Ramazan Orucu By: sumeyye Date: 17 Aralýk 2009, 17:52:47
Ramazan Orucu
Buraya kadar anlattýklarýmýz kýble ile ilgiliydi. Ramazan orucunun farz kýlýnmasýna gelince, Ýbn Cerir´in rivayetine göre bu, mübarek Þaban ayýnda olmuþtur. Nitekim kýblenin Mescid-i Aksa´dan Kabe-i Muazzama´ya çevriliþi de Þaban ayýnda olmuþ tur. Rivayete göre Ramazan orucunun farz kýlýnmasý üç dönem de olmuþtur. Þöyle ki:
Birinci Donem: Peygamber (sav) efendimiz Medine-i Mü-nevvere´ye geldiðinde Yahudilerin aþure günü oruç tuttuklarýný görmüþtü. Bunun ne olduðunu onlara sorduðunda þöyle demiþ lerdi: "Bu günde noksanlýklardan münezzeh olan yüce Allah Musa peygamberi kurtarmýþtýr." Bunun üzerine Peygamber efendimiz de: "Musa´ya biz sizden daha yakýnýz" demiþ ve aþure günü oruç tutmuþ, müslümanlara da bu günde oruç tutmalarýný emretmiþti. Ýþte bu, orucun birinci dönemiydi. Bu orucun tutul masý Peygamber efendimizin içtihadiyle yapýlmýþtýr. Bunu böy le anlamak mümkündür. Ancak´ bunun ilahi vahye dayandýðýný düþünmemiz gerekir. Yoksa Peygamber efendimiz Allah tara fýndan vahiy gelmeden insanlarýn herhangi bir ibadette bulun malarýný emretmezdi.
Ýkinci Dönem: Bu dönemde Cenab-ý Allah´ýn þu buyruðu nazil olmuþtur: "Ey inananlar, sizden öncekilere yazýldýðý gibi, (günahlardan) korunmanýz için sayýlý günler olarak sizin üze rinize de oruç yazýldý; sizden kim hasta veya seferde olursa tu tamadýðý günler sayýsýnca baþka günlerde (tutar, ihtiyarlýktan ya da þifa ümidi kalmamýþ hastalýktan ötürü) oruca güç yetire-meyenlerin fidye vermesi, bir yoksulu doyurmasý lazýmdýr. Bu nunla beraber gönül isteðiyle kim bir iyilik yapar (oruç tutar)sa o, kendisi için iyidir. Bilirseniz oruç tutmanýz, sizin için daha " (Bakara 183-184)
Ýbn Kesir´in söylediðine göre, bu dönemde müminler oruç tutmak veya tutmamak arasýnda serbest býrakýlmýþlardý. Dile yen oruç tutar, dileyen ´tutmazdý. Tutmayanlar bir miskine ye mek yedirirlerse, bu oruç yerine geçerdi. Üçüncü dönemi anlat týktan sonra bununla ilgili düþüncelerimizi inþaallah açýklaya caðýz.
Üçüncü Donem: Orucun farz kýlýnmasý Ramazan ajanda ol muþtur. Bununla ilgili olarak yüce Allah þöyle buyurmuþtur:
"Ramazan ayý, ki insanlara yol gösterici, hidayeti, doðruyu ve yanlýþý birbirinden ayýrd edip açýklayýcý olarak Kur´an o ay da indirilmiþtir, kim (o zaman aya yetiþir) ayý görürse oruç tut sun. Kim hasta olur yahut seferde bulunursa, tutamadýðý gün ler sayýsýnca baþka günlerde oruç tutsun. Allah sizin için kolay lýk ister, güçlük istemez. Sayýyý tamamlamanýz, size doðru yolu gösterdiðinden dolayý Allah´ý tekbir etmenizi ister. Þükredesiniz diye (size bu kolaylýðý gösterir.)"(Bakara 185)
Ýbn Kesir, bu dönemle ilgili iki durum anlatmaktadýr:
1- O dönemde müslümanlar gün batýþýndan sonra, uyuyun caya kadar yiyip içiyorlardý. Uyuduktan sonra artýk yemeleri ve içmeleri yasaklanýrdý.
2- Bu sonuncu durumda Cenab-ý Allah onlara, güneþin batý þýndan fecre, karanlýkla aydýnlýðýn birbirinden seçiliþine kadar yemelerini, içmelerini, hammlarýyla cinsel iliþkide bulunmala rýný helal kýlýp þöyle buyurmuþtu:
"Oruç gecesi kadýnlarýnýza yaklaþmak size helal kýlýndý. On lar sizin elbisenizdir. Siz de onlarýn elbisesisiniz. Allah, sizin kendinize yazýk etmekte olduðunuzu bildi de tevbenizi kabul edip sizi affetti. Artýk þimdi onlara yaklaþýn ve Allah´ýn sizin için yaz(ýp takdir etmiþ ol)duðunu talep edin; þafaðýn beyaz ip liði siyah iplikten ayýrd edilinceye kadar yiyin, için; sonra gece oluncaya dek orucu tamamlayýn; mescidlerde ibadete çekilmiþ iken kadýnlara yaklaþmayýn. Allah, insanlara ayetlerini böyle açýklar ki, korunup sakýnsýnlar." (Bakara: 187)
Hafýz Ibn Kesir´in sözleri üzerinde bazý görüþler ileri sürmek istiyoruz. Þöyle ki:
a- Ýbn Kesir, orucun farzlýðýndan bahsederken inü´min kim senin oruç tutup tutmamak arasýnda serbest býrakýldýðýný; oruç tutmadýðý takdirde tutamadýðý günün orucuna karþýlýk bir yok sula fidye olarak yemek yedirmesi gerektiðini ifade etmiþtir. Belki de o, bu hükmü, Cenab-ý Allah´ýn: "Oruca güç dayananla rýn fidye vermesi, bir yoksulu doyurmasý gerekir" mealindeki buyruðundan çýkarmýþtýr. Biz ise selefi salihine ya da onlarýn bir kýsmýna uyarak deriz ki: Ýlk zamanlarda da olsa, hiç kimse oruç tutup tutmamak arasýnda serbest býrakýlmamýþtýr. Çünkü bu, orucun farzlýðýna aykýrýdýr. Halbuki orucun farzlýðý Cenab-ý Allah´ýn þu buyruðunda kesin bir þekilde sabit olmuþtur:
"Ey inananlar, sizden öncekilere yazýldýðý gibi (günahlar dan) korunmanýz için sizin üzerinize de sayýlý günler olarak oruç yazýldý."
Bu ayet-i kerimede ´yazýldý* ifadesinin kullanýlmasý ile oru cun farzhðý kesinlik kazanmýþ ve orucun farzlýðýnýn ezeli bir þe riat olduðu, mü´minlerin uymakla mükellef olduklarý sürekli bir fariza olduðu beyan edilmiþtir. Nitekim bu, müslümanlar-dan önceki ümmetlerin üzerlerine de farz kýlýnmýþtýr. Sonra Ce-nab-ý Allah, orucun insaný takvaya ulaþtýrýcý bir vesile olduðu-´nu ifade etmiþtir. Allah´ýn ipine sarýlýp takvalý olmak ise, her halü karda mü´minden istenen bir husustur.
b- Noksanlýklardan münezzeh olan yüce Allah, sefer veya hastalýk sebebiyle ruhsatlý kýlýnan mü´minlerin, diðer günlerde oruç tutmalarýný farz kýlmýþtýr. Oruç tutulmasý gereken günle rin mahdut ve belirli zamanda bulunduklarýný beyan etmiþtik. Bazý mazeretler sebebiyle bu günlerde oruç tutma imkaný kay bolduðu takdirde, orucun baþka zamanlarda kaza edilmesi ge rekir. Eðer mü´minler oruç tutup tutmamak arasýnda serbest býrakýlmýþ olsalardý, bu seçenekten bahsedilir ve diðer günlerde orucun kaza edilmesi gerekli olmazdý; bu ruhsat yolcuya ya da hastaya tanýnýrdý.
c- Orucun farz kýlýndýðýný belirten ayet-i kerimenin arka dan gelen ayet-i kerimede: "Ramazan ayý ki, o ayda Kur´an dirilmiþtir" denilmektedir. Bu iki ayetin ayný nassta olmalaý akýl kabul etmez. Çünkü bunlardan biri neshedici diðeri nesh olunandýr. Bu iki ayetin uzlaþtýrýlmasý neticesinde mey na çýkan anlam þöyle olmaktadýr: Ramazan ayý, oruç tutulm gereken sayýlý günleri açýklayan bir aydýr. Yani farz olan or Ramazan ayýndadýr.
d- "Oruca güç yetiremeyenlerin..." mealindeki ayet-i kerin den anlaþýldýðýna göre, bazý kimseler olanca güçlerini hare diklan halde, oruç tutamadýklarý ve bunlarýn daha sonra ka etmeye de imkanlarýnýn olmayacaðý açýklanmaktadýr. Bu d rumdaki kimseler, tutamadýklarý günlere karþýlýk fidye ve inekle yükümlüdürler. Rivayete göre, bu kesin hüküm, on tutmak için olanca güçlerini harcadýklarý halde, oruç tutam; yan yaþlý insanlara mahsustur. Ýbn Abbas´dan böyle bir rivayt gelmiþtir. Kötürüm ve iyileþmesine ümit olmayan kronik hast da bu hükme tabidir.
e- "Bununla beraber, gönül isteðiyle kim bir iyilik yapa (oruç tutarjsa o, kendisi için iyidir" ayet-i kerimesi, mü´minü oruç tutup tutmamak serbestiyetine sahip olduðunu ifade et memektedir. Bu ayet-i kerimeden açýkça anlaþýlan, farz oru< deðil, nafile oruçtur.
Hafýz Ýbn Kesir´in Ramazan orucunun farz kýlýnmasýndan sonraki dönemle ilgili olarak anlattýklarýna eleþtirel bir gözle bakmamýz gerekir. Onun anlattýðýna göre, gün batýþýndan son ra, uyuyuncaya kadar mü´minin yeme, içme ve cinsel iliþkide bulunma serbestiyeti vardý. Ancak uyuduktan sonra bütün bu þeyler yasak olurdu. Daha sonra gelen bir ayet-i kerime gere ðince, bütün bu sayýlan þeyler þafaðýn atmasýna kadar, müzmi ne mubah olmuþtur. Bu konuda biz deriz ki, böyle bir þey Kur´an nassý ile sabit deðildir. Bunu isbatlayýcý bir hadis de yoktur. Sabit olan husus þudur ki müzminlerin tümü, ya da bir kýsmý uyuduktan sonra da yeme, içme ve hanýmlarýyla cinsel iliþkide bulunma gibi faaliyetler içinde görülmüþlerdir. Bunu ya kendi anlayýþlarýndan, ya da gördükleri bir nassdan dolayý yapmýþlardýr. Peygamber efendimizden bu konuda rivayet edil miþ bir nassý araþtýrdýðýmýz takdirde böyle bir nasla karþýlaþ mayýz. Kuvvetli görüþe göre, müminler aþýrý takvalýhklannda" dolayý böyle bir anlayýþa sahip olmuþlardýr. Bunu þu ayet-i ke rime de isbat etmektedir: "Kendi nefislerinize yazýk ettiðinizi Allah bildi." Yani sizin kendi nefislerinizi günahtan korumak istediðinizi Cenab-ý Allah bilmiþtir. Raðýb el-Ýsfahani bu ayet~i kerimede geçen ve "nefislerinize yazýk ettiðiniz" þeklinde tercü me ettiðimiz "hýyanet" kelimesinin, hýyanetin acýlýðý anlamýna geldiðini söylemiþtir. Kanaatime göre nefse hýyanet, onu güç yetiremeyeceði þeylerle yükümlü kýlmak demektir. Her halde sahabüer de bunu böyle anlamýþlardýr. Kur´an-ý Kerim de duru mu tashih edip açýklýða kavuþturmuþtur. Bir mümin olarak öy le inanýyorum ki, orucun farz kýlýndýðýný beyan eden ayetlerin hepsi, baþtan sona kadar ayný anlam birliðini taþýmakta ve ara larýnda nesheden, ya da neshedilen herhangi bir ayet bulunma maktadýr. Doðrusunu en iyi bilen elbetteki Allah´týr.
Ynt: Ramazan Orucu By: ikranur 7d Date: 15 Aralýk 2014, 17:05:55
Ramazan ayý insanlara yol gösterici doðruyu ve yanlýþý ayýrd edip açýklayýcý olarak Kur'an o ayda indirilmiþtir.Kim hasta olup yahut seferlerde bulunursa tutamadýðý günler sayýsýnca baþka günler oruç tutsun.gün batýþýndan sonra uyuyuncaya kadar müminin yeme içme ihtiyaçlarýný karþýlama serbestiyeti vardýr ancak uyuduktan sonra bütün bu þeyler yasak olur.
Ynt: Ramazan Orucu By: RAMAZAN 7/D Date: 15 Aralýk 2014, 18:22:23
Ramazan Orucu Þaban ayýnda olmuþtur.Muharrem ayýnda yani aþure ayýnda Peygamber Efendimiz(S.A.V) oruç tutmuþtur.Peygamber Efendimiz Medine-i Mü-nevvere´ye geldiðinde Yahudilerin aþure gününde oruç tuttuklarýný görmüþtür ve onlara neden oruç tuttuklarýný sormuþtur ve onlar da bu günde eksikliklerden uzak olan YÜCE ALLAH'ýn Musa Peygamberi kurtardýðýný belirtmiþlerdir. Peygamber Efendimiz ise Musa Peygambere sizden yani yahudilerden daha yakýn olduðumuzu söyleyerek kendiside de oruç tutmuþtur.Ve bize de Peygamberimiz o günde oruç tutmamýzý emretmiþtir.YÜCE ALLAH bizden öncekilere ve bize oruç yazmýþtýr.Her Müslümana oruç farz kýlýnmýþtýr. Bir hastalýk veya gücü oruca yetmeyenler tutamayanlar fidye vermelidir bir fakiri bir yoksulu doyurmalýdýr.KUR'AN-I KERÝM'de ramazan ayýnda indirilmeye baþlanmýþtýr.Ayrýca Cenab-ý ALLAH ramazan ayýnda oruç tutamadýðýmýz günler yerine kaç gün tutmadýysa o günler kadar oruç tutulmasýný emretmiþtir. YÜCE ALLAH orucu biz tutalým diye her türlü kolaylýðý saðlamýþtýr bizlere.Gün batýþýndan uyuyuncaya kadar müminlerin yeme içme ve cinsel iliþkide bulunmalarý serbesttir.Fakat uyuduktan sonra herþey yasak olur.
Ynt: Ramazan Orucu By: damla6d Date: 15 Aralýk 2014, 21:56:33
Güzel anlatmýþsýnýz fakat ben hep fidye ve fitreyi karýþtýrýyorum.Sýnav olacaðýz ve sýnavda çýkar büyük ihtimalle.Fidyeyi anladým fakat fitreyi unuttum.Bir de onu anlatýr mýsýnýz?
Çok güzel anlatmýþsýnýz.Oruç bazýlarýna göre sadece sevap olduðu için tutuluyor.Fakat bence sadece sevap olduðu için deðilde Allah'a ve Peygamberimize sevgi ve saygýmýzdan dolayý tutulmalý .Çoðunlukla söyleniyor fakat herkes sevap veya farz olduðu için tutuyor.
Ynt: Ramazan Orucu By: MELÝKE 7D Date: 21 Aralýk 2014, 17:10:03
Ramazan oruçu þaban ayýnda tutulur.Aþure ayýnda peeygamber efendimiz (s.a.v.)oruç tutmuþtur.Medine-i Mü-nevvere´ye geldiðinde yahudilein oruç tuttuklarýný görmüþ.Neden oruç tutuklarýný sormuþ.Onlarda þöyle cevap vermiþler:
-''Bu günde noksanlýklardan münezzeh olan yüce Allah Musa peygamberi kurtarmýþ.''demiþ.
Peygamber efendimiz de Musa peygambere daha yakýn olduðu için oda oruç tutmaya baþladý ve bizede emretmiþtir.Yüce Allah'ýmýz da bize oruç yazmýþtýr.Her müslüman oruç farzdýr.Bir hastalýðý yada güçü yoksa oruç tutmaya fidye vermelidir yada ne kadar oruç tutmadýðý gün varsa o gün kadar oruç tutmalý.KURAN'I KER-ÝM ramazan ayýnda indirlmeye baþlamýþtýr.CENABI ALLAH bizler oruç tutmamýz için bizlere kolaylýk saðlamýþtýr.Allah sizden razý olsun bu konuyu sizin sayenizde öðrendim.
Ynt: Ramazan Orucu By: Hafsa Nur 6.D Date: 23 Aralýk 2014, 19:26:20
Orucumuzu saðlýklý bir þekilde yerine getirmek için; niyet etmek, niyetin baþlama ve bitme zamanýný bilmek, tan aðarmaya baþlamasýndan güneþ batýncaya kadar orucu bozan þeylerden sakýnmak gerekir.Sahur yemeði zevk ve neþe içinde yenir. Sahur yemeði oruca dayanma gücünü artýrýr. Böylece oruç ibadetinin daha kolay yerine getirilmesine katký saðlar. Yemek bitince eller yýkanýr, diþler fýrçalanýr. Oruç için hazýrlanýlýr ve niyet edilir. Oruç tutmak için niyet þarttýr. Niyet, akþam ya da sahurda yemek yedikten sonra "Allah rýzasý için ramazan orucunu tutmaya niyet ettim" diyerek edilir. Mutlaka bu cümleyi söylemek þart deðildir. Zihinden geçirmekle de niyet olur. Sahura kalkmak da ayrýca bir niyettir.
Sevgili Peygamberimiz "Sahurda yemek yiyiniz., çünkü sahur yemeðinde bereket vardýr." buyurarak sahura kalkmayý öðütlemiþtir.. Sabah þafak sökmeden önceki vakit olan imsak vakti, ayný zamanda sabah namazýnýn baþlangýcýdýr. Ýmsak vaktinin baþlamasýndan itibaren orucu bozacak davranýþlardan sakýnmak gerekir. Orucun vakti akþam gün batýncaya kadar devam eder.Peygamberimizin iftar yaptýðý dualardan biri þöyledir:
"Allah'ým, senin için oruç tuttum. Sana inandým. Sana güvendim. Senin verdiðini yiyeceklerle orucumu açýyorum. Verdiðin nimetlere þükürler olsun."
Ýftar duasýný bu þekilde yapmak þart deðildir. Ýsteyenler içinden geldiði gibi istedikleri þekilde dua edebilirler.
Orucumuzu açtýðýmýz zaman olan iftar vakti, Allah'ýn hoþnutluðunu kazanmak için bütün gün aç ve susuz geçiren oruçlunun en duygulu olduðu andýr. Kendisi için akþama kadar oruç tutarak ibadet eden kimsenin duygularýný en iyi bilen ve duyan Allah'týr. Ýftar vaktinde içten yapýlan dualarý kabul eder.Ramazanda oruç açma vaktinin ayrý bin neþesi vardýr. Bütün aile bireyleri hep birlikte sofraya oturur, oruç açma vaktini gelmesini bekleriz. Ezan veya top sesinin duyulmasýyla birlikte orucumuzu dua ile açarýz. Yemeðimizi yedikten sonra dua ederek Allah'a þükrederiz. Sonra akþam namazýný kýlar ve teravih namazý için hazýrlýklara baþlarýz. Bu ayda camiler dolar taþar. Bu durum Müslümanlar arasýnda sevgi, saygý, hoþgörü, yardýmlaþma ve dayanýþmanýn artmasýna neden olur.Bir kimsenin Kur'an'ý ezberden veya kitaptan yüksek sesle okumasý ve onu dinleyen topluluðun da sessizce Kur'an'dan takip etmesine "mukabele" denir. Hz. Muhammed'e 610 yýlýnda ilk vahyin geliþiyle baþlayan Kur'an'ýn indiriliþ süreci, 632 yýlýna kadar, yaklaþýk yirmi üç yýl devam etmiþtir. Peygamberimizle Cebrail, her yýl ramazan ayýnda bir araya gelerek, o güne kadar indirilen Kur'an ayetlerini, karþýlýklý olarak okurlardý. Önce Cebrail okur Peygamberimiz dilerdi. Daha sonra da Peygamberimiz okur, Cebrail dinlerdi. Bu durum Peygamberimizin vefat ettiði yýl 632 de iki kez tekrarlanmýþtýr. Böylece Kur'an ayetlerinin unutulmasýna meydan verilmemiþtir. Peygamberimizin bu davranýþýný kendilerine örnek alan Müslümanlar, bunu dini bir gelenek olarak günümüze kadar sürdürmüþlerdir Kutsal kitabýmýz olan Kur'an ramazan ayýnda indirilmeye baþlanmýþtýr. Bu nedenle Müslümanlar Ramazan ayýnda Kur'an okumaya daha çok özen gösterirler.
Kur'an'ýn okumak her Müslüman'ýn dini bir görevidir.
Kur'aný kerim Allah tarafýndan Hz. Muhammed'e vahiy yolu ile bildirilmiþ olan son ilahi kitaptýr. Kaynaðýnýn ilahi olmasý nedeniyle kutsaldýr ve tamamýyla Allah'ýn sözlerinden ibarettir. Bu nedenle de Ýslam dininin temel kaynaðýdýr ve dini hayatýmýzla ilgili bilgileri ondan öðreniriz. Peygamberimiz Kur'an okumaya çok önem vermiþ ve sözleriyle bunu teþvik etmiþtir. "Sizin en hayýrlýnýz Kur'an'ý okuyan ve okutandýr."(Ebu Davud) Bunun için Kur'an okumak, her müminin dini görevidir. Kur'an okuyan Allah ile konuþmuþ, dinleyen de Allah'ýn sözünü iþitmiþ sayýlýr.Ramazan ayýnda Müslümanlarýn yerine getirmeleri gereken ibadetlerden biri de fýtýr sadakasýdýr. Halk arasýnda buna "fitre" denir. Zekâttan ayrý olarak, zengin sayýlan her Müslüman yýlda bir kez muhtaç kimselere "fitre" verir. Fitre, zekâta göre daha küçük çaptaki bir yardýmdýr. Bunda belli bir yaþa gelmiþ olma þartý aranmaz. Bir ailedeki bütün bireylerin fýtýr sadakasýný büyüklerinden biri verebilir. Fitre miktarý kiþinin ekonomik düzeyine, maddi durumuna göre deðiþmektedir. Ülkemizde fitrenin miktarý her yýl müftülüklerce açýklanýr Fitre bayram namazýndan önce verilir. Böylece fakir kimselerin bayram ihtiyaçlarýna katkýda bulunulur..Fýtýr sadakasý, oruçluyu yanýlarak söylediði kötü sözlerin günahlarýndan temizler, yoksullar için bir azýk olur. Kim onu bayram namazýndan önce verirse kabul edilmiþ bir fitre sadakasý olur. Bayram namazýndan sonra verirse normal bir sadaka olur."Zekât, sahip olduðumuz malýn, fitre de saðlýk içinde bayrama ulaþmamýzýn þükrüdür. Fitreyi alan kiþi bununla bayram ihtiyaçlarýný karþýlar. Böylelikle zenginler yoksullarýn bayram sevincine katkýda bulunmuþ olurlar. Fýtýr sadakasý insanlar arasýndaki sevgi, saygý, paylaþma, yardýmlaþma ve dayanýþma baðlarýnýn kuvvetlenmesine katký saðlayan önemli bir ibadettir.
Ynt: Ramazan Orucu By: Hatice Akdað 7/B Date: 26 Aralýk 2014, 22:32:06
Oruç tan yerinin aðarmaya baþlamasýndan güneþ batýncaya kadar insanýn yeme içme ve bazý bedensel þeylerden uzak durmasýdýr.peygamber efendimiz Medine-i Mü-nevvere te geldiðinde yahudilerin aþure gününde oruç tuttuðunu görmüþ. Bunun ne olduðunu onlara sormuþ onlarda "Bu günde noksanlýklarýmýzdan münezzeh olan yüce Allah musa peygamberi kurtarmýþ. Bunun üzerine peygamber efendimiz "Musa'ya biz sizden daha yakýnýz."demiþ ve aþure günü oruç tutmuþ müslümanlara da bu günde oruç tutmalarýný emretmiþ.
Ynt: Ramazan Orucu By: semih7/a Date: 30 Aralýk 2014, 01:10:42
Ramazan bayramý þaban ayýnda yer alýyor ve peygamber (s.a.v.) efendimiz aþure ayýnda oruç tutmuþtur
Ynt: Ramazan Orucu By: KübraBolat Date: 19 Aralýk 2015, 11:57:03
Ramazan orucu tutabilen yani (hasta,yolculukta olanlarýn vs)dýþýnda herkeze fazdýr. Lakin bu tutamayanlar baþka günler tutacaktýr. -oruç sahurla baþlar iftarla biter. -kuran ramazan ayýnda indirilmiþtir
Ynt: Ramazan Orucu By: Sevgi. Date: 25 Aralýk 2020, 01:26:09
Esselâmü Aleyküm. Bu faydalý bilgileri bizlerle paylaþtýðýnýz için Allah sizlerden razý olsun kardeþim
Ynt: Ramazan Orucu By: es-Sabur Date: 25 Aralýk 2020, 07:28:45
Ramazan orucu Þaban ayýnda farz kýlýnmýþtýr bu ibadette Peygamber Efendimize lütuf edilen bir ibadettir
Ynt: Ramazan Orucu By: ceren Date: 26 Aralýk 2020, 01:42:57
Esselamu aleyküm.Rabbim bizleri ramazan orucunu vaktinde ve hakkýyla tutan Allahýn rýzasýna kavuþan kullardan olalým inþallah...