Tay Kablesinin Putu By: sumeyye Date: 20 Aralýk 2009, 16:50:00
Tay Kablesinin Putu
Resülullah (sav) efendimiz 40 deve, 50 atlý olmak üzere 150 kiþilik bir seriyyeyi Tay kabilesinin putunu yýkmaya gönderdi. Bu seriyyenin biri siyah diðeri beyaz iki sancaðý vardý. Görevle ri, Tay kabilesinin "Fals" adýndaki putunu kýrmaktý. Seriyye, Hatim mahallesine hücum düzenledi. Hicri dokuzuncu senenin Rebivulevvel ayýnda bu görevlerini icra ettiler.
Hz. Ali, beraberindeki askerleriyle göreve gitti ve putu yýktý. Fecr vaktinde Tay kabilesinin adamlarýyla çarpýþtýlar. Tay ka bilesinin savaþçýlarý, Mücahid Ali´nin komutasýndaki islam as kerlerinin önünden kaçtýlar; arkalarýnda kadýnlarýný ve malla rýný býrakýp gittiler. Kadýnlarý esir alýndý; davarlarý, ganimet edildi. Alýnan esirler arasýnda Adiy bin Hatim´in bacýsý yani Hatemi Tai´nin kýzý da vardý. Adiy, Hýristiyan bir kimse olup Þam´a kaçmýþtý. Müslümanlar, Adiy´in hazinesinde üç kýlýç ve üç zýrh bulmuþlardý. Hz. Ali esirlerin baþýna görevli olarak Ebu Katade´yi, davarlarýn ve gümüþlerin baþýna Abdullah bin Atik´i görevlendirdi. Ganimetler yolda paylaþýldý. Esirlere yapýlacak iþlem peygamber efendimize býrakýldý. Esirler toplanýp Medi ne´ye getirildi. Aralarýnda Adiy bin Hatim yoktu. -
Hatem-i Tai´nin kýzý peygamber efendimizin yanma gelerek þöyle dedi: "Ya Resulallah! ziyaretçilerin sonu geldi. Babam da öldü. Ben yaþlý ve acuze bir kadýn olup hizmet yapamam. Bana lutfetki Allah da seni baðýþlasýn. Ýstersen beni serbest býrak. Arap kabilelerini bana güldürtme, ben kavmimin efendisinin kýzýyým. Benim babam namusu korur, esiri salýverir, açlarý do yurur, çýplaklarý giydirir, zayýfý barýndýrýp aðýrlar, yemek yedi-rir, selamý herkese yayar, ihtiyaç sahibinin talebini geri çevir mezdi. Ben Hatemi Tai´nin kýzýyým!"
Peygamber (sav) efendimiz onun durumuna acýdý. Babasýný hayýrla andý. Korkusunu hafifletmek, ürküntüsünü gidermek ve ona ünsiyyet vermek için babasýný iyilikle yad etti, þöyle de di: "Ey Cariye! senin bu anlattýðýn vasýflar, mü´minlerin vasfý dýr. Baban müslüman olsaydý da ona rahmetle ansaydýk!" Böy le dedikten sonra ilgililere: "Bunu salýverin, çünkü babasý güzel ahlaký ve iyiliði seven cömert bir kimseydi." diye talimat verdi. Rivayete göre Hatim´in kýzý peygamber efendimize þöyle dua et miþti: "Allah´ýmdan dileðim þudur ki seni þayet muhtaç edecek se kerem sahibi ve cömert kimselerden baþkasýna muhtaç etmesin."
Hatimi´ni kýzý peygamber efendimizden bu ikramý gördük ten sonra kardeþi Adiy´in yanma giti. Onu Ýslama girmeye teþ vik etti. Peygamber efendimizden söz ederek þöyle konuþtu: "Bana Öyle bir iyilikte bulundunki O iyiliði bana senin baban bile yapmazdý. Ýster gönüllü olarak ister korkarak onun yanýna git. Çünkü falan adam onun yanýna geldi.Ondan ikram gör dü...»
Böyle konuþarak kardeþi Adiy´in Ýslam´a girmesine yol açtý. Kardeþi de onun teþviki neticesinde gidip kendisini peygamber. efendimize teslim etti. Einde emanname veya eman olmadýðý halde Peygamber (sav) efendimizin yanýna gitti. Yanýna gider ken kendisini görenler O, Adiy bin Hatim´dir, dediler. Peygam ber efendimizin yanýna gelince eline atýldý. Peygamber efendi miz de onun elini tuttu. Zaten o daha önceleri Peygamber efen dimizin elinin kendi eline temas etmesini Allah´tan ümid edi yordu. Oradayken Peygamber efendimizin güzel ahlaký, kendi sine fiili olarak göründü. Zayýflara karþý merhametli davranan peygamber efendimizin numunei imtisal olduðunu anladý. Þöy le ki: Yanýnda küçücük bebesiyle bir kadýn, peygamber efendi mize varmýþ ve ona: "Sana ihtiyacýmýz var" demiþti. Peygamber efendimiz onlarla beraber gidip ihtiyaçlarýný saðlamýþtý.
Þimdi de Adiy bin Hatimi´ni müslüman oluþunu kendi að zýndan dinleyelim: "Sonra Resülullah (sav) efendimiz beni elimden tutup kendi evine götürdü. Bir çocuk yanýna bir yastýk býraktý, yastýðýn üzerine oturdu, bende önüne diz çöküp otur dum. Allah´a hamdü senada bulunduktan sonra þöyle dedi: "Sana zarar verir mi? Lailahe illallah demek sana zarar verir mi1? Allah´tan baþka bir ilah bulunduðunu biliyor musun?" Hayýr dedim. Sonra bir süre daha konuþtu, sonra yine sordu: "Al lah en büyüktür, demenin sana zararý olur mu? Allah´tan daha büyük bir þeyin var olduðunu biliyor musun?" Hayýr dedim. Bu defa bana þöyle dedi: "Yahudilere gazab edilmiþtir. Hýristiyan lar sapýklýða düþmüþlerdir!" Ben de: "Ben þirkten uzak bir müslümaným" dedim. Bu sözüm üzerine yüzünde sevinç emare leri belirdiðini gördüm. Sonra bana gitmemi emretti. Ensardan bir adamýn evine konuk oldum. Sabah akþam yanýna geliyor dum. Bir ara yanýnda oturmaktayken yünden dokunmuþ giysi ler giyen bazý kimseler yanýna geldi. Namaz kýldý, sonra kalkýp þöyle dedi: "Ey insanlar Allah´ýn lütfundan az da olsa bir ölçek ya da yarým ölçek ya da bir avuç ya da bir ovucun bir kýsmý ka dar da olsa verin. Çünkü vereceðiniz þey (sadaka) yüzünüzü ce hennem ateþinden korur. Eðer verecek bir þey bulamazsanýz, hiç deðilse güzel bir kelime söyleyin. Sizden biri Allah´ýn huzuruna çýktýðýnda benim size söylediklerimi ona söyleyecek ve þöy le soracaktýr: "Ben sana mal ve evlat vermedim mi?": "Evet ver din yarab" diye cevap verecek. Allah soracak: "Peki kendi nefsin için önceden vermiþ olduðun bir þey (sadaka) var mý? Varsa ne rede?"
Bu defa kul önüne ve arkasýna, saðýna ve soluna bakacak; yüzünü cehennem ateþine karþý koruyacak bir þeyi arayacak. (O günde zor durumla karþýlaþmak istemiyorsanýz) bir hurmanýn yarýsý(ný sadaka vererek) de olsa sizden biri cehennem ateþine karþý yüzünü korusun. Eðer verecek bir þey bulamazsa hiç de ðilse güzel bir kelime söylesin. Ben sizin yoksul düþmenizden korkmuyorum. Çünkü Allah size yardým eder ve verir. Hatta bir kadýn Yesrip ile Hire arasýnda yolculuk yapacak, yolculuk esnasýnda en çok bineðine hýrsýzlarýn musallat olmasýndan korkacak (baþka bir þeyden korkmayacaktýr".
Adiy bin Hatim dedi ki: Peygamber efendimiz böyle konu þurken ben kendi kendime, "Tay kabilesinin hýrsýzlarý nerede?!" diyordum. Bu hadisi, her þeyden önce insanlarý güzel ahlaka Özendirmek, davranýþlarda ruhsal sýcaklýk merhamet ve þefkati görmek, ahlak sahiplerinin menkýbelerini anlatmak için bura da aktardýk. Öyleki daha önce Peygamber efendimizden þiddet li derecede kýzýp nefret eden bir kimse onun bu durumunu mü þahede ettikten sonra yanýndan çýkarken Onu en çok seven bir insan haline gelmiþti.
Bu haber, okuyucuya Peygamber efendimize meclislerinden birinin manzarasýný aksettiriyor. Onun meclisi; haklarýnda þa yet sapýklýk yazýlmamýþ ve azgýnlýða, taþkýnlýða yakýn kýlýnma mýþ iseler insanlarýn en haþin karekterlisini ve haktan en uzak olaným bile doðru yola ileten bir meclisti. Minnet, Allah ve Resülünedir.