Haberdar By: hafiza aise Date: 23 Mayýs 2012, 12:54:22
HABERDAR
Ýbrahim BARAN • 45. Sayý / HABERDAR
TÜRKÝYE GÜVENLÝK KONSEYÝ’NDE
Türkiye 47 yýllýk bir hayâlini gerçekleþtirdi ve Birleþmiþ Milletler Güvenlik Konseyi’ne (BMGK) geçici üye olarak kabul edildi. Ülkemiz, Batý Avrupa grubunda yapýlan seçimlerde 151 oyla katýlýmcýlarýn üçte ikisinin desteðini alarak BMGK’nin üyesi oldu. Güvenlik Konseyi geçici üyeliðine adaylýðýný 21 Temmuz 2003 tarihinde açýklayan, 1951-1952, 1954-1955 dönemlerinde ve son olarak da 1961 yýlýnda BMGK’de yarý dönem yer alan Türkiye, 47 yýldýr konseyde temsil edilmiyordu. Son dönemde dýþ politikadaki ataklarýyla önemli açýlýmlara imza atan ülkemiz, bu üyelikle birlikte hem uluslararasý arenadaki prestijini artýracak hem de BMGK’de görüþülen ve bireysel olarak da çözümler üretmeye çalýþtýðý Ortadoðu, Afrika ve Balkanlar gibi konularda diðer devletlerle mutabýk kararlar alýnmasýný saðlayacak. Ayný zamanda bu üyelikle birlikte Cumhurbaþkaný ve bakanlar düzeyinde lobi yapma fýrsatýný da yakalamýþ olacak. Türkiye, konseye üyeliði devam ettiði sürece alýnan karalar için rey hakkýna sahip olacak ve belki de önyargý ile yaklaþýlan bazý meseleler ile ilgili âdil kararlar alýnmasýna vesile olacak. Yani uluslararasý meseleler ile ilgili alýnan kararlarda daha önce yalnýzca beyanat bildirmek ve pozisyon almak zorunda olan Türkiye, artýk bu kararlara direkt etki edebilecek duruma geldi. Bununla birlikte bu üyelik, Türkiye’yi Konsey’de tartýþýlacak konularla ilgili net tavýrlar sergilemek zorunda býrakacak. Çünkü daha 1961’deki üyelikten sonra Kýbrýs meselesiyle ilgili Konsey’le aramýzda ciddi problemler ortaya çýkmýþtý. Her ne olursa olsun bu süreç, Türkiye’nin uluslararasý rolünün tanýnmasý anlamýna geliyor. Bir sonraki aþamanýn ise AB üyeliði olacaðý konuþuluyor.
EKONOMÝK KRÝZ KORKUTUYOR
ABD ekonomisinin son yýllarda sýkýntý içerisinde olduðu konuþulduðunda birçok kimse bunun bir komplo teorisi olduðunu iddia ediyordu. Tek kutuplu dünyada süper güç konumundaki ABD’nin ekonomik kriz yaþamasý, birçok insana mantýklý gelmiyordu. Hâlbuki insanlýk tarihinde büyük imparatorluklarýn yaþadýðý sürecin aynýsýný ABD’nin de yaþamasý normal. ABD’deki finansal kriz yalnýzca ABD’yi deðil, ABD ekonomisiyle bir þekilde iliþkisi olan tüm dünya devletlerini etkiledi. Ýzlanda gibi bir ülke internet ilanýyla satýlýða çýkarýldý. Bu krizi bazý hisse senetlerinin deðerinden fazla miktarlarda satýlmasýna ve kimi bankalarýn tahsis ettikleri kredileri geri almamasýna baðlayanlar olsa da, bu sürecin yaþanacaðý uzun yýllar öncesinden belliydi. ABD’nin savaþa yaptýðý yatýrýmlar beklentilerini karþýlamadýðý için ekonomisine büyük ölçüde külfet oldu. 2001 yýlýnda büyük bir ekonomik kriz atlatan Türkiye ise krizden gereken dersi aldýðý için beklenilenin aksine krizi minimum düzeyde hasarla atlatmaya çalýþýyor. Büyük gelir kaynaklarýna sahip olan bazý Avrupa ülkelerinin bile etkilendiði bu krizden þimdiye kadar Türkiye’nin fazla etkilenmemesi dikkatlerden kaçmýyor.
KARADENÝZ ÜLKELERÝ TOPLANDI
Karadeniz Ekonomik Ýþbirliði Teþkilatý'nýn(KEÝT) 19. Dýþiþleri Bakanlarý Konseyi Toplantýsý, Arnavutluk'un baþkenti Tiran’da toplandý. Türkiye’yi Dýþiþleri Bakaný Ali Babacan’ýn temsil ettiði toplantýya Ermenistan’ý Dýþiþleri Bakaný Edward Nalbantyan, Azerbaycan, Bulgaristan, Yunanistan, Gürcistan, Moldova, Rusya, Romanya, Sýrbistan ve Ukrayna’yý ise dýþiþleri müsteþarlarý temsil etti. Toplantýda yapýlan görüþmeler sonucunda KEÝ üyesi ülkelerinin iþ adamlarýna ve týr-kamyon þoförlerine vize kolaylýðý saðlayacak bir anlaþma imzalandý ve KEÝ Dönem Baþkanlýðý Arnavutluk’tan Ermenistan’a geçti. Kurul görüþmeleri çerçevesinde New York’ta yapýlan KEÝ Dýþiþleri Bakanlarý gayr-ý resmî toplantýsýnda ele alýnan, KEÝ’nin etkinliðinin artýrýlmasýna yönelik yol gösterici ilkeler de onaylandý. Toplantýda konuþan Nalbantyan, Türkiye-Ermenistan iliþkileri hususunda ümitli olduklarýný söyledi. New York’ta yapýlan Türkiye-Ermenistan-Azerbaycan görüþmesinin hatýrlatýlmasý ve tekrar bir araya gelinip gelinmeyeceðinin sorulmasý üzerine, “Neden olmasýn” dedi ve bu buluþmanýn Türkiye’nin fikri olduðunu anýmsattý. KEÝT, Türkiye’nin giriþimiyle bölgesel ekonomik ve stratejik iþbirliðini saðlamak amacýyla kurulmuþ bir teþkilat. Türkiye’nin arabuluculuðuyla Ermenistan-Azerbaycan sorunu çözülürse KEÝT kuruluþ gayesine uygun bir amacý baþarmýþ olacak.
AZERÝLER YENÝDEN ALÝYEV DEDÝ
Azerbaycan’da seçime giden halk, Cumhurbaþkaný Ýlham Aliyev'i beþ yýl daha bu göreve getirdi. Müsavat Partisi ve Halk Cephesi (AHCP) baþta olmak üzere ülkenin önde gelen muhalefet partilerinin “þartlarýn demokratik olmadýðý” gerekçesiyle katýlmadýðý seçimde Aliyev, diðer altý adaya fark atarak, oylarýn yüzde 80’ini aldý. Sandýk çýkýþ anketi yapan sivil toplum kuruluþlarýndan “Rey”, seçime katýlým oranýný yüzde 68,5 olarak açýkladý. Cumhurbaþkaný Aliyev’i yüzde 5,44’lük oy oranýyla baðýmsýz aday Gulamhüseyin Alibeyli ve yüzde 4,74’lük oranla Ümit Partisi Baþkaný Ýkbal Agazede izledi. Muasýr Müsavat Partisi Baþkaný Hafýz Hacýyev ve Liberal Demokratik Parti Baþkaný Fuad Aliyev yüzde 1’in altýnda oy aldý. 2003’teki olaylý seçimin tersine sorunsuz geçen oylamayý 1200 yabancý gözlemci izledi. Seçimin þeffaflýðýný kontrol etmek için üç sivil toplum örgütü de seçim sonrasý anket yaptý. Aliyev, 15 Ekim 2003’te yapýlan seçimde halkýn yüzde 76,84’ünün desteðini kazanmýþtý. Aliyev’in 5 yýllýðýna yeniden Cumhurbaþkanlýðý’na seçilmesi, Azerbaycan’ýn özellikle dýþ politikadaki istikrarlý yürüyüþünü devam ettirmesi anlamýna geliyor. Türkiye ile olumlu iliþkiler kuran Azerbaycan’ýn Aliyev’le birlikte bu iliþkileri daha da geliþtireceði vurgulanýyor.
TÝFLÝS’E YARDIM TOPLANDI
Gürcistan’ýn Güney Osetya’ya saldýrmasýnýn ardýndan bölgeye giren Rusya, Gürcistan’a altýndan kalkýlmasý güç zararlar vermiþti. Rusya’nýn Gürcistan’a yönelik askerî müdahalesinden sonra ülkenin gördüðü zararlarýn giderilmesi amacýyla Brüksel’de bir baðýþ konferansý düzenlendi. 67 ülke ve örgütün katýldýðý toplantýda Tiflis’e 4.5 milyar dolar tutarýnda yardým taahhüdünde bulunuldu. Toplanan yardýmýn 3.7 milyar dolarý kamu harcamalarý, geri kalan 850 milyon dolarý ise özel sektör için kullanýlacak. En fazla yardýmda bulunanlar ABD ve Avrupa Birliði (AB) Komisyonu olurken, Türkiye, Gürcistan’a 100 kadar prefabrik konut yapýlacaðýný açýkladý. Brüksel’deki yardým konferansýnda konuþan Avrupa Komisyonu Baþkaný Jose Manuel Barroso, AB’nin 700 milyon dolarlýk taahhüdünü açýklarken bunu “zor durumdaki bir komþuya ahlâkî sorumluluk” olarak tanýmladý. ABD, Gürcistan-Rusya mücadelesinde Gürcistan’a doðrudan olmasa bile bölgeye askerî gemilerini sevkederek Rusya’ya gözdaðý vermiþ ve bu þekilde dolaylý olarak yardým etmiþti. Gürcistan için toplanan baðýþ konferansýnda en fazla yardýmý ekonomik bunalým yaþayan ABD’nin yapmasý da yine Rusya’ya karþý Gürcistan’ý destekleme politikalarýndan biri olarak deðerlendiriliyor.
TERÖR YÝNE VURDU
Türkiye yine birbiri ardýnca meydana gelen terör eylemleriyle sarsýldý. PKK terör örgütünün son dönemde eylemlerini artýrmasý ordunun ve hükümetin terör ile ilgili önemli adýmlar atmasýna neden oldu. Aktütün Karakolu’na yapýlan saldýrýda 15 askerimizin þehid edilmesi ve sonrasýnda yaþananlar, terörün ülkemizde ciddi bir sorun olarak karþýmýzda durduðunu gösteriyor. Sorun biraz derinlere inilince görülüyor ki birilerinin iddia ettiði gibi basit bir Kürt-Türk meselesinin çok ötesinde. Dünyayý þekillendirmeye çalýþan güçlerin PKK’yý desteklediði de aþikâr. Sorun belki de bizim gibi çok kültürlü toplumlarýn kolay sabote edilmesinde yatýyor. Þüphesiz terör örgütü kendine hedef bölge seçtiði yerlerde de eskisi kadar raðbet görmüyor. Ama gerek Kuzey Irak Kürt Federasyonu’nun destekleriyle, gerekse büyük güçlerin iltimas göstermesiyle örgüt Türkiye’de her zaman eylem yapabileceði ortamlar bulabiliyor. Çözüm ise yine bizim birbirimize kenetlenmemizde aranmalý. Türk milletini birbirine baðlayan temel deðerlere sýkýca sarýldýðýmýzda üzerimizde oynanan oyunlarý bertaraf etmemiz zannedildiði kadar zor olmayacak.
FRANKFURT’TA TÜRK RÜZGÂRI
Türkiye’nin onur konuðu olarak katýldýðý 60. Frankfurt Kitap Fuarý Almanya’da gerçekleþtirildi. Yaklaþýk 700 sanatçýyla 300 farklý etkinliðe sahne olan fuarda Cumhurbaþkaný Abdullah Gül ve yazar Orhan Pamuk açýlýþ konuþmalarý yaptýlar. Türkiye’de yazarlara baský yapýldýðýný iddia eden Orhan Pamuk, “Devletin yazar ve kitap cezalandýrma alýþkanlýðý hâlâ devam ediyor. Benim gibi pek çok yazarý susturmak, sindirmek için kullanýlan Türk Ceza Kanunu’nun 301 numaralý maddesi yüzünden, yüzlerce yazar ve gazeteci þu anda mahkemelerde yargýlanýyor, mahkûm oluyor. Yazara baský kültürü fakirleþtirir” diyerek bu durumu nelere sebep olacaðýnýn altýný çizdi. Fuara Türkiye’den birçok yazar ve sanatçý katýldý. Türkiye’nin fuara onur konuðu olarak katýlmasýnýn okurlarýn Türk Edebiyatý’nýn zenginliðini fark etmeleri açýsýndan önemli yararlarý oldu. Fuarýn ülkemize kazandýrdýðý faydalarýn yansýmalarý orta ve uzun vadede kalýcý olacak. Her yýl Ekim ayýnda düzenlenen Frankfurt Kitap Fuarý dünyanýn en kapsamlý kitap organizasyonu olarak biliniyor.