Ekonomi
Pages: 1
Viyana Okulu By: ecenur Date: 19 Þubat 2010, 00:20:29
Viyana Okulu



Viyana Okulu veya Avusturya Okulu bir akademik müessesenin ötesinde bir muhakeme yolu, bir analiz tekniði, bir araþtýrma programý ve diðer ekonomi düþünce okullarýndan farklý bir teorik sistemdir.

Viyana Okulu birçok önemli yönüyle klasik ekonomiden, tarihçi okuldan ve Marksist, kurumsal ve matematiksel ekonomiden ayrýlmaktadýr. Diðer taraftan Viyana Okulu´nun birçok ilkesi neoklasik ve modern ekonomiye girmiþ bulunmaktadýr.

Viyana Okulu´nun kurucusu 1871´de Principles of Economics ve 1883´de Problems of Economics and Sociology kitaplarýný yayýnlayan Carl Menger´dir. Viyana ekonomisi, grubun bütün üyeleri tarafýndan kabul edilen yeknesak bir sistem deðildir.

Ýkinci kuþak sayýlan Eugen von Böhm Bawerk ve Friedrich von Wieser birçok konuda birbirlerinden ve Carl Menger´den farklý görüþlere sahiptir. Bu itibarla Viyana Okulu´nu bütün üyelerin katýldýðý doktrinlerle tanýmlamak zorlaþmaktadýr.

1890´lý yýllarda dört konu okulun özelliðini göstermekteydi: Marjinalizm, azalan marjinal fayda, maliyetlerin vazgeçilen fayda þeklinde ifadesi ve koplemanter faktörlere deðer atfetme. Daha sonraki yýllarda metodolojik endividüalizme ve subjektivizme aðýrlýk verilmiþtir. Daha geniþ olarak ifade etmeye çalýþýrsak, Viyana Okulu´nun üyeleri metodoloji ve deðer teorisinde ortak görüþlere sahip olmakla beraber, kapital, konjonktür, ekonomik hürriyet konularýnda farklý görüþlere sahiptir.

Avusturya Okulu´nun deðer teorisi hakkýndaki birçok ilkesi daha önceki bazý ekonomistler tarafýndan zikredilmiþtir. Faydanýn, kýtlýkla bir arada incelenmesi Galiani (1750), Condillac (1776), Walras (1831), Lloyd (1834), Dupuit (1844) ve özellikle Gossen (1854) tarafýndan yapýlmýþtý. Bu yazarlarýn büyük bir kýsmý azalan marjinal fayda kanununu tam anlamýþ bulunmaktaydý.

Faydaya uygulanmamakla beraber marjinalizm kavramý von Thünen (1826) ve Cournot (1838) tarafýndan geliþtirilmiþti. Ancak, bu öncüler ile Menger arasýndaki önemli fark, bütünleþmiþ bir teorik sistem kurmamýþ olmalarýdýr.

Menger´le ayný zamanda yaþamýþ olan William Stanley Jevons (1862 ve 1870) ve Leon Walras (1873) ayný temel varsayýmlar üzerinde bir dedüktif sistem kurmuþtur. Aradaki fark Jevons ve Walras´ýn matematik iþaretler kullanmýþ olmalarýdýr.

Böhm Bawerk ve Wieser´in yayýnlarý Viyana ekonomisinin dünya çapýnda yayýlmasýna yol açmýþtýr. Sonraki kuþaktan Ludwig von Misas ve Firedrich von Hayek Ýngiltere´de ve Amerika´da uzun yýllar ders vermiþ ve etkili olmuþlardýr. Viyana Okulunun ana prensipleri:

Metodolojik endividüalizm: Ekonomik olaylarýn açýklanmasýnda kiþilerin aksiyonlarýna aðýrlýk verilmektedir; gruplar ancak üyelerinin aksiyonlarýyla etkili olmaktadýr.

Metodolojik subjektivizm: Ekonomik olaylarýn açýklanmasýnda kiþilerin muhakemeleri ve tercihleri bilgilerine veya sahip olduklarýný zannettikleri bilgilere ve dýþ geliþmeler hakkýndaki beklentilere ve kendi aksiyonlarýnýn sonuçlarýna baðlý bulunmaktadýr.

Marjinalizm: Bütün ekonomik kararlarda deðerler, maliyetler, gelirler, prodüktivite vs. toplama ilave edilen veya toplamdan çýkarýlan son birimin veya son parçanýn önemiyle belirlenmektedir.

Zevkler ve tercihler: Mal ve hizmetlerin fayda þeklindeki subjektif deðerlemesi bunlarýn talebini belirlemektedir; bu suretle piyasa fiyatlarý fiili ve potansiyel tüketicilerden etkilenmektedir. Tüketilen her mal ve hizmetin azalan marjinal faydasý, tüketicilerin gelirlerinin çeþitli kullanýmlar arasýndaki daðýlýmýný etkilemektedir.

Fýrsat maliyeti: Buna Wieser´in "maliyetler kanunu" da denmiþtir. Vazgeçilen en önemli alternatif fýrsatýn maliyeti, üretim hizmetlerinin feda edilen alternatif yerine baþka bir gaye için kullanýlmasý halinde, üreticilerin veya diðer ekonomik ajanlarýn hesabýnda esas alýnmak tadýr.

Tüketimin ve üretimin zaman yapýsý: Tasarruf kararý yakýn, uzak ve belirsiz gelecekteki tüketim hakkýnda bir zaman tercihi aksettirmektedir. Yatýrým ise belirli girdilerin daha uzun zaman gerektiren üretim süreçleri vasýtasýyla daha fazla ür.n elde etmek için yapýlmakta dýr. Bu son prensip BöhmBawerk´in sermaye teorisin deki iki temel prensibi ifade etmektedir. Geleceðin daha düþük deðerlendirme perspektifi tüketicilerin gelecekteki tüketimin beklenen faydasýný iskonto etmeye uyarmaktadýr. Bu itibarla gelirin tüketilmemesi olan tasarruf ve sermaye arzý kýttýr. Üretimin dolaylýlýðý, yani emek ve toprak gibi prodüktif hizmetleri daha uzun üretim dönemlerinde kullanmak (yatýrým) bu hizmetleri daha prodüktif hale getirmektedir. Sermaye talebi bundan kaynaklanmaktadýr. Mises´in ortaya atmýþ olduðu iki prensip oldukça tartýþmalýdýr.

Tüketicinin egemenliði: Tüketicilerin mal ve hizmet efektif talebine doðrudan yaptýklarý etki ve serbest rekabet piyasalarýnda oluþan fiyatlar vasýtasýyla üreticilerin ve yatýrýmcýlarýn üretim planlarý üzerinde dolaylý olarak yaptýklarý etki, bir gerçek olmanýn ötesinde bir amaçtýr. Bu amacýn gerçekleþmesi devletin piyasalara müdahalesinden, satýcýlarýn ve alýcýlarýn muhakemelerini kullanarak mal ve hizmetlerin miktarlarý, kaliteleri ve fiyatlarý konularýndaki özgürlüklerini sýnýrlandýrmasýndan kaçýnmayý gerektirmektedir.

Siyasal endividüalizm: Kiþilere tam bir ekonomik özgürlük verildiði zaman siyasal ve moral özgürlük mümkün olmaktadýr. Ekonomik özgürlüðün kýsýtlanmasý ergeç devletin cebri faaliyetlerinin siyasal sahada artmasýna ve 19. yüzyýlda kapitalist toplumlarýn eriþmiþ olduðu temel kiþisel özgürlüklerin zayýflamasýna ve ortadan kalkmasýna yol açmaktadýr.

Viyana Okulu´nun ikinci kuþaðý arasýnda Böhm Bawerk ve Wieser, üçüncü kuþaðý arasýnda da Von Mises, Schumpeter, Hans Mayer ve Alfred Amonn, dördüncü kuþak arasýnda ise Friedrich Von Hayek, Gottfried Haberler, Fritz Machlup, Oscar Morgenstern ve Paul Rosenstein Rodan en tanýnmýþlarýdýr.


radyobeyan