Kainat bir bayram yeridir By: selsebil Date: 20 Eylül 2009, 18:02:00

Bismillahirrahmanirrahim
Hâlýk-ý Rahîm ve Rezzâk-ý Kerîm ve Sâni-i Hakîm þu dünyayý âlem-i ervâh ve ruhâniyât için bir bayram, bir þehrâyin sûretinde yapýp, bütün esmâsýnýn garâib-i nukuþuyla süslendirip, küçük büyük, ulvî süflî herbir ruha ona münâsip ve o bayramdaki ayrý ayrý hesabsýz mehâsin ve in'âmâttan istifade etmeye muvâfýk ve havâs ile mücehhez bir cesed giydirir, bir vücud-u cismânî verir, bir defa o temâþâgâha gönderir.
Hem, zaman ve mekân cihetiyle pek geniþ olan o bayramý asýrlara, senelere, mevsimlere hattâ günlere, kýtalara taksim ederek, herbir asrý, herbir seneyi, herbir mevsimi, hattâ bir cihette herbir günü, herbir kýtayý, birer tâife, ruhlu mahlûkatýna ve nebâtî masnuâtýna birer resm-i geçit tarzýnda bir ulvî bayram yapmýþtýr.
Ve bilhassa rûy-i zemin, hususan bahar ve yaz zamanýnda masnuât-ý saðîrenin tâifelerine öyle þâþaalý ve birbiri arkasýnda bayramlardýr ki, tabakât-ý âliyede olan ruhâniyâtý ve melâikeleri ve sekene-i semâvâtý seyre celb edecek bir câzibedarlýk görünüyor; ve ehl-i tefekkür için öyle þirin bir mütâlâagâh oluyor ki, akýl tarifinden âcizdir. Fakat, bu ziyâfet-i Ýlâhiye ve bayram-ý Rabbâniyedeki ism-i Rahmân ve Muhyî'nin tecellîlerine mukabil ism-i Kahhâr ve Mümît, firâk ve mevt ile karþýlarýna çýkýyorlar.
Þu ise, “Rahmetim herþeyi kaplamýþtýr.” (A'râf Sûresi 156.) ayetinin rahmetinin vüs'at-i þümûlüne zâhiren muvâfýk düþmüyor; fakat, hakikatte birkaç cihet-i muvâfakati vardýr.
Bir ciheti þudur ki:
Sâni-i Kerîm, Fâtýr-ý Rahîm, herbir tâifenin resm-i geçit nöbeti bittikten ve o resm-i geçitten maksud olan neticeler alýndýktan sonra, ekseriyet itibâriyle dünyadan, merhametkârâne bir tarz ile tenfîr edip usandýrýyor, istirahate bir meyil ve baþka bir âleme göçmeye bir þevk ihsan ediyor ve vazife-i hayattan terhis edildikleri zaman, vatan-ý aslîlerine bir meyelân-ý þevkengîz, ruhlarýnda uyandýrýyor.
Hem o Rahmân'ýn nihayetsiz rahmetinden uzak deðil ki, nasýl vazife uðrunda mücâhede iþinde telef olan bir nefere þehâdet rütbesini veriyor ve kurban olarak kesilen bir koyuna, âhirette cismânî bir vücud-u bâkî vererek Sýrat üstünde sahibine burak gibi bir bineklik mertebesini vermekle mükâfatlandýrýyor; öyle de, sâir zîruh ve hayvanâtýn dahi, kendilerine mahsus vazife-i fýtriye-i Rabbâniyelerinde ve evâmir-i Sübhâniyenin itaatlerinde telef olan ve þiddetli meþakkat çeken zîruhlarýn, onlara göre bir çeþit mükâfat-ý ruhâniye ve onlarýn istidadlarýna göre bir nevi ücret-i mânevîye, o tükenmez hazîne-i rahmetinde baîd deðil ki, bulunmasýn. Dünyadan gitmelerinden, pek çok incinmesinler; belki memnun olsunlar. Gaybý Allah'tan baþka kimse bilemez. (Neml Sûresinin 65. ayetinden alýnmýþ bir kaide)
Lâkin, zîruhlarýn en eþrefi ve þu bayramlarda kemiyet ve keyfiyet cihetiyle en ziyâde istifade eden insan, dünyaya pek çok meftun ve mübtelâ olduðu halde, dünyadan nefret ve âlem-i bekâya geçmek için, eser-i rahmet olarak, iþtiyâkengîz bir hâlet verir. Kendi insaniyeti dalâlette boðulmayan insan, o hâletten istifade eder, rahat-ý kalb ile gider. (Sözler sh. 186)
Bediüzzaman Said Nursi SÖZLÜK:
HÁLIK-I RAHÎM : Sonsuz þefkat sahibi ve her þeyi yoktan yaratan Allah.
REZZÂK-I KERÎM : Ýkrâm sahibi olan rýzýk verici Cenâb-ý Hak.
SÂNÝ'-Ý HAKÎM : Hikmet sâhibi olan yaratýcý. Allah (C.C.)
ÂLEM-Ý ERVAH : Ruhlar âlemi.
ÞEHRÂYÝN : Panayýr yeri. Þenlik; büyük hâkimiyet ve kuvvete âit sevinç, donanma.
ESMÂ : Adlar, nâmlar, isimler.
GARÂÝB-Ý NUKUÞ : Hayret verici nakýþlar, þaþýrtýcý güzellikteki süsler.
MEHÂSÝN : Güzellikler, iyilikler, iyi ahlâklar, insana verilen hüsün ve cemâl.
ÝN'AMÂT : Nîmetlendirmeler, yiyecek, içecek ve rýzýk vermeler.
HAVÂSS : Duygular, hisler.
MÜCEHHEZ : Cihazlandýrýlmýþ, donatýlmýþ.
MAHLÛKÁT : Yaratýlmýþlar. Varlýklar.
TÂÝFE : Kavim, kabîle, takým, hususî bir sýnýf meydana getiren insanlar.
NEBÂTÎ : Bitki cinsinden, bitkiye âit, yerden biten cinsten olan.
MASNUAT : Sanatla yapýlmýþ olan eserler, varlýklar.
MASNUAT-I SAÐÎRE : Küçük ve sanatla yaratýlmýþ varlýklar.
SEKENE-Ý SEMÂVÂT : Gökyüzünün sâkinleri, yýldýzlar ve gezegenler; semâya ait mânevî varlýklar, melekler gibi.
MÜTALÂAGÂH : Etraflýca düþünme, okuma ve inceleme yeri.
ZÝYÂFET-Ý ÝLÂHÝYE : Allah'ýn ziyâfeti.
MUHYÎ : Dirilten, hayat veren Allah.
ÝSM-Ý RAHMAN : Herþeyin rýzkýný ummadýðý yerden veren Cenab-ý Hakk'ýn bir ismi.
ÝSM-Ý KAHHAR : Herþeye hükmünü geçiren Cenab-ý Hakk'ýn kahredici ismi.
MÜMÎT : Her varlýða ölümü tattýran Cenab-ý Hak.
FÝRÂK : Ayrýlýk, ayrýlma, hicran.
MEVT : Ölüm; hayatýn sona ermesi.
VÜS'AT-Ý ÞÜMÛL : Ýçine almanýn ve kaplamanýn geniþliði.
ZÂHÝREN : Görünüþte.
MUVÂFIK : Uygun olan, uyan, kabullenen.
MAKSUD : Ýstenen, arzu edilen, kastedilen þey.
TENFÎR : Ürkütme, nefret verme.
VATAN-I ASLÎ : Asýl vatan, gerçek vatan olan Cennet.
MEYELÂN-I ÞEVKENGÎZ : Þevk verici istek, neþe dolu arzu.
MÜCÂHEDE : Cihad etme, çarpýþma, gayret, savaþ.
NEFER : Asker, er.
BURAK : Cennete mahsus bir binek, Peygamber Efendimizin (a.s.m.), Mîrac'a çýkarkan bindiði nûrânî binek.
VAZÝFE-Ý FITRÝYE-Ý RABBÂNÝYE : Bütün varlýklarý terbiye ve idare eden Cenab-ý Hakk'ýn vermiþ olduðu yaratýlýþ vazifesi.
EVÂMÝR-Ý SÜBHÂNÝYE : Kusur ve eksiklikten münezzeh olan Allah'ýn emirleri.
BAÎD : Uzak.
KEMÝYET : Nicelik, sayý çokluðu.
KEYFÝYET : Durum, esas, içyüz, bir þeyin nasýl olduðu ciheti, kalite.
MEFTUN : Aþýk, aþýrý bir sevgiyle baðlanmýþ, tutkun. Fitne ve belâya tutulmuþ olan.
MÜBTELÂ : Alýþkanlýk kazanmýþ; tutkun, tutulmuþ, düþkün, dertli, hasta, baþý sýkýntýlý, rahatsýz, belâlý.
ÝÞTÝYAKENGÎZ : Þiddetli istek ve arzu saçan.
HÂLET : Durum, hâl, vaziyet, keyfiyet.
RAHAT-I KALB : Kalben rahatlýk.
ÝNTÂC : Netice verme, doðurma.
Ynt: Kainat bir bayram yeridir By: ceren Date: 12 Mart 2019, 20:13:15
Esselamu aleykum. Kainatý ve evreni eþsiz benzersiz yaratan ve yoneten rabbime binler kez subhanallah...
Ynt: Kainat bir bayram yeridir By: Sevgi. Date: 13 Mart 2019, 15:09:11
Aleyküm selâm. tüüm kâinatý güzel yaratan Rabbimize sonsuz þükür olsun