Hezimet Sonra Da Zafer By: sumeyye Date: 19 Aralýk 2009, 23:46:53
Hezimet Sonra Da Zafer
islam ordusu Huneyn vedisine doðru ilerledi. Orasý muhtelif yol ve vadileri bulujýan bir mýntýkaydý. Müslümanlar Tihame vadilerinden birinde ilerlediler. Ýlerlediler derken yuvarlandý lar demek daha uygun olur. Çünkü vadinin diplerine kadar düþtükleri oldu. Hevazinli askerler ise onlardan önce Huneyn vadisine varýp çeþitli yerlerine gizlenip siper kurmuþ ve dar bo ðazlarý ele geçirmiþlerdi. Savaþa hazýrlýklý olup korunma tedbirlerini almýþlardý. Müslüman ordusunun baþ tarafýnda, Sü-leym oðullarýnýn komutaný Halid bin Velid vardý. Bunlar, çeþitli tuzaklarla örülü vadide ilerlerken vakit sabah olup çevre henüz iyice âydmlanmamýþtý. Bu yarý karanlýk ortam içinde ilerle mekteyken üzerlerine Hevazinliler çullandýlar, ani bir saldýrýya uðradýlar. Hevazinliler aniden hep birden baskýn yapmýþlardý. Beklenmeyen bu sürpriz olay çok acý ve þiddetli olmuþtu. Müs lümanlar biribirlerine bakamadan geri dönüp kaçmýþ ve daðýl mýþlardý. Peygamber efendimiz ordunun sað tarafýna çekilerek þöyle seslenmiþti: "Ey insanlar! bana gelin. Ben Allah´ýn Resu lü olan Abdullah oðlu Muhammed´im!"
Ama insanlar habire kaçýþýyorlardý. Biribirlerini ezip çiðneyenler dahi olmuþtu, fakat Medine´den getirilmiþ olan ilk Mü minler, ordunun düzenini bozmamýþ ve panik yaratmamýþlar dý. Ordunun arasýna Mekke´nin fethinden sonra katýlanlar pa niðe kapýlýp düzeni bozmuþlardý. Kimin ne olduðu belirsizdi. Herþey birbirine karýþmýþtý. Peygamber efendimizin yanýnda Ebu Bekir, Ömer ve Haþim oðullarýndan gerçek iman sahibi se kiz kiþi sebat etmiþti, onun yanýndan ayrýlmamýþlardý. Bu sekiz kiþilik Haþimi grubunun baþýnda Ebu Talib oðlu Ali ile Abdul-muttalib oðlu Abbas vardý. Hz. Ali´nin akrabalýk nedeni ile Pey gamber efendimizin yanýnda bulunup oradan ayrýlmadýðýný söylemek doðru olmaz. Aksine o, îslam kahramaný ve bahadýrý olan bir kimse olup, kendi karakterinin gereði olarak orada se bat etmiþti. Ayrýca kuvvetli imanýndan dolayý sebat etmiþti. Akrabalýk baðý üçüncü derecede gelmekte idi. Yani kendi baha dýrlýðý ve dindarlýðýndan sonra gelen akrabalýk nedeniyle de orada sebat ettiðini söylemek mümkün olur. Hz. Ali dýþýnda orada sebat eden diðer yedi kiþilik Haþimilere gelince, bunlarýn akrabalýk baðý nedeni ile peygamber efendimizin yanýndan ay rýlmamýþ olduklarým söyleyebiliriz Ancak bunlarý da dindarlýk ve iman özelliðinden mahrum býrakamayýz. Özellikle Abbas´ý bu Özellikten kesinlikle mahrum býrakamayýz. O Bedir harbin den sonra Peygamber efendimize iman etmiþti. Kullandýðý tak tik Bedir´de ortaya çýkmýþtý. Allah kendisinden razý olsun. Hu-neyn savaþýnda durum Hevazinlilerin lehine dönmüþ iken Pey gamber efendimizin Muhacirlerle Ensarý imdada çaðýrmasýn dan önce bazý olaylar cereyan etmiþti ki, bunlar yenilginin se-beblerini açýklamaktadýrlar.
1- Hevazinliler ve beraberindeki müþrikler her ne kadar sa pýklýkta idiyseler de aralarýnda düþünce birliði vardý. Þirklerine raðmen böyle bir durum savaþta onlarýn lehlerine sonuçlar do ðurmuþtu. Saðlam inanca baðlý olsalar bile insanlarýn görüþ ve hevesleri farklý olunca, orduda kuvvetli iman sahiplerinin yaný-sýra zayýf imanlýlar da bulununca, böylesine deðiþik unsurlar dan oluþan bir ordunun elde edeceði sonuç, müþrik de olsalar görüþ ve mefkure birliði içinde olan kimselerden oluþan ordu nun elde edeceði sonuçtan daha iyi olamaz!
Müþrikler arasýnda kýzýl tüylü bir devenin üzerinde ve elinde uzun bir mýzrak olan bir kimse vardý. Bu þahýs bir hedef gördüðünde mýzraðý ile oraya dokunurdu. Bir hedef bulamadýðý za man mýzraðýný Hevazin ordusunun önünde semaya diker ye in sanlar ardýsýra gelip onu takip ederlerdi.
2- Daha sonra Ýslam ordusuna katýlan iki bin kiþilik asker arasýnda tereddüt ve yenilgi ruhu zuhur etmiþti. Bazý kaba ta biatlý Mekkeliler, ileri geri konuþmaya baþladýlar. îbn tshak der ki: Ýnsanlar hezimete uðradýklarýnda Peygamber efendimi zin yanýnda bulunan bazý kaba tabiatlý Mekke´liler hezimeti gördüler. Hezimeti görünce de kalplerindeki kini dýþarýya vur maya ve ileri geri konuþmaya baþladýlar. Ebu Süfyan bin Harb "Onlarýn hezimetleri devam eder, deniz kýyýsýna varýncaya ka dar firar edip kaçarlar" dedi. Onun temennisi de bu idi. Fal ok-larýyla oynayarak þansýný aradý. Kendisine göre bir sonucu fal da bulmak istiyordu. Müslümanlarýn köklü bir yenilgiye uðra malarým temenni ediyordu.
Öte yandan henüz müslüman olmamýþ olan ve Peygamber efendimiz tarafýndan müslümanlýk üzerine düþünmesi için ken disine süre tanýnan Safvan bin Ümeyye de müslümanlarla bir likte savaþa gelmiþti. Kelde bin Hanbel adýndaki adam baðýra rak Safvan´m yanýna geldi ve "Haberiniz olsun, bugün büyü bo zuldu!" deyince Safvan:"Sus Allah senin aðzýna toprak doldur sun! Allah´a andolsun ki Kureyþlilerden bir adamýn bizi idare etmesi Hevazinlilerden birinin bize hakim olmasýndan ve bizi idare etmesinden daha çok hoþuma gider!" dedi.
3- Bilahare onbin ikiþilik Ýslam ordusuna katýlmýþ olan Mek-keli ikibin kiþi arasýnda bu savaþ kargaþasý içinde Peygamber efendimize suikast yapmaya çabalayan biri görüldü. Þeyban bin Osman bin Ebu Talha dedi ki: "Bugün, Muhammed´ten Öcü mü alacaðým gündür!" Þeyba n´ýn babasý Uhud´ta öldürülen müþrik sancaktarlarýndan biri idi. Seyhan´ýn babasý Osman, Halid bin Velid´le birlikte Müslüman olan ve Peygamber efendi miz tarafýndan Ka´be´nin anahtarý kendisine teslim edilen Os man bin Talha ile karýþtýrýlmamalýdýr. Hz. Ali Ka´be´nin anah tarýný istediði halde Peygamber efendimiz ona vermemiþ, Os man bin Talha´ya vermiþti.
Bu anlattýklarýmýz, hezimetten sonra görülen ve hezimetin sebebini gözler önüne seren bazý olaylardýr.Büyük Ýslam ordu sunun arasýnda panik ve -hezimeti meydana getirmek için çaba gösteren bazý kimseler vardý. Bunlarýn çoðu, kalplerine iman yerleþmemiþ olan ve cahiliyyetten henüz kopmuþ bulunan kim selerdi.
Þimdi de müslümanlarýn yenilgiden sonra ellerine zaferin nasýl geçtiðine bakalým. Saðlam inançlý mü´minlerin kalplerine sarsýntý düþmemiþti. Bu zorlu durumda bile Peygamber efendi miz olumsuz yönde etkilenmemiþ, bilakis gücü daha da artmýþ ve azmi daha da bilenmiþ olarak mü´minlere þöyle demiþti: "îþte þimdi fýrýn kýzýþtý!" Böyle dedikten sonra yerini bilmeleri için ilk muhacirlere vüksek sesle þöyle dedi: "Ey insanlar nere desiniz, Ey Abbas ses ver! Ey Rýdvan aðacý altýnda biat edenler neredesiniz? Ey Allah ve Resulünün Ensarý neredesiniz? Ey Hazreçlüer topluluðu neredesiniz? Bana gelin." Onun bu çaðrý sýna herkes "Buyur ya Resulallah, buyur ya Resulallah!" diye rek cevap verdiler ve yanýna gelip toplanmaya baþladýlar. Hat ta adamýn biri peygamber efendimizin yanýna gelmek için deve sini geri döndürmeye çalýþýrken bunu becerememiþ zýrhýný boy nuna atmýþ, sonra kýlýcýný ve kalkanýný alarak koþup Peygam ber efendimizin yanýna varmýþtý. Peygamber efendimizin yaný na ancak Bedir Savaþýnýn kýlýç artýklarý gelebilmiþlerdi. Nite kim Bedir, Uhud ve Hendek savaþlarýnýn kahramaný Hz. Ali þöyle demiþti: "Kýlýç artýklarý daha çok yaþar ve daha çok evlat sahibi olurlar."
Evet imdada çaðýrdýðý müminler yanýna dönmekte iken Pey gamber efendimiz de katýrýna binmiþti. Katýrýnýn yularýný Ab bas tutmuþtu. Bu haldeyken o yanýnda bulunan müminlere þöyle sesleniyordu:
"Ben Peygamberim yalan yoktur.
Ben Abdülmuttalibin oðluyum
Allah´ým yardýmýný indir."
Bundan sonra müminler peygamber efendimizin etrafýnda toplandýlar, o þöyle diyordu: "îþte þimdi fýrýn kýzýþtý!" Bundan sonra murdar ile temiz birbirinden ayrýldý ve hezimet sona erip durum mü´minlerin lehine döndü.
Hz. Ali, Hevazinlilerin baþýnda kumandan olarak bulunup kýzýl tüylü bir devenin üzerinde elindeki mýzraðýyla hedef ara yan ve bulduðunda hedefi vuran bir kimseyi gördü. Ensardan bir adamla birlikte ona yöneldi. Devesinin arka bacaklarýna vurup deveyi kýç üstü çöktürdü. Ensardan olan adam da o Heva-zinli müþrik üzerine saldýrýp, bir kýlýç darbesiyle ayaklarým kesti. Onlarýn bayraktarlýðým yapan bu adam öldürülünce He-vazinlilerin bayraðý da yere düþtü.
Peygamber (s.a.v.) efendimiz, mü´minleri savaþa teþvik ede rek þöyle buyuruyordu: "Bir düþmaný öldüren kimse, onun üze rindeki eþyalarý kendine alabilir." Müminlerden biri Hevazinli-lerden yirmi kadar adam öldürmüþ ve onlarýn üzerlerindeki eþ yalarý kendine almýþtý. Bu savaþ esnasýnda Peygamber efendi mizin katýrýnýn yularýný amcasý Abbas tutmuþtu. Ebu Süfyan bin Haris bin Abdülmuttalip de, bu savaþta peygamber, efendi mizin yanýndan ayrýlmayan ve savaþný zahmetlerine karþý sab-rü sebat gösteren müminlerdendi.
Peygamber efendimizin ordusunda mümin kadýnlar da var dý. Bunlardan biri Ümmü Süleym idi. Hamile olduðu için beline bir kuþak baðlamýþtý. Bir deveye binmiþti. Devenin kaçýp kendi sini sarsmasýndan korkuyor, bu sebeble hem devenin yularýný, hem de sýrtýndaki kuþaðýný tutuyordu. Ümmü Süleym, ordunun hezimete uðramasýna yol açanlarýn, Mekke´nin fethinden sonra orduya katýlan tereddüt ve hezimet çýðýrtkanlýðýný yapan kim seler olduklarýný görmüþtü. Peygamber efendimiz onu görünce: "Ümmü Süleym sen misin?" diye sorunca, Ümmü Süleym, þu cevabý verdi. Evet! Anam babam sana feda olsun ya resulullah! gördün mü sana biat edip müslüman olmuþ olan þu cemaatý, seni nasýl yalnýz býrakýp kaçtýlar?! Ya Resulullah! Suçlarýný baðýþladýðýn ve senin ordunu bozguna uðratan þu Mekkelilerin suçlarýný baðýþlama! Allah, fýrsat verince, seninle çarpýþan þu müþrikleri öldürdüðün gibi onlarý da yok et.! Çünkü onlar bu nu hak ettiler!"
Peygamberimiz: "Ey Ümmü Süleym! Allah, bana yetmez mi?" dedi.
Ümmü Süleym´in yanýnda bir hançer vardý. Kocasý "Yanýn-daki´bu hançer de neyin nesi Ey Ümmü Süleym?! diye sorunca, Ümmü Süleym þu cevabý verdi: "Bir hançer.. Müþriklerden biri yanýma yaklaþtýðý takdirde onu öldüreceðim diye yanýma al dým!" Kocasý ise ona þu karþýlýðý verdi: "Ey Ümmü Süleym! Re-sulullahýn söylediklerini duymuyor musun?!"
Ýnsanlar savaþtýlar, metanet gösterdiler.. Hevazinliler okçu kimselerdi fakat Ceneb-ý Allah müminlere yardým etti, Hevazinlileri hezimete uðrattý ve Müslümanlar, öldürdükleri müþ riklerin üzerlerindeki mallarý alýp ganimet edindiler.