Kitap By: hafiza aise Date: 09 Haziran 2012, 18:06:30
Kitap
Mostar Dergisi • 53. Sayý / KÝTAP
Guantanamo’nun þairleri
Guantanamo, dünyanýn en korkunç yerlerinden biri. 2002 yýlýndan beri çoðu suçsuz birçok esirin tutuklu bulunduðu kampta esirlere iþkence yapýldýðýný nihayetinde Obama da itiraf etti. Guantanamo Körfezinin yaný baþýndaki bu kampta yýllardýr tutulan mahkumlar her ne kadar kendilerini tutuklayanlara meramlarýný anlatamamýþ olsalar da, yazdýklarý þiirleriyle kendilerine yapýlan haksýzlýklarý imkânýn kendisini zorlayarak tüm dünyaya haykýrýyorlar. ABD hükümetinin mahkumlara uyguladýðý izolasyon düþünüldüðünde Guantanamo’dan Þiirler’in basýlmasýnýn kolay olmadýðýný tahmin etmek zor deðil. Þiirler ancak ABD’li birkaç vicdanlý avukat sayesinde hapishaneden çýkarýlýp basýlabilmiþ. Kitabýn giriþ bölümünde þiirlerin basýlma hikâyesi geniþçe anlatýlýyor. Þiir yazabilmek için kâðýt bulma konusunda bile çok büyük zorluklar yaþayan tutsaklar uzun süre þiirlerini plastik bardaklara kazýmýþlar ve çokluk þiirlerinin çöpe atýlmasýný izlemek zorunda kalmýþlar. Çoðu Arapça ve Peþtuca olan þiirlerin orijinal halleriyle dýþarýya çýkarýlmasý sakýncalý görülmüþ ve ABD hükümetinin tayin ettiði edebi birikimleri belirsiz olan yetkililer tarafýndan Ýngilizceye çevrilmiþ. Elimizdeki kitapta hem edebi olarak hem de içerik olarak sansüre uðrayan binlerce þiirden sadece 22 tanesi yer alýyor. 17 mahkum þairin yazdýðý bu þiirler binlerce þiir arasýndan en sakýncasýzlarý olsa bile esirlerin çektikleri sýkýntýlarý, haklýlýklarýna olan inançlarýný göstermesi açýsýndan önemli. Eseri Türkçeye kazandýran Yapý Kredi Yayýnlarý’nýn çok önemli bir iþe imza attýðý muhakkak. Fakat kitapta bulunan dinî terimlerin tercümesindeki hatalar mutlaka düzeltilmeli. –Salih Özdemir
Baykuþ’un gündeminde “Felsefe ve Devrim” var
GeçtÝðÝmÝz yýlýn baþýnda yayýmlanmaya baþlayan dört aylýk Baykuþ Felsefe Yazýlarý Dergisi’nin dördüncü sayýsý “Felsefe ve Devrim” adlý bir dosya içeriyor.
Derginin Genel Yayýn Yönetmeni ünlü felsefeci Doðan Özlem’in güncel tartýþmalara dikkat çektiði “Ýktidar ve Darwin” baþlýklý sunuþundan sonra baþlayan dosyanýn ilk yazýsý, Uluð Nutku’ya ait: “Tüm halklar demokrasisi için öndeyiþler.” Dosya Georg Lukács’ýn “Taktik ve Etik” baþlýklý klasik metninin yaný sýra, 1968 ruhunu en iyi yansýtan metinlerden, Hannah Arendt’in bir söyleþisini, Alain Badiou’nun günümüzdeki kapitalist küresel krize dikkat çeken bir yazýsýyla çeþitli tartýþmalarý içeriyor. Ayrýca Mehmet Ratip’in “Çokluk: Yaklaþan Bir Birliktelik... Hardt ve Negri, Agamben, ve Zizek’te Devrimin Kaotik Devridaimi ve Müphemliði”, Domenico Losurdo’nun “Klasik Alman Felsefesi’nde Devrim Kategorileri” ve Özkan Gözel’in “Althusser’de Ýdeoloji ve Özne” baþlýklý yazýlarý da dikkat çekici.
Dergide ayrýca “Öznesi Olmayan Süreç” (Saffet Murat Tura), “Hegel’i ‘Bugün’ Okumak: Charles Taylor’ýn Çokkültürcü Düþüncesinin Hegelci Kökenleri” (Zeynep Savaþçýn), “Kuþkuculuk Baðlamýnda Pironculuk-Hume-Nietzsche Ýliþkisi” (Örsan K. Öymen) gibi yazýlarla kitap eleþtirilerine de yer veriliyor.
Birazcýk derin mesele konuþmaya kalkana “felsefe yapma!” diye çýkýþýlan veya en iyimser tavýrla Deleuze’un “kaný” dediði ifadelerin “felsefe” sanýldýðý güzide ülkemizde Baykuþ’un uzun ‘ötüþlü’ olmasýný diliyoruz.
Herfried Münkler
Ýmparatorluklar - Eski Roma’dan ABD’ye Dünya Egemenliðinin Mantýðý
Çeviri: Zehra A. Yýlmazer
Ýletiþim, 2009, 310 s.
Ýmparatorluklar imparatorluk olgusunu tarihsel geliþimi içinde son derece soðukkanlýlýkla ve vukufla inceleyen bir kitap. Ýmparatorluklarýn karakteristik özellikleri nelerdir? Emperyal düzenler “nasýl çalýþýr”? Ýmparatorluklar “istikrarý” nasýl saðlarlar ve güçlerini aþýrý derecede zorladýklarýnda onlarý hangi tehlikeler bekler? Eski Çin’den Roma Ýmparatorluðu’na, Moðol ve Rus Ýmparatorluklarý’ndan Portekiz, Ýspanyol ya da Britanya dünya imparatorluklarýna ve Amerika Birleþik Devletleri’ne... Ortak özellikler ve farklar üzerine, zengin tarihsel ayrýntýlara, keskin gözlemlere dayanan güçlü bir teorik analiz. Herfried Münkler, çaðýmýzýn ve günümüzün önemli bir politik olgusuna geniþ bir perspektiften bakmayý saðlýyor.
Robert Musil
Niteliksiz Adam II
Çeviri: Ahmet Cemal
Yapý Kredi, 2009, 424 s.
Niteliksiz Adam, gerçek anlamda bir çað ve geçiþ dönemi romaný. Yazar tarafýndan “Ýmpkralya” diye adlandýrýlan, gerçekte 19. yüzyýlýn sonunda ve 20. yüzyýlýn baþýnda artýk çöküþ sürecine girmiþ olan Avusturya-Macaristan Ýmparatorluðu’nu simgeleyen bir ülkede Musil, modernizm sürecindeki bir toplumun ve bireyin tüm çalkantýlarýný sergilemeyi amaçlar. Bu çalkantýlar, romanýn baþkiþisi, yani “niteliksiz adam” olan Ulrich’in kimliði aracýlýðýyla sergilenir. Ulrich, bir ayaðýyla eski’de, öteki ayaðýyla yeni’de durmaktadýr. Bütün sorun, onun bu geçiþ konumunun doðal sonucu olan çeliþkilerin üstesinden gelip gelemeyeceði sorusunda odaklanýr. Avusturyalý yazar Robert Musil’in (1880-1942) bu dev romaný, günümüzde modernizmin roman alanýndaki birkaç baþyapýtýndan biri olarak kabul ediliyor.
Hanzala
Naci el-Ali
Ýz, 2009, 271 s.
Hanzala; Naci el-Ali’nin Filistin direniþine armaðan ettiði yuvarlak kafalý, dik saçlý, hiç büyümeyen, her dem 10 yaþýnda bir çizgi karakter. Hanzala karakterini çizmeyi Mossad ajanlarý tarafýndan öldürüldüðü 1987 yýlýna kadar sürdüren Naci el-Ali Filistinliler’in, Lübnanlýlar’ýn ve dahi Kudüs’e gönül vermiþ her kesimden, her dinden insanýn duygularýnýn tercümaný olmuþtur. Ýçerisinde Lübnan, Filistin ve tüm Ýslam dünyasý hakkýnda sayfalarla anlatýlamayacak manalarý barýndýran Naci el-Ali’nin 250 karikatüründen oluþan Hanzala albümü, Ýz Yayýncýlýk tarafýndan basýldý. Hanzala albümü Ortadoðu’yu bir çizerin gözünden görmek isteyenlerin sahip olmasý gereken bir eser.
Halil Ýnalcýk
Devlet- i Aliyye Osmanlý Ýmparatorluðu Üzerine Araþtýrmalar- 1
Türkiye Ýþ Bankasý Yay., 2009, 377 s.
Devlet-i Aliyye, Osmanlý tarihçiliðinin çaðýmýzdaki en büyük isimlerinden Halil Ýnalcýk’ýn yarým yüzyýlý aþan çalýþmalarýnýn bir ürünü. Eserin bu ilk cildi, Osmanlý Devleti’nin bir beylikten Orta-Doðu ve Balkanlarý hükmü altýna alan güçlü ve köklü bir imparatorluk haline geliþine odaklanýyor. Ýnalcýk Osmanlý Klasik Dönemi’ni sadece siyasi tarih olarak ele almýyor. Siyasi tarihin toplumsal ve ekonomik altyapýsýný, yani nüfus hareketleri, göçler, kitlelerin temel ihtiyaçlarý, tarým ve ticaretin bu ihtiyaçlarý karþýlama þekilleri ve þehirleþme konularýnda da analizler yapýyor. Tarihsel sorunlarý açýklamada geçmiþten gelen geleneksel zihniyet ve kurumlar çerçevesinin tespitine giriþiyor.