> Forum > ๑۩۞۩๑ İlim Dünyası Online Dergi Dünyası ๑۩۞۩๑ > Semerkand Aylık Tasavvuf Dergileri > Diğer Yazılar > Kalpler Camide Cem Olur
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Kalpler Camide Cem Olur  (Okunma Sayısı 2221 defa)
07 Haziran 2012, 16:20:40
Zehibe

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 31.681



Site
« : 07 Haziran 2012, 16:20:40 »



Kalpler Camide Cem Olur


Selim Uğur |
Nisan 2012 | DİĞER YAZILAR   


Camiler kardeşlik pınarlarıdır. Kimsenin kimseden üstün olmadığı ancak camide anlaşılır. Çünkü camilerde herkes eşittir. Safa dururken tüm ünvanlardan sıyrılarak durulur. Bu öyle bir katıksız sevgi peyda eder ki sadece yaşamakla bilinir. Bir memurun amirini camide aynı safta görmesi, bir ilim adamının öğrencisi ile beraber namaz kılması, bir patronun işçisinin arkasında namaza durması sadece camilerde yaşanır. Bu her iki taraf için tarifsiz bir muhabbet kaynağıdır.

“Câmi” Arapçada toplanma, bir araya gelme anlamındaki “cem” kökünden türemiş bir sözcüktür. “Toplayan, bir araya getiren yer, toplanma yeri” demektir. “Mescid” sözcüğü ise Arapçadaki “secd” kökünden türemiştir ve “secdeye varılan yer, ibadet yeri” anlamındadır.

Yüce dinimiz İslâm’da ise “cami” müslümanların ibadet etmek için toplandıkları mabetlerdir. Önceleri Cuma namazı kılınan yerlere “cami”, sadece vakit namazlarının kılındığı yerlere ise mescit denilmiştir. Zaman içinde şehirlerin büyümesinden dolayı, tek bir merkezde Cuma namazının kılınması imkansız hale geldiğinden, mescit ve cami ayrımı mimarî büyüklüğe göre yapılmaya başlanmış, küçük ve minaresiz ibadethanelere mescit, büyük ve minareli olanlara ise cami denilmiştir.

İslâm’ın görünür yüzü


Mabetler bir dinin en önemli yapılarıdır. Bir yerde mabet varsa orada bir inançtan, o inancın yaşanıldığından ve yayılmasına hizmet edildiğinden, ayrıca o yapıyı yaşatan gönüllülerin varlığından bahsedilebilir. İşte bu noktada camiler de İslâm dininin en belirgin özelliği, şiarı ve adeta İslâm’ın görünen resmidir. Yakın zamanlara kadar camiler İslâm şehirlerinin kalbi olagelmiştir. Cami bir beldenin İslâm beldesi olduğunun ilk ve en görünür işaretidir, İslâmî kimliğidir.

Kur’an-ı Kerim’de ve hadis-i şeriflerde “cami” kelimesi yerine “mescit” ifadesi kullanılmıştır. Camilerin Allah Tealâ’ya ibadet için inşa edilmiş yapılar olduğu düşünüldüğünde, yeryüzündeki ilk cami Mekke’deki “Mescid-i Haram” ikincisi de Kudüs’deki “Mescid-i Aksa”dır. Efendimiz s.a.v. cami yapımına büyük önem vermiştir. Öyle ki büyük tehlikelerle dolu hicret esnasında, peşlerindeki müşriklerin “Medine’ye varmıştır!” diyerek geri döndüklerini haber alır almaz, daha Medine’ye varmadan Kuba’da ilk mescidin yapımını başlatmıştır. Efendimiz s.a.v. kendisinden evvel yola çıkmış ashabıyla buluşmak ve kendinden sonra yola çıkacak Hz. Ali r.a.’ı beklemek için Kuba isimli küçük bir köyde birkaç gün konaklamıştır. Burada mescit yapımında ilk taşı bizzat kendisi koymuştur.

Bu haliyle Kuba mescidi, İslâm’ın yükseliş devri arefesinde ve ilk mescit olarak yapıldığından bütün müslümanlar için önemli hatıralar taşır.

Cami yapımında çalışan peygamber


Efendimiz s.a.v., mescit inşasına verdiği büyük önemin bir tezahürü olarak Medine’ye vardığında ilk işi mescidin yerini belirlemek olmuştur. Kendi evinin yerini, hatta misafir olacağı evi bile ancak mescidin yerini belirleyip arazisini satın aldıktan sonra belirlemiştir. Kuba’da olduğu gibi Medine’de de mescidin inşasında ashabıyla beraber bizzat çalışmıştır. Bu durumu Ebu Hüreyre r.a. şöyle anlatıyor:

Mescid-i Nebevi yapılırken Rasulullah s.a.v. de ashabıyla beraber çalışıyordu. Bir gün O’nu bir kerpici yanlamasına, karnı üzerine koymuş götürürken gördüm. Ağır geldiğini düşünerek:

– Ya Rasulallah, onu bana ver, ben taşıyayım, dedim.
– Ebu Hüreyre, başkasını al. Gerçek rahatlık ahiret rahatlığıdır, buyurdu. (Ahmed b. Hanbel)

Efendimiz s.a.v.’in Medine’deki bu mescidi İslâm medeniyetinin başlangıç noktası olarak kabul edilir.

Efendimiz s.a.v.’in mescit inşası ve imarı hususundaki tutumu önce Ashab-ı Kiram’a ardından Tabiîn ve mürşid-i kâmilllere örnek teşkil etmiştir. Onlar da yerleştikleri yerlerde önce cami inşa etmişlerdir. Camilerin Mescid-i Nebevî’ye benzer şekilde inşa edilmesine özen göstermişlerdir. Bu anlamda Mescid-i Nebevî, yeryüzüne yayılacak olan mescitler için bir model oluşturmuştur.

Bir cami inşa etmek


Kur’an-ı Kerim’de mescitleri imar edenler şöyle övülmüştür:

“Allah’ın mescitlerini ancak Allah’a ve ahiret gününe inanan, namazı kılan, zekâtı veren ve Allah’tan başkasından korkmayan kimseler imar ederler. İşte hidayet üzere oldukları umulanlar bunlardır.” (Tevbe 18)

Efendimiz s.a.v. ise bu hususta şöyle buyurmuştur:

“Kim Allah için bir ev inşa ederse (mescit yaparsa) Allah da cennette onun için bir ev yapar.” (Buharî)

Gerek Efendimiz s.a.v.’in uygulamaları gerekse Kur’an ve hadislerdeki teşvikler müslümanları bu hususta yarış içerisine sokmuştur. Hülafa-i Raşidin döneminde Hz. Ömer r.a. Mescid-i Aksa’yı, Hz. Osman r.a. Mescid-i Nebevî’yi büyütmüşlerdir. Aynı şekilde yeni kurulan Basra, Kûfe, Fustat gibi şehirlerde önce camilerin yerleri belirlenmiştir. Fetihlerle birlikte ya eski mabetler camilere dönüştürülmüş ya da yeni camiler inşa edilmiştir.

Ecdadımız Osmanlı’da ise bu hizmet yarışı adeta zirveye ulaşmış, padişahlar başta olmak üzere padişah valideleri, hanımları, kızları, paşalar, vezirler ve zengin müminler İslâm beldelerini birbirinden güzel camilerle mamur hale getirmişlerdir.

Dinî ve sosyal hayatın merkezi camiler


Camiler sadece namaz kılınıp çıkılan bir mekân değil, dinî ve sosyal hayatın merkezidir. Efendimiz s.a.v. döneminde O’nun sohbet ve nasihatlarıyla başlayan, Suffe Ashabı’yla müesseseleşen ilmî faaliyetler daima cami merkezlidir. Böylelikle camiler bütün İslâm tarihi boyunca toplumsal eğitim ve terbiye kurumları olarak vazife görmüştür.

Camilerde kalpler maneviyata, zihinler ise ilme açılmıştır. Kur’an dersleri, ilmî müzakereler ve sohbet halkaları camilerde kurulmuştur. Müslümanların İslâm’ı en iyi şekilde öğrenmelerine ve şuurlanmalarına vesile olmuştur. Camilerdeki bu ilim halkalarından Hasan-ı Basrî, Ebu Hanife, İmam-ı Şafiî, İmam Malik (Allah onlardan razı olsun) başta olmak üzere İslâm dünyasını ilmi ve irfanıyla aydınlatan binlerce alim ve salih kişi yetişmiştir. Ecdadımız da camilerimizi medrese, kütüphane, imarethane ve hamam gibi birimlerden oluşan külliyeler şeklinde inşa ederek camilerin ilmî ve sosyal fonksiyonunu devam ettirmişlerdir.

Diğer taraftan camiler, bayram ve cenaze namazlarıyla acı ve sevincin en üst seviyede paylaşıldığı, birlik ve beraberlik ruhunun pekiştiği mekânlardır. Saflarda omuz omuza namaz kılan müslümanlar sevinçleri ve hayatın zorluklarını birlikte göğüslemeyi öğrenirler. Cami kubbesi altında barış ve huzur içinde, omuz omuza namaz kıldıkları gibi gök kubbe altında da barış ve sükûn içinde yaşama şuurunu camilerde kazanırlar.

Cami demek, elbette aynı zamanda cemaat demektir. Camiler herkese açıktır. Camilerde kulluk ortaklığında buluşan müslümanlar bütün dünyevî kirleri dışarıda bırakarak bir olan Rablerine yönelirler. Tüm ayrılıkların, fitnelerin hükümsüzlüğünü bir camide, aynı kıbleye yöneldiklerinde, aynı peygambere salâvat getirdiklerinde anlayıverirler. Üstelik cemaatle ibadet etmek insana coşku verir. Böylelikle kişi ibadet etme sevincini, alışkanlığını kazanır. Mümin, ibadet ahlâkını camide elde eder.

Camiler kardeşlik pınarlarıdır. Kimsenin kimseden üstün olmadığı ancak camide anlaşılır. Çünkü camilerde herkes eşittir. Safa dururken tüm ünvanlardan sıyrılarak durulur. Bu öyle bir katıksız sevgi peyda eder ki sadece yaşamakla bilinir. Bir memurun amirini camide aynı safta görmesi, bir ilim adamının öğrencisi ile beraber namaz kılması, bir patronun işçisinin arkasında namaza durması sadece camilerde yaşanır. Bu her iki taraf için tarifsiz bir muhabbet kaynağıdır.

Allah’ın evi


Camiler Allah Tealâ’nın evleridir. Bu evler buram buram edep ve erdem kokar. Lâhutî bir huzur, kişiyi daha kapıdan içeri girer girmez sarmaya başlar. Gönüller camide feraha kavuşur. Mümin camide daha yoğun duygularla Allah’ın huzurundadır. Çünkü camilerde evlerimizin aksine kalbi meşgul edecek şeyler yoktur, orada her şey ibadetin ruhuna uygundur. Camilerin mimarî üslubu, içinde kullanılan hat levhaları ve tezyinat huşu ile ibadete sevk eder. Aslında tüm bu güzellikler “Allah güzeldir, güzeli sever.” diyen İslâm’ın ve müminlerin estetik anlayışının yansımasıdır.

Efendimiz s.a.v.’in mescidinin beş vakit namazda, her yaştan müminlerle dolup taştığını biliyoruz. Yakın zamanlara kadar devam eden bu coşkuyu şimdilerde sadece cuma, bayram ve teravih namazlarında yaşayabiliyoruz. Oysa camiler taşıdıkları büyük ve derin manalarıyla biz müminlere bazı sorumluluklar yüklüyor. Camileri imar etmek, her vakit namazda coşku ile doldurmak ve camilerimizi dinî ve sosyal hayatımızdan koparmamak şüphesiz en önde gelen sorumluluklarımızdandır Camilerinden kopmuş hiçbir İslâm medeniyetinin yaşamasına imkan yoktur. Yeni yetişen nesillerin İslâmî kimliğinin oluşması ve zamane rüzgârında savrulmaması ancak camilerle kurduğumuz sıkı irtibata bağlıdır. Gelin dinimiz, kendimiz ve yeni nesiller adına bir adım atalım, camileri dolduralım. Gelin cem olalım.

    Cami Edepleri


        Abdestli ve temiz kıyafetli olunmalıdır.
        Girerken sağ ayakla girilmeli çıkarken sol ayakla çıkılmalıdır.
        Bedenimiz, kıyafetlerimiz temiz kokmalıdır.
        Islak ayaklarla camiye girmemeye özen gösterilmelidir.
        Girince, kerahet vakti değilse iki rekât namaz (tahiyyatü’l-mescid) kılınması güzeldir.
        Dünya kelamı konuşulmamalı, zikir ve ibadetle meşgul olunmalıdır.
        Telefonlar sessize alınmalı ve cami içinde telefon görüşmesi yapılmamalıdır...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Kalpler Camide Cem Olur
« Posted on: 19 Nisan 2024, 13:08:36 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Kalpler Camide Cem Olur rüya tabiri,Kalpler Camide Cem Olur mekke canlı, Kalpler Camide Cem Olur kabe canlı yayın, Kalpler Camide Cem Olur Üç boyutlu kuran oku Kalpler Camide Cem Olur kuran ı kerim, Kalpler Camide Cem Olur peygamber kıssaları,Kalpler Camide Cem Olur ilitam ders soruları, Kalpler Camide Cem Olurönlisans arapça,
Logged
07 Haziran 2012, 22:32:01
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« Yanıtla #1 : 07 Haziran 2012, 22:32:01 »

s.a.. kardeşim ; çok önemli bir konuya değinilmiş , Camileri çocuklara sevdirmek ve önemini bilmek ve bildirmek gerekiyor..Bu güzel konuyu okumamıza vesile olduğun için Rabbim c.c. razı olsun..

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

07 Haziran 2012, 23:57:25
Vatan Var Olsun !
Dünyalılar
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 8.940


« Yanıtla #2 : 07 Haziran 2012, 23:57:25 »

Ve aleykumusselamu ve rahmetullah. Camiler İslamın alameti, nişanesi.. Rabbim bizleri camisiz, ezansız, namazsız, cemaatsiz bırakmasın. Amin.
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

08 Haziran 2012, 17:28:44
Zehibe

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 31.681



Site
« Yanıtla #3 : 08 Haziran 2012, 17:28:44 »

Amin inş.Camilerin fonksiyonu çok, kardeşliğimiz cami vasıtasıyla daha iyi yaşanılıyor ve hissediliyor.Aynı amaç için tüm müslümanlar tek olan Allah'a secde etme bahtiyarlığına ve huzuruna camilerde ulaşabiliyor.
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes