Psikiyatri Psikanaliz By: saniyenur Date: 06 Haziran 2012, 17:03:47
Psikiyatri-Psikanaliz
Kur'an'da, deðiþik içeriklerde insanýn kiþiliðini analiz etmekten bahseden ve dikkatleri bu bilimin çalýþmalarýna çeken sayýsýz pasaj vardýr. Aslýnda, Kur'an-ý Kerim, insanla ve çeþitli problemleriyle, aklýný ve kiþiliðini tahlil etmek suretiyle ilgilenerek, psikiyatri çalýþmalarýný baþlatmýþtýr, Rasulullah 'ýn Arap halkýnýn psikolojisini bilmesi, mesajýnýn çeyrek asýrdan çok daha az bir sürede muvaffak olup bütün Arap Yarýmadasý'na yayýlma-sýndaki payý gözardý edilmemelidir. Onun mesajý, sadece hayatýnda Arap yarýmadasýnýn her tarafýnda yayýlmakla kalmadý, ayný zamanda insanlarýn kalplerinin derinliklerine inerek ve hayata yeni deðerler, fikirler ve görüþler getirerek, onlara tamamen yeni bir ruh aþýladý. Bu, Hz. Muhammed'a Allah tarafýndan verilen kitabýn mucizesiydi. O, tüm insan psikolojisini tahlil etti ve aklýn her köþesi ve bucaðý, Kur'an sayfalarýnda ortaya serildi. Bundan dolayý Hz. Muhammed için hiçbir sorun yoktu; çünkü o, nerede, ne zaman ve nasýl gireceðini ve insanlarýn akýllarýnda ne arayacaðým biliyordu. Kiþiliklerinin her cephesi, onun için açýk bir kitaptý. Bu yüzden, bizim için þunu söylemek yanlýþ olmaz: Kur'an, Hz. Muhammed'in ellerinde modern psikiyatrinin temellerini attý ve insanlýðýn yararýna daha ileri araþtýrmalar için, insanýn aklýnýn kapýsýný açtý.
Kur'an-ý Kerim'in tümü, bu konuya örnek olabilecek ayetlerle doludur: fakat, metodolojisini göstermek ve bu konuya yaklaþmak için, bunlarýn sadece birkaç tanesini aktaracaðýz:
1- "Allah, gökleri ve arzý gerçek bir kanun ile yarattý. O, kâfirlerin koþtuklarý ortaklardan berîdir ve çok yücedir. Ýnsaný bir meniden yarattý. Bir de bakarsýn ki o, apaçýk bir müjdeci olmuþtur" (16: 3-4).
2- "Göklerde ve yerde nice belgeler vardýr ki, insanlar, yanlarýndan geçerler de, bunlardan ibret almayýp yüz çevirirler. Onlarýn çoðu, ortak koþmadan Allah'a Ýman etmezler. Artýk onlar, Allah'ýn azabýndan kendilerini saracak bir musibet gelivermesinden veyahut haberleri yokken ansýzýn kýyametin kendilerine gelmesinden emin mi oldular?" (12: 105-107).
3- "Onlar, kendi aralarýnda düþünmediler mi ki, Allah göklerle yeri ve aralarýnda-kileri, ancak hakký yerleþtirmek ve muayyen bir vakit için yarattý. Bununla beraber, gerçekten insanlarýn çoðu Rablerine kavuþmayý Ýnkâr ederler. Onlar, yeryüzünden gezip de kendilerinden öncekilerin akýbetinin ne olduðuna bakmadýlar mý? Onlar, kuvvetçe kendilerinden daha þiddetli idiler: Topraðý ekip aktarmýþlar ve onu kendilerinin imarýndan daha çok imar etmiþlerdi. Peygamberleri de onlara mucizelerle ve açýk ayetlerle gelmiþlerdi. Öyleyse Allah, onlara zulmetmiyordu, fakat kendileri nefislerine zulmediyorlardý. Sonra fenalýk yapanlarýn akýbeti Cehennem oldu. Çünkü onlar, Allah'ýn ayetlerini yalanlamýþlardý ve onlarý eðlenceye alýyorlardý.'1 (30: 8-10).
4- "Allah'ýn kudretine delâlet eden alâmet-lerindendir ki, sizin aslýnýz olan Âdem'i bir topraktan yarattý. Sonra da siz bir«insan-olunca, çoðalýp yayýlýyorsunuz. Yine O'nun alâmetlerindendir ki, kendilerine meyü ve ülfet edesiniz diye, sizin için, kendi cinsinizden zevceler yarattý ve aranýzda bir sevgi ve bir merhamet icat etti. Þüphesiz ki bunda, düþünecek bir kavim için alâmetler var... Gökleri ve yeri yaratmasý, lisanlarýnýzýn ve renklerinizin birbirinden ayrý olmasý da O'nun alâmetlermdendir. Þüphesiz ki bunlarda, bilenler için ibretler var... Gece ve gündüz uyumanýz ve fazlýndan rzýk aramanýz da O'nun alâmetlerindendir. Þiphesiz ki bunda, dinleyen bir kavim için ibretler var... Yine O'nun alâmetlerindendir ki size hým korku, hem arzu vermek için þimþeði gösteriyor. Gökten bir yaðmur indiriyor da om nla arza, ölümünden sonra can veriyor. Þüphesiz bunda, aklýný gereði üzre kullanacak br kavim için ihtýetler var..." (30: 20-24).
5- "Nice memleketler vardý ki, zulüm ya-pýyorlarken biz onlarý helak ettik de damlarý çökmüþ, duvarlarý üzerlerine yýkýlmýþ, kuyularý metruk, saraylarý bomboþ kalmýþtýr. Yeryüzünde dolaþmýyorlar mý ki, orada olanlarý akledecek kalpleri iþitecek kulaklarý olsun. Ama yalnýz gözler körolmaz, fakat sinelerin içindeki kalpler de körlesin Bir de senden acele azap istiyorlar. Elbette Allah, vaadinden caymaz. Bununla beraber Rabbi-nin katýnda bir gün, sizin sayacaklarýnýzdan bin sene gibidir. Zulmedip dururlarken kendilerine mühlet verdiðim nice memleket halký vardý ki, ben onlarý azabýmla yakalayývermiþ-tim. Sonunda muhakkak dönüþ. Banatiýr?' (22: 45-48).
6- "Yoksa o kötülükleri Ýþleyip duranlar, kendilerini, iman edip salih ameller iþleyenler gibi yapacaðýz, hayat ve ölümlerini bir tutacaðýz mý sandýlar? Ne fena hüküm veriyorlar. Halbuki Allah gökleri ve yen adaletle yarattý. Hem de herkese kazandýðýnýn karþýlýðý verilmek için... Onlara asla haksýzlýk edilmez." (45: 21-22).
7- "Hem þöyle dediler: 'Hayat ancak bizim bu dünya hayatýmýzdýr. Ölürüz ve yaþarýz; bizi ancak dehir (zaman) helâkeder.' Halbuki onlarýn buna dair, bir Ýlimleri de yoktur. Onlar sadece zan peþinde koþarlar. Kendilerine açýk açýk ayetlerimiz okunduðu zaman, delilleri ancak þunu demekten ibaret olmuþtur: 'Haydi, babalarýmýzý getirin, doðru iseniz', De ki: 'Sizi Allah diriltiyor, sonra sizi O öldürecek. Sonra da sizi, vukuunda þüphe olmayan kýyamet günü toplayacaktýn' Fakat insanlarýn çoðu bilmezleri (45: 24-26).
8- "Kâfirlerden bir kýsmýna, dünya hayatýnýn zineti olarak verdiðimiz ve onlarý, bunda fitneye düþürmek için, kendilerine fayda temin ettiðimiz þeye sakýn raðbetle bakma. Rabbinin rýzký daha hayýrlý ve daha devamlýdýr." (20: 131).
9- "Ne verde, ne de nefislerinizde bir musibet baþa gelmez ki, biz onu yaratmazdan önce, bir kitapda (Levh-i Mahfuz'da) yazýlmýþ olmasýn. Þüphesiz bu, Allah'a göre kolaydýr. Elde edemediðinize üzülmeyesiniz ve size verdiðine de güvenip sevinmeyesiniz. Allah, çok öðünüp kurulanýn hiçbirini sevmez. Onlar, o kimselerdir ki, hem cimrilik ederler, hem de insanlara cimriliði emrederler. Her kim yüz çevirirse, bilsin ki Allah, Ganî'dir (Hiçbir þeye muhtaç deðildir), Hamîd-dir (Hamd edilmeye lâyýktýn)." (57: 22-24).