Emek By: saniyenur Date: 19 Haziran 2012, 21:09:17
EMEK
Anlamý Ve Önemi Emek, vücudun herhangi bir gayreti veya bazý parasal karþýlýk (ücret) için deruhte edilen (iþ) ile meþgul olmayý ifade eder. Emek, fikri veya bedeni olsun, her türlü çalýþmayý kapsar.
Emek bir üretim faktörü olarak büyük öneme sahiptir. Bir ülkenin tabii zenginliði, emek gereði gibi kullanýlmazsa ve emek ile daha faydalý ve verimli kýlmmaksýzýn insan Ýçin kullanýlýr hale getirilemez. Tabiat, bir ülke için sýnýrsýz potansiyel tabii kaynaklarýn saðlanmasýnda çok münbit ve cömert olabilir. Fakat bunlar insan gayri olmaksýzýn istifade edilmez ve kullanýlmaz halde kalýr. Doðu, Orta Doðu, Afrika ve Güney Amerika'daki pek çok ülkenin çok zengin potansiyel kaynaklara sahip olduðu söylenir. Fakat bu ülkelerin gizli zenginliðini ortaya çýkaramayan, istifadeye sunamayan bir insan gibi bu ülkeler de fakir ve az geliþmiþ olarak kalýrlar. Bir yazar, Hindistan ve Pakistan bölgeleri hakkýnda "burasý fakir insanlarýn yaþadýðý yoksul bir bölgedir" demektedir. Yönetimler, ülkelerinin potansiyel kaynaklarýný ve tabii zenginliklerini toplumlarýnýn menfaatleri istikametinde deðerlendirmeli, halk da çok çalýþkan, gayretli ve þuurlu olmalýdýr.
Kur'an-ý Kerim, zenginliðin üretiminde emeðin önemi karþýsýnda insan emeðine büyük önem atfetmiþtir. Bu husus Necm Suresinde açýkça ifade edilmektedir: "Ýnsan için çalýþtýðýndan baþkasý yoktur. (53: 39). Bu ayette tabiattan bir þey elde etmenin tek yolunun çok çalýþmak olduðu açýkça söylenmiþtir. Bu dünyada insanýn baþarýsý ve yükselmesi gayretlerine baðlýdýr. Ne kadar çok çalýþýrsa o kadar zengin olur. Bu prensip Nisa suresinde þu ifadelerle daha iyi ortaya konulmuþtur: "Allah'ýn, sizi birbirinizden üstün kýldýðý þeyleri arzu etmeyin. Erkeklere de kazandýk! arýndan bir pay var, kadýnlara da kazandýklarýndan bir pay var. Allah'tan O'nun lütfunu isteyin. Þüphesiz Allah herþeyi bilendir. "(4: 32). Yine Fussilet suresinde þu mealde ayet yer alýr: "Yeryüzünde sabit daðlar yarattý. Onda bereketler yarattý ve onda arayýp soranlar için- gýdalarýný (bitkilerin-aðaçlanm) tam dört günde takdir etti (düzene koydu). "(41: 10).
Yaratýlýþta insanlar arasýnda kadýn ve erkek, siyah ve beyaz veya inanan ve inanmayan ayýrýmý yoktur. Erkek veya kadýna yaptýðýnýn karþýlýðý verilir. Bu prensip kiþiler için olduðu kadar toplumlar için de geçerlidir. Kur'an-ý Kerim bu temel prensibe þu ifadelerle yer verir: "Bu böyledir; çünkü bir topluluk kendilerinde bulunan (güzel meziyetti deðiþtirmedikçe Allah onlara verdiði nimeti deðiþtirmez. Allah iþitendir, bilendir." (8: 53).
Gerçek þu ki, Allah, rahmetini bolca ihsan etmekte, fakat sebepsiz olarak kýsmamaktadýr. Bununla beraber kiþilere olduðu kadar, toplumlara ihsan edilen veya onlardan geri alýnan Allah'ýn rahmeti için genel bir kural vardýr. Bir insan (veya toplum) çok gayretli olmalýdýr. Muvaffakiyet buna baðlýdýr. Tembellik veya verimsizlik gösterildiðinde "O'nun ihsaný" geri almýr ve o kiþi bu imtihan dünyasýnda safdýþý býrakýlýr. Bu, hayatýn her alanýný kaplayan evrensel bir kanundur. Basan, daima artan ihtiyaçlarýný karþýlamak için çok çalýþan gayretli kimseler içindir.
Emeðin, zahmeti gerektiren bir diðer veçhesi daha vardýr.Zahmet olmaksýzýn saadet ve rahmet olmaz. Ýnsan, huzurlu ve mutlu bir hayatý kazanmak için zahmete katlanmak zorundadýr. Bu hususa Ýnþirah suresinde þu þekilde deðinilmektedir: "Muhakkak her güçlükle beraber bir kolaylýk vardýr." (94: 5). Bu ayet, bir güçlüðün peþinden kolaylýðýn geldiðine iliþkin genel tabii kanunu açýklamaktadýr. Þüphesiz emek, zahmeti gerektirir; fakat sonunda itminan ve mutluluk saðlar, huzurlu ve mesut bir hayatý beraberinde getirir.
Çalýþmaktan kaçýnan bir topluluk, hayatý mesut ve rahat kýlan kolaylýklarý ve uygunluðu temin edemez ve muvaffak olamaz.