İlahi Rehberlik By: saniyenur Date: 15 Ağustos 2012, 15:25:04
İLÂHÎ REHBERLİK: HİDAYET
İhdinas-sîrat-el-Mustakim - Sırat el-Lezine en'amte' Aleyhim; ğayril mağdubi 'aleyhim veleddallîn.
"Bizi doğru yola ilet. Nimet verdiğin kimselerin yoluna. Kendilerine gazab edilmiş olanların ve sapmışların yoluna değil!"
Hidâyet: Rehberlik
Hidâyet rehberlik etmek, yol göstermek anlamına gelir. Konuya genel olarak zaten değinilmiştir. Burada, hidayetin Kur'ân'da geçen farklı çeşitlerine değineceğiz. Bunlardan Vahiy özel Öneme sahiptir.
Allah'ın rubûbiyetinin her canlı türüne uygun bedenler sağladığı gibi, bu bedenlere uygun nitelikler de bahşettiğini daha önce zikretmiştik. Her canlı türünü fıtratı gereği hayat için lüzumlu tedarikleri ve rızkı arayıp bulmaya yönelten, onlara bahşedilmiş olan nitelik ve kabiliyettir. Kur'ân, hayatın bu gerçeğine tekrar ve tekrar dikkat çekmektedir. Bir canlının büyümesini, gelişmesini ve kemâle ulaşmasını sağlayan farklı vasıtalar vardır; bunlar arasında en yüksek dereceye sahip olan hidayettir. Kur'ân'ın A'iâ sûresi dört safhadan bahsetmektedir:
"Yüce Rabbinin ismini tesbih et. O ki, yaratıyor ve yarattığına düzen veriyor. Her varlığı, ölçü içinde tasarlayıp gayesine yöneltiyor." (87: 1-3).
Bu âyetlerde gösterilen safhalar şunlardır: Tahlik, Tesviye, Takdir ve Hidâyet. Şimdi hepsini sırayla inceleyelim.
Tahlik, yoktan var etmek anlamına gelir. Tesviye, yaratılan bu varlığa uygun bir biçim vermektir. Takdir, daha önce uzunca açıklandığı gibi bu varlığa uygun bir rol bahşetmektir. Daha Önce rubûbiyetin fonksiyonuyla ilişkili olarak açıklanan Hidâyet ise, ona nasıl varlığını sürdüreceğini ve nasıl hayatta kalacağım göstermektir.
Meselâ kuş türlerini ele alalım ve bu dört safhayı onların hayatlarında gözleydim:
1- Onları var etmek (yaratmak) Tahlildir.
2- Onlara uygun şekiller vermek Tesviyedir.
3- Onlara hem dahilî, hem haricî olmak üzere uygun roller veya fonksiyonlar bahşetmek Takdirdir. Onlar, balıklar gibi denizde yüzecek biçimde değil, havada uçacak biçimde yaratılmışlardır.
4- Onlara, hayatta kalmalarını sağlamak üzere arayışa yönelten içgüdü ve duyulan vermek Hidayettir.
Kur'ân, Allah'ın rubûbiyetinin her varlığa bir biçim vardiği, dahili ve harici kabiliyetler bahşettiği ve uygun bîr rol verdiği gibi, ayrıca ona kendi kendine yol gösterme, yani Hidayet nimetini bahşettiğini açıklamaktadır: "(Musa): 'Rabbimiz, herşeye yaratılışını (varlığını ve biçimini) verip sonra onu doğru yola ileten (yaratılış gayesine uygun yola yönelten)dir.' dedi." (20: 50).
Kur'ân-i Kerîm, Hz. İbrahim'in halkıyla yaptığı konuşmalarla sık sık yer vermektedir. Bir yerde, Hz. İbrahim inancını şöyle dile getirmektedir: "Bir zaman İbrahim babasına ve kavmine demişti ki: 'Ben sizin taptıklarınızdan uzağım. Ben yalnız beni yaratana (taparım). Çünkü O, hana doğru yolu gösterecektir.'1 (43: 26-27).
"Beni yaratan bana doğru yolu gösterecektir" sözlerine dikkat ediniz. Aynı inanç Şuara sûresinde daha açık bir şekilde gözler önüne serilmektedir: "Beni yaratan ve bana yol gösteren (alemlerin Rabbi) O'dur. Bana yediren ve içiren O'dur. Hastalandığım zaman bana şifa veren O'dur." (26: 78-80).
Burada söz konusu edilen, bana hayatta kalabilmenin bütün vasıtalarını sağlayan, bana açlığımı tatmin etmek için yiyecek, susuzluğu., mu gidermek için su ve hastalıklarım için tedaviler bahşedenin, beni kesin olarak kendi kendime yön verme kabiliyetinden mahrum etmeyeceğidir. Beni yaratan O olduğu içjn bana hayatta hidâyet edecek olan da elbette O'dur: "(İbrahim): 'Ben Rabbime gidiyorum. O bana doğru yolu gösterecek!' dedi" (37-99).
Burada "Rabbi" yani "Rabbim" kelimesine dikkat ediniz. Allah, benim Rabbim iken, O'nun rubûbiyeîİ benim kendimi yönetmem için ihtiyaç duyduğum şeyleri bana temin edecektir.