini öldüren kiþiye diyet ve onun üçte biri lazým gelir" [3]

Kadýnýn diyetinin erkek diyetinin yarýsý olduðunun delili, Hz. Ömer, Hz. Osman, Hz. Ali ve sahabelerden, baþkalarýndan rivayet edilen görüþ­lerdir.

Ýmam Þafii (r.a.) Hz. Ömer´den þöyle rivayet eder:

´Mecusinin diyeti 800 dirhem, yahudi ve hýristýyanýn diyeti de 400 dir­hemdir. Müslümanýn diyeti 12.000 dirhem olduðuna göre Yahudi ve Hristiyanýn dirhemi müslümanýn diyetinin üçte biridir. Mecusinin diyeti de onda birinin üçte ikisi olan 800 dirhemdir.´ [4]

Uzuvlarýn Diyeti

Uzuvlardaki diyet aþaðýdaki hususlarda tam diyet olur.

1. Ýki elin kesilmesiyle.

2. Ýki ayaðýn kesilmesiyle.

3. Burunun (iki tarafýnýn) kesilmesiyle.

4. Her iki kulaðýn kesilmesiyle.

5. Her iki gözün oyulmasýyla.

6. Kirpiklerin kesilmesiyle. (Baþ, kaþ ve sakal kýllarý dahil)

7. Dilin kesilmesiyle.

8. Her iki dudaðýn kesilmesiyle

9. Konuþmasýnýn gitmesiyle.

10. Görme duyusunun gitmesiyle:

11. Ýþitme duyusunun gitmesiyle.

12. Koklama duyusunun gitmesiyle.

13. Aklýnýn gitmesiyle.

14. Erkeðin tenasül uzvunun kesilmesiyle.

15. Erkeklik bezlerinin kesilip, yumurtalýklarýnýn gitmesiyle.

Muvazzah (yüz ve baþtaki kemiði gösteren yara) ve diþin diyeti beþ de­vedir. Menfaati bulunmayan veya felçli ise yaramaz uzuvlar için her uz­vun diyeti takdire baðlýdýr. Kölenin diyeti onun deðeridir. Köle ceninin di­yeti ise anasýnýn onda bir deðeridir.

Baþ, yüz ve vücudun diðer kýsmýndaki uzuvlarýn yaralanmasý duru­munda yine diyet gerekir Ancak tam diyet ödenmesi için metinde geçen þartlarýn oluþmasý gerekir. Peygamberimiz (s.a.v.)´in Yemen halkýna gön­dermiþ olduðu mektup konumuz için bir delildir.

Amr bin Hazm þöyle rivayet etmektedir: Resulullah Yemen halkýna bir mektup gönderdi. Mektupta þunlar yazýlýydý:

"Kim sebepsiz yere birini öldürür, bu da delil ile sabit olursa katile ký­sas uygulanýr. Ancak maktulun velileri kýsastan vazgeçip diyete razý olur­larsa adam öldürmenin diyeti 100 devedir. Burun tamamen kesilirse tam diyet ödenir, dilin kesilmesinde de tam diyet ödenmesi gerekir. Ýki duda­ðýn kesilmesi durumunda da tam diyet ödenir, yumurtalar için de diyet ödenir.Tenasul uzvunun kesilmesinde de tam diyet verilir, iki gözün kör edilmesi halinde de tam diyet ödenir, bilek kemiðinin kýrýlmasýnda da tam diyet verilir. Bir ayak için yarým diyet, beyin zarýna ulaþan yaramalar için üçte bir diyet, kafayý veya karný delen yaralamalarda üçte bir diyet veril­mesi gerekir. Kemikleri yerinden oynatan yaralamalarda diyet 10 devedir. Her diþin diyeti 5 devedir. Kemiðe ulaþan yaralamalarda diyet 5 devedir. Kadýn öldüren erkek öldürülür. Diyeti altýn olarak vermek isteyenler 1000 dinar vermelidirler." [5]

Hadiste zikredilmeyen uzuvlar zikredilenlere kýyas edilmiþtir. Diyetin yarýsýnýn veya daha azýnýn vacip olduðu durumlarýn bir kýsmý yukarýdaki hadisi þerifte zikredildi. Buna binaen tek ele, tek ayaða, tek göze, tek ku­laða ve iki göz kapaðýna karþýlýk yukarýda geçtiði gibi yarým diyet yani 50 deve verilir. Ýster ayak ister el olsun parmaklarýndan birinin diyeti 10 devedir. Yukarýdaki hadiste geçtiði gibi "Ýster ayak ister el parmaklarýn­dan birinin diyeti 10 devedir." Hangi parmak olursa olsun farketmez.[6]

Ýbni Abbas´in naklettiði bir rivayette Hz. Peygamber (s.a.v.) þöyle bu­yurmuþtur:

"Bu parmak ile bu parmak arasýnda fark yoktur."

Yaramalarda kemik ortaya çýkarsa Amr bin Hazm´ýn rivayet ettiði ha­diste zikredildiði gibi

"Her diþin diyeti 5 devedir, ve kemiðe ulaþan yara­lamalarda da diyet 50 devedir."

Ýbni Abbas´tan nakledilen bir rivayette Hz. Peygamber þöyle buyur­muþtur:

"Diyetlerini vermede diþler müsavidir."

Menfaati olmayan uzuvlar, felç olan el veya ayak fazla uzuvlar sayýlýr. Ayrýca üzerinde diyet takdir edilmeyen tüm yaralama ve kemik kýrýlmala­rýnda da takdir etmek vaciptir. Takdir etmek hakimin öngördüðü mali bir ceza þeklidir. Cinayetin durumuna göre hakim tarafýndan görülüp diyeti­ni kendisi takdir eder. Ancak takdir edilen mali ceza uzvun diyetine ulaþ­mamasý gerekir.

Kölenin diyeti ve ceninin diyeti için de Ebu Hureyre (r.a.) þöyle riva­yet etmiþtir:

"Hazreti Peygamber kadýnýn cenini hakkýnda semeni, diyet bedelinin onda birinin yarýsýna ulaþan erkek veya diþi bir köle hükmetti." [7]

[1] Tirmizi, 1387.

[2] Darekutni, 3/172.

[3] Beyhaki Tekmiletul Mecmu, 17/367.

[4] El-Umm,4/92.

[5] Nesai, 8/557.

[6] Buhari, 6500.

[7] Buhari, 6311,Müslim, 1681.

KASAMA

Bir öldürme olayýnda davayý destekleyici gözle görülen bir delil bulun­ursa, davacýnýn doðruluðu elli defa yemin etmesidir ve böylece diyeti al­maya hak kazanýr.

Eðer davacý iddiasýný destekleyici bir delil bulamazsa, yemin davalýya düþer.

Öldürülmesi haram olan birini hata sonucu öldüren kiþi, bir köle azat eder. Buna imkâný olmadýðý taktirde iki ay ardarda oruç tutar.

Kasama, kan davalarý ile ilgili yeminler olup, maktulün akrabalarýna yaptýrýlan yeminlerdir.

Katil bilinmez, maktulün akrabalarý kiþi veya kiþilerin katil olduðunu iddia ederlerse ve davalarýný destekleyici bir delil ileri sürerek yemin ederler.

Mesela, öldürülen kiþinin tam cesedi veya bir parçasý düþman olunan bir köyde veya delil teþkil edilebilecek bir yerde bulunmasý hali gibi.

Bu yeminlerin sayýsý elli defadýr. Bu yemin maktulün akrabalarý tara­fýndan bir kiþi tarafýndan yapýlabileceði gibi bir kaç kiþi tarafýndan da ya­pýlabilir.

Davacý olan bir kiþinin delil getirmesine delalet eden hadis, Sehl bin Ebi Hasme ile Rabi bin Hadic þöyle rivayet etmiþler:

"Muhayyýra bin Mesud ile Abdullah bin Sehl bir hurma mevsiminde Hayber´e gitmiþlerdi. Bu iki kiþi yolda Hayber´e vardýklarýnda hurmalýklarýndaki iþlerine ayrýldýlar, daha sonra Abdullah bin Sehl öldürüldü. Bu öldürme olayýndan yahudileri sorumlu tuttular. Nihayet öldürülen Abdul­lah bin Sehl´in kardeþi Abdurrahman bin Sehl ve onun amcasýnýn oðulla­rý Hazreti Peygamber´e geldiler. Abdurrahman gelenlerin en küçüðü ol­duðu halde kardeþinin öldürülmesi hakkýnda konuþmaya baþladý.Fakat Resulullah:

"Ýlk sözü yaþlý olana býrak, önce en büyük olan konuþsun." uyarýsýnda bulundu. Bu sefer iki amca oðlu olan Huveyyisa ile Muhayyira arkadaþ­larýnýn öldürülmesi hakkýnda konuþtular.

Hazreti Peygamber þöyle buyurdu:

"Sizden elli kiþi Hayber yahudilerinden bir kimsenin katil olduðuna yemin etmeyi ve o þahsý tamamýyla size teslim edilmesini ister mi?"

Onlar,

-Yanýnda bulunmadýðýmýz ve þahit olmadýðýmýz bir kimse üzerine na­sýl yemin ederiz?

Bunun üzerine Hazreti Peygamber,

"Öyleyse yahudiler kendilerinden elli kiþinin yemini ile sizin cinayet iddianýzdan beraat eder" buyurdu.

Onlar,

-Ey Allah´ýn Resulü! Onlar kafirlerden olan bir millettir, dediler. Bunun üzerine onlar yahudilerin yemin etmesine razý olmayýnca Resulullah cina­yetin diyetini ödedi. [1]

[1] Buhari, 6484; Müslim, 1676.


radyobeyan