Tebuk Gazvesi By: sumeyye Date: 20 Aralýk 2009, 16:51:21
Tebuk Gazvesi
îslam daveti arap beldelerini kapsadý. Kimi iman etti, kimi inkar etti. Kimi, kalbine iman girmemiþ olsa bile teslim oldu. Kimi de ihlaslý bir þekilde inandý ve davetin yükünü omuzladý. îslam uðruna cihad etti. Araplardan, islamý bilmeyen kalma mýþtý. Peygamber (sav) efendimiz ara vermeksizin, gevþemeksi-zin hak daveti yapýyordu.
Bundan sonra îslam davetinin arap beldelerine komþu bulu nan ülkelere geçmesi gerekiyordu. Özellikle içinde arap ýrkýnýn yaþadýðý beldelere sirayet etmesi icab ediyordu. Çünkü böyle beldeler, ýrki oluþumu nedeniyle Ýslam davetine icabet etmeye daha yakýndý. Mekke´de bütün araplarýn toplantý yeri olan Ka´be vardý. Orayý Cenab-ý Allah güvenli bir yer kýlmýþtý, çevre sinde insanlar birbirlerini kapýp götürürlerken Ka´be güvenli bir yer idi.
Ýslam davetinin sirayet etmesi gereken ülkelerin baþýnda Þam gelmekteydi. Orada Gassanlý araplar yaþamaktaydý. Ora da müslümanlara tecavüz edilmiþti. Peygamber efendimizin Þam´a baðlý Busra valisine gönderdiði elçisi öldürülmüþ, bu se beple Mute savaþý yapýlmýþtý. Mute savaþý nihayete ermiþ ama kesin bir zafer elde edilememiþti. Hezimete uðranýlmamýþtý. Ýs lam ordusu Halid bin Velid´in maharetli kumandasý sayesinde düzenli bir þekilde geri dönmüþ idi. Halid´in islam tarihinde ic ra ettiði ilk baþarýlý komutasý bu idi. Mute savaþýnýn neticesi müslümanlarýn aleyhine olmamýþtý. 200.000 kiþilik Bizans or dusunun karþýsýnda sadece 12 kiþi þehit olmuþ, buna karþýlýk Bizanslýlardan çok sayýda adam öldürülmüþtü. Hatta bu savaþ ta Halid´in elinde dokuz kýlýç kýrýlmýþtý. Komutanlarýn öldürül mesi, az sayýdaki îslam ordusunu hezimete uðratmamýþ ve olumsuz yönde etkilememiþti.
Tebük gazvesinin, Mute gazvesinin bir devamý olduðunu söylemek mümkündür. Çünkü Mute´de baþlatýlan taktik Te-bük´te de, devam etmiþti. Ancak Peygamber efendimizin gön derdiði elçinin Öcü alýnamamýþtý. Sebep seyir ve amaç bakýmýn dan Mute savaþýnýn bir uzantýsý olmakla birlikte Tebük gazve sinin vukuuna müstakil bir sebep vardý. Müslümanlarla diðer Ensar ve araplar, savaþ kahramanlýðýnýn ateþine tutuþmuþlar dý. Bunlar Romalýlara yardým eden kendi ýrkdaþlarý olan arap-larla savaþmak istiyorlardý. Irkdaþlarý olan araplarýn bir kýsmý, Ýslama meyleden kimselere, Romalýlarla elbirliði edip baskýnlar düzenlemiþlerdi. Bu yeni din, bir kuvvet sembolü haline gel miþti. Daha önceleri Romalýlara destek vererek onlarýn kuvvet leriyle þereflenen (!) araplar bu defa Ýslam´ýn kuvvetiyle þeref lenmeyi kendileri için hayýrlý gördüler. Gerçekten de ´sen kar-deþimsin´ diyen bir kimseyle (sen benim kulum ya da tebaam-sýn´ diyen bir kimse arasýnda fark vardý. Ýþte bu sebeple Roma saldýrýlan karþýsýnda boyun eðen kimseler Ýslam´a þiddetli bir eðilim göstermiþlerdi. Çünkü ortaya çýkan bu yeni din, kendi kardeþleri olan kimselerin dini idi. Ayrýca Bizans temellerinden çatlamaya ve buhranlar yaþanmaya baþlamýþtý. Daha Önce Bizanslýlarýn, yardýmlarýný gördükleri çok sayýdaki araplar Ýsla ma girmiþlerdi. Örneðin Mute´de müslümanlarla savaþan Bi zans ordusunun kumandanlarýndan biri olan Ferve bin Amr el-Hüzai müslüman olmuþtu. Onun müslüman olduðunu duyan Bizanslýlar Öfkelenmiþ, onu hainlikle suçlayýp öldürmüþlerdi. Peygamber (sav) efendimiz müslüman olan bu adamýn kanýný yerde býrakmayacak, intikamýný onlardan alacaktý. Böyle bir müslümanýn öldürülmesi, Islama giren diðer kimseler için ür kütücü bir örnek olacak, baþkalarýnýn Ýslama girmelerine engel teþkil edecekti. Cenab-ý Allah´ýn þu emri hak olmuþtu.
"Onlarla savaþýn ki, Fitne ortadan kalksýn, din yalnýz Al lah´ýn dini olsun (yalnýz ona tapýlsýn)." (Bakara-193)
Cenab-ý Allahm þu buyruðuna itaat etmek de vacip olmuþtu:
"Ey inananlar, kafirlerden size yakýn bulunanlarla savaþýn (onlar), sizde (kendilerine karþý) bir sertlik (ve þiddet) bulsun lar. Bilinki Allah takva sahipleriyle beraberdir" (Tevbe; 123) "Ken dilerine kitap verilenlerden Allah´a ve Ahiret gününe inanma yan, Allah´ýn ve Resulünün haram kýldýðýný haram saymayan ve hak dini din edinmeyen kimselerle küçül(üp boyun eð)erek elleriyle cizye verecekleri zamana kadar savaþýn" (Tevbe; 29)
Burada anlatýlmasý gereken ve siðer kitaplarýnda bahsi ge çen bir diðer husus da þudur: Cenab-ý Allah´ýn; Müþrikler pis tirler... Artýk bu yýllarýndan sonra Mescidi harama yaklaþma sýnlar" (Tevbe; 28) mealindeki ayeti celilesi nazil olduðunda; Ukaz, Zilmecaz, mecenne ve diðer panayýrlarda Hac mevsiminde tica ret yapan tüccarlar, ticaretlerinin durgunlaþacaðýný zannetti ler. Bu ve diðer sebeplerden ötürü Þam´da, Tebük gazvesi yapýldý. Böylece ticaret kapýsý açýldý.
Bu, siyer kitaplarýnýn anlattýðý bir sebeptir. Siyer kitapla rýnda bundan sözedilmeseydi, biz bunu bir sebep olarak burada anlatmayacaktýk. Peygamber efendimizin gazveleri maddi tica reti kolaylaþtýrmak için yapýlmýþ deðildir. Aksine îslami-daveti-ni rayýna oturtmak ve kolaylaþtýrmak için yapýlmýþtýr. Bu da asla ziyan «itmeyecek bir ticarettir. Kaldý ki, dini kazançlar da ha bereketli ve daha verimlidir. Bu kazanç da, noksanlýklardan münezzeh yüce Allah´ýn rýzasýdýr.
Mute ga zvesinden sonra Bizanslýlar yeni dinin, kendi ahka-mýyla göntýllere hakim olduðunu, Mücahitleriyle de ülkelere egemen olduðunu gördüler. Devletleri yýkýlmadan önce gerekli hazýrlýðý yap. Ýslam devletini yýkmak zorunda olduklarýný dü þündüler. Bu sebeple de Ýslama karþý savaþ açma hazýrlýðýna giriþtiler. Peygamber (sav) efendimiz de kendisini yurdunda yen sinler diye onlarý bu savaþ hazýrlýðý içinde kendi hallerine býra kacak deðildi. Hiç bir millet yoktur ki, kendi yurdunda baskýna uðrasýn da sonunda zelil ve hakir düþmesin. Peygamber efendi miz Romalýlarýn asker topladýklarýný ve imparatorun da asker lere bir yýllýk azýklarýný verdiðini haber adý. Peygamber efendi mizin Bizanslýlara savaþ açmasý durumunda Þam´da onlara ta bii olan araplar güçlenecek ve üzerlerindeki Bizans baskýsýný bir kenara atýp kendilerini horlayan Bizanslýlarýn hegemonya sýndan kurtulacak ve kendi kavimleri olan müslümanlarýn iz-zetiyle þerefleneceklerdi.