Otuzsekizinci Mektup By: derya Date: 14 Ocak 2010, 14:52:48
OTUZSEKÝZÝNCÝ MEKTUP
Tilhasan köyünde bulunan Þeyh Osman oðlu Þeyh Ömer ve akrabasýna camileri inþa etmek fazileti, uýþalarý için, onlarý teþvik etmesi ve emin bir kimse, kendisine zekâtý kabz (kabul) ettikten sonra, camiye harcamuasý câiz olduðu hakkýndadýr.
ALLAH’IN ADIYLA BAÞLARIM
Hamd, Alemin Rabbi olan Allah’a olsun! Salat ü selâm, Allah’ýn Resülünün, âl ve ashâbýnýn üzerine olsun! Bundan sonra, âlimlere ve bu mektüba bakan kimselere malüm olsun ki; mescitlerin faziletleri sayýlmaz. Camileri yapmak sevabý, sayýlmayacak kadar vardýr. Nitekim Müslim, Peygamber (Sallâllahü aleyhi ve sellem) efendimizden rivâyet eder:
«Her kim Allahü teâlânýn rýzâsýný kasdederek bir mescid bina etse, Allahü teâlâ da ona cemýette bir ev bina eder.» Bir cemaat müþte’rek olarak bir cami bina ederlerse, Allahü teâlâ onlara bir cemaatin bir köleyi azad ettikleri gibi deðil, her birisine ayrý ayrý birer bina yaptýrýr. Yine Müslim, þöyle bir hadis-i þerif rivayet eder:
«Ademoðlu öldüðü zaman bütün amelleri kesilir. (Defteri dürülür)
Ancak üç þey devam eder:
a)Sadaka-i câriye (cami yapýmý gibi).
b)Menfaati olan ilim.
c)Sâlih bir evlât.» Yine, «Gerçekten mescitler, gök halkýna ýþýk verirler.» diye rivâyet edilmiþtir.
Ýnsan, camileri kendi halis malýndan imar etmesi layýktýr. Zekatýndan masraf edip yaptýrmasý câiz deðildir. Fâkat zekâtý almaya müstahak olup kendine güvenen bir fakir, zekatý kendine kabul ederek caminin vekili gibi olup aldýðý zekatý mesci’din binasýna, hasýr ve Ýbriðine masraf yapar ve bu büyük sevâb hem ze’kâtý verene hem bu vekile hasýl olur. Çünkü Allah’ýn hazinesi bitmez tükenmez.
Bir camiyi bina eden ,ona bir ýþýk veya bir hasýr koyan kimse, 0 eþyalar içinde bulunduðu müddetçe, melekler, Allah’tan ona maðfiret dilerler. Allah, salih am’el eden, namaz kýlýp, zikir edip, Kur’an okuyan kimselerin sevabý kadar camiyi yapan kimseye (amel defterine) yazar.
Yine Peygamberden (Sallallahü alâyhi ve sellem) rivayet edildi ki:
«Allah, kýyâmet gününde dünyadaki mescidleni arab ve acem döllerinden doðan develere benzer bir þekilde haþreder. Müezzinler, yularýndan çekerek götürürler. Ýmamlar da onlarý sürenler. Böylece göz kamaþtýrýcý þimþek gibi kýyâmet arsalarmdan geçerler. Kýyâmet gününün ahalisi: Bunlar mukarrebün (Allah’a yakýn olan) meleklerden mi? yoksa nebilen ve resüllerden midirler? diye sorarlar. Hayýr, belki bunlar Muhammed’in (Sallallahü aleyhi ve sellem) ümmetinden olup camilerde cemâatla namazlarýný kýlmayý kaçýrmazlardý.» diye çaðrýlýr.
Yine camiler hakkýnda, «Camnün süpürülmesi kýyâmet günü elâ gözlü hürilerin milin (sadaký)dýr.» diye rivâyet edildi.
Allahü teâla da Kur’ân-ý Kerimde
«Ýyiliðe ve kötülükten sakýnmaya yardýmlaþýnýz, günaha taþkýnlýða deðil.» Ben fakir de, bu hususta derim ki, mescidin binasýna sebeb olan kimsenin seva’bý, Kabe’ye gidip hacc ve umre yapmýþ gibidir. Kendisine amel defterine mescitteki her bir taþ ve kerpiç mukabilinde yüz sevab yazýlýr, dolayýsýyle yüz derece yükselir. Yüz günahý afv edilip, kýyâmet günü Cenab-ý Hakk nezdinde þefaat edilir.
Seyyid Ömer, ;Seyyid Yusnf, Seyyid Abdi ile ,bütün (Telhasan) ahalisine selâm ederiz. Kýyamete kadar, sizin için sadaka-i cariye (cami yapýmý) olan bu iþin yapýlmasýný nasib etmez. Dünyadaki bütün hayýr iþlerden daha üstündür.
Allah, efendimiz Muhammed’in, (Sallallahü aleyhi ve sellem) âl ve ashabýnýn üzerine salât ve selâm eylesin!
radyobeyan