Diðer Yazýlar
Pages: 1
Kalpler Camide Cem Olur By: reyyan Date: 07 Haziran 2012, 16:20:40
Kalpler Camide Cem Olur


Selim Uður |
Nisan 2012 | DÝÐER YAZILAR   


Camiler kardeþlik pýnarlarýdýr. Kimsenin kimseden üstün olmadýðý ancak camide anlaþýlýr. Çünkü camilerde herkes eþittir. Safa dururken tüm ünvanlardan sýyrýlarak durulur. Bu öyle bir katýksýz sevgi peyda eder ki sadece yaþamakla bilinir. Bir memurun amirini camide ayný safta görmesi, bir ilim adamýnýn öðrencisi ile beraber namaz kýlmasý, bir patronun iþçisinin arkasýnda namaza durmasý sadece camilerde yaþanýr. Bu her iki taraf için tarifsiz bir muhabbet kaynaðýdýr.

“Câmi” Arapçada toplanma, bir araya gelme anlamýndaki “cem” kökünden türemiþ bir sözcüktür. “Toplayan, bir araya getiren yer, toplanma yeri” demektir. “Mescid” sözcüðü ise Arapçadaki “secd” kökünden türemiþtir ve “secdeye varýlan yer, ibadet yeri” anlamýndadýr.

Yüce dinimiz Ýslâm’da ise “cami” müslümanlarýn ibadet etmek için toplandýklarý mabetlerdir. Önceleri Cuma namazý kýlýnan yerlere “cami”, sadece vakit namazlarýnýn kýlýndýðý yerlere ise mescit denilmiþtir. Zaman içinde þehirlerin büyümesinden dolayý, tek bir merkezde Cuma namazýnýn kýlýnmasý imkansýz hale geldiðinden, mescit ve cami ayrýmý mimarî büyüklüðe göre yapýlmaya baþlanmýþ, küçük ve minaresiz ibadethanelere mescit, büyük ve minareli olanlara ise cami denilmiþtir.

Ýslâm’ýn görünür yüzü


Mabetler bir dinin en önemli yapýlarýdýr. Bir yerde mabet varsa orada bir inançtan, o inancýn yaþanýldýðýndan ve yayýlmasýna hizmet edildiðinden, ayrýca o yapýyý yaþatan gönüllülerin varlýðýndan bahsedilebilir. Ýþte bu noktada camiler de Ýslâm dininin en belirgin özelliði, þiarý ve adeta Ýslâm’ýn görünen resmidir. Yakýn zamanlara kadar camiler Ýslâm þehirlerinin kalbi olagelmiþtir. Cami bir beldenin Ýslâm beldesi olduðunun ilk ve en görünür iþaretidir, Ýslâmî kimliðidir.

Kur’an-ý Kerim’de ve hadis-i þeriflerde “cami” kelimesi yerine “mescit” ifadesi kullanýlmýþtýr. Camilerin Allah Tealâ’ya ibadet için inþa edilmiþ yapýlar olduðu düþünüldüðünde, yeryüzündeki ilk cami Mekke’deki “Mescid-i Haram” ikincisi de Kudüs’deki “Mescid-i Aksa”dýr. Efendimiz s.a.v. cami yapýmýna büyük önem vermiþtir. Öyle ki büyük tehlikelerle dolu hicret esnasýnda, peþlerindeki müþriklerin “Medine’ye varmýþtýr!” diyerek geri döndüklerini haber alýr almaz, daha Medine’ye varmadan Kuba’da ilk mescidin yapýmýný baþlatmýþtýr. Efendimiz s.a.v. kendisinden evvel yola çýkmýþ ashabýyla buluþmak ve kendinden sonra yola çýkacak Hz. Ali r.a.’ý beklemek için Kuba isimli küçük bir köyde birkaç gün konaklamýþtýr. Burada mescit yapýmýnda ilk taþý bizzat kendisi koymuþtur.

Bu haliyle Kuba mescidi, Ýslâm’ýn yükseliþ devri arefesinde ve ilk mescit olarak yapýldýðýndan bütün müslümanlar için önemli hatýralar taþýr.

Cami yapýmýnda çalýþan peygamber


Efendimiz s.a.v., mescit inþasýna verdiði büyük önemin bir tezahürü olarak Medine’ye vardýðýnda ilk iþi mescidin yerini belirlemek olmuþtur. Kendi evinin yerini, hatta misafir olacaðý evi bile ancak mescidin yerini belirleyip arazisini satýn aldýktan sonra belirlemiþtir. Kuba’da olduðu gibi Medine’de de mescidin inþasýnda ashabýyla beraber bizzat çalýþmýþtýr. Bu durumu Ebu Hüreyre r.a. þöyle anlatýyor:

Mescid-i Nebevi yapýlýrken Rasulullah s.a.v. de ashabýyla beraber çalýþýyordu. Bir gün O’nu bir kerpici yanlamasýna, karný üzerine koymuþ götürürken gördüm. Aðýr geldiðini düþünerek:

– Ya Rasulallah, onu bana ver, ben taþýyayým, dedim.
– Ebu Hüreyre, baþkasýný al. Gerçek rahatlýk ahiret rahatlýðýdýr, buyurdu. (Ahmed b. Hanbel)

Efendimiz s.a.v.’in Medine’deki bu mescidi Ýslâm medeniyetinin baþlangýç noktasý olarak kabul edilir.

Efendimiz s.a.v.’in mescit inþasý ve imarý hususundaki tutumu önce Ashab-ý Kiram’a ardýndan Tabiîn ve mürþid-i kâmilllere örnek teþkil etmiþtir. Onlar da yerleþtikleri yerlerde önce cami inþa etmiþlerdir. Camilerin Mescid-i Nebevî’ye benzer þekilde inþa edilmesine özen göstermiþlerdir. Bu anlamda Mescid-i Nebevî, yeryüzüne yayýlacak olan mescitler için bir model oluþturmuþtur.

Bir cami inþa etmek


Kur’an-ý Kerim’de mescitleri imar edenler þöyle övülmüþtür:

“Allah’ýn mescitlerini ancak Allah’a ve ahiret gününe inanan, namazý kýlan, zekâtý veren ve Allah’tan baþkasýndan korkmayan kimseler imar ederler. Ýþte hidayet üzere olduklarý umulanlar bunlardýr.” (Tevbe 18)

Efendimiz s.a.v. ise bu hususta þöyle buyurmuþtur:

“Kim Allah için bir ev inþa ederse (mescit yaparsa) Allah da cennette onun için bir ev yapar.” (Buharî)

Gerek Efendimiz s.a.v.’in uygulamalarý gerekse Kur’an ve hadislerdeki teþvikler müslümanlarý bu hususta yarýþ içerisine sokmuþtur. Hülafa-i Raþidin döneminde Hz. Ömer r.a. Mescid-i Aksa’yý, Hz. Osman r.a. Mescid-i Nebevî’yi büyütmüþlerdir. Ayný þekilde yeni kurulan Basra, Kûfe, Fustat gibi þehirlerde önce camilerin yerleri belirlenmiþtir. Fetihlerle birlikte ya eski mabetler camilere dönüþtürülmüþ ya da yeni camiler inþa edilmiþtir.

Ecdadýmýz Osmanlý’da ise bu hizmet yarýþý adeta zirveye ulaþmýþ, padiþahlar baþta olmak üzere padiþah valideleri, hanýmlarý, kýzlarý, paþalar, vezirler ve zengin müminler Ýslâm beldelerini birbirinden güzel camilerle mamur hale getirmiþlerdir.

Dinî ve sosyal hayatýn merkezi camiler


Camiler sadece namaz kýlýnýp çýkýlan bir mekân deðil, dinî ve sosyal hayatýn merkezidir. Efendimiz s.a.v. döneminde O’nun sohbet ve nasihatlarýyla baþlayan, Suffe Ashabý’yla müesseseleþen ilmî faaliyetler daima cami merkezlidir. Böylelikle camiler bütün Ýslâm tarihi boyunca toplumsal eðitim ve terbiye kurumlarý olarak vazife görmüþtür.

Camilerde kalpler maneviyata, zihinler ise ilme açýlmýþtýr. Kur’an dersleri, ilmî müzakereler ve sohbet halkalarý camilerde kurulmuþtur. Müslümanlarýn Ýslâm’ý en iyi þekilde öðrenmelerine ve þuurlanmalarýna vesile olmuþtur. Camilerdeki bu ilim halkalarýndan Hasan-ý Basrî, Ebu Hanife, Ýmam-ý Þafiî, Ýmam Malik (Allah onlardan razý olsun) baþta olmak üzere Ýslâm dünyasýný ilmi ve irfanýyla aydýnlatan binlerce alim ve salih kiþi yetiþmiþtir. Ecdadýmýz da camilerimizi medrese, kütüphane, imarethane ve hamam gibi birimlerden oluþan külliyeler þeklinde inþa ederek camilerin ilmî ve sosyal fonksiyonunu devam ettirmiþlerdir.

Diðer taraftan camiler, bayram ve cenaze namazlarýyla acý ve sevincin en üst seviyede paylaþýldýðý, birlik ve beraberlik ruhunun pekiþtiði mekânlardýr. Saflarda omuz omuza namaz kýlan müslümanlar sevinçleri ve hayatýn zorluklarýný birlikte göðüslemeyi öðrenirler. Cami kubbesi altýnda barýþ ve huzur içinde, omuz omuza namaz kýldýklarý gibi gök kubbe altýnda da barýþ ve sükûn içinde yaþama þuurunu camilerde kazanýrlar.

Cami demek, elbette ayný zamanda cemaat demektir. Camiler herkese açýktýr. Camilerde kulluk ortaklýðýnda buluþan müslümanlar bütün dünyevî kirleri dýþarýda býrakarak bir olan Rablerine yönelirler. Tüm ayrýlýklarýn, fitnelerin hükümsüzlüðünü bir camide, ayný kýbleye yöneldiklerinde, ayný peygambere salâvat getirdiklerinde anlayýverirler. Üstelik cemaatle ibadet etmek insana coþku verir. Böylelikle kiþi ibadet etme sevincini, alýþkanlýðýný kazanýr. Mümin, ibadet ahlâkýný camide elde eder.

Camiler kardeþlik pýnarlarýdýr. Kimsenin kimseden üstün olmadýðý ancak camide anlaþýlýr. Çünkü camilerde herkes eþittir. Safa dururken tüm ünvanlardan sýyrýlarak durulur. Bu öyle bir katýksýz sevgi peyda eder ki sadece yaþamakla bilinir. Bir memurun amirini camide ayný safta görmesi, bir ilim adamýnýn öðrencisi ile beraber namaz kýlmasý, bir patronun iþçisinin arkasýnda namaza durmasý sadece camilerde yaþanýr. Bu her iki taraf için tarifsiz bir muhabbet kaynaðýdýr.

Allah’ýn evi


Camiler Allah Tealâ’nýn evleridir. Bu evler buram buram edep ve erdem kokar. Lâhutî bir huzur, kiþiyi daha kapýdan içeri girer girmez sarmaya baþlar. Gönüller camide feraha kavuþur. Mümin camide daha yoðun duygularla Allah’ýn huzurundadýr. Çünkü camilerde evlerimizin aksine kalbi meþgul edecek þeyler yoktur, orada her þey ibadetin ruhuna uygundur. Camilerin mimarî üslubu, içinde kullanýlan hat levhalarý ve tezyinat huþu ile ibadete sevk eder. Aslýnda tüm bu güzellikler “Allah güzeldir, güzeli sever.” diyen Ýslâm’ýn ve müminlerin estetik anlayýþýnýn yansýmasýdýr.

Efendimiz s.a.v.’in mescidinin beþ vakit namazda, her yaþtan müminlerle dolup taþtýðýný biliyoruz. Yakýn zamanlara kadar devam eden bu coþkuyu þimdilerde sadece cuma, bayram ve teravih namazlarýnda yaþayabiliyoruz. Oysa camiler taþýdýklarý büyük ve derin manalarýyla biz müminlere bazý sorumluluklar yüklüyor. Camileri imar etmek, her vakit namazda coþku ile doldurmak ve camilerimizi dinî ve sosyal hayatýmýzdan koparmamak þüphesiz en önde gelen sorumluluklarýmýzdandýr Camilerinden kopmuþ hiçbir Ýslâm medeniyetinin yaþamasýna imkan yoktur. Yeni yetiþen nesillerin Ýslâmî kimliðinin oluþmasý ve zamane rüzgârýnda savrulmamasý ancak camilerle kurduðumuz sýký irtibata baðlýdýr. Gelin dinimiz, kendimiz ve yeni nesiller adýna bir adým atalým, camileri dolduralým. Gelin cem olalým.

    Cami Edepleri


        Abdestli ve temiz kýyafetli olunmalýdýr.
        Girerken sað ayakla girilmeli çýkarken sol ayakla çýkýlmalýdýr.
        Bedenimiz, kýyafetlerimiz temiz kokmalýdýr.
        Islak ayaklarla camiye girmemeye özen gösterilmelidir.
        Girince, kerahet vakti deðilse iki rekât namaz (tahiyyatü’l-mescid) kýlýnmasý güzeldir.
        Dünya kelamý konuþulmamalý, zikir ve ibadetle meþgul olunmalýdýr.
        Telefonlar sessize alýnmalý ve cami içinde telefon görüþmesi yapýlmamalýdýr.
        Özellikle hutbe esnasýnda son derece sessiz olmalý, anlatýlanlarý anlamaya çalýþmalýdýr.
        Soðan sarýmsak gibi insanlarý rahatsýz edecek þeyleri yiyerek gidilmemelidir.
        Namaz kýlanlarýn önünden geçilmemelidir.
        Kapý aðzý, ayakkabýlýk önü gibi yerlerde namaza durarak insanlar zor durumda býrakýlmamalýdýr.
        Ön saflarda boþ yer varken arkalarda namaza durulmamalýdýr
        Öne geçmek için de cemaate eziyet verilmemelidir.
        Camide belli bir köþe sahiplenilmemelidir.
        Çocuklara ve bilmeyenlere karþý tahammüllü davranýlmalý, bu kimselerin camilerden soðumalarýna sebep olunmamalýdýr.
        Cemaatte ilim ehli kiþilere imamýn hemen arkasýnda yer vermeli, sonra erkekler, sonra çocuklar devam etmelidir.
        Mikrofon ve hoparlörler teknik olarak iyi ayarlanmalý, yüksek ses seviyesi, çýnlama, çatallanma gibi durumlarla müminlerin huþu ve huzuru bozulmamalýdýr.

    Çocuklarýn Camisi


    Çocuklar camiye önceleri anne babalarý ya da dedeleri ile beraber giderler. Bir ömür unutulmayacak bir hatýradýr ilk namazlar. Çocuklar ilk girdiklerinde masallardaki saraylara benzetirler camiyi. Bu kadar büyük, görkemli bir mekana ilk defa girmiþlerdir. Camide her þey büyüktür. Kubbe büyüktür, duvarlar, yazýlar büyüktür. Namaza gelenler de öyle. Hep sakallý dedeler vardýr. Mahalleden arkadaþlara, aðabeylere pek rastlamazlar. Ýhtiyarlardan en fazla sevdikleri tebessüm eden, kendisiyle konuþanlardýr. Hele baþýný okþayan, þeker ya da harçlýk verenler yok mu, her camiye geliþlerinde onlarýn olmasýný isterler. Bir de sinirli amcalar vardýr. Duvara yaslanýp onlarý gözetlemeye baþlarlar. Çocuklar bunlardan korkarlar. Bir þey diyecek diye tedirgin olurlar. Zaten kaþlarý çatýktýr. Hele bazýsý azarlar. Bunlar ne korkutucudur!

    Yazlarý ise camiler Kur’an kursuna dönüþür. Burada birçok arkadaþlarý olur. Kuran’a kim önce geçecek diye yarýþýrlar. Camide her taraf halýdýr. Üzerinde koþmak, bu büyük yerin tadýný çýkarmak pek güzeldir. Ama hiç kimse uyarmasa da sokakta, parkta olduðu gibi davranmayý engelleyen bir havasý vardýr caminin. O küçük yürekler bunu hisseder.

    Ýkinci katta balkonu vardýr. Orasý biraz ýssýzdýr. Cesaretli olanlar çýkar ama çok durmadan inerler. Her köþede birçok tespih vardýr. Pencereler ise baþka hiçbir yerde görmediði þekillerde, gökkuþaðý gibi rengârenktir. Bir de minber denilen merdivenli kýsým vardýr. Cumalarda, bayramlarda imam oraya çýkar, genellikle yüksek sesle önemli konular anlatýr. Oraya çýkmak çok heyecan vericidir ama kimse cesaret edemez.

    Ýmam herkesten farklýdýr. Sarýðý ve cübbesi vardýr. Herkesin önüne geçer. Kur’an okurken herkes onu dinler. Çocuklar camiyi, cami de çocuklarý sever.

Ynt: Kalpler Camide Cem Olur By: sumeyye Date: 07 Haziran 2012, 22:32:01
s.a.. kardeþim ; çok önemli bir konuya deðinilmiþ , Camileri çocuklara sevdirmek ve önemini bilmek ve bildirmek gerekiyor..Bu güzel konuyu okumamýza vesile olduðun için Rabbim c.c. razý olsun..

Ynt: Kalpler Camide Cem Olur By: saniyenur Date: 07 Haziran 2012, 23:57:25
Ve aleykumusselamu ve rahmetullah. Camiler Ýslamýn alameti, niþanesi.. Rabbim bizleri camisiz, ezansýz, namazsýz, cemaatsiz býrakmasýn. Amin.
Ynt: Kalpler Camide Cem Olur By: reyyan Date: 08 Haziran 2012, 17:28:44
Amin inþ.Camilerin fonksiyonu çok, kardeþliðimiz cami vasýtasýyla daha iyi yaþanýlýyor ve hissediliyor.Ayný amaç için tüm müslümanlar tek olan Allah'a secde etme bahtiyarlýðýna ve huzuruna camilerde ulaþabiliyor.

radyobeyan