Haller ve Tevbe
Pages: 12
Nasuh Tevbesi By: bengisu Date: 11 Aralýk 2007, 15:32:27
Allah-u Zülcelal ayet-i kerimede þöyle buyurmuþtur: "Ancak tevbe edip inanan ve salih amel iþleyenler, Ýþte Allah onlarýn kötülüklerini iyiliklere çevirecektir. Allah çok baðýþlayan ve çok esirgeyendir." (Furkan; 70)

   Nasuh tevbesi demek; geçmiþte iþlenen günahlara piþmanlýk duymak, derhal o günahlardan sýyrýlýp çýkmak, bir daha da o gibi günahlara girmemeye de kesin kararlý olmaktýr. Tevbe tüm hayýrlarýn anahtarýdýr ve mü'minlerin kurtuluþu tevbededir.

   Hasan-ý Basri' den rivayet edildiðine göre, Allah-u Zülcelal þeytaný dergahýndan kovunca, þeytan Allah-u Zülcelal' e: "Ululuðun hakký için, ademoðlunun ruhu cesedinden ayrýlmadýkça, bende onu rahat býrakmam." dedi. Allah-u Zülcelal de þeytana þu cevabý verdi: "Ululuðum ve yüceliðim hakký için, ben de kulumun caný boðazýna gelinceye kadar tevbe kapýsýný önünde açýk tutarým."

   Anlatýldýðýna göre, Allah-u Zülcelal Davud (A.S)' a þöyle buyurmuþtur: "Ey Davud! Benden yüz çevirenleri benim nasýl beklediðimi, günahlarý terk edip bana yönelenleri nasýl arzu ettiðimi bilseydiler, hemen bana yönelirlerdi. Ýþte benden yüz çevirenlere karþý muamelem budur. Bana yönelenlere karþý muamelemin nasýl olacaðýný sen düþün!"

   Burada dikkat edilmesi gereken nokta þudur ki; bilindiði gibi her baba çocuðunu aþýk olmuþcasýna sever. Bir çocuk aniden babasýndan yüz çeviripte kaçarsa, o þevkatli baba bir an önce çocuðunun evine dönmesini ister. Allah-u Zülcelal' in merhameti kullarýn merhametinden daha fazladýr. Herkes kendisine sormalýdýr! Bu kadar þevkat ve merhamet sahibi olan Rabbimize, muhabbet beslemek, tevbe edip O' na layýk bir kul olmaya çalýþmak hak deðil midir?

   Ýnsan ne isterse Allah-u Zülcelal onu o kuluna veriyor. Ýnsanýn tek çaresi hatalarýný itiraf edip, merhametlilerin en merhametlisi olan Allah-u Zülcelal' e yönelmektir.

   Allah-u Zülcelal' in kullarýna dönük rahmetine ve esirgeyiciliðine bakýn! O, ne kadar çok merhamet sahibidir. O kullarýný affetmek için küçük bir bahane arýyor. Onun için her zaman tevbe ederek Allah' a yönelmeliyiz ve beþ vakit namazý zamanýnda kýlmaya gayret etmeliyiz. Çünkü Allah-u Zülcelal, beþ vakit namazý, büyükleri dýþýnda kalan tüm günahlardan arýnma vesilesi kýlmýþtýr. Gerçekten eski insanlar bir defa Allah-u Zülcelal' e söz veriyorlardý ve bir daha sözlerinden dönmüyorlardý.

   Hasan-ý Basri bir gün, arkadaþlarý ile yolda yürüyordu. Karþýsýna devlet erkanýnýn çocuklarýndan biri çýktý, hizmetçileri ve yardýmcýlarý da beraberinde idi. Kendisi de atýn üstündeydi. Hasan-ý Basri yol ortasýnda durdu ve: "Ey Emiroðlu, ben bir cümle satýyorum, alýr mýsýn?" dedi.

Emiroðlu: "Kaç dirhem gümüþe satýyorsun?" diye sordu. Hasan-ý Basri: "Bir dirhem gümüþe sattýðým var, iki dirhem gümüþe sattýðým var." dedi. Emiroðlu: "Önce, bana bir dirhem gümüþe sattýðýn cümleyi söyle." dedi. Bunun üzerine Hasan-ý Basri: "Ey Emiroðlu, senin evin var mý?" diye sordu. O da: "Var!" dedi.

   Hasan-ý Basri: "O evi sen mi yaptýrdýn, yoksa sana miras mý kaldý?" diye sordu. Emiroðlu: "Ben yaptýrdým." diye cevap verdi. Hasan-ý Basri: "Ne kadar sürede yaptýrdýn?" diye sordu. Emiroðlu: "Þu kadar sürede yaptýrdým." dedi. Hasan-ý Basri: "Neden daha kýsa bir sürede yaptýrmadýn?" diye sordu. Emiroðlu: "O binanýn taþýný taþýyan eþeðe acýdým, bunun için de, kýsa zamanda yapamadým." dedi. Bunun üzerine Hasan-ý Basri: "Ey Emiroðlu, baþkasýnýn eþeðine acýyorsun. Ama günahlarýn, masiyetin yükünü çeken nefsine acýmýyorsun. Hem de günahlar, masiyetler daðlar, tepeler gibi yýðýlmýþ iken!" dedi.

   Hasan-ý Basri' nin bu sözü Emiroðlu' na tesir etti. Hemen atýndan indi, Hasan-ý Basri' nin elini öptü ve: "Ya Þeyh, iki dirhem gümüþe sattýðýn cümleyi de bana söyle!" dedi. Bunun üzerine Hasan-ý Basri: "Nereye gidiyorsun?" diye sordu. Emiroðlu: "Kardeþlerle bir memurluk meselesi için devlet baþkanýnýn yanýna gidiyorum." diye cevap verdi. Hasan-ý Basri: "Haline bir bak ki, deðerli elbiseler giymiþsin. Güzel kokular sürünmüþsün ki; onlara karþý mahcup olmayasýn. Halbuki, onlar da senin gibi bir insan! Yarýn Peygamberlerin, salih zatlarýn yanýna gittiðin zaman; bu kadar çok günahla, isyan kiri ile utanmayacak mýsýn?" dedi.

   Bu sözler Emiroðluna daha çok tesir etti. Hemen atýný kölesine baðýþladý. Bundan sonra Hasan-ý Basri' nin elini tutup tevbe ve biat etti. Ölünceye kadar ibadet ve taat iþleri ile meþgul oldu.

   Ýþte onlar tevbe ettikten sonra, bir daha ayný hatayý iþlemiyorlardý. Allah-u Zülcelal' in merhametine sýðýnýp günaha dönmüyorlardý. Nitekim Allah-u Zülcelal ayet-i kerimede þöyle buyurmuþtur: "O, kullarýnýn tevbesini kabul eden, kötülükleri baðýþlayan ve yaptýklarýnýzý bilendir." (Þura: 25)

   Abdullah Ýbn-i Mes'ud (R.A)' dan rivayet edildiðine göre, Hz. Peygamber (S.A.V) hadis-i þerifte þöyle buyurmuþtur: "Günahýndan tevbe eden kimse hiç günah iþlememiþ gibidir." (Ýbn Mace)

   Yani insan, anasýndan doðduðu zaman, nasýl günahsýz ve tertemiz olarak dünyaya geliyorsa, günahýndan tevbe eden kimse de anasýndan yeni doðup, günahsýz ve tertemiz dünyaya gelmiþ gibi olur. Allah-u Zülcelal çok merhametlidir. Bizlere çok büyük bir nimet olarak tevbe kapýsýný açmýþtýr.

   Anlatýldýðýna göre bir adam, bir gün pazara gidip bir hýristiyan köle satýn alýr ve Ýslam dininin güzelliðini köleye anlatýr. Köle kelime-i þehadet getirerek müslüman olur. Sonra, hesap yapabilmesi için köleye rakamlarý öðretmeye çalýþýr. Adam bir dediði zaman köle de bir der. Adam iki dediði zaman, köle: "Hayýr iki diyemem, ben Allah'a söz verdim. Çünkü ben bir olan Allah' a secde ediyorum." diye karþýlýk verir. Kölenin efendisi de, köleyi Allah için azad eder.

   Ýþte onlarýn Allah' a baðlýlýklarý böyleydi. Ýnsanýn Allah-u Zülcelal' e karþý vermiþ olduðu sözde durmasý lazýmdýr. Evet, Allah-u Zülcelal çok merhamet sahibidir. Allah' ýn merhameti neredeyse o tarafa meyilli olalým. Ýslam tarihine baktýðýmýz zaman, Ýslam dinine göre, þimdiki insanlarýn davranýþlarý ile o zamanki insanlarýn davranýþlarý birbirinden çok farklýdýr. Bunun için Allah-u Zülcelal' e çok yalvarmamýz lazýmdýr.

   Cüneyd-i Baðdadi þöyle anlatmýþtýr:

   "Bir gün rüya aleminde ya da hal esnasýnda gördüm ki, þeytan çýplak olarak insanlarla oynuyor. Ona dedim ki: "Ey Lain, sen o kadar hayasýzsýn ki, insanlarla çýplak olarak oynuyorsun." Þeytan: "Bunlar insan mýdýr? Bunlar insan deðil ki, ben onlardan haya edeyim. Bunlarýn Allah ile hiç bir alakasý yoktur." diye karþýlýk verdi. Ona: "Peki seni yakan insanlar kimdir?" diye sordum. Þeytan "Filan camiye git, orada bazý insanlar görürsün, iþte onlar beni yakýp mahvettiler." diye cevap verdi. Þeytana: "Onlar seni ne ile yakýyorlar?" diye sordum.

Þeytan: "Ben onlarý aldatmak için yanlarýna yaklaþýyorum; hemen "Allah" diyorlar. Bu sebeple beni yakýyorlar." diye cevap verdi. Bu halden sonra uyandým baktým ki, gece yarýsýdýr. Hemen o camiye gittim. Oradakilere selam verdim ve birisi bana dönerek: "Sen o köpeðe inanma!" dedi. Anladým ki onlar, benim bu halimden haberdardýrlar." Ýþte onlar, daima Allah-u Zülcelal ile beraber bulunuyorlardý. Ýnsan Allah' la beraber bulunduðu zaman, Allah-u Zülcelal' in kudret ve azametinin karþýsýnda kimsenin duramayacaðýný anlar.

   Onun için sahabeler, Hz. Peygamber (S.A.V)' e: "Ya Rasulallah, Allah'ýn velileri kimdir?" diye sormuþlar, Hz. Peygamber (S.A.V) de þöyle cevap vermiþtir: "Görüldüklerinde Allah'ý hatýrlatan kimselerdir." (Ýbn Mace, Ýbn Ebi'd-Dünya) Çünkü evliyalar daima Allah-u Zülcelal' den bahsederler. Onun için her zaman iyi kiþilerle beraber olup, onlarýn sohbetlerine gitmek gereklidir.

   Bir mürþid-i kamile: "Sizin iþiniz nedir, ne ile meþgulsunuz?" diye sorduklarýnda: "Bizim iþimiz, çözmek ve baðlamaktýr." cevabýný vermiþ, tekrar: "Baðlamak ve çözmek ne demektir bizi aydýnlatýr mýsýnýz?" diye sorduklarýnda, þöyle cevap vermiþtir: "Biz, bize gelen kimselerin kalplerini dünyadan çözer, ahirete baðlarýz."

   Ýþte bu söz, çok doðru bir sözdür. Allah' a ulaþabilmek için bir Allah dostuna ihtiyaç vardýr. Ýnsan ancak bir Allah dostu vasýtasýyla Allah' a ulaþabilir. Bu yolu takip etmek lazýmdýr, aksi halde Allah' a ulaþmak çok zor olur. Ýnsan devamlý zikir ve sohbet meclislerine gittiði zaman, günahkar da olsa,. Allah-u Zülcelal' in af ve maðfiretine mazhar olur. Nasýl, kar güneþin karþýsýnda eriyorsa, günahlar da o þekilde eriyip yok olur.

   Hz. Peygamber (S.A.V) þöyle buyurmuþtur: "Ýyi insanla kötü insanýn yanýnda oturanlarýn hali, misk satanla demirci körüðü çekenin yanlarýnda oturanýn hali gibidir. Miskçinin yanýnda oturursan ya sana misk verir veya satýn alýrsýn, yahut onun güzel kokusundan faydalanýrsýn. Demirci körüðü çekene gelince, ya elbiseni yakar, yahut onun pis kokusundan rahatsýz olursun." (Buhari, Müslim)

   Anlatýldýðýna göre, Ka'bü'l-Ahbar þöyle demiþtir:

   "Allah-u Zülcelal mahlukatý yaratmadan önce iki cümle yazýp Arþ' ýn altýna astý. Bu cümlelerden birincisi þöyledir: Kötü arkadaþlarla düþüp kalkan kimse, tüm iyi kullarýn amelleri kadar iyi amel iþlese bile ben onun tüm amellerini kötülüklere çevirerek kýyamet günü kendisini kötülerle birlikte haþrederim.

   Diðer cümle de þöyledir: Ýyi arkadaþlarla düþüp kalkan kimse, tüm kötülerin kötülükleri kadar günah iþlese bile, ben onun kötülüklerini iyi amellere çevirerek kýyamet günü, kendisini iyilerle birlikte haþrederim." Bilindiði gibi, kötü arkadaþlarla düþüp kalkan kimse, iyi amellerini bir kenara býrakýr ve kötülüklere yönelir. Ýyi arkadaþlarla düþüp kalkan kimse ise, kötü amelleri býrakýr, piþman olur ve iyi amellere yönelir.

   Evliyalarla, salih kimselerle beraber olan kiþilerin Allah' a muhabbetleri artar. Marifetullah sahibi olurlar. Ýbadetler tatlý gelmeye baþlar, günahlar ise onlar için çirkinleþir, iðrençleþir. Allah' ýn aþký, sevgisi kalplerine dolar. Ýnsan ibadetlerinde ne kadar kusurlu olduðunu, nefsinin ne kadar zelil olduðunu, Allah' ýn azametine karþý kendi acizliðini anlar. Ýþte bunlar iyi kiþilerle, evliyalarla beraber olmanýn faydalarýdýr.

   Onun için insan Allah-u Zülcelal' in yolunda sapmadan doðru bir þekilde yürüyebilmek için daima iyi kiþilerle birlikte olmalýdýr. Böyle kimselerle beraber olmak hem Allah-u Zülcelal' i, hem Hz. Peygamber (S.A.V)' i hem de evliyalarý razý eder.

   Allah-u Zülcelal kendi fazlý ve keremi ile bizlere muamele etsin ve hepimize razý olacaðý þekilde salih amel nasip etsin...

Ynt: Nasuh Tevbesi By: rabia Date: 11 Mayýs 2010, 23:39:11
Amin amin amin.
Çok faydalý, güzel bir paylaþým.Allah razý olsun hocam.

Ynt: Nasuh Tevbesi By: elveda Date: 11 Mayýs 2010, 23:45:11
Peygamber Efendimiz (s.a.v) hadis-i þerifte þöyle buyurmuþtur:

"Ýyi kiþilerle ve kötü kiþilerle oturup kalkmanýn misali, misk kokusu satan kimse ve demircilerin misali gibidir. Bir kimse misk satan birisi ile beraber olduðu zaman, misk satan kiþi cömertlik yaparak miskinden bir miktar arkadaþýna verecektir, ya da arkadaþý bir miktar satýn alacaktýr. Almasa dahi o miskin kokusu üstüne siner. Demircilik yapanla arkadaþ olduðu zamansa ya elbisesi onun ateþinden yanacak veya üstü kirlenecek yada onun pis kokusu üzerine sinecektir" (Sahihi Buhari; Zebh)

Ynt: Nasuh Tevbesi By: neslinur Date: 07 Aðustos 2010, 17:13:36
Alýntý sahibi: محب الدين üzerinde 11 Aralýk 2007, 15:32:27
  ALLAH-u Zülcelal kendi fazlý ve keremi ile bizlere muamele etsin ve hepimize razý olacaðý þekilde salih amel nasip etsin...


Amin Amin Amin..ALLAH c.c. razý olsun çok güzel bir konuydu elhamdulillah nasiplenebildiysek ne mutlu bizlere..

Ynt: Nasuh Tevbesi By: Gulinur Date: 03 Þubat 2011, 20:47:19

       Bir mürþid-i kamile: "Sizin iþiniz nedir, ne ile meþgulsunuz?" diye sorduklarýnda: "Bizim iþimiz, çözmek ve baðlamaktýr." cevabýný vermiþ, tekrar: "Baðlamak ve çözmek ne demektir bizi aydýnlatýr mýsýnýz?" diye sorduklarýnda, þöyle cevap vermiþtir: "Biz, bize gelen kimselerin kalplerini dünyadan çözer, ahirete baðlarýz."
   Konunu tamamý güzel ama bu söz hepsinden güzel geldi bana..Hepimizin böyle bir hak dostuna ihtiyacý yok mu sizce de..

   Allah razý olsun hocam.Rabbim hizmetinizi daim ve kaim eylesin inþaallah..
Ynt: Nasuh Tevbesi By: sumeyye Date: 12 Kasým 2011, 01:45:50
Esselamu aleykum ; konudaki ve kardeþlerin güzel dualara amin amin amin ecmain inþaallah Rabbim bizleri Allah dostlarina yakýn eylesin ve ayirmasin inþaallah...
Ynt: Nasuh Tevbesi By: saniyenur Date: 08 Þubat 2012, 00:15:16
Evliyalarla, salih kimselerle beraber olan kiþilerin ALLAH' a muhabbetleri artar. Marifetullah sahibi olurlar. Ýbadetler tatlý gelmeye baþlar, günahlar ise onlar için çirkinleþir, iðrençleþir. ALLAH' ýn aþký, sevgisi kalplerine dolar. Ýnsan ibadetlerinde ne kadar kusurlu olduðunu, nefsinin ne kadar zelil olduðunu, ALLAH' ýn azametine karþý kendi acizliðini anlar. Ýþte bunlar iyi kiþilerle, evliyalarla beraber olmanýn faydalarýdýr.

imanýn tadýný almak baþka bir mutluluk olsa gerek, anlatýlmaz bir mutluluk, bütün dünyaya, ýsrarla günahlara çeken nefsi emmareye ve þeytana meydan okuyabilecek bir güç bu... Rabbim marifetullah sahibi kullarý ile beraber eylesin inþ bizleri ve onlarýn yolundan gidenlerden eylesin.
Ynt: Nasuh Tevbesi By: ahmet eren Date: 15 Þubat 2012, 22:48:41
Hepimiz aciiziz, insan günah iþler ama önemli olan o günaha tövbe etmektir. O günahý bir daha iþlememek üzere tövbe etmek. Ýnsan aciz olduðu için belki gene o günahý iþler, ama insan gene tövbe etmeli , gene tövbe etmeli taki þeytan malup olana kadar. Ýnsan Allahtan hiçbir zaman umudunu kesmemeli, onun rahmetine sýðýnarak af dilemeli..Allah hepimizi affetsin.
Ynt: Nasuh Tevbesi By: saniyenur Date: 15 Þubat 2012, 22:57:51
Ümit var olmak...Ancak inanmayanlar ümidini keser Allah'tan. Israrla devam etmek, nefse inat, ümitsizliðe inat devam etmek gerek tevbeye..
Ynt: Nasuh Tevbesi By: kuh-i nur Date: 06 Aðustos 2012, 03:27:12
nesîmî kýldýysa bir kat'i tövbe
nasûhi tövbesi 'tübtü ilallah' ", beyti geldi aklýma, nasuhi tevbesinin mahiyeti, keyfiyeti hakkýnda bu yazýdan çok güzel þeyler öðrendim, tevbe bir küçük yakarýþtan ibaret midir, nedâmet duygusunu þiddetle hissedip tüm yaþamýnda nedîmler, nedîmeler olmaktýr mes'ele.. mes'ele ben vazgeçtim demek deðildir, ben piþmaným ve bu piþmanlýktan ötürü tevbekârým diyebilmek ve o günahý görmeye dahî tahammül edememektir.

Ynt: Nasuh Tevbesi By: sumeyye Date: 06 Aðustos 2012, 06:34:37
s.a.. ; Öncelikle hoþgeldiniz üyeliðiniz hayýrlý ve daim olsun kuh-i nur kardeþim..Maþaallah güzel ifade etmiþsiniz..Güzel yorumlarýnýzýn devamý dileðiyle...
Ynt: Nasuh Tevbesi By: kuh-i nur Date: 06 Aðustos 2012, 16:25:34
ve aleykum selam ve rahmetullah , Allah razý olsun, teþekkür ederim, ben de size böyle bir site kurduðunuz ve hizmet ettiðiniz için teþekkür ederim,.
Ynt: Nasuh Tevbesi By: sumeyye Date: 06 Aðustos 2012, 17:05:51
Alýntý sahibi: kuh-i nur üzerinde 06 Aðustos 2012, 16:25:34
ve aleykum selam ve rahmetullah , ALLAH razý olsun, teþekkür ederim, ben de size böyle bir site kurduðunuz ve hizmet ettiðiniz için teþekkür ederim,.

Rica ederim deðerli kardesimiz..Siteye emeði geçen herkesden Rabbim c.c razi olsun..Sitemizde hep beraber daha güzel yerlerde olabilmek duasiyla..
Ynt: Nasuh Tevbesi By: ceren Date: 07 Aralýk 2014, 20:01:46
Aleykümselam.Rabbim razý olsun paylaþýmdan hocam.Rabbim bilerek yada bilmeyerek iþlediðimizin günahlarý af eylesin.Tövbemizi kabul eylesin ...,
Ynt: Nasuh Tevbesi By: Rüveyha Date: 07 Aralýk 2014, 22:54:56
Ve aleykümüsselam ve rahmetullah..Mevlam razý olsun hocamýzdan.

 Hasan-ý Basri' den rivayet edildiðine göre, Allah-u Zülcelal þeytaný dergahýndan kovunca, þeytan Allah-u Zülcelal' e: "Ululuðun hakký için, ademoðlunun ruhu cesedinden ayrýlmadýkça, bende onu rahat býrakmam." dedi.
Allah-u Zülcelal de þeytana þu cevabý verdi: "Ululuðum ve yüceliðim hakký için, ben de kulumun caný boðazýna gelinceye kadar tevbe kapýsýný önünde açýk tutarým."

Mevlamýzýn Merhameti üzerimizden hiç eksik olmasýn..Rabbim tövbelerimizi nasuh tövbelerinden kýlsýn inþaAllah.


radyobeyan