Ýslam Alimleri
Pages: 1
Megili By: reyyan Date: 11 Temmuz 2012, 11:16:21
MEGÝLÝ
(ö. 909/1503 ?)


Maliki fakihi.


Ebu Abdillah Muhammed b. Abdilkerim b. Muhammed el-Megili et-Tilimsani. Muhtemelen 844 (1440) yýlý civarýnda Cezayir'in Tilimsan þehrinde doðdu. Berberi kabilelerinden Megile’ye mensuptur. Ýlköðrenimini Tilimsan'da gördü, Kur’aný ezberledi. Ebu Zeyd es-Sealibý ve Yahya b, Yedir et- Tedellisi'den ders okudu. Abbas el-Veglisi'den ders aldýðý Bicaye’de tahsilini tamamladý. Daha sonra özellikle fýkýh sahasýnda tanýnan yetkin bir alim olarak Güneybatý Cezayir'de Tuvat (Touat) vahasýndaki Tementit'e gitti. Burada yakýndaki yerleþim merkezlerinde yahudilerin göze çarpan refahý ve sosyal nüfuzlarý karþýsýnda yöneticilerin ihmaline tepki göstererek ehl-i zimmenin ahkâmýna dair bir risale kaleme aldý. Bu çalýþmasýnda, yahudilerin düzenli þekilde cizye ödememekle ve önemli idari görevler üstlenmekle Ýslami hükümlere karþý çýkýp kendilerine verilen ahdi bozduklarýný dolayýsýyla onlara tanýnan koruma hakkýný kaybettiklerini, ayrýca þehirdeki havralarýnýn kanunsuz olduðunu ve yýkýlmasý gerektiðini ileri sürdü. Eser ulema arasýnda büyük bir tartýþma baþlattý. Megili, Vattasi Hükümdarý Muhammed eþ-Þeyh'in sarayýnda konuyu tartýþmak için Fas’a gittiyse de ne fukahanýn muhalefetini kýrabildi ne de görüþleri sultan tarafýndan kabul gördü. Bunun üzerine Tementit,e geri döndü (882/1477). Tuvat kadýsý Abdullah b. Ebü Bekir el-Asnuni de durumun onun tasvir ettiði gibi olmadýðýný belirtip kendisine karþý çýkýnca her ikisi Fas, Tunus ve Tilimsan ulemasýnýn görüþlerini sordu (mektup için bk. Venþerisi. II, 2:1217). Ýbn Zekri et-Tilimsani baþta olmak üzere bir grup âlimin görüþünün aksine Tilimsan kadýsý Muhammed b. Abdullah b. Abdülcelil et-Tenesi ve Muhammed b. Yusuf es-Senusi Megilli'yi destekledi. Bunun üzerine taraftarlarýný toplayan Megili Tuvat yahudilerine saldýrdý, birçok insan öldürüldü ve Tementit'teki havra yýktýrýldý.


Muhtemelen 895 (1490) yýlýndan kýsa bir süre önce meydana gelen bu olayýn ardýndan Megili'nin Vattasi yönetimine karþý bir hareket içine girmeyi düþündüðü, ancak taraftarlarýnýn daðýtýldýðý kaydedilir. Bu olay yüzünden Megili bölgeden ayrýldý; öðretim ve teblið maksadýyla Biladüssudan'a gitti; Air, Takidda, Katsina ve Kano'yu dolaþtý. Kano Sultaný Muhammed Rumfa ile yakýn iliþki kurdu. (897/1492); uzun süre Kano'da kaldý ve sultana tavsiyelerini içeren bir risale kaleme aldý. Buradan Gao'ya gitti ve hacdan dönen Songay hâkimi Askia Muhammed tarafýndan kabul edildi, ona öðütlerde bulundu. Askia'nýn sorularýna cevap vererek selefi Sünni Ali’nin mallarýna el koymasýný meþru gördü ve Sudan bölgesinde geniþ bir müslüman topraðý üzerinde hâkimiyet iddiasýný destekledi. Oðlunun Tementit'te bir grup yahudi tarafýndan öldürüldüðü haberini alýnca Askia'dan ülkesindeki bütün Tuvatlýlar'ý tutuklatmasýný istediyse de Tinbüktü kadýsý Mahmud b. Ömer'in karþý çýkmasýyla bu engellendi. Bunun üzerine Tuvat'a dönen Megili, Bû Ali’deki zaviyesine yerleþti ve 909 (1503) veya 910 (1504) yýlýnda burada vefat etti.


Megili'nin kaleme aldýðý otuz kadar eserden çoðu fýkýh ve kelam konularýyla ilgilidir. Mantýk öðrenimini uygun görmeyen ve bu amaçla el-Kavlü'l-müþrik fi tahrimi iþtiðal bi’l mantýk adlý bir eser yazan Süyuti ile manzum yazýþmalarda bulunarak onunla tartýþtý; bu konuda aksi görüþü savunduðu, Batý Afrika'da yaygýn olarak okunan Minehu'l- Vehhab fi reddi'l-fikr 'ale's-savab adýyla bir risale kaleme aldý. Ayrýca Senusi ile de kelam konularýnda tartýþmalarý oldu. Megili'nin büyük tesir býraktýðý Sahra seyahati boyunca yazdýðý risaleler bölgedeki XIX. yüzyýl ýslahçý âlimleri tarafýndan raðbet gördü. Osman b. Fudi, onun Sünni Ali'nin tekfiri hakkýnda verdiði hükümleri Hevsa sultanlarýna karþý hücumlarýnda kullandý. Moritanya'dan Mali'ye kadar geniþ bir bölgede yayýlan Künte kabilesi de Megili'ye X. (XVI) yüzyýlýn müceddidlerinden biri olarak büyük saygý duyar. Künteler ve diðer Batý Afrika Kadirileri tarikat þeyhliði þüpheli de olsa Megili'ye tarikat silsilelerinde yer verirler. Yetiþtirdiði öðrenciler arasýnda Eyd Ahmed (Muhammed b. Ahmed et-Tazahti), Akýb b. Abdullah el-Ensamüni, Ebü'l-Abbas el-Venþerýsi ve Muhammed b. Abdülcebbar el-Fecici gibi alimler sayýlabilir.


Ýslami ilimlerdeki ehliyeti ve teblið alanýndaki baþarýsý Batýlý araþtýrmacýlarýn dikkatinden kaçmasa da Megili sert ve uzlaþmaz kiþiliðiyle, silahlý giriþimlerine ön ayak olan dini temelli tartýþmalara ve o dönemdeki siyasý þartlara bakýlmaksýzýn bu araþtýrmacýlar tarafýndan yahudileri merhametsizce öldüren mutaassýp ve hoþgörüsüz biri olarak takdim edilir. Halbuki onun bu sert tavrýnda, Fas'ta hüküm süren Vattasiler'in hýristiyanlarýn müslüman topraklarýný tedricen ele geçirmeleri, yahudilerin iktisadi nüfuzlarý ve yönetime sýzmalarý karþýsýnda sessiz kalmalarýna gösterilen toplumsal tepkinin etkili olduðu þüphesizdir. Megili'nin bu tutumu, hýristiyan saldýrýlarýna karþý zamanýn yöneticilerinin ihmal ve yetersizliklerinin özellikle tarikat çevrelerinde doðurduðu tepkiden ayrý düþünülmemelidir (Batran, XIV/3 -1973-s. 381- 382). Bunun yanýnda bu olaylarýn müslümanlarýn Ýspanya'dan sürüldüðü ve yahudilerin Sahra bölgesindeki ticari etkinliklerinin müslüman tüccarlarýn rahatsýzlýk duyduklarý bir ölçüde geliþtiði bir döneme rastladýðý da belirtilmelidir.


Eserleri.

1. Risale fi ahkami ehli'z-zimme. Rabih Bunar tarafýndan müellifin bir baþka eserine ait Misbahu’l-ervah fi usulü’l-felah; baþlýðýyla yayýmlanan eseri (Cezayir 1968) Georges Vajda bir makalesinde incelemiþ, H.I. Gwarzo da The Life and Teachings of al-Maghili with Particular Reference to the Saharan Community adlý çalýþmasýnda tenkitli neþrini yapmýþtýr (London 1972, s. 97-123).


2. Ecvibe 'an es'ileti'l-Emir Eskiya el-Hac Muhammed. Abdülkadir Zebadiyye tarafýndan yayýmlanan eseri (Cezayir 1974) John O. Hunwick, Shari'a in Songhay: Al-Maghili's Replies to the Questions of Askia al-Hijj Muhammad, Edited and Translated with an lntroduction on the History of Islam in Niger Bend to 1500 adlý çalýþmasýnda (London 1974; Oxford 1985) inceleyerek tercümesiyle birlikte yayýmlamýþtýr. Eseri, El Hadji Ravane M'baye ve J. M. Couq da ayrý ayrý Fransýzca'ya çevirmiþtir.


3. Risale fi umuri's-saltana. Kano Sultaný Muhammed Rumfa için yazdýðý, Tacü'd-din fima yecib 'ale'l-müluk diye de anýlan risale T. H. Baldwin tarafýndan Ýngilizce tercümesiyle birlikte neþredilmiþ (The Obligation of Princes, Beyrut 1932), Gwarzo'nun anýlan çalýþmasýnda da yer alan metni (s. 279-283) K. I. Bedri ve P. E. Starratt ayrýca tercüme etmiþlerdir ("The Crown of Religian Conceming the Obligations of Princes", Kana Studies, 1/2 -1974-1977-. s. 15-28).


4. Cümle muhtasara fima yecüzü li'l-hükkam min reddi'n-nas 'ani'l-haram. Muhammed Rumfa'ya tavsiyelerini içeren risale Osman b. Fudi'nin Tenbihü'l-ihvan 'ala ahvali arzi's-Sudan adlý eserinde iktibas edilmiþ, ayrýca Abdullah Ýluri’nin el-Ýslam fi Nijirya adlý eseriyle (Kahire 1370/1950, s. 21-24) Rabih Bunar'ýn ilk esere ait neþrinde yer almýþ (s. 73-77) ve H. R. Palmer tarafýndan tercüme edilmiþtir ("An Early Fulani Conception of Islam", Journal of African Society, XIII [1913-1914], s. 407-414; XV [1914-1915 i. s. 53-59, 185-192; eserlerinin bir listesi ve yazma olanlarýn nüshalarý için bk. Hunwickv.dðr., II, 21-25; Ferrac Ata Salim, XI/3 [ 1411/1990 i. s. 345- 352).


Megili üzerine yapýlan araþtýrmalar arasýnda H.I. Gwarzo ve John O. Hunwick'in çalýþmalarýyla Abdullah Ýluri'nin el-Ýmamü'l-Megili ve asarühu fi'l-hükümati'l-Ýslamiyye fi'l-kurini'l-vüsta fi Nijirya'sý (Kahire 1974) ve P.E. Starratt'ýn Oral History in Muslim Africa: al-Maghili Legends in Kano adlý doktora çalýþmasý (1993, University of Michigan) anýlabilir.

(T.D.V. Ýslam Ans. 28/358-359)

 


radyobeyan