Semadan inen programlar By: ehlidunya Date: 14 Mayýs 2012, 12:44:09
Semadan inen programlar
Bazen dünyanýn parasýný vererek bir elektronik cihaz alýrsýnýz. Fakat birçok kabiliyeti olmasýna raðmen kullanýmý sýnýrlýdýr.
Ödediðiniz bedele göre yüklenen program veya yazýlým vazife sahasýný deðiþtirir. Askerî sahada olduðu gibi meselâ uçak imalatçýsý, sattýðý silâhýn kendisine ve müttefiklerine karþý kullanýlmasýna müsaade etmez. Kullaným sahasýný geniþletmek için mutlaka daha çok bedel ödemek zorundasýnýz. Yani uçak almak her þey deðil…
Ýnsanoðlu asýrlardýr, atlarý harb meydanlarýnda, taþýmacýlýkta ve ulaþýmda kullanýr. Hatta insanlýk tarihi neredeyse atlý savaþçýlarýn izlediði seyir ile paralellik arz etmiþtir. Atlarýn ana vataný olan Orta Asya stepleri bazen felâketlerin bazen de fetihlerin kaynaðý olmuþtur. Þimdi uçak ve tank ne ise, at da mazide ayný hususiyete sahipti…
Cep telefonlarýndan, savaþ uçaklarýna ve devasa gemilere kadar her þeyde yüzlerce program ve yazýlým o kadar harika bir þekilde dizayn edilmiþtir ki, o karmaþýk cihazlarý basit birer düðmeyle rahatlýkla kontrol edebilirsiniz. Ýlerisi için düþünce gücüyle veya beyin dalgalarýyla kontrol altýna almak ve yönetmek için de çalýþmalar devam ediyor. Bunlarý hep merak ederiz de, at gibi hayvanlarý veya etinden sütünden faydalandýðýmýz diðer evcil hayvanlar veya ipek böceði veya arý gibi her biri ayrý birer mu’cize olan canlýlarýn nasýl olup da bizim kontrol ve yönetimimize verildiðini, onlardaki sistemi ve programý pek fazla merak etmeyiz. Ne kadar harika bir program ve sistemdir ki, insanlar için dizayn edilmiþ bir cihazý teslim edemediðiniz bir çocuk; koca bir hayvaný veya bir sürüyü önüne katar götürür, sevk ve idare eder. Nasýl bir programdýr ki, arý gibi minik bir canlýnýn minnacýk beynine ve genlerine nakþedilmiþtir. Daðlara uçup gitmez, kilometrelerce dolaþýr, rotasýný bulur yine dönüp gelir insanoðluna hizmet eder.
Evcilleþtirilen veya ehlileþtirilen hayvanlarla ilgili bilgiler çok eskilere kadar gidiyor. Meselâ atlarla ilgili eski çaðlarda baþta Türkler olmak üzere Orta Asya kavimleri tarafýndan evcilleþtirildiðine dair bilgiler mevcut. Yine Hz. Ýsmail’in (as) daðlardaki vahþi atlarý ehlîleþtirmede büyük maharetleri olduðuna dair birçok rivayet naklediliyor. Ancak akla takýlan ve en çok merak edilen soru; insanoðlu tamamen vahþî hayvanlarý mý evcilleþtiriyor, yoksa yaratýlýþta fýtratý evcilleþtirilmeye müsait hayvanlarý mý evcilleþtiriyor?
Sýradan insanlar pek fazla merak etmese ve ilgi duymasa da, gerçekte bugün dünya çapýnda pek çok araþtýrma merkezi ve ilim adamý bu konuya kafa yoruyor, hayvanlardan daha çok istifade etmenin yollarýný arýyor. Geçen hafta “Science Daily” dergisinde yayýnlanan bir araþtýrma evcilleþtirilen atlarýn kökeni ile ilgiliydi. Bu araþtýrmadaki arkeolojik kazýlar ve genlerle ilgili yapýlan çalýþmalara göre ehlîleþtirilerek insanoðlunun hizmetine giren atlarýn kökenleri Orta Asya ve Kazakistan’a kadar gidiyor. Þimdiye kadar atlarýn farklý bölgelerde ehlileþtirildiði düþünülüyordu. Ancak bu çalýþmaya göre ehlileþtirilen bütün atlar bu bölgeden dünyaya yayýlmýþ.
Gerçekte bugün kürk hayvancýlýðý gibi bazý sektörlerde yeni teknolojilerden de faydalanarak hayvanlarý evcilleþtirme þeklindeki bütün çalýþmalar boþa gitmiþtir. On-on beþ nesil sonra bile bu hayvanlar serbest býrakýldýðýnda daðlara veya ormana çekip gitmiþtir. Tarihte Mýsýrlýlar da bu hususta çok uðraþmalarýna raðmen netice alamamýþlardýr. Yeryüzünün ilâhý olduðunu ilân eden firavunlar basit bir hayvana dahi hükmedememiþlerdir. Zavallý ve gafil insanoðlundan baþka kimseyi kendilerine kul köle yapamamýþlardýr.
Aslýnda hadise yukarýda bahsedildiði gibi, uçak veya diðer teknoloji ürünlerinde olduðu þekilde, canlýlarýn da beynine nakþedilen ve genlerine kadar nüfuz eden bir programýn ve yazýlýmýn varlýðý ile ilgili. Bu program varsa siz onu evcilleþtirip hizmetinize alabiliyorsunuz, yoksa yapabileceðiniz hiçbir þey yok. Cenâb-ý Hak Zümer Sûresi’nde bu nimetini þu fermanýyla açýklar: “Sizin için hayvanlardan sekiz çift indirdi.” Hayvanlar yeryüzünde yetiþse de onlarý insanoðlunun hizmetine veren program ve yazýlým rahmet olarak yukarýdan iniyor.
Malûm bir bineðe binildiðinde Zuhruf Sûresi’ndeki “Sübhânellezî sehhara lenâ hâzâ ve mâ künnâ lehû mukrinîn - Her türlü kusurdan münezzehtir o Allah ki, bunu bizim hizmetimize verdi. Yoksa bizim buna gücümüz yetmezdi” âyetini okumak makbuldür. Yani bu âyet sadece binek hayvanlarý için deðil! Bizim hizmetimize verilen dað gibi gemiler, büyük hýzlarla uçan uçaklar veya diðer teknoloji ürünü ulaþým vasýtalarý da dâhildir. Kur’ân-ý Kerim’de zikredilen, telyîn-i hadid ve nühas þeklinde ifade edilen demirin ve bakýrýn, teknolojinin kullanacaðý þekilde yaratýlmasý ve diðer hususlarla birlikte âyetin ifadesi ile “yukarýdan indirilen” muazzam birer rahmettir. Yine bilindiði gibi Bediüzzaman Hazretleri Mektubat’taki bir tefekküründe bu âyeti: “sema denizinde seyahat eden yerküre gemisi” için de okuyarak âyetin þumülünün ne kadar geniþ olduðunu gösterir.
Cenâb-ý Hak Kur’ân-ý Kerim’de arýdan ipekböceðine; atlardan denizde yüzen gemilere ve bakýrdan demire, zerrelerden yýldýzlara kadar sayýsýz nimetlerden misaller verir. Bütün bu nimetlerin kendisine ibadet ve þükrün arttýrýlmasý maksadýyla verildiðini birçok âyet ile hatýrlatýr. Onlara olan sevgimizin nasýl olmasý gerektiðini de Hz. Süleyman’dan (as) bir misâl ile izah eder: “Hani ona akþama yakýn, bir ayaðýný týrnaðý üstüne dikip üç ayaðýnýn üzerinde duran sür’atli koþu atlarý sunulmuþtu. O da demiþti ki: ‘Gerçekten ben, mal sevgisini sýrf Rabbimi zikretmekten dolayý tercih edip sevdim.’” (Sâd Sûresi: 37/31-32)
yeniasya
radyobeyan