Rivayet Tefsiri By: saniyenur Date: 22 Aðustos 2012, 23:04:41
1- Rivayet Tefsiri
Buna me'sûr veya naklî tefsir de denilir. Selefden nakledilmiþ eserlere dayanan tefsirdir.
Bir baþka ifadeyle, rivayet tefsiri, bazý âyetleri beyan ve tafsil etmek için, bizzat yine Kur'ân'daki baþka âyetlerle, Hz. Peygamber 'in, sahabenin sözleriyle açýklanýþý þekline denir: salat-ý vusta hakkýnda Rasûlullah'den rivayet edilen "salat-ý vusta, ikindi namazýdýr" gibi. Yine, hacc-ý ekber hakkýnda Hz. Ali'den rivayet edilen bir tefsir, Hz. Ali, Rasûlullah'a hacc-ý ekberden sordum, "Kurban bayramý günüdür' buyurdu. Ve Hz. Musa Þuayb aleyhisselâmýn yanýnda sekiz sene mi kaldý, on sene mi? sorusuna Rasûlullah, "en üstününü ve en iyisini ikmâl etti" buyurduðu gibi... Hz. Peygamber'den nakledilen bu kabil tefsir pek çoktur. Küýüb-ü Sittede bu konuda bablar ayrýlmýþtýr.
Bazýlarý bu tür tefsire tâbiûnun sözlerini de ilave ederler. Rivayet tefsiri önceleri rivayet yoluyla baþlamýþ, Hz. Peygamber'den sahabeye, onlardan tabiîlere intikal etmiþtir. Tedvin devri baþladýktan sonra rivayetler eserlerde toplanmaya baþlamýþtýr. Ali b. Ebi Talha, Ebi Ravk ve Ýbn Cüreyc tefsirleri gibi.
Hz. Peygamber'den veya sahabeden nakledilen tefsir rivayetleri fevkalâde bir usûlle zaptedilmiþtir. Gerek rivayet edilenlere ve gerekse rivayet edenlere ait olmak üzere bir takým usûllere, kurallara baðlý kalýnmýþtýr. Hafýzada olan bilgiler satýrlara geçirilirken, bunlarýn nakillerinde uyulmasý gereken esaslar da tesbit edilmiþtir. Hadis usûlü bu hususlarý gayet güzel açýklamaktadýr. Rivayet tefsirlerinde müfessirlerin rolü de son derece önemlidir. Tefsir bir ayna gibidir; müfessirin ve toplumun durumunu aynen yansýtýr. (Ý. Cerrahoðlu, Tefsir Usûlü, sh. 228-29).
Naklî tefsirin tarifinde, Kur'ân'ýn Kur'ân ile tefsiri veya saðlam olan Peygamber sünneti ile tefsirinin yanýsýra sahabe ve tabiîlere isnad edilen sözler bulunduðu belirtilmiþti. Ýþte bu son hususta naklî tefsirin üç zaaf noktasý kendini göstermektedir. Bunlar
a- Tefsirde uydurma haberlerin çokluðu;
b- Ýsrâiliyatýn gîriþi ve
c- Ýsnadlarýn hazfý (Ý. Cerrahoðlu, a.g. e., sh 228-9). Bir takým kýssacý ve uydurmacýlarýn bazý Ýlâvelerinin tesbiti üzerine hadis âlimleri, bunlarýn tenkitlerini yapmýþ, sahih, zayýf, mevzu ve münker olmak üzere hadisleri tasnif etmiþlerdir. Rasûlullah'dan rivayet edilen tefsirlere uydurmalarýn karýþtýrýldýðýna en kuvvetli delil, bir âyetin tefsirinde, birbirini nakzeden iki mananýn Rasûlullah'dan rivayet edilmesidir ki, bu tür rivayetin Rasûlullah'dan suduruna imkân yoktur. Meselâ Enes (r.a)'dan gelen bir rivayette, Allahu Teâlâ'nm ".. .kantarlarca yýðýlmýþ altýn ve gümüþten..." (3: 14) âyetindeki kanatýrsam Rasûlullah'a sorduklarýnda, Rasûlullah "bir kantar bin vakye'dir" dedi (Hakim). Ebu Hureyre'den gelen bir rivayette Rasûlullah, bir kantarýn 12.000 okka olduðunu söylemiþtir (Ýbni Mâce, Müsned-i Ahmed). Rivayet tefsirinde-ki bu zaaf dolayýsýyla bazýlarýnýn tefsire karþý olan itimadý sarsýlmýþtý. Meselâ Ahmed b. Hanbel (ö. 241/855): "Tefsir, melâhim ve megazi gibi üç þeyin aslý yoktur" demiþtir. Burada bir ikaz ve tenbihin olduðu, gelen haberlerin senet ve metinlerindeki zayýflýða iþaret edildiði muhakkaktýr.
Bu tür tefsirlere itimadýn sarsýlmasýnda bir baþka delil de, müfessirlerin rivayet edilen kýsýmla yetinmeyip, kendi içtihatlarýna göre ilaveler yapmalarýdýr. Bu husustaki itiraz: "Gelen rivayetlerin Hz. Peygamber'den geldiðine inansalar, o rivayet üzerinde durur ve ona bir þey katmazlardi." þeklindeydi (A. .#.e., sh. 297).
Rivayet tefsirlerine ait örnekler, hadis mecmualarýnýn "Kitâbu't-Tefsir" bölümlerinde bolca mevcuttur. En meþhur rivayet tefsirlerinden birkaçý þunlardýr:
Muhammed b. Cerir et-Taberi, CâmÝ'u'î-Beyân an Te'vili'l-Kur'ârr, Ebû'1-Leys es-Semerkândî, Tefsîru'l-Kur'' âni'l-Azîm; Ebû Ýshâk es-Sa'lebî, el-Kesf've'l-Beyân an Tefsi-ri'l-Kur'ân; Ebû Muhammed el-Huseyn el Bagavî, Maâlimu't-Tenzil; Ýbn AtÝyye el-Endelûsî, el-Muharreru'l-Vecîz fi Tefsiri'l-Kitâbi'l-Azîz; Ýbn Kesîr, Tefsiru'l-Kur'ânÝ'l-Azîm; Abdurrahmân es-Saâlibî, et-Cevâhiru'l-Hisân fi Tefsiri'l-Kur'ân\ Celâluddin es-Suyutî, ed-Dürrü'l-Mensûr fi Tefsiri'l-Itfe'sûr; Muhammed Cemaluddin el-Kâsýmî, fefsiru'l'Kâstmî, Mehâsimnu't-Te' vil.